Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 3.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2021/237 E. 2023/38 K. 03.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
3.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/237
KARAR NO : 2023/38

DAVA : TASARIMIN HÜKÜMSÜZLÜĞÜ VE SİCİLDEN TERKİNİ
DAVA TARİHİ : 01/11/2019
KARAR TARİHİ : 02/03/2023

Hakimler ve Savcılar Kurulu Birinci Dairesinin 04/11/2021 tarih ve 1111 sayılı kararı ile İstanbul 3. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesinin 11/11/2021 tarihi itibariyle faaliyete geçirilmesine, İstanbul 1. FSHH Mahkemesinde görülmekte olan tek esaslı dava, iş ve arşiv dosyalarının Mahkememize devrine karar verildiğinden, İstanbul 1. FSHHM’nin 2019/351 E. sayılı davası Mahkememize tevzi edilerek 2021/237 E. sırasına kaydı yapılmakla, Tasarımın Hükümsüzlüğü ve Sicilden Terkini davasının yapılan açık yargılamasının sonunda.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle: Müvekkili …’in 2006 yılında kurulduğunu, 2014 yılı itibari ile 3 şubesinde müşterilerine profesyonel kuaför ekipmanları ve kozmetik ürünleri ile hizmet verdiğini, yine müvekkili aile işletmesi olan … Şirketi’nin kozmetik ürünleri ile kuaför malzemelerinin toptan ve parekende üretim ve satışı üzerine faaliyet gösterdiğini, davalı şirket tarafından müvekkili … aleyhine … 1. Fikri Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi …D. İş sayılı dosyası ile delil tespiti talebinde bulunulduğunu, yapılan tespit ile bilirkişi raporu alınarak müvekkilleri tarafından tasarıma tecavüz edildiğinin tespit edildiğini, delil tespiti konulu değişik iş dosyasına binaen davalının, müvekkilleri aleyhine … Fikri Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi… E. sayılı dosyası ile Tasarım Hakkına Tecavüz davasının ikame edildiğini, davalı … tarafından davaya konu tasarımın hukuka aykırı olarak tescil edilmiş olup hükümsüzlüğüne karar verilmesi gerektiğinden bu davanın ikame edilmesi zaruretinin hasıl olduğunu, davalı şirket adına tescilli …. numaralı şişe tasarımının yenilik unsuru taşımaması nedeniyle SMK 56. maddeye aykırı şekilde tescil edildiğini, zira söz konusu şişe tasarımının dünyada çok uzun yıllardan beri ve hali hazırda kullanılmakta olan “…” adlı viski şişesinin birebir kopyalanması suretiyle oluşturulduğunu, söz konusu tasarımın davalı tarafından tescil edilmesinin hukuka aykırı ve kötü niyetli bir tescil olduğunu, haksız rekabete ilişkin her türlü hukuki, cezai ve tazminat haklarını bu aşamada saklı tutmak kaydıyla, davanın kabulünü, davalı şirket adına tescilli …. numaralı “…” isimli tasarımın, ileride telafisi imkansız zararlara uğranılmaması için, davanın devamı esnasında üçüncü şahıslara devrinin engellenmesi amacıyla ihtiyati tedbir kararı verilmesini, kararın Türk Patent ve Marka Kurumu’na mahkemece re’sen bildirilerek sicile şerh ettirilmesini, 6769 Sayılı Sınai Mülkiyet Kanununun 77/56 maddesinde belirtilen şartlardan yenilik unsurunu taşımaması nedeniyle …numaralı “…” isimli davalı adına tescilli tasarımın hükümsüz kılınmasını ve sicilden terkinine karar verilmesini, maddi ve manevi tazminat davası açma hakları saklı kalmak kaydıyla tüm yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: Davacıların, müvekkilinin … tescil numaralı tasarımının… şişesinin aynısı olması sebebiyle yenilik vasfını yerine getirmemesi sebebiyle hükümsüzlüğünü talep ettiğini, davacı vekili, davasını kanıtlamak için müvekkilinin tasarımının “yenilik unsuru” taşımadığını öne sürdüğünü, söz konusu tasarımın nihayetinde bir şişe olup tanımı gereği genellikle camdan yapıldığını, içine sıvıların konulduğu dar ağızlı uzun kap olduğunu, müvekkilinin satışını yaptığı kozmetik ürünlerinin dar ağızlı, dikdörtgenler prizması şeklinde olan bir şişeye konulmasının olağan olduğunu, tasarımcının seçenek özgürlüğü olduğunu ve her köşeli dikdörtgen hatlı şişenin … şişesi olmadığını, tasarım hukukunda yenilik ve ayırt edicilik vasfının kanunen farklı olan hukuki saikler olduğundan tasarımların sadece “yenilik” vasfı dikkate alınarak değerlendirilmesi gerektiğini, davacıların ayırt edicilik vasfı açısından tasarımın incelenmesini kabul etmediklerini, müvekkilinin tasarımı ile …şişesinin tasarım hukuku açısından karşılaştırılması yapılırken davacının göstermiş olduğu gibi etiketlerin dikkate alınmaması gerektiğini, zira hükümsüzlüğü istenen tasarım belgesinde etiket olmadığını, ayrıca bu husus da dikkate alınsa dahi müvekkiline özgün bir çok unsurun etikette yer aldığı dikkat edilecek olursa kodeste yer alan bir temanın etikette işlendiğini, müvekkilinin tasarım belgesindeki görseller ile … şişesi SMK hükümlerine göre bilgilenmiş kullanıcı gözüyle karşılaştırılması gerektiğini, maddi ve hukuksal dayanaktan yoksun olan davanın reddini, yargılama giderleri ile avukatlık ücretinin karşı yana yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
TPMK kayıtları istenmiş, HMK’nın 266. maddesi kapsamında bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
05/05/2021 tarihli bilirkişi kurulu raporunda özetle: Dosya içerisinde bulunan bilgi ve belgelerin incelenmesi, yapılan tespitler ve yürürlükteki mevzuat hükümleri çerçevesinde yapılan değerlendirmeler sonucu; hükümsüzlüğü istenen davalı tarafa ait 02.10.2017 başvuru tarihli … numaralı tasarım ile internette yapılan re’sen araştırmada tespit edilen 17/03/2016 tarihli ekran görüntüsünde yer alan ürün arasında bilgilenmiş kullanıcı üzerinde yarattığı genel izlenimde belirgin farklılıklar bulunmadığı, bu sebep ile benzer olarak algılandıkları, davalı tarafa ait … başvuru tarihli … numaralı tasarımın başvuru tarihi itibari ile yenilik ve ayırt edicilik özelliklerine haiz olmadığı sonuç ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
03/06/2022 tarihli bilirkişi kurulu ek raporunda özetle: Dosya içerisinde bulunan bilgi ve belgelerin incelenmesi, yapılan tespitler ve yürürlükteki mevzuat hükümleri çerçevesinde yapılan değerlendirmeler sonucu; kök rapordaki görüşlerinin değişmediğini; Hükümsüzlüğü istenen davalı tarafa ait 02.10.2017 başvuru tarihli … numaralı tasarım ile internette yapılan re’sen araştırmada tespit edilen 17/03/2016 tarihli ekran görüntüsünde yer alan ürün arasında bilgilenmiş kullanıcı üzerinde yarattığı genel izlenimde belirgin farklılıklar bulunmadığı, bu sebep ile berzer olarak algılandıkları, davalı tarafa ait 02.10.2017 başvuru tarihli … numaralı tasarımın başvuru tarihi itibari ile yenilik ve ayırt edicilik özelliklerine haiz olmadığı sonuç ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
06/02/2023 havale tarihli bilirkişi kurulu raporunda özetle: Dava dosyasına sunulan deliller, resen yapılan araştırmalar ve tasarımcının seçenek özgürlüğü kapsamında yapılan teknik değerlendirmeler doğrultusunda; davalı tarafa ait 2017/06284 numaralı tasarım tescilinin başvuru tarihi olan 02.10.2017 tarihi itibarı ile koruma şartı olan yenilik ve ayırt edici nitelik özelliklerine sahip olmadığı sonuç ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava: TPMK nezdinde davalı şirket adına tescilli … numaralı tasarımın hükümsüzlüğü ve sicilden terkinine ilişkindir.
Davanın açıldığı tarih itibarıyla 6769 sayılı SINAİ MÜLKİYET KANUNU uygulanacaktır.
Tasarım kavramı; insan zihninde biçimlendirme, kurma, tasavvur etme faaliyetleri ile nesnel gerçekliğe estetik bir yapı kazandırmayı ifade eder. Tasarım hakkı ise herkese karşı ileri sürülebilen, maddi olmayan bir mutlak haktır. Bir ürünün ayırt ediciliğini estetik olarak vurgulayan yaratımlar hukuk düzenince korunur. Türk Hukukunda tasarımlar 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu ile özel olarak korunmaktadır. Kanunda tanımlandığı üzere tasarım, ürünün tümü veya bir parçasının ya da üzerindeki süslemenin çizgi, şekil, biçim, renk, malzeme veya yüzey dokusu gibi özelliklerinden kaynaklanan görünümüdür (SMK m.55/1).
Tescil edilmiş bir tasarımın, tescil sonrasında hükümsüz kılınması mümkündür. Hükümsüzlük şartları SMK 77. maddede düzenlenmiştir. Buna göre:
a) 55. maddenin birinci ve ikinci fıkralarında yer alan tanımlara uygun olmadığı, 56. ve 57. maddelerde belirtilen şartları taşımadığı, 58. maddenin dördüncü fıkrası ve 64. maddenin altıncı fıkrasının (c) bendi kapsamında olduğu, başvurunun kötünîyetle yapıldığı ve bir fikri mülkiyet hakkının yetkisiz kullanımını içerdiği ispat edilmişse,
b) Hak sahipliğinin başka kişiye veya kişilere alt olduğu ispat edilmişse,
c) Sonradan kamuya açıklanan aynı veya benzer nitelikteki bir tasarımın başvuru tarihi, tescilli bir tasarımın başvuru tarihinden önce ise, tasarımın hükümsüz sayılmasına mahkeme tarafından karar verilir. Hükümsüzlük kararı, geriye etkili bir karardır. Hükümsüzlüğüne karar verilen bir tasarımdan doğan hak hiç doğmamış kabul edilir (SMK m. 79/1)
Bir tasarım tescil belgesine birden fazla tasarım konu olabilir. Hükümsüzlük nedenleri tasarım tesciline konu tasarımların tamamına ilişkin olabileceği gibi, sadece bir kısmına ilişkin de olabilir. Bu durumda, sadece ilgili tasarım bakımından kısmen hükümsüzlüğe karar verilebilir (SMK m. 77/2). Kısmen hükümsüzlük kararı verilen tasarım dışında kalan tasarımlar, “yeni” ve “ayırt edici olma” niteliklerine sahip ise, bu tasarımlar açısından tasarım tescili geçerli olmaya devam eder.
Tasarımların, hükümsüzlüğü değerlendirilirken, Yargıtay 11 H.D.’nin bir kararında da belirttiği üzere: “…Tasarımlara ilişkin tarifnameler ve tescil belgeleri ile taraflara ait ürünler birebir karşılaştırılmalı olarak incelenip ayırtedicilik ve yenilik unsurlarının bulunup bulunmadığı belirlenip, sonuca göre karar vermek…” denilmek suretiyle, değerlendirmenin ne şekilde yapılacağı belirtilmiştir.
Tasarım tescil sistemi içerisinde bir tasarımın yeni ve ayırt edici olması gerekli ve yeterlidir (SMK m.56/1).
Bir tasarımın aynısı (a) tescilli tasarım için başvuru veya rüçhan tarihinden önce, {b} tescilsiz tasarım için tasarımın kamuya ilk sunulduğu tarihten önce dünyanın herhangi bir yerinde kamuya sunulmamış ise o tasarım yeni kabul edilir (SMK m.56/4). Tasarımlar sadece küçük ayrıntılarda farklılık gösteriyorlarsa aynı kabul edilir. Kamuya sunma, sergileme, satış gibi yollarla piyasaya sürme, kullanma, tarif, yayım tanıtım veya benzer amaçlı faaliyetleri kapsar.
Hangi tasarımların yeni olarak kabul olunacağı zaman ve mekana göre değişmektedir. Ancak genel olarak “yeni” kelimesi önceden bilinmeyen, hiç kullanılmamış veya az kullanılmış anlamlarına gelmektedir. Bir tasarımın aynısının, başvuru veya rüçhan tarihinden önce dünyanın herhangi bir yerinde kamuya sunulmuş olması yenilik unsurunu ortadan kaldırır.
Tasarımın ayırt edici olması ise yeni olmasından farklı bir kavramdır. Tasarımın yeni olması, SMK 56/4. maddedeki “Tasarımlar sadece küçük ayrıntılarda farklılık gösteriyorsa aynı kabul edilir” hükmünden de anlaşılacağı üzere yüzeysel bir incelemeyi gerektirir. Oysa ayırt edici olmayı belirlemede ölçü “bilgilenmiş kullanıcıdır (SMK m.56/5). Bir tasarımın bilgilenmiş kullanıcı üzerinde bıraktığı genel izlenim (a) Tescilli tasarım için başvuru veya rüçhan tarihinden önce, (b) Tescilsiz tasarım İçin tasarımın kamuya ilk sunulduğu tarihten önce kamuya sunulmuş herhangi bir tasarımın aynı kullanıcı üzerinde yarattığı genel izlenimden farklı ise bu tasarımın ayırt edici niteliğe sahip olduğu kabul edilir.
Bilgilenmiş kullanıcı, daha önceden kamuya sunulmuş tasarımların kendisinde bıraktığı genel izlenimden belirgin derecede farklı İzlenim bırakan tasarımlar ayırt edici kabul edilir.
Ayırt edici niteliğin değerlendirilmesinde, birbiri ile kıyaslanan tasarımların ilke olarak farklılıklarından çok ortak özelliklerinin değerlendirilmesine ağırlık verilir ve tasarımcının tasarımı geliştirme açısından ne kadar seçenek özgürlüğüne sahip olduğu göz önüne alınır.
6769 sayılı SMK’nın 56. maddesi; “(1) Tasarım yeni ve ayırt edici niteliğe sahip olması şartıyla bu Kanunla sağlanan haklar kapsamında korunur. (2) Birleşik ürünün parçasının tasarımı, aşağıdaki şartları taşıyorsa yeni ve ayırt edici niteliğe sahip olduğu kabul edilir:
a) Parça birleşik ürüne takıldığında, birleşik ürünün normal kullanımında görünür durumda olmalıdır.
b) Parçanın görünür durumda olan özellikleri, yenilik ve ayırt edici nitelik şartlarını karşılamalıdır.
(3) Bu maddede yer alan normal kullanım; bakım, servis veya onarım işleri hariç olmak üzere, son kullanıcı tarafından kullanımı ifade eder.
(4) Bir tasarımın aynısı;
a) Tescilli tasarım için başvuru veya rüçhan tarihinden önce,
b) Tescilsiz tasarım için tasarımın kamuya ilk sunulduğu tarihten önce, dünyanın herhangi bir yerinde kamuya sunulmamış ise o tasarım yeni kabul edilir.
Tasarımlar sadece küçük ayrıntılarda farklılık gösteriyorsa aynı kabul edilir.
(5) Bir tasarımın bilgilenmiş kullanıcı üzerinde bıraktığı genel izlenim;
a) Tescilli tasarım için başvuru veya rüçhan tarihinden önce,
b) Tescilsiz tasarım için tasarımın kamuya ilk sunulduğu tarihten önce, kamuya sunulmuş herhangi bir tasarımın aynı kullanıcı üzerinde yarattığı genel izlenimden farklı ise bu tasarımın ayırt edici niteliğe sahip olduğu kabul edilir.
(6) Ayırt edici niteliğin değerlendirilmesinde, tasarımcının tasarımı geliştirmede sahip olduğu seçenek özgürlüğünün derecesi dikkate alınır.” hükmü amirdir.
6769 sayılı SMK’nun 58. maddesi göre; “(1) Tasarım sahibi, kendi tasarımına kıyasla ayırt edici niteliğe sahip olmayan tasarımlara karşı bu Kanundan doğan haklarını kullanabilir. (2) Koruma kapsamının değerlendirilmesinde, tasarımcının tasarımı geliştirmede sahip olduğu seçenek özgürlüğünün derecesi dikkate alınır. (3) Bu Kanun kapsamında sağlanan tasarım koruması, 5/12/1951 tarihli ve 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanununda aranan şartları taşıması hâlinde söz konusu Kanunla öngörülen korumaya halel getirmez.
(4) Aşağıda belirtilen hâller koruma kapsamı dışındadır:
a) Kamu düzenine veya genel ahlaka aykırı tasarımlar.
b) Ürünün teknik fonksiyonunun zorunlu kıldığı görünüm özellikleri.
c) Tasarımın kullanıldığı veya uygulandığı ürünün, başka bir ürüne mekanik olarak monte edilmesi veya bağlanması için belirli biçim ve boyutlarda üretilmesi zorunlu ürünlerin görünüm özellikleri.
ç) Paris Sözleşmesinin 2 nci mükerrer 6 ncı maddesi kapsamında yer alan hükümranlık alametleri ile bu kapsam dışında kalan ancak kamuyu ilgilendiren, dinî, tarihî ve kültürel değerler bakımından halka mal olmuş ve ilgili mercilerin tescil izni vermediği işaretlerin, armaların, nişanların veya adlandırmaların uygunsuz kullanımını içeren tasarımlar.
(5) 56 ncı maddedeki şartları karşılamak kaydıyla farklı veya eş birimlerden oluşan modüler bir sistemde bu birimlerin birbirleriyle sonlu veya sonsuz olarak çeşitli biçimlerde bağlantı kurmasını sağlayan tasarımlar korumadan yararlanır” hükmü amirdir.
6769 sayılı SMK’nun 59.maddesi göre “Tasarımdan doğan haklar münhasıran tasarım sahibine aittir. Üçüncü kişiler, tasarım sahibinin izni olmadan koruma kapsamındaki tasarım veya tasarımın uygulandığı ürünü üretemez, piyasaya sunamaz, satamaz, ithal edemez, ticari amaçlı kullanamaz veya bu amaçlarla elde bulunduramaz ya da bu tasarım veya tasarımın uygulandığı ürünle ilgili sözleşme yapmak için öneride bulunamaz” hükmü amirdir.
Bir tasarımın koruma kapsamı belirlenirken buna, o tasarımın bilgilenmiş kullanıcı üzerinde yarattığı genel izlenimle bariz bir benzerlik gösteren bütün tasarımlar dikkate alınır. Koruma kapsamının belirlenmesinde, kıyaslanan tasarımların farklılıklarından çok ortak özelliklerine ağırlık verilir ve tasarımcının tasarlama açısından seçenek özgürlüğüne sahip olduğu dikkate alınır.
Hükümsüzlük sebepleri:
a) Tasarımın yeni ve ayırt edici nitelikte olmaması,
b) Teknik fonksiyonun tasarım şekillendirmesi,
c) Tasarımın kamu düzenine ve genel ahlaka aykırı olması,
d) Tasarımın gerçek hak sahibinin başkası olması,
e) aynı veya benzer başka bir tasarımın sonradan kamuya açıklanmakla birlikte başvuru tarihinin hükümsüzlüğe konu tasarımdan daha önce olması olarak sayılmıştır.
Bir tasarımın yeni olduğunun kabulü için tasarımın aynısının başvuru veya rüçhan tarihinden önce dünyanın hiçbir yerinde kamuya sunulmamış olması gerekir. Küçük ayrıntılar ile farklılık gösteren tasarımlar aynı kabul edilir.
SMK hükümleri, mevzuat, bilirkişi kurulu kök/ek raporları ve bütün dosya kapsamından: TPMK nezdinde … numaralı tasarımın, davalı şirket adına tescilli olduğu anlaşılmıştır.
Mahkememizce itibar edilen bilirkişi kurulu kök/ek raporlarında belirtildiği üzere: Hükümsüzlüğü istenen davalı şirkete ait … numaralı tasarımın, başvuru tarihi itibari ile yenilik ve ayırt edicilik özelliklerine haiz olmadığı, bu nedenle hükümsüzlük şartlarının oluştuğu kanaatine varıldığından davanın kabulüne, TPMK nezdinde davalı şirket adına tescilli …numaralı tasarımın hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine, kararın kesinleşmesini mütakip kesinleşmiş karar örneğinin ilgili sicile işlenmek üzere TPMK’na gönderilmesine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
DAVANIN KABULÜNE,
1-TPMK nezdinde davalı şirket adına tescilli … numaralı tasarımın hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine,
2-Kararın kesinleşmesini mütakip kesinleşmiş karar örneğinin ilgili sicile işlenmek üzere TPMK’na gönderilmesine,
3-179,90 TL ilam harcından peşin harcın mahsubu ile eksik 135,50 TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
4-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca 15.000,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafın yaptığı 44,40 TL başvuru harcı, 44,40 TL peşin harç, 402,00 TL tebligat ve müzekkere masrafı, 2.000,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 2.490,80 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davalı tarafın yaptığı yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
7-Taraflarca fazla yatırılan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talepleri halinde iadesine,
Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı HMK 345/1.maddesi gereğince gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Mahkememize veya başka bir yer mahkemesine dilekçe ile başvurmak ve İstinaf harcı ile gerekli giderlerin tamamı ödenmek sureti ile, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine İSTİNAF YOLU AÇIK olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı. 02/03/2023

Katip
¸e-imzalıdır

Hakim
¸e-imzalıdır