Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 3.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2021/182 E. 2023/3 K. 09.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
3.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/182
KARAR NO : 2023/3

DAVA : MARKAYA TECAVÜZ TECAVÜZ – HAKSIZ REKABETİN TESPİTİ, DURDURULMASI, ÖNLENMESİ, UNVAN TERKİNİ,
DAVA TARİHİ : 13/03/2019
KARAR TARİHİ : 09/01/2023

HSK’nın 04/11/2021 tarih ve 1111 sayılı kararı gereğince İstanbul 3. ve 4. FSHH Mahkemelerinin 11/11/2021 tarihi itibarıyla faaliyete geçirilmesine, 1. FSHH Mahkemesinde görülmekte olan tek esaslı dava, iş ve arşiv dosyalarının Mahkememize devrine karar verildiğinden, İstanbul 1. FSHHM’nin 2019/85 E. sayılı davası Mahkememize tevzi edilerek 2021/182 E. sırasına kaydı yapılmakla, taraflar arasında Markaya Tecavüz – Haksız Rekabetin Tespiti, Durdurulması, Önlenmesi, Unvan Terkini ve Markanın Hükümsüzlüğü davasının yapılan açık yargılamasının sonunda.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Asıl davada:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Müvekkilinin 1876 yılında Almanya’da kurulduğunu, 140 yılı aşkın süredir tüm dünyada çamaşır ve ev bakımı, kişisel bakım, yapıştırıcı teknolojileri alanlarında lider ve tanınmış markaları ile faaliyet gösteren çok uluslu bir şirket olduğunu, halihazırda Türkiye dahil Almanya, … ve 70 küsür ülkede 50.000 kişiyi aşkın çalışanı olduğunu, … markalı ürünün Türkiye’de ilk yumuşatıcı markası olup, 1976 yılında Türkiye’de piyasaya girdiğini 2007 yılında 1 – 4 sloganı ile yola çıkarak … markasıyla konsantre yumuşatıcı piyasasına girdiğini,…, …, … markalarıyla Türkiye’de tanındığını, Türkiye’de ve dünyanın birçok ülkesinde … markasının tescilli olup aynı zamanda tanınmış marka statüsüne sahip olduğunu, dünyada çok güçlü … esas unsurlu e-ticaret sitelerine sahip olduğunu, … markasının tanınmışlığının internet üzerinde yapılan basit bir araştırma ile rahatlıkla tespit edilebileceğini, Google arama motorunda … yazıldığında 235.0000 sonuç çıktığını ve bunların hepsinin müvekkili şirket ile ilişkili olduğunu, Facebook sayfasında müvekkili şirketinin tanınmışlığı gözleri önünde olduğunu 164.000 takipçisi mevcut olup 167.000 beğeni alındığını, Türkiye’de … markasının fiilen kullanımı ve Türkiye genelinde satış noktalarını çok fazla olduğunu buna ilişkin lansmanların stantların görsellerinin dava dilekçesi ekinde sunulduğunu, … markalı ürünlerin satışı müvekkili şirketinin genel satış rakamları içinde çok önemli bir tutara tekabül ettiğini ,… markasının Türkiye’de sektöründe lider konumunda olup uzun yıllardır bunu muhafaza etti gösterir gazete kupürlerinden örnekleri sunduklarını, … markasının tüketici nezdinde ulaştığı ün ve itibar nedeniyle en değerli aktif şirket aktifleri arasında yer aldığını, davalı şirketin … adlı internet sitesi üzerinden … markasını ihtiva eden oda araba kumaş koku giderici/verici ürünlerin tanıtım ve satışının gerçekleştirildiğinin tespit edildiğini, davalının söz konusu alan adını tescil ettirerek bu alan adı ile işlettiği web sitesinde muhtelif … markalı ürünün tanıtım ve satışının yapıldığını, Google üzerinde … ibaresi ile Arama yapıldığında karşınıza “Bunu mu demek istediniz ? …” diye bir uyarının çıktığını dolayısı ile davalı şirkete ait web sitesi ile yapılan araştırmada doğrudan müvekkili şirketine ait web sitelerine referans yapıldığını, … web sitesi içeriğinin noter kanalıyla e-tespit tutanağı ile tespit edildiğini, davalının eyleminin müvekkilinin tescilli marka hakkına tecavüz teşkil ettiğini, yine markanın tanınmışlığı ve sektördeki liderliğini davalı şirketin 18.12.2018 tarihinde … Ticaret Sicil Müdürlüğü’ne… Ticaret AŞ. ünvanı ile tescil edildiğini, söz konusu ticaret ünvanının da müvekkilinin marka tescili kapsamındaki haklarına ihlal ettiğini, bu nedenle davalının ticaret ünvanından … ibaresinin çıkarılmasını, dava kapsamında; davalının kötü niyetli bir şekilde müvekkilinin tanınmış markasından haksız yarar sağlamaya çalıştığını ve müvekkilinin tescilli markasını alan adı ve sosyal medya hesaplarında kullanarak tanıtım promosyon ve satış faaliyetlerini gösterdiğini bu durumun ayrıca TTK hükümleri uyarınca haksız rekabet teşkil ettiğini, açıkladıkları nedenlerle: davalının, müvekkiline ait tanınmış … markasını izinsiz olarak kullanmasının, … markalı ürün üretip satmasının, müvekkili şirketine ait marka tescilinden kaynaklanan haklara tecavüz ve haksız rekabet oluşturduğunun tespitine, durdurulmasına ve önlenmesine, söz konusu markayı taşıyan ürünlerin üretiminin durdurulmasına, ayrıca söz konusu web sitelerinde dağıtın tanıtım ve satışının durdurulmasına, el konulmasına, bu doğrultuda ihtiyati tedbir kararı verilmesine, … ibaresinin davalının Ticaret ünvanından terkinine, müvekkiline ait tescilli marka haklarına tecavüz teşkil etmesi sebebi ve müvekkiline ait … alan adlı Web sitesinin yine Twitter, Instagram ve YouTube ile Facebook sosyal medya hesaplarına Türkiye’den erişimin engellenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: Müvekkili şirketinin ticari ünvanının 10/11/2017 tarihli ana sözleşmesi ile … Ticaret Sicil Müdürlüğünde tescil edilerek ilan edildiğini, ünvanının… Ticaret A.Ş. olduğunu, ticaret sicilde tescilli olduğundan kullanma hakkına sahip olduğunu, kuruluş sözleşmesinde da açıkça belirtildiği üzere, ana faaliyet alanı insanlar için cilt bakım ürünleri, parfüm, deodorant, sprey, oda, araç kokuları olmak üzere kozmetik ürünleri sektörü olduğunu, çeşitli firmaların verdiği siparişler üzerine …’da bulunan fabrikasında yapılan üretim, sağlanan iş imkanı ve yaptığı ihracat ile hem … bölgesi hem de Türkiye ekonomisine katkı sağladığını, zengin ürün çeşitliliği olduğunu, davacının çamaşırlar için dezenfektan ve yumuşatma ürünleri alanında faaliyet göstermesine ve davaya konu tescilli markası yine bu ürünler için nice sınıflandırmasında belirlenen 3. Sınıf olmasına rağmen haksız ve asılsız iddialarla tedbir kararı talep ettiğini, müvekkilinin kozmetik ve oda kokuları sektöründe faaliyet gösterdiğinden, ticari ünvan ve marka arasında bağ kurulabilecek veya tüketici nezdinde iltibasa sebebiyet verilebilecek herhangi bir somut durum veyahut tehlike söz konusu olmadığını, dava açılana kadar 2 yıl aşkın süre boyunca sessiz kalındığını, herhangi bir ihtar göndermemiş veya muaraza yaratmamış olduğunu, müvekkili şirket tarafından ticaret unvanına ayırtedicilik kazandırmak uğruna açıkça faaliyet alanı olan … ibaresini de eklemek suretiyle fark yarattığını, basiretli bir tacir gibi davranarak ticari ünvanında ayırt edicilik unsurunu da kullanarak tescil başvurusunda bulunduğunu ve uygun bulunması sonucunda, müvekkili şirket ile davacının ayrı sektörlerde faaliyet gösterdiğinden müvekkili şirketinin tescil ve ilan ile korunan ticari unvanını kullanma hakkı siteye yapılan erişimin engellenmesine yönelik kararı ile maddi ve manevi zararı oluştuğunu, davacı ile aynı sektörde olmaması ve davacının markasının ticari ünvan olarak kullanılmaması göz önüne alındığında iktibas/iltibasa sebebiyet verilebilecek bir durum söz konusu olmadığı gibi, ticari ünvana açıkça faaliyet alanı da eklenerek ayırt edici nitelik kazandırıldığını, müvekkili şirketine ait internet sitesi yönünden alan adı alırken herhangi bir sorunla karşılaşmadığını, şirketin TPMK nezdinde … tescil numaralı ( 5. sınıf emtialarında tescilli ) “…” markasının sahibi olan … ile aralarındaki sözleşme gereği oda sprey kokularında fason üretim yaptığını, bu nedenle bu davada davalının sahibinin verdiği talimat ve aralarındaki sözleşme gereği ürettiğini, müvekkili şirketin üretimini yaptığı emtiaların nice sınıflandırmasına göre 5.sınıftaki “insan ve haylanlar için olanlar hariç deodorantlar, havayı tazeleyici kokular” olarak geçmekle oda sprey-kokuları olduğunu, davacının markasının farklı sınıfta ve farklı ürünler açısından tescilli olduğunu, sadece çamaşırlar için dezenfektanlar emtiası bakımından korumadan yararlandığını, bu nedenle marka hakkına tecavüz eyleminden söz edilemeyeceğini, davacı tarafça daha önce …’e … markasına yönelik … sınıfta tescilli olduğunu kabul ederek … 36. Noterliği’nin … tarih ve … yevmiye numaralı ihtarı ile 3. sınıfta üretim yapılmaması yönünde ihtarda bulunulduğunu, dava dışı marka sahibi tarafından ihtarnamenin haksız olduğu marka hakkına dayalı olarak kullanıldığı yönünde cevap verildiğini, davacı tarafın marka sınıfının kapsamı dışına çıkılarak tüm … yazılı ürünlere el konulması davalının marka sahibinin rızası ile marka hakkının kullanımına gasp niteliğinde olduğunu, fabrikadaki işlerin durdurmasına neden olduğunu, davacı tarafın markasının tanınmış marka olmadığını, bunun için ayrı bir tespit yapılması gerektiğini, haksız bir yarar sağlanması unsurunun somut olayda meydana gelmediğini,ortalama bir tüketicinin … satın almak isteyip de …’in … markasına haiz Oda Kokusunu satın almadığını, bilgisayar Mühendisi bilirkişi raporunda açıkça müvekkilin tüm ürünlerinin oda kokuları olduğu görülmesine rağmen, marka konusunda herhangi bir uzmanlığı bulunmadığından … markasının tanınmış marka olup olmadığını, hangi emtia sınıfında tescilli olduğunu bilebilecek yeterlikte uzmanlığa sahip olmadığını, öncelikle davacı tarafın markasının tanınmış marka olup olmadığının tartışılmasının gerekli olduğunu, müvekkilinin TPMK nezdinde …tescil numaralı (… Sınıf oda kokuları) “…” Markasını, marka sahibi olan … ile aralarındaki sözleşme gereği oda sprey-kokularındarında fason üretim yaptığını ve müvekkili şirketin … ticari ünvanı nedeniyle … isimli internet sitesi almasının en doğal hakkı olduğunu, davacı tarafça hakkın kötüye kullanımı çerçevesinde açılan haksız ve yersiz davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
BİRLEŞEN İSTANBUL 1.FSHHM’NİN 2019/229 ESAS SAYILI DAVASINDA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Müvekkili şirketin … markasının yaratıcısı/gerçek hak sahibi olduğunu ve Türk Patent nezdinde ilk tescil ettirdiğini, bu yönde dünya genelinde onlarca tescile sahip olduğunu, davalıların müvekkili şirkete ait tanınmış … markasını izinsiz olarak müvekkili şirketin fiili kullanımında yer alan renk ve yazı karakterini kopyalamak suretiyle … şeklinde kullanmasının, … markalı ürün üretip satmasını müvekkiline ait marka tescilinden kaynaklanan haklara tecavüz ve haksız rekabet oluşturduğunun tespitine durdurulmasına önlenmesine dava dilekçesinde belirtilen linklere vs. Sosyal medya hesaplarına Türkiye’de erişimin engellenmesine davalı … adına tescilli … sayı ve … ibareli markanın hükümsüz kılınmasına, davalı … adına tescilli … sayı ve … ibareli markanın 3. Kişilere devrinin önlenmesi için teminatsız ihtiyati tedbir kararı verilmesi, davalılar tarafından üretilen ve/veya satılan … ve/veya … markasını taşıyan ürünlerin üretim, dağıtım, tanıtım ve satışının durdurulmasına, engellenmesine ve önlenmesine ayrıca bu ürünlere – bu ürünlerin üretimine yarayan makina, araç, kalıp, ambalaj, etiket, kutu, iş evrakı, katalog ve hertürlü tanıtım-promosyon araçlarına el konulmasını, mahkeme karar özetinin Türkiye’de yayınlanan en yüksek tiraja sahip ilk üç gazeteden birinde bir kez ilanına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle: Yetki itirazında bulunduklarını, müvekkilinin yerleşim yerinin İzmir olması nedeni ile … FSHHM’lerinin yetkili olduğu, dava açılırken HMK’da dava şartı olan yabancıların Türk Mahkemelerinde açıcakları davalarda yargılama giderleri ve takip giderleriyle zarar ziyan karşılığı yatırılması gereken teminat yatırılmadığından, davanın usulden reddine, müvekkilinin TPMK nezdinde … tescil numaralı …. sınıf emtialarında tescilli “…” markasının hak sahibi olduğunu, davacıya ait … markasının …. sınıfta dezenfektan grubunda tescilli olduğunu, davacı taraf markasının tanınmış marka olduğu hususunun yargılama gerektiğini, tanınmış marka sicilinde tescilli olmadığı ayrıca davacı tarafın markasını tanınmış olduğunu dair emsal kararın sunulmadığı, müvekkilinin, davacının tanınmış markası olduğunu bilebilmesinin mümkün olmadığı, bu yönde bilmesi gerektiği kabulüne yarar tescil veya hiçbir kaydın bulunmadığını müvekkilinin adına tescilli olan marka gereği yasal hakkının kullandığını davacıya ait gruplarda üretim yapılmadığı gibi marka haklarının ihlalinin söz konusu olmadığını, davacı tarafın 2 yıl önce … 38. Noterliğinin … tarih ve … yevmiye nolu ihtarına konu ettiği iddialara müvekkili tarafından noter aracılığıyla cevap verilerek itiraz edildiğini, davacının tescili 4 adet markasının olduğu sadece çamaşırlar için dezenfektanlar açısından korumadan yararlandığını müvekkilinin dava dışı marka sahibi ile arasındaki sözleşme ve rıza gereği yaptığı üretimin marka hakkına dayandığından, davacının talebinin hakkın gaspı niteliğinde olduğunu, bilirkişi raporu ve tedbir kararına itiraz ettiklerini açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … Ltd. Şti. Yetkilisi … FSHHM aracılığıyla gönderdiği cevap dilekçesinde özetle: Yetkili mahkemenin İzmir Mahkemeleri olduğunu, … adına tescilli markayı kullandığı, …sayılı adreste bulunan …Tic. Ltd. Şti. Ünvanı iş yerinde kendi markası dışında bilinen başka markalarda fason imalat yaptığını, fason yaptığı markalardan birinin de … markalı oda parfümleri olduğunu, 08/05/2017 tarihinde …Şti. Yetkilisi … ile … markalı oda parfümlerinin üretimi ile ilgili sözleşme imzaladıklarını, ilgili sözleşme gereği marka tescil belgesine bağlı olarak tamamen …. Sınıfta yer alan insan ve hayvanlar için olanlar hariç deodorantlar, havayı tazeleyici kokular konseptlerine uygun olarak üretip teslim ettiklerini, ürünlerinin davacının ürünleri ile aynı kategoride olmadığını market raflarında aynı sırada yer almadıklarını, ambalaj üzerinden görsellerin farklı olduğunu, tüketicinin yanılma/aldanma ihtimalinin bulunmadığını, davacının ürününden faydalanmak ve haksız kazanç elde etmek gibi bir gayesinin bulunmadığını, ihtiyati tedbir kararının haklı ve yerinde olmadığını, ekonomik geleceğini tehlikeye atacak mahiyette tedbir kararına itiraz ettiğini, bilirkişi raporunu kabul etmediklerini, haksız ve hukuki dayanaktan yoksun davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
HMK’nın 266. maddesi kapsamında bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
20/05/2019 tarihli bilirkişi raporunda özetle: Yapılan inceleme, araştırma ve ekran görüntüleri ile ilgili firmanın “… (… )” adresindeki firmasının internet sitelerinden ve sosyal ağlarında ilgili ürün ile ilgili ekran görüntülerinin fotoğraflanarak tespitlerinin yapıldığı, yapılan tespitlerde davacı firmanın tescil yaptırmış olduğu “…” markasının davalı firma tarafından kullandığı, intermet sitesi ve sosyal ağlarında “…” ismi ile paylaştığı, Ekran görüntüleri ile tespitlerin yapıldığı, davalı firmanın internet sağlayıcı firmanın Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu site sayfası sorgulamasında …’da bulunduğu ve server sahibinim adresi ve IP bilgilerinin Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu site sayfası sorgulamasından anlaşıldığı bildirilmiştir.
Birleşen … 1.FSHHM’nin … Esas sayılı davasında alınan 27/08/2019 tarihli raporda özetle; … internal linki kontrol edilmiş olup, … ibareli 1 adet paylaşımın olduğu, bu paylaşımın 2 Kasım 2017 tarihinde yapıldığı, … hesabına ait Anasayfa, Hakkında ve dosyada belirtilen 2 adet link ekran görüntülerinin inceleme, tespit ve değerlendirmeler (BİLİŞİM UZMANI) kısmında mahkemeye sunulduğunu bildirmiştir.
21/02/2021 tarihli bilirkişi kurulu raporunda özetle: ASIL DAVA AÇISINDAN: Davacının … markasının; davalının … numarası ile yaptığı marka başvurusu tarihi olan 21.10.2016 tarihinde …sınıfta yer alan “Sabunlar, sabun tozları, ağartma sodaları, yıkama ve ağartma müstahzarları, çamaşırda kullanım için durulama yumuşatma ve ağartma müstahzarları, çamaşır için kolalar, leke çıkarıcı maddeler, temizleme ve parlatma maddeleri, dokumaları temizlemek için kimyasal ürünler; çamaşır yumuşatma maddeleri olarak kullanılan emici dokunmamış ürünler” i tanınmış marka olduğu, davalının sözleşme ile FASON üretim yaptıklarına ilişkin savunmalarının, davalıların eylemlerinin SMK uyarınca marka hakkına tecavüz eylemi olmaktan çıkarmayacağı, davalının söz konusu markayı taşıyan ambalajlar ile üretim yapmaları ve ticaret alanına çıkarmalarının davacının tescilli markalarından doğan haklara tecavüz teşkil ettiği, yine davalının ürettiği ürünleri … alan adlı internet sitesi ve … isimli facebook sosya medya hesapları ile tanıtıp, pazarlamasının da aynı şekilde davacının tescilli marka hakkına tecavüz teşkil ettiği, davalı şirketin ticaret ünvanının … TİC. A.Ş. olduğu, devam eden diğer tali unsurun “Kozmetik” olduğu, tarafların benzer ve birbirleri ile ilgili sektörde faaliyetlerde iştigal ettiği, davalının ticaret ünvanının klavuz unsurunun, davacının tanınmış markasının aynısı olduğu, iştigal ettikleri sektörde davalı ile davacı arasında işletmesel bağ olduğu intibaının oluşabileceği kanaati ile davalının sözkonusu ticaret ünvanını kullanılmasının karışıklığa yol açacağının tespit edildiği, BİRLEŞEN DAVA AÇISINDAN: Davacı markaları ile davalılardan … adına … numarası ile tescilli markasının görsel, fonetik olarak ayniyet derecesinde benzer olduğu, davacının tescilli ve tanınmış markalarının 03.sınıflarda yer alan emtialar olduğu, bu emtialardan …sınıfta yer alan emtialar ile hükümsüzlüğü talep edilmiş olan davalı adına … numaralı marka kapsamında … sınıfta yer alan “ Hijyen sağlayıcı ürünler: pedler, tamponlar, tıbbi amaçlı yakılar, pansuman malzemeleri, kağıt ve tekstilden mamul çocuk bezleri, zararlı bitkileri, hayvanları ve mantarları imha edici maddeler. İnsan ve hayvanlar için olanlar hariç deodorantlar, havayı tazeleyici kokular”ın benzer emtialar olduğu, söz konusu ürünlerin hitap ettiği tüketici grubunun orta düzeydeki tüketici kitlesi olduğu, söz konusu orta düzeydeki tüketici kitlesinin bir malı seçmede ayırdığı zaman, dikkat düzeyi düşünüldüğünde iltibasa düşme ihtimallerinin çok yüksek olduğu, bu nedenle de davalının … numaralı markasının kapsamında yer alan “ Hijyen sağlayıcı ürünler: pedler, tamponlar, tıbbi amaçlı yakılar, pansuman malzemeleri, kağıt ve tekstilden mamul çocuk bezleri, Zararlı bitkileri, hayvanları ve mantarları imha edici maddeler. İnsan ve hayvanlar için olanlar hariç deodorantlar, havayı tazeleyici kokular” açısından hükümsüzlük koşullarının mevcut olduğu, davacı ile davalı …’in aynı ve ilgili sektörde faaliyet gösterdiği, ticaretle uğraştığı, davacının tescilli ve tanınmış markasını bilmesi gerektiği ve bilebilecek durumda olduğu, tescil kapsamları ve davalının kullanımları da gözönüne alınarak mevcut verilere göre davalının markayı kötü niyetle tescil ettirilmiş olduğu, kötü niyet olarak değerlendirilip değerlendirilmemesi hakkındaki takdirin ve hukuki yorumun mahkemeye ait olduğu, 6769 Sayılı SMK’nın 155. maddesine alınarak davalının, davacının markalarının tescilinden sonraki tescilini ileri süremeyeceği, davalının kullanımlarının; davacının tescilli markasından doğan haklara tecavüz teşkil edeceği, diğer davalı … açısından, davalı …tarafından …internal linkinde ve … ibareli paylaşımın yapıldığı, davalının eylemlerinin SMK uyarınca marka hakkına tecavüz eylemi olmaktan çıkarmadığı, SMK 19. madde uyarınca davalıların markasını taşıyan ambalajlar ile üretim yapmaları ve ticaret alanına çıkarmalarının marka hakkına tecavüz eylemi oluşturduğu kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
28/06/2021 tarihli bilirkişi kurulu ek raporunda özetle:ASIL DAVA AÇISINDAN: “…” markasının davalının … numarası ile yaptığı marka başvurusu tarihi olan 21.10.2016 tarihinde …sınıfta yer alan “Sabunlar, sabun tozları, ağartma sodaları, yıkama ve ağartma müstahzarları, çamaşırda kullanım için durulama yumuşatma ve ağartma müstahzarları, çamaşır için kolalar, leke çıkarıcı maddeler, temizleme ve parlatma maddeleri, dokumaları temizlemek için kimyasal ürünler; çamaşır yumuşatma maddeleri olarak kullanılan emici dokunmamış ürünler”in tanınmış marka olduğu, davalının sözleşme ile fason üretim yaptıklarına ilişkin savunmaları davalıların eylemlerinin SMK uyarınca marka hakkına tecavüz eylemi olmaktan çıkarmayacağı, davalının söz konusu markayı taşıyan ambalajlar ile üretim yapmaları ve ticaret alanına çıkarmalarının davacının tescilli markalarından doğan haklara tecavüz teşkil ettiği, yine davalının ürettiği ürünleri … alan adlı internet sitesi ve … isimli facebook sosya medya hesapları ile tanıtıp, pazarlamasının da aynı şekilde davacının tescilli marka hakkına tecavüz teşkil ettiği, davalı şirketin ticaret ünvanının … TİC. A.Ş. olduğu, devam eden diğer tali unsurun “Kozmetik” olduğu, tarafların benzer ve birbirleri ile ilgili sektörde faaliyetlerde iştigal ettiği, davalının ticaret ünvanının klavuz unsurunun davacının tanınmış markasının aynısı olduğu, iştigal ettikleri sektörde davalı ile davacı arasında işletmesel bağ olduğu intibaının oluşabileceği kanaati ile davalının sözkonusu ticaret ünvanını kullanılmasının karışıklığa yol açacağı tespit edildiği, BİRLEŞEN DAVA AÇISINDAN: Davacı markaları ile davalılardan … adına …numara ile tescilli markasının görsel, fonetik olarak ayniyet derecesinde benzer olduğu, davacının tescilli ve tanınmış markalarının 03.sınıflarda yer alan emtialar olduğu, bu emtialardan 03.sınıfta yer alan emtialar ile, hükümsüzlüğü talep edilmiş olan davalı adına … numaralı marka kapsamında …. sınıfta yer alan “ Hijyen sağlayıcı ürünler: pedler, tamponlar, tıbbi amaçlı yakılar, pansuman malzemeleri, kağıt ve tekstilden mamul çocuk bezleri, zararlı bitkileri, hayvanları ve mantarları imha edici maddeler. İnsan ve hayvanlar için olanlar hariç deodorantlar, havayı tazeleyici kokular”ın benzer emtialar olduğu, söz konusu ürünlerin hitap ettiği tüketici grubunun orta düzeydeki tüketici kitlesi olduğu, söz konusu orta düzeydeki tüketici kitlesinin bir malı seçmede ayırdığı zaman, dikkat düzeyi düşünüldüğünde iltibasa düşme ihtimallerinin çok yüksek olduğu, öncelikle söz konusu emtialardan “Tıbbi ve veterinerlik amaçlı kullanıma uygun diyetetik maddeler; diyet takviyeleri, gıda (besin) takviyeleri; zayıflama amaçlı tıbbi müstahzarlar; bebek mamaları; tıbbi amaçlı bitkiler ve tıbbi amaçlı bitkisel içecekler, Diş hekimliği için ürünler (aletler/cihazlar hariç) : diş dolgu maddeleri, diş kalıbı alma maddeleri, protez ve yapay diş yapıştırma ve tamir maddeleri”in hitap ettiği tüketici kitlesinin orta düzeydeki tüketici kitlesi olduğu, sözkonusu orta düzeydeki tüketici kitlesinin bir malı seçmede ayırdığı zaman, dikkat düzeyi düşünüldüğünde iltibasa düşme ihtimallerinin çok yüksek olduğu, davacıya ait markanın farklı mal ve hizmetlerde tescil edilerek kullanılması halinde markanın sulandırılmış olacağı, ayırt edici niteliğinin zedeleneceği, tespit edildiği bu nedenle davalıya ait …numara ile tescilli markanın tescil kapsamındaki tüm mallar açısından hükümsüzlük koşullarının mevcut olduğu tespit edildiği, davacı ile arz edildiği üzere aynı ve ilgili sektörde faaliyet gösterdiği, ticaretle uğraştığı, davacının tescilli ve tanınmış markasını bilmesi gerektiği ve bilebilecek durumda olduğu, tescil kapsamları ve davalının kullanımları da gözönüne alınarak mevcut verilere göre davalının markayı kötü niyetle tescil ettirlmiş olduğu kötü niyet olarak değerlendirilip değerlendirilmemesi hakkındaki takdirin ve hukuki yorumun mahkemeye ait olduğu, 6769 Sayılı SMK nın 155.maddesi gözönüne alınarak davalının, davacının markalarının tescilinden sonraki tescilini ileri süremeyeceği, davalının kullanımlarının davacının tescilli markasından doğan haklara tecavüz teşkil edeceği, diğer davalı …açısından; davalı … tarafından … internal linkinde ve … ibareli paylaşımın yapıldığı, davalının eylemlerinin SMK uyarınca marka hakkına tecavüz eylemi olmaktan çıkarmadığı, SMK 19.madde uyarınca davalıların markasını taşıyan ambalajlar ile üretim yapmaları ve ticaret alanına çıkarmaları marka hakkına tecavüz eylemi oluşturduğu kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Asıl dava: Davalı şirketin, davacıya ait tanınmış “…” markasını izinsiz olarak kullanması ve … markalı ürün üretip/satmasının, davacının marka tescilinden kaynaklanan haklarına tecavüz ve haksız rekabet oluşturduğunun tespiti, durdurulması, önlenmesi, “…” ibaresinin, davalının ticaret unvanından terkini, davacıya ait tescilli marka haklarına tecavüz teşkil etmesi ve haksız rekabet oluşturması sebebi ile davalıya ait internet sitelerine erişimin engellenmesi ve hükmün ilanına ilişkindir.
Birleşen dava: Davalıların, davacıya ait tanınmış “…” markasını izinsiz olarak kullanmaları ve … markalı ürün satmalarının, davacının marka tescilinden kaynaklanan haklarına tecavüz ve haksız rekabet oluşturduğunun tespiti, durdurulması, önlenmesi, dava dilekçesinde belirtilen linklere ve sair sosyal medya hesaplarına Türkiye’de erişimin engellenmesi, TPMK nezdinde davalı … adına tescilli … numaralı “…” markasının hükümsüzlüğü ve sicilden terkini, davalılar tarafından üretilen, satılan “…” markasını taşıyan ürünlerin üretim, dağıtım, tanıtım ve satışının durdurulması, engellenmesi, önlenmesi, bu ürünlere ve bu ürünlerin üretimine yarayan makina, araç, kalıp araçlara el konulması ve hükmün ilanına ilişkindir.
Davanın açıldığı tarih itibarıyla 6769 sayılı SINAİ MÜLKİYET KANUNU uygulanacaktar.
6769 sayılı SMK’nın 5. maddesinde marka tescilinde mutlak red sebepleri aşağıdaki şekilde düzenlenmiştir.
Madde 5- (1) Aşağıda belirtilen işaretler, marka olarak tescil edilmez:
a) 4 üncü madde kapsamında marka olamayacak işaretler.
b) Herhangi bir ayırt edici niteliğe sahip olmayan işaretler.
c) Ticaret alanında cins, çeşit, vasıf, kalite, miktar, amaç, değer, coğrafi kaynak belirten veya malların üretildiği, hizmetlerin sunulduğu zamanı gösteren veya malların ya da hizmetlerin diğer özelliklerini belirten işaret veya adlandırmaları münhasıran ya da esas unsur olarak içeren işaretler.
ç) Aynı veya aynı türdeki mal veya hizmetlerle ilgili olarak tescil edilmiş ya da daha önceki tarihte tescil başvurusu yapılmış marka ile aynı veya ayırt edilemeyecek kadar benzer işaretler.
d) Ticaret alanında herkes tarafından kullanılan veya belirli bir meslek, sanat veya ticaret grubuna mensup olanları ayırt etmeye yarayan işaret veya adlandırmaları münhasıran ya da esas unsur olarak içeren işaretler.
(2) Bir marka, başvuru tarihinden önce kullanılmış ve başvuruya konu mal veya hizmetler bakımından bu kullanım sonucu ayırt edici nitelik kazanmışsa bu markanın tescili birinci fıkranın (b), (c) ve (d) bentlerine göre reddedilemez.
6769 sayılı SMK’nın 6. maddesinde marka tescilinde nisbi red sebepleri aşağıdaki şekilde düzenlenmiştir.
(1) Tescil başvurusu yapılan bir markanın, tescil edilmiş veya önceki tarihte başvurusu yapılmış marka ile aynılığı ya da benzerliği ve kapsadığı mal veya hizmetlerin aynılığı ya da benzerliği nedeniyle, tescil edilmiş veya önceki tarihte başvurusu yapılmış marka ile halk tarafından ilişkilendirilme ihtimali de dâhil karıştırılma ihtimali varsa itiraz üzerine başvuru reddedilir.
(2) Ticari vekil veya temsilcinin, marka sahibinin izni olmaksızın ve haklı bir sebebe dayanmaksızın markanın aynı veya ayırt edilemeyecek kadar benzerinin kendi adına tescili için yaptığı başvuru, marka sahibinin itirazı üzerine reddedilir.
(3) Başvuru tarihinden veya varsa rüçhan tarihinden önce tescilsiz bir marka veya ticaret sırasında kullanılan bir başka işaret için hak elde edilmişse, bu işaret sahibinin itirazı üzerine, marka başvurusu reddedilir.
(4) Paris Sözleşmesinin 1 inci mükerrer 6 ncı maddesi bağlamındaki tanınmış markalar ile aynı veya benzer nitelikteki marka başvuruları, aynı veya benzer mal veya hizmetler bakımından itiraz üzerine reddedilir.
(5) Tescil edilmiş veya tescil başvurusu daha önceki tarihte yapılmış bir markanın, Türkiye ’de ulaştığı tanınmışlık düzeyi nedeniyle haksız bir yararın sağlanabileceği, markanın itibarının zarar görebileceği veya ayırt edici karakterinin zedelenebileceği hâllerde, aynı ya da benzer markanın tescil başvurusu, haklı bir sebebe dayanma hâli saklı kalmak kaydıyla, başvurunun aynı, benzer veya farklı mal veya hizmetlerde yapılmış olmasına bakılmaksızın önceki tarihli marka sahibinin itirazı üzerine reddedilir.
6769 sayılı SMK’nın 25. maddesinde “Marka Hükümsüzlük hâlleri ve hükümsüzlük talebi” aşağıdaki şekilde düzenlenmiştir.
(1) 5 inci veya 6 ncı maddede sayılan hâllerden birinin mevcut olması hâlinde mahkeme tarafından markanın hükümsüzlüğüne karar verilir.
(2) Menfaati olanlar, Cumhuriyet savcıları veya ilgili kamu kurum ve kuruluşları markanın hükümsüzlüğünü mahkemeden isteyebilir.
(3) Marka hükümsüzlük davası, dava tarihinde sicilde marka sahibi olarak kayıtlı kişilere veya hukuki haleflerine karşı açılır. Markanın hükümsüzlüğü davalarında Kurum taraf gösterilmez.
(4) Bir marka, 5 inci maddenin birinci fıkrasının (b), (c) ve (d) bentlerine aykırı olarak tescil edilmiş olup da kullanım sonucunda tescil edildiği mal veya hizmetler bakımından hükümsüzlük talebinden önce ayırt edici nitelik kazanmışsa hükümsüz kılınamaz.
(5) Tescil edilmiş veya tescil başvurusu daha önceki tarihte yapılmış bir markanın, Türkiye ’de ulaştığı tanınmışlık düzeyi nedeniyle haksız bir yararın sağlanabileceği, markanın itibarının zarar görebileceği veya ayırt edici karakterinin zedelenebileceği hâllerde, aynı ya da benzer markanın tescil başvurusu, haklı bir sebebe dayanma hâli saklı kalmak kaydıyla, başvurunun aynı, benzer veya farklı mal veya hizmetlerde yapılmış olmasına bakılmaksızın önceki tarihli marka sahibinin itirazı üzerine reddedilir.
(6) Tescil başvurusu yapılan markanın başkasına ait kişi ismini, ticaret unvanını, fotoğrafını, telif hakkını veya herhangi bir fikri mülkiyet hakkını içermesi hâlinde hak sahibinin itirazı üzerine başvuru reddedilir.
(7) Ortak markanın veya garanti markasının yenilenmeme sebebiyle koruma süresinin sona ermesinden itibaren üç yıl içinde yapılan, ortak marka veya garanti markasıyla aynı veya benzer olan ve aynı veya benzer mal veya hizmetleri içeren marka başvurusu, önceki hak sahibinin itirazı üzerine reddedilir.
(8) Tescilli markanın yenilenmeme sebebiyle koruma süresinin sona ermesinden itibaren iki yıl içinde yapılan, bu markayla aynı veya benzer olan ve aynı veya benzer mal veya hizmetleri içeren marka başvurusu, önceki marka sahibinin itirazı üzerine bu iki yıllık süre içinde markanın kullanılmış olması şartıyla reddedilir.
(9) Kötü niyetle yapılan marka başvuruları itiraz üzerine reddedilir…
Marka hakkına tecavüz sayılan haller SMK’nın 7.maddesine de atıf yapılmak suretiyle 29.maddede düzenlenmiştir.
Madde 7 (Marka tescilinden doğan hakların kapsamı ve istisnaları)
“(1) Bu Kanunla sağlanan marka koruması tescil yoluyla elde edilir.
(2) Marka tescilinden doğan haklar münhasıran marka sahibine aittir. Marka sahibinin, izinsiz olarak yapılması hâlinde, aşağıda belirtilen fiillerin önlenmesini talep etme hakkı vardır:
a) Tescilli marka ile aynı olan herhangi bir işaretin, tescil kapsamına giren mal veya hizmetlerde kullanılması.
b) Tescilli marka ile aynı veya benzer olan ve tescilli markanın kapsadığı mal veya hizmetlerle aynı veya benzer mal veya hizmetleri kapsayan ve bu nedenle halk tarafından tescilli marka ile ilişkilendirilme ihtimali de dâhil karıştırılma ihtimali bulunan herhangi bir işaretin kullanılması.
c) Aynı, benzer veya farklı mal veya hizmetlerde olmasına bakılmaksızın, tescilli marka ile aynı veya benzer olan ve Türkiye’de ulaştığı tanınmışlık düzeyi nedeniyle markanın itibarından haksız bir yarar elde edecek veya itibarına zarar verecek veya ayırt edici karakterini zedeleyecek nitelikteki herhangi bir işaretin haklı bir sebep olmaksızın kullanılması.
(3) Aşağıda belirtilen durumlar, işaretin ticaret alanında kullanılması hâlinde, ikinci fıkra hükmü uyarınca yasaklanabilir:
a) İşaretin, mal veya ambalajı üzerine konulması.
b) İşareti taşıyan malların piyasaya sürülmesi, teslim edilebileceğinin teklif edilmesi, bu amaçlarla stoklanması veya işaret altında hizmetlerin sunulması ya da sunulabileceğinin teklif edilmesi.
c) İşareti taşıyan malın ithal ya da ihraç edilmesi.
ç) İşaretin, teşebbüsün iş evrakı ve reklamlarında kullanılması.
d) İşareti kullanan kişinin, işaretin kullanımına ilişkin hakkı veya meşru bağlantısı olmaması şartıyla işaretin aynı veya benzerinin internet ortamında ticari etki yaratacak biçimde alan adı, yönlendirici kod, anahtar sözcük ya da benzeri biçimlerde kullanılması.
e) İşaretin ticaret unvanı ya da işletme adı olarak kullanılması.
f) İşaretin hukuka uygun olmayan şekilde karşılaştırmalı reklamlarda kullanılması.
(4) Markanın sahibine sağladığı haklar, üçüncü kişilere karşı marka tescilinin yayım tarihi itibarıyla hüküm ifade eder. Ancak marka başvurusunun Bültende yayımlanmasından sonra gerçekleşen ve marka tescilinin ilan edilmiş olması hâlinde yasaklanması söz konusu olabilecek fiiller nedeniyle başvuru sahibi, tazminat davası açmaya yetkilidir. Mahkeme, öne sürülen iddiaların geçerliliğine ilişkin olarak tescilin yayımlanmasından önce karar veremez.
(5) Marka sahibi, üçüncü kişiler tarafından dürüstçe ve ticari hayatın olağan akışı içinde, markasının aşağıda belirtilen biçimlerde kullanılmasını engelleyemez:
a) Gerçek kişilerin kendi ad veya adresini belirtmesi.
b) Malların veya hizmetlerin türüne, kalitesine, miktarına, kullanım amacına, değerine, coğrafi kaynağına, üretim veya sunuluş zamanına ya da diğer niteliklerine ilişkin açıklamalarda bulunulması.
c)Özellikle aksesuar, yedek parça veya eşdeğer parça ürünlerinde, malın ya da hizmetin kullanım amacının belirtilmesinin gerekli olduğu hâllerde kullanılması.”
Madde 29 – (1) Aşağıdaki fiiller marka hakkına tecavüz sayılır:
a) Marka sahibinin izni olmaksızın, markayı 7 nci maddede belirtilen biçimlerde kullanmak.
b) Marka sahibinin izni olmaksızın, markayı veya ayırt edilemeyecek kadar benzerini kullanmak suretiyle markayı taklit etmek.
c) Markayı veya ayırt edilemeyecek kadar benzerini kullanmak suretiyle markanın taklit edildiğini bildiği veya bilmesi gerektiği hâlde tecavüz yoluyla kullanılan markayı taşıyan ürünleri satmak, dağıtmak, başka bir şekilde ticaret alanına çıkarmak, ithal işlemine tabi tutmak, ihraç etmek, ticari amaçla elde bulundurmak veya bu ürüne dair sözleşme yapmak için öneride bulunmak.
ç) Marka sahibi tarafından lisans yoluyla verilmiş hakları izinsiz genişletmek veya bu hakları üçüncü kişilere devretmek.
Madde 149/1 Sınai mülkiyet hakkı tecavüze uğrayan hak sahibi mahkemeden;
“Tecavüzün tespiti, önlenmesi, durdurulması, kaldırılması ile maddi ve manevi zararın tazmini , Araçlara elkonulması, Elkonulan araçlarda kendisine mülkiyet hakkının tanınması, araçların şekillerinin değiştirilmesi, üzerlerindeki markaların silinmesi veya imhası, kararın ilanı ” şeklinde talepte bulunabilir.
Marka:Bir teşebbüsün mal ve hizmetlerini bir başka teşebbüsün mal veya hizmetlerinden ayırt etmeye sağlar, markalar işletmelerin üretmiş olduğu emtia veya sunmuş oldukları hizmetlerin birbirinden ayrılmasını sağlamaktadır.
Karıştırılma ihtimali: Bir tescilsiz işaretin veya tescil edilmiş bir markanın daha önce tescil edilmiş bir marka ile şekil, görünüş, ses, genel izlenim vs. sebeple ya aynı ya da benzer olduğu için önce tescil edilmiş marka olduğu zannını uyandırması tehlikesidir. Karıştırılma (iltibas) ihtimalinin araştırılmasına ilk önce markalar arasında ayniyet ya da benzerlik bulunup bulunmadığından başlanması gerekmektedir. Markaların esas unsurlarının ve vurgu sözcüklerinin aynı veya benzer olması, markanın genel görünümüne etkisi az olan diğer unsurlardaki farklılığa rağmen iltibasa yol açabilir. Sözcük markalarında, sözcüklerin başlangıç ve kökleri bütünsel benzerliğin tayininde önemlidir. İki marka arasındaki iltibasın varlığının saptanmasında, markaların yan yana konularak karşılaştırma yapılmaması gereklidir. İltibas tehlikesinin bulunup bulunmadığının saptanmasında ilgili mal ya da hizmetin orta yetenekteki alıcılarının dikkat ve özeni esas tutulur. Bu alıcıların markaları, aynı anda göz önünde bulunduramayacakları da dikkate alınarak ayrıntılara ilişkin farklar ve bütüne ilişkin benzerlikler üzerinde durulur.
6102 sayılı TÜRK TİCARET KANUNU
Madde 54 “(1) Haksız rekabete ilişkin bu Kısım hükümlerinin amacı, bütün katılanların menfaatine, dürüst ve bozulmamış rekabetin sağlanmasıdır.
(2) Rakipler arasında veya tedarik edenlerle müşteriler arasındaki ilişkileri etkileyen aldatıcı veya dürüstlük kuralına diğer şekillerdeki aykırı davranışlar ile ticari uygulamalar haksız ve hukuka aykırıdır.”
Madde 55 “(1) Aşağıda sayılan hâller haksız rekabet hâllerinin başlıcalarıdır:
a) Dürüstlük kuralına aykırı reklamlar ve satış yöntemleri ile diğer hukuka aykırı davranışlar
b) Sözleşmeyi ihlale veya sona erdirmeye yöneltmek;
c) Başkalarının iş ürünlerinden yetkisiz yararlanmak;
d) Üretim ve iş sırlarını hukuka aykırı olarak ifşa etmek;
e) İş şartlarına uymamak;
f) Dürüstlük kuralına aykırı işlem şartları kullanmak.”
Madde 56 “Haksız rekabet sebebiyle müşterileri, kredisi, meslekî itibarı, ticari faaliyetleri veya diğer ekonomik menfaatleri zarar gören veya böyle bir tehlikeyle karşılaşabilecek olan kimse;
a) Fiilin haksız olup olmadığının tespitini,
b) Haksız rekabetin men’ini,
c) Haksız rekabetin sonucu olan maddi durumun ortadan kaldırılmasını, haksız rekabet yanlış veya yanıltıcı beyanlarla yapılmışsa bu beyanların düzeltilm esini ve tecavüzün önlenmesi için kaçınılmaz ise, haksız rekabetin işlenmesinde etkili olan araçların ve malların imhasını,
d) Kusur varsa zarar ve zıyanın tazminini,
e) Türk Borçlar Kanununun 58 inci maddesinde öngörülen şartların varlığında manevi tazminat verilmesini, isteyebilir. “hükümleri yer almaktadır.
Haksız rekabet hükümlerinin amacı yasada “bütün katılanların menfaatine, dürüst ve bozulmamış rekabetin sağlanması” şeklinde tanımlanmıştır. Türk Ticaret Kanunu’nun haksız rekabete ilişkin hükümlerinin uygulanması açısından varlığı gereken iyi niyet kurallarına aykırılık kriteri kaynağını Türk Medenî Kanunu’nun 2. maddesinde düzenlenmiş olan dürüstlük kuralından almaktadır. Bu iyiniyet kuralına aykırı hareketler iktisadi rekabetin kötüye kullanımıdır.
Genel anlamdaki haksız rekabet veya özel yasalar gereğince korunan haklara tecavüz nedeniyle bir zarar doğmuşsa veya henüz zarar doğmamış olmakla beraber doğabilecek ise hatta hiçbir zarar söz konusu olmamakla beraber, haklara tecavüz eden kişi bir kazanç elde etmiş ise hakları tecavüze uğrayanın tazminat hakkı vardır. Bu tazminat, T.T.K. 58. maddesinde açıklandığı üzere haksız rekabet yüzünden müşterileri, kredisi, mesleki itibarı, ticari işletmesi veya diğer iktisadi menfaatleri bakımından uğranılan zarar veya zarara uğrama tehlikesi varsa, tecavüz edenin elde etmesi mümkün görülen menfaatlerin karşılığı olarak verilebilir. T.T.K. 58/d. bendinde de açıkladığı gibi, haklara tecavüz eden, haksız rekabet sonucunda hak sahibinin esasen hiçbir zarara uğramadığını ileri sürerek tazminattan kurtulamaz. Asıl olan bir hakka tecavüzdür. Bu tecavüz varsa, tecavüze uğramayanın bundan ötürü mütecavizin eyleminin durdurulması, sonuçlarının önlenmesi ve zararının somut olaya göre incelenmesi ve takdir edilmesi gereklidir.
6102 Sayılı TTKnın 54.maddesi ile, haksız rekabete ilişkin hükümlerin amacı, bütün katılanların menfaatine, dürüst ve bozulmamış rekabetin sağlanmasıdır. Rakipler arasında veya tedarik edenlerle müşteriler arasındaki ilişkileri etkileyen aldatıcı veya dürüstlük kuralına diğer şekillerdeki aykırı davranışlar ile ticari uygulamalar haksız ve hukuka aykırıdır.
SMK, TTK hükümleri, mevzuat, TPMK kayıtları, mahkememizce itibar edilen bilirkişi kurulu kök/ek raporları ve bütün dosya kapsamından: TPMK nezdinde “…” ibareli … numaralı markanın tanınmış marka olduğu, … numaralı “… ” …sınıfta, … numaralı “…” …sınıfta, … numaralı “…” markasının …sınıfta ve “…” esas unsurlu bir çok markanın davacı adına tescilli olduğu görülmüştür.
TPMK nezdinde … numaralı “…” ibareli markanın ….sınıfta birleşen dava davalısı … adına tescilli olduğu anlaşılmıştır.
ASIL DAVADA:
Davacının “…” markasının, birleşen dava davalısı …’in … numarası ile yaptığı marka başvuru tarihi olan 21.10.2016 tarihinden önce …sınıfta yer alan “Sabunlar, sabun tozları, ağartma sodaları, yıkama ve ağartma müstahzarları, çamaşırda kullanım için durulama yumuşatma ve ağartma müstahzarları, çamaşır için kolalar, leke çıkarıcı maddeler, temizleme ve parlatma maddeleri, dokumaları temizlemek için kimyasal ürünler; çamaşır yumuşatma maddeleri olarak kullanılan emici dokunmamış ürünler” yönünden tanınmış marka olduğu anlaşılmıştır.
Davalı …, “…” markalı ürünlerin kendileri tarafından FASON olarak üretildiğini beyan etmiştir.
SMK.nın 29. maddesinde; marka hakkına tecavüz teşkil eden eylemler açıkça sayılmaktadır. Tarafların aynı sektörde faaliyet gösterdiği gözönüne alınarak, davalının; davacının tanınmış … markalı ürünlerini bildiği, bilmesi gerektiği, bilebilecek durumda olduğu, marka hakkına tecavüz sayılan hallerin SMK’ nın 29.maddesi ve bu maddenin yollaması ile 7.maddesi hükmünde öngörülmektedir. SMK’nın 29/1-b hükmü uyarınca; markanın hak sahibinin izni olmaksızın aynı veya ayırt edilemeyecek şekilde benzerinin kullanılması yoluyla taklit edilmesinin doğrudan marka tecavüzü olarak öngörüldüğü, bununla birlikte tescilli marka ile aynı olan işaretin tescil kapsamına giren mal veya hizmetlerde kullanılmasının da marka tecavüzü olarak öngörüldüğü, tescilli marka ile aynı veya benzer olan ibarenin, tescilli markanın kapsadığı aynı veya benzer mal ve hizmetlerde kullanılması durumunda halk nezdinde karıştırılma ihtimalinin söz konusu olması halinde ilgili kullanımın marka hakkına tecavüz teşkil edeceği, markanın Türkiye’de belirli bir tanınmışlığa ulaşmış olması halinde, tescilli marka ile aynı veya benzer olan ibarenin aynı, benzer veya farklı mal ve hizmetlerde kullanılmasına bakılmaksızın, kullanımının markaya tecavüz teşkil edeceği, davalının tecavüz iddiasına konu edilen kullanımlarının, davacının tescilli markası ile aynı mal ve hizmetlere ilişkin olduğu, SMK’nın 29 ve 7/2-b maddeleri uyarınca; tescilli marka ile aynı veya benzer olan ve tescilli markanın kapsadığı mal veya hizmetlerle aynı veya benzer mal veya hizmetleri kapsayan ve bu nedenle halk tarafından tescilli marka ile ilişkilendirilme ihtimali de dâhil karıştırılma ihtimali bulunan herhangi bir işaretin kullanılmasının markaya tecavüz teşkil ettiği, önceki tarihli tescilli markanın, sektörde belirli bir tanınmışlığa ulaşmış olmasının, benzerliğin düşük dahi olsa karıştırılma/çağrışım ihtimalini artırdığını, bu nedenle davalı şirketin, sözleşme ile fason üretim yapmasının SMK uyarınca marka hakkına tecavüz eylemi olmaktan çıkarmadığını, davalının söz konusu markayı taşıyan ambalajlar ile üretim yapması ve ticaret alanına çıkarmasının davacının tescilli markalarından doğan haklara tecavüz teşkil ettiği, yine davalının ürettiği ürünleri … alan adlı internet sitesi ve…isimli facebook sosya medya hesapları ile tanıtıp, pazarlamasının da davacının marka tescilinden doğan haklarına tecavüz teşkil ettiği kanaatine varıldığından, davalının eyleminin, davacının marka tescilinden doğan haklarına tecavüz ve haksız rekabet teşkil ettiğinin tespitine, durdurulmasına, önlenmesine, davalı tarafından; “…” markasını taşıyan ürünlerin, üretiminin durdurulmasına, davalıya ait adreslerde, web sitelerinde dağıtımının, tanıtımının ve satışının durdurulmasına, davalıya ait “…” ibareli ürünlere ve bu ürünlerin üretimine yarayan makine, araç, kalıp, ambalaj, etiket, kutu, katalog ve her türlü tanıtım ve promosyon araçlarına el konulmasına, Mahkememizce verilen ihtiyati tedbir kararlarının, karar kesinleşinceye kadar devamına, dava sonunda davacının haklı çıktığı dolayısıyla ilan talebinde hukuki menfaati bulunduğu gözetilerek, karar kesinleştiğinde hüküm özetinin Türkiye’de tirajı yüksek bir gazetede bir kez ilanına, masrafın davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
6102 sayılı TTK’nın 52/1. madde hükmüne göre; ticaret unvanının, ticari dürüstlüğe aykırı biçimde bir başkası tarafından kullanılması hâlinde hak sahibi, bunun tespitini, yasaklanmasını, haksız kullanılan ticaret unvanı tescil edilmişse kanuna uygun bir şekilde değiştirilmesini veya silinmesini, tecavüzün sonucu olan maddi durumun ortadan kaldırılmasını isteyebilir. Yine TTK’nın 45. maddesi uyarınca, bir ticaret unvanına Türkiye’nin herhangi bir sicil dairesinde daha önce tescil edilmiş bulunan diğer bir unvandan ayırt edilmesi için gerekli olduğu takdirde ek yapılır hükmü düzenlenmiştir.
Ticaret unvanları tacirleri, marka ise farklı ticari işletmelere ait mal ve hizmetleri diğerlerinden ayırt etmeye yarar ve bu amaçla kullanılır. Ticaret unvanının; işletmeye ait mal ve hizmetler üzerinde tüketicilere markasal bir çağrışım yapacak şekilde kullanılması yasal bir gereklilik değildir. Bu tip bir kullanım markasal bir kullanım haline gelebilir, markasal bir kullanım sayılabilir ve bu nedenle unvan sahibinin tescilli 3. kişilerin marka hakkına tecavüz etmesi gibi bir durum ortaya çıkabilir.
Davalı şirketin ticaret ünvanının … A.Ş. olduğu, davalının ticart ünvanının klavuz unsurunun davacının tanınmış “…” markasının aynısı olduğu, tali unsurunun ise “Kozmetik” olduğu, tarafların benzer ve birbirleri ile ilgili sektörde faaliyetlerde iştigal ettikleri, iştigal ettikleri sektörde davalı ile davacı arasında işletmesel bağ olduğu düşünüleceği, davalının ticaret ünvanını kullanılmasının karışıklığa yol açacağı, bu nedenle unvan terkini şartları oluştuğundan davalı …’nin, ticaret unvanından “…” ibaresinin terkinine, karar kesinleştiğinde bağlı olduğu ticaret sicil müdürlüğüne kararın bildirilmesine karar verilmiştir.
BİRLEŞEN DAVADA:
Davacı markaları ile davalı … adına … numara ile tescilli markanın görsel, fonetik olarak ayniyet derecesinde benzer olduğu, davacının tescilli ve tanınmış markalarının 03. sınıflarda yer alan emtialar olduğu, bu emtialardan … sınıfta yer alan emtialar ile hükümsüzlüğü talep edilen … numaralı marka kapsamında … sınıfta yer alan “ Hijyen sağlayıcı ürünler: pedler, tamponlar, tıbbi amaçlı yakılar, pansuman malzemeleri, kağıt ve tekstilden mamul çocuk bezleri, zararlı bitkileri, hayvanları ve mantarları imha edici maddeler. İnsan ve hayvanlar için olanlar hariç deodorantlar, havayı tazeleyici kokular”ın benzer emtialar olduğu, söz konusu ürünlerin hitap ettiği tüketici grubunun orta düzeydeki tüketici kitlesi olduğu, orta düzeydeki tüketici kitlesinin bir malı seçmede ayırdığı zamanın dikkat düzeyi düşünüldüğünde iltibasa düşme ihtimallerinin çok yüksek olduğu, söz konusu emtialardan “Tıbbi ve veterinerlik amaçlı kullanıma uygun diyetetik maddeler; diyet takviyeleri, gıda (besin) takviyeleri; zayıflama amaçlı tıbbi müstahzarlar; bebek mamaları; tıbbi amaçlı bitkiler ve tıbbi amaçlı bitkisel içecekler, Diş hekimliği için ürünler (aletler/cihazlar hariç) : diş dolgu maddeleri, diş kalıbı alma maddeleri, protez ve yapay diş yapıştırma ve tamir maddeleri”in hitap ettiği tüketici kitlesinin orta düzeydeki tüketici kitlesi olduğu, orta düzeydeki tüketici kitlesinin bir malı seçmede ayırdığı zaman, dikkat düzeyi düşünüldüğünde iltibasa düşme ihtimallerinin çok yüksek olduğu, davacıya ait markaların farklı mal ve hizmetlerde tescil edilerek kullanılması halinde markanın sulandırılmış olacağı, ayırt edici niteliğinin zedeleneceği, bu nedenle markanın hükümsüzlüğü koşullarının oluştuğu kanaatine varıldığından, TPMK nezdinde davalı … adına tescilli …numaralı “…” ibareli markanın hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine, kararın kesinleşmesini mütakip kesinleşmiş karar örneğinin ilgili sicile işlenmek üzere TPMK’na gönderilmesine karar verilmiştir.
6769 Sayılı SMK’nın 155.maddesi gereğince davalının; davacının markalarının tescilinden sonraki tescilini ileri süremeyeceği, davalının kullanımlarının, davacının marka tescilinden doğan haklarına tecavüz teşkil ettiği, davalı … TİC. LTD. ŞTİ. tarafından; … internal linkinde … ibareli paylaşımın yapıldığı, SMK 19.madde uyarınca davalıların, davacının markasını taşıyan ambalajlar ile üretim yapmaları ve ticaret alanına çıkarmalarının marka hakkına tecavüz – haksız rekabet oluşturduğu kanaatine varıldığından, davalıların eyleminin; davacının marka tescilinden doğan haklara tecavüz ve haksız rekabet teşkil ettiğinin tespitine, durdurulmasına, önlenmesine, davalılar tarafından; “…” markasını taşıyan ürünlerin, üretiminin durdurulmasına, davalılara ait adreslerde, web sitelerinde dağıtımının, tanıtımının ve satışının durdurulmasına, davalılara ait “…” ibareli ürünlere ve bu ürünlerin üretimine yarayan makine, araç, kalıp, ambalaj, etiket, kutu, katalog ve her türlü tanıtım ve promosyon araçlarına el konulmasına, Mahkememizce verilen ihtiyati tedbir kararlarının, karar kesinleşinceye kadar devamına, dava sonunda davacının haklı çıktığı dolayısıyla ilan talebinde hukuki menfaati bulunduğu gözetilerek, karar kesinleştiğinde hüküm özetinin Türkiye’de tirajı yüksek bir gazetede bir kez ilanına, masrafın davalılardan tahsiline karar verilmiştir.
Davalı … vekili 12/01/2023 havale tarihli dilekçesi ile: Asıl ve birleşen dava yönünden verilen kararın 4. maddelerinde “Davalıya ait “…” ibareli ürünlere ve bu ürünlerin üretimine yarayan makine, araç, kalıp, ambalaj, etiket, kutu, iş evrakı, katalog ve her türlü tanıtım ve promosyon araçlarına el konulmasına,” şeklinde karar verildiğini, bu maddenin müvekkili şirketin yasal zorunluluklardan kaynaklı ticaret ünvanını kullandığı tüm kaşe, çek, tapu senedi, anlaşma evrakları ve diğer basılı ambalaj malzemesi ve diğer evrakları kapsar göründüğünü, işbu algının karardaki “… ibareli” söyleminden kaynaklandığını, ilgili maddedeki “ibareli” kısmın açıklamaya muhtaç olduğunu, hala Ticaret Sicilde kayıtlı ve terkin kararı kesinleşmemiş müvekkili şirketin bugüne kadar yaptığı resmi işlemlere ilişkin evrakların veyahut Ticaret Sicilde kayıtlı ismiyle eğer varsa kestiği çeklerin, çek koçanlarının, … Kozmetik şirketi çalışanlarına ödenen maaş bilgi evraklarının, ihracat belgelerinin bu kapsamda olup olmadığının tartışmalı olduğunu, bu sebeple, “iş evrakı” teriminin, hükmün eyleme dökülmesi halinde kişi/memur insiyatifine bırakmamak amacıyla açıklanmasını talep etme zorunluluğunun doğduğunu, açıkladıkları sebeple 09/01/2023 tarihli kararının her iki dava yönünden de verilen 4. maddelerinin HMK 305.maddesi uyarınca tavzih yoluyla açıklanmasını talep etmiştir.
Tavzih talebi dikkate alınarak asıl ve birleşen davalarda, kararın infazında tereddüt oluşturmaması açısından 4.maddelerinde yer alan “iş evrakı” ibarelerinin kaldırılmasına karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere
ASIL DAVANIN KABULÜNE,
1-Davalının eyleminin; Davacının marka tescilinden doğan haklara tecavüz ve haksız rekabet teşkil ettiğinin tespitine, durdurulmasına, önlenmesine,
2-Davalı …’nin, ticaret unvanından “…” ibaresinin TERKİNİNE, karar kesinleştiğinde bağlı olduğu ticaret sicil müdürlüğüne kararın bildirilmesine,
3-Davalı tarafından; “…” markasını taşıyan ürünlerin, üretiminin durdurulmasına, davalıya ait adreslerde, web sitelerinde dağıtımının, tanıtımının ve satışının durdurulmasına,
4-Davalıya ait “…” ibareli ürünlere ve bu ürünlerin üretimine yarayan makine, araç, kalıp, ambalaj, etiket, kutu, katalog ve her türlü tanıtım ve promosyon araçlarına el konulmasına,
5-Mahkememizce verilen ihtiyati tedbir kararlarının, karar kesinleşinceye kadar devamına,
6-Karar kesinleştiğinde hüküm özetinin Türkiye’de tirajı yüksek bir gazetede bir kez ilanına masrafın davalıdan tahsiline,
7-179,90 TL ilam harcından peşin harcın mahsubu ile eksik 135,10 TL harcın davalıdan tahsiline,
8-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca 15.000,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
9-Davacı tarafın yaptığı 44,40 TL başvuru harcı, 44,40 peşin harç, 516 TL tebligat ve müzekkere masrafı, 8.000 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 8.604,80 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
10-Taraflarca fazla yatırılan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talepleri halinde iadesine,
BİRLEŞEN (İSTANBUL 1.FSHHM’NİN 2019/229 E.) DAVANIN KABULÜNE;
1-Davalıların eyleminin, davacının marka tescilinden doğan haklara tecavüz ve haksız rekabet teşkil ettiğinin tespitine, durdurulmasına, önlenmesine,
2-TPMK nezdinde davalı … adına tescilli … numaralı “…” ibareli markanın hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine,
Kararın kesinleşmesini mütakip kesinleşmiş karar örneğinin ilgili sicile işlenmek üzere TPMK’na gönderilmesine,
3-Davalılar tarafından; “…” markasını taşıyan ürünlerin, üretiminin durdurulmasına, davalılara ait adreslerde, web sitelerinde dağıtımının, tanıtımının ve satışının durdurulmasına,
4-Davalılara ait “…” ibareli ürünlere ve bu ürünlerin üretimine yarayan makine, araç, kalıp, ambalaj, etiket, kutu, katalog ve her türlü tanıtım ve promosyon araçlarına el konulmasına,
5-Mahkememizce verilen ihtiyati tedbir kararlarının, karar kesinleşinceye kadar devamına,
6-Karar kesinleştiğinde hüküm özetinin Türkiye’de tirajı yüksek bir gazetede bir kez ilanına masrafın davalılardan tahsiline,
7-179,90 TL ilam harcından peşin harcın mahsubu ile eksik 135,10 TL harcın davalılardan tahsiline,
8-Marka tescilinden doğan haklara tecavüz ve haksız rekabetin tespiti, durdurulması, önlenmesi talepleri yönünden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca 15.000,00 TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
9-Hükümsüzlük talebi yönünden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca 15.000,00 TL vekalet ücretinin davalı …’den alınarak davacıya verilmesine,
10-Davacı tarafın yaptığı 44,40 TL başvuru harcı, 44,40 peşin harç, 174,10 TL tebligat ve müzekkere masrafı, 1.000 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.262,90 TL yargılama giderinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
11-Taraflarca fazla yatırılan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talepleri halinde iadesine,
Dair Asıl ve birleşen davada davacı vekili, asıl davada davalı ve Feri Müdahil – birleşen davada davalı … vekillerinin yüzlerine karşı, birleşen davada davalı … nin yokluğunda HMK 345/1.maddesi gereğince gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Mahkememize veya başka bir yer mahkemesine dilekçe ile başvurmak ve İstinaf harcı ile gerekli giderlerin tamamı ödenmek sureti ile, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine İSTİNAF YOLU AÇIK olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı. 09/01/2023

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır