Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 3.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2021/249 E. 2022/171 K. 02.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
3.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/249
KARAR NO : 2022/171

DAVA : MARKANIN HÜKÜMSÜZLÜĞÜ VE SİCİLDEN TERKİNİ
DAVA TARİHİ : 19/12/2019
KARAR TARİHİ : 01/12/2022

Mahkememizde görülmekte olan Markanın Hükümsüzlüğü ve Sicilden Terkini davasının yapılan açık yargılamasının sonunda.
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Müvekkili şirketin yıllardır saç ekim, estetik, bakım ve hizmet işlerini yürüttüğünü, müvekkili şirketin yıllardır verdiği hizmeti ve başarısı neticesinde yurtiçinde ve yurtdışında tanınan başarılı bir şirket haline geldiğini, müvekkilinin hizmetlerinin içinde tıbbi bilgi, deneyim ve yeterlilik gerektiren, sağlık sektörü içerisinde sayılabilecek bir yapıya sahip olduğunu, bu sebeple “…” markasının müvekkili tarafından 22.02.2019 tarihinde devralınmış olduğunu, böylece bu marka ve … domaini de müvekkili şirket tarafından kullanıldığını, müvekkili şirket markasının … numarası ile …. sınıfta Türk Patent ve Marka Kurumu nezdinde tescilli olduğunu, davalı adına tescilli olan … numaralı “…”, … numaralı “…”, … numaralı “…” ve … numaralı “…” ibareli markaların müvekkilİ markası ile aynı veya ayırT edilmeyecek kadar benzer olduğunu ve aynı veya aynı türdeki mal veya hizmetlerle ilgili olarak tescil edildiğini, davalı adına tescilli olan markaların müvekkilinin markasından sonraki tarihlerde tescil edildiğini, SMK 5/1-ç maddesi uyarınca, aynı veya aynı türdeki mal veya hizmetlerle ilgili olarak tescil edilmiş ya da daha önceki tarihte tescil başvurusu yapılmış marka ile aynı veya ayırt edilemeyecek kadar benzer işaretlerin mutlak red nedeni olduğunu ve SMK 6/2 maddesi uyarınca, ticari vekil veya temsilcinin, marka sahibinin izni olmaksızın ve haklı bir sebebe dayanmaksızın markanın aynı veya ayırt edilemeyecek kadar benzerinin kendi adına tescili için yaptığı başvurunun mutlak red nedeni olduğunu, SMK’nın 5/1/ç, 6/2 ve 25.maddeleri uyarınca davalı adına tescilli olan markaların hükümsüzlüğü ve sicilden terkinine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: Müvekkilinin Hollanda’da yaşadığını ve ilk kez 2010 yılında “…” ibaresiyle öncelikle Hollanda’da ticari faaliyete başladığını, müvekkilinin saç güzelliği, saç estetiği ve saç ekimi alanına gerçekleştirdiği ticari faaliyetlerde kullandığı “…” markasının özellikle saç ekimi alanında bilinen ve tanınan bir marka haline geldiğini, müvekkilinin 2010 yılından bu yana aralıksız ve fasılasız olarak kullandığı “…” markası ve devamında da “…”, “…” markaları üzerinde gerçek hak sahibi olduğunu, müvekkilİ adına 2012 yılından bu yana tahsis edilmiş olan … ve … ibareli alan adları üzerinden de hizmet verildiğini, pazarlama faaliyetinin yürütüldüğünü, müvekkilinin faaliyetlerinin büyümesiyle birlikte “…” ibaresini de kullanmaya başladığını, müvekkilinin Hollanda merkezli olarak başlayan faaliyetler için Türkiye’de de faaliyet göstermiş olup, bunun neticesinde bir kısım rakip şirketlerce “…” ibareli markanın tescili yoluna gidildiğini, … 3. FSHHM’nin… E. … K. sayılı kararında müvekkilinin “…” markası üzerinde gerçek hak sahibi olduğunun tespit edildiğini, buna rağmen davacının müvekkili adına tescilli olan “…”, “…”, “…” ve “…” ibareli markaların hükümsüzlüğünü talep etmesinin haksız ve hukuka aykırı olduğunu, “…” esas unsurlu markaların müvekkili tarafından 2016 yılından bu yana yaygın ve yoğun şekilde kullanıldığını, hatta davacının hukuka aykırı markasal kullanımlarını tespit eden müvekkilinin davacı aleyhine dava ikame etmek zonunda kaldığını, davacının iddialarının haksız olup, davanın reddedilmesi gerektiğini, haksız ve mesnetsiz davanın reddini talep etmiştir.
TPMK kayıtları istenmiş ve HMK’nın 266. maddesi kapsamında bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
30/06/2020 tarihli bilirkişi heyet raporunda özetle: … numaralı “…” markasının ….sınıfta “tıbbi hizmetler” ve “güzellik bakımı hizmetleri ” dahil olmak üzere davacı adına tescilli olduğu, … tescil numaralı “… + şekil”, …tescil numaralı “…”, … tescil numaralı “…” ve … tescil numaralı “…” markaların … sınıfta “tıbbi hizmetler” ve/veya “güzellik bakım hizmetleri” dahil olmak üzere davalı adına tescil edilmiş olduğu, taraf markalarını bir bütün olarak karşılaştırdıklarında aynı veya ayırt edilemeyecek kadar benzer olmadıklarından SMK’nın 5/1/ç maddesine dayalı hükümsüzlük koşullarının mevcut olmadığı, davada SMK’nın 6/2.maddesine dayalı hükümsüzlük talebinde bulunulmuşsa da, davanın tarafları arasında bu kapsamda değerlendirilebilecek/yorumlanabilecek ne tür bir ilişki olduğu açıklanmamış veya buna ilişkin bir delil sunulmamış olmakla, somut olayda SMK’nın 6/2.maddesi hükmünden istifade etmesinin mümkün olmadığı sonuç ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
26/06/2022 tarihli bilirkişi heyet raporunda özetle: Davalının TPMK nezdinde … tescil numaralı “… + şekil”, … tescil numaralı “…”, … tescil numaralı “…”, … tescil numaralı “…” markalarının, davacının TPMK nezdinde tescilli “… şekil” ibareli markası ile benzer olmadığını, iltibas oluşturmadığını, davalının Türk Patent ve Marka Kurumu nezdinde … tescil numaralı “… + şekil”, … tescil numaralı “…”, … tescil numaralı “…”, … tescil numaralı “…” markalarının, SMK’nın 6/1 ve 25/1.maddesi uyarınca hükümsüzlük ve sicilden terkin şartlarının oluşmadığı kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava: TPMK nezdinde davalı adına tescilli …, …, …, … numaralı markaların hükümsüzlüğü ve sicilden terkinine ilişkindir.
Davanın açıldığı tarih itibarıyla 6769 sayılı SINAİ MÜLKİYET KANUNU uygulanacaktar.
6769 sayılı SMK’nın 5. maddesinde marka tescilinde mutlak red sebepleri aşağıdaki şekilde düzenlenmiştir.
Madde 5- (1) Aşağıda belirtilen işaretler, marka olarak tescil edilmez:
a) 4 üncü madde kapsamında marka olamayacak işaretler.
b) Herhangi bir ayırt edici niteliğe sahip olmayan işaretler.
c) Ticaret alanında cins, çeşit, vasıf, kalite, miktar, amaç, değer, coğrafi kaynak belirten veya malların üretildiği, hizmetlerin sunulduğu zamanı gösteren veya malların ya da hizmetlerin diğer özelliklerini belirten işaret veya adlandırmaları münhasıran ya da esas unsur olarak içeren işaretler.
ç) Aynı veya aynı türdeki mal veya hizmetlerle ilgili olarak tescil edilmiş ya da daha önceki tarihte tescil başvurusu yapılmış marka ile aynı veya ayırt edilemeyecek kadar benzer işaretler.
d) Ticaret alanında herkes tarafından kullanılan veya belirli bir meslek, sanat veya ticaret grubuna mensup olanları ayırt etmeye yarayan işaret veya adlandırmaları münhasıran ya da esas unsur olarak içeren işaretler.
(2) Bir marka, başvuru tarihinden önce kullanılmış ve başvuruya konu mal veya hizmetler bakımından bu kullanım sonucu ayırt edici nitelik kazanmışsa bu markanın tescili birinci fıkranın (b), (c) ve (d) bentlerine göre reddedilemez.
6769 sayılı SMK’nın 6. maddesinde marka tescilinde nisbi red sebepleri aşağıdaki şekilde düzenlenmiştir.
(1) Tescil başvurusu yapılan bir markanın, tescil edilmiş veya önceki tarihte başvurusu yapılmış marka ile aynılığı ya da benzerliği ve kapsadığı mal veya hizmetlerin aynılığı ya da benzerliği nedeniyle, tescil edilmiş veya önceki tarihte başvurusu yapılmış marka ile halk tarafından ilişkilendirilme ihtimali de dâhil karıştırılma ihtimali varsa itiraz üzerine başvuru reddedilir.
(2) Ticari vekil veya temsilcinin, marka sahibinin izni olmaksızın ve haklı bir sebebe dayanmaksızın markanın aynı veya ayırt edilemeyecek kadar benzerinin kendi adına tescili için yaptığı başvuru, marka sahibinin itirazı üzerine reddedilir.
(3) Başvuru tarihinden veya varsa rüçhan tarihinden önce tescilsiz bir marka veya ticaret sırasında kullanılan bir başka işaret için hak elde edilmişse, bu işaret sahibinin itirazı üzerine, marka başvurusu reddedilir.
(4) Paris Sözleşmesinin 1 inci mükerrer 6 ncı maddesi bağlamındaki tanınmış markalar ile aynı veya benzer nitelikteki marka başvuruları, aynı veya benzer mal veya hizmetler bakımından itiraz üzerine reddedilir.
(5) Tescil edilmiş veya tescil başvurusu daha önceki tarihte yapılmış bir markanın, Türkiye ’de ulaştığı tanınmışlık düzeyi nedeniyle haksız bir yararın sağlanabileceği, markanın itibarının zarar görebileceği veya ayırt edici karakterinin zedelenebileceği hâllerde, aynı ya da benzer markanın tescil başvurusu, haklı bir sebebe dayanma hâli saklı kalmak kaydıyla, başvurunun aynı, benzer veya farklı mal veya hizmetlerde yapılmış olmasına bakılmaksızın önceki tarihli marka sahibinin itirazı üzerine reddedilir.
6769 sayılı SMK’nın 25. maddesinde “Marka Hükümsüzlük hâlleri ve hükümsüzlük talebi” aşağıdaki şekilde düzenlenmiştir.
(1) 5 inci veya 6 ncı maddede sayılan hâllerden birinin mevcut olması hâlinde mahkeme tarafından markanın hükümsüzlüğüne karar verilir.
(2) Menfaati olanlar, Cumhuriyet savcıları veya ilgili kamu kurum ve kuruluşları markanın hükümsüzlüğünü mahkemeden isteyebilir.
(3) Marka hükümsüzlük davası, dava tarihinde sicilde marka sahibi olarak kayıtlı kişilere veya hukuki haleflerine karşı açılır. Markanın hükümsüzlüğü davalarında Kurum taraf gösterilmez.
(4) Bir marka, 5 inci maddenin birinci fıkrasının (b), (c) ve (d) bentlerine aykırı olarak tescil edilmiş olup da kullanım sonucunda tescil edildiği mal veya hizmetler bakımından hükümsüzlük talebinden önce ayırt edici nitelik kazanmışsa hükümsüz kılınamaz.
(5) Tescil edilmiş veya tescil başvurusu daha önceki tarihte yapılmış bir markanın, Türkiye ’de ulaştığı tanınmışlık düzeyi nedeniyle haksız bir yararın sağlanabileceği, markanın itibarının zarar görebileceği veya ayırt edici karakterinin zedelenebileceği hâllerde, aynı ya da benzer markanın tescil başvurusu, haklı bir sebebe dayanma hâli saklı kalmak kaydıyla, başvurunun aynı, benzer veya farklı mal veya hizmetlerde yapılmış olmasına bakılmaksızın önceki tarihli marka sahibinin itirazı üzerine reddedilir.
(6) Tescil başvurusu yapılan markanın başkasına ait kişi ismini, ticaret unvanını, fotoğrafını, telif hakkını veya herhangi bir fikri mülkiyet hakkını içermesi hâlinde hak sahibinin itirazı üzerine başvuru reddedilir.
(7) Ortak markanın veya garanti markasının yenilenmeme sebebiyle koruma süresinin sona ermesinden itibaren üç yıl içinde yapılan, ortak marka veya garanti markasıyla aynı veya benzer olan ve aynı veya benzer mal veya hizmetleri içeren marka başvurusu, önceki hak sahibinin itirazı üzerine reddedilir.
(8) Tescilli markanın yenilenmeme sebebiyle koruma süresinin sona ermesinden itibaren iki yıl içinde yapılan, bu markayla aynı veya benzer olan ve aynı veya benzer mal veya hizmetleri içeren marka başvurusu, önceki marka sahibinin itirazı üzerine bu iki yıllık süre içinde markanın kullanılmış olması şartıyla reddedilir.
(9) Kötü niyetle yapılan marka başvuruları itiraz üzerine reddedilir…
Marka:Bir teşebbüsün mal ve hizmetlerini bir başka teşebbüsün mal veya hizmetlerinden ayırt etmeye sağlar, markalar işletmelerin üretmiş olduğu emtia veya sunmuş oldukları hizmetlerin birbirinden ayrılmasını sağlamaktadır.
Karıştırılma ihtimali: Bir tescilsiz işaretin veya tescil edilmiş bir markanın daha önce tescil edilmiş bir marka ile şekil, görünüş, ses, genel izlenim vs. sebeple ya aynı ya da benzer olduğu için önce tescil edilmiş marka olduğu zannını uyandırması tehlikesidir. Karıştırılma (iltibas) ihtimalinin araştırılmasına ilk önce markalar arasında ayniyet ya da benzerlik bulunup bulunmadığından başlanması gerekmektedir. Markaların esas unsurlarının ve vurgu sözcüklerinin aynı veya benzer olması, markanın genel görünümüne etkisi az olan diğer unsurlardaki farklılığa rağmen iltibasa yol açabilir. Sözcük markalarında, sözcüklerin başlangıç ve kökleri bütünsel benzerliğin tayininde önemlidir. İki marka arasındaki iltibasın varlığının saptanmasında, markaların yan yana konularak karşılaştırma yapılmaması gereklidir. İltibas tehlikesinin bulunup bulunmadığının saptanmasında ilgili mal ya da hizmetin orta yetenekteki alıcılarının dikkat ve özeni esas tutulur. Bu alıcıların markaları, aynı anda göz önünde bulunduramayacakları da dikkate alınarak ayrıntılara ilişkin farklar ve bütüne ilişkin benzerlikler üzerinde durulur.
SMK hükümleri, mevzuat, TPMK kayıtları, mahkememizce itibar edilen bilirkişi raporları ve bütün dosya kapsamından: TPMK nezdinde … numaralı “…” ibareli markanın davacı … adına tescilli olduğu anlaşılmıştır.
TPMK nezdinde … numaralı “… + şekil”, … numaralı “…”, … numaralı “…”, … numaralı “…” markalarının, davalı … adına tescilli olduğu anlaşılmıştır.
Taraf markaları bir bütün olarak karşılaştırdığında; aynı veya ayırt edilemeyecek kadar benzer olmadıkları, SMK’nın 5/1-ç, 6/1-2 ve 25.maddelerine dayalı hükümsüzlük koşullarının mevcut olmadığı kanaatine varıldığından, davanın reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
DAVANIN REDDİNE,
1-80,70 TL ilam harcından peşin harcın mahsubu ile eksik 36,30 TL harcın davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
2-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca 15.000,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
3-Davacının yaptığı yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davacı tarafından yatırılan fazla gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde iadesine,
Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı HMK 345/1.maddesi gereğince gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Mahkememize veya başka bir yer mahkemesine dilekçe ile başvurmak ve İstinaf harcı ile gerekli giderlerin tamamı ödenmek sureti ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine İSTİNAF YOLU AÇIK olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı. 01/12/2022

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır