Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 3.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2021/180 E. 2022/93 K. 18.07.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
3.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/180
KARAR NO : 2022/93

DAVA : MARKANIN HÜKÜMSÜZLÜĞÜ VE SİCİLDEN TERKİNİ
DAVA TARİHİ : 28/02/2019
KARAR TARİHİ : 18/07/2022

Taraflar arasında Markanın Hükümsüzlüğü ve Sicilden Terkini davasının yapılan açık yargılamasının sonunda.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Müvekkilinin “…” markası üzerinde gerçek hak sahibi olduğunu, müvekkilinin “…” markasını fatura ve reklam malzemeleri gibi ticari birçok evrakta davalıdan çok daha önce kullanmaya başladığını, müvekkilinin marka üzerinde gerçek hak sahibi olduğunu gösteren bir diğer hususun da müvekkilinin yaptığı … numaralı marka başvurusu olduğunu, markanın bugün dünya üzerinde onlarca ülkede müvekkili adına tescilli olduğunu, müvekkilinin “…” markasının dünyanın pek çok ülkesinde Paris Sözleşmesi anlamında tanınmış marka olduğunu, buna karşın … numaralı “…” markasının davalı adına tescil edilmiş olduğunu, davalının müvekkiline ait markanın ayırt edilmeyecek kadar benzerini tescil ettirmede kötü niyetli olduğunu, davalı adına tescilli … numaralı “…” markasının, Sınai Mülkiyet Kanununun 6/3, 6/4 ve 6/9 maddeleri uyarınca hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: Müvekkilinin kurucusu ve yöneticisi olduğu …’ nin Dubai’de kurulduğunu, optik sektöründe hem doğrudan hem de kargo yoluyla bütün dünyaya ürünlerini ihraç eden, dünya çapında tanınmış bir firma olduğunu, müvekkilinin distribütörü olduğu “…”, “…” ve “…” markalı lenslerin satışını daha kolay yapmak için 2006 yılında … ve 2008 yılında … alan adlı internet adreslerini oluşturduğunu, 2015 yılından itibaren de “…” markası ile kontakt lens satışı yaptığını, müvekkilinin 2015 yılından bu yana markasının tanıtımı için Facebbok, Instagram ve Youtube sosyal medya ve internet mecralarında reklam faaliyetlerinde de bulunduğunu, müvekkilinin “…” markası üzerinde gerçek hak sahibi olduğunu, tarafların 15/05/2016 tarihinde …’deki… sırasında gerçekleşen yemekte bir arada oturduklarını, bu yemek sırasında müvekkili firma tarafından “… markası hakkında davacı şirket yetkililerine bilgi verildiğini, dolayısıyla müvekkilinin değil davacının kötü niyetli olduğunu, haksız ve mesnetsiz davanın reddini talep etmiştir.
TPMK kayıtları istenmiş, HMK’nın 266. maddesi kapsamında bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
27/03/2021 tarihli bilirkişi kurulu raporunda özetle: Tarafların delil olarak dosyaya sundukları belgelerin mali yönden yapılan tetkikinde; Davacı şirketin delilleri arasında … ibareli markasının Türkiye’de kullanımına ilişkin belge bulunmadığı, davalının … ibareli markasının 2015 yılından itibaren Türkiye’de ve yurt dışı ülkelerde kullanımı ile ilgili ürün satışlarına ait satış faturası örneklerinin görüldüğü ve davalının ileri sürmüş olduğu delillerinin … ibareli markasının kullanımına ilişkin savunma ve iddialarını kanıtlar nitelikte olduğu, dosya içeriğindeki belgelerden davacının “…” ibaresi üzerinde 2015 yılı öncesinde (davalıya kıyasen) gerçek hak sahibi/öncelik hakkı sahibi olduğunu ispatlayamadığı, SMK 6/3 maddesi anlamında ülkemizde “…” ibaresini tescilsiz olarak marka vasfı ile kullandığına kanaat getirmeyi sağlayacak bir delili dosyaya sunamadığı, tarafların karşılaştırılan markaları arasırdaki benzerlik derecesinin yüksek olmasına, karşılaştırma konusu mal/hizmetlerin (… sınıflarda) ayniyet taşımasına rağmen davacının “…” markasını 2015 tarihinden önce SMK’nın 6/4 maddesi kapsamında tanınmış marka statüsüne ulaştırdığını ispatlayamadığı kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
08/03/2022 tarihli bilirkişi kurulu raporunda özetle: Hükümsüzlüğü talep edilen …tescil numaralı “…” markasının … ve … sınıflarda davalı şirket adına tescil edilmiş olduğu ve davalının “…” ibaresini 2015 yılından bu yana markasal olarak kullanmakta olduğu, davacının, “…” markasını davalının markasal kullanımının başladığı 2015 yılından önce Türkiye’de kullanmaya başladığını gösterir deliller sunulmamış olmakla, somut olayda SMK’nın 6/3 maddesine dayalı hükümsüzlük şartlarının oluşmadığı, davacı, markasının tanınmış marka olduğunu iddia etmişse de dosya kapsamında yapılan incelemede bu yönde bir iddiayı tespit edecek yeterli delilin dosyada mevcut olmadığından SMK’nın 6/4 maddesine dayalı hükümsüzlük şartlarının oluşmadığı, davalının marka tescilinde kötüniyetli olduğunu ispat eder delillerin dosyada mevcut olmadığı, kötüniyete dayalı hükümsüzlük talebini değerlendirmenin Mahkemenin takdirinde olduğu, tarafların dosyaya sunmuş oldukları deliller, mali yönden yapılan inceleme neticesinde, davacı şirketin delilleri arasında “…” markayı kullandıklarına dair belge sunmadıkları, davalının delil listesi altında … numaralı delillerin Türkiye’deki “…” marka satışlarına ait olduğu, bu satışların 12.11.2015 tarihinden itibaren yapıldığı, … ve … numaralı delil listelerinin altında İngiltere ve Birleşik Arap Emirlikleri’ne “…” marka ürünlerine ait satışların olduğu sonuç ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava: TPMK nezdinde davalı adına tescilli … numaralı “…” ibareli markanın hükümsüzlüğü ve sicilden terkinine ilişkindir.
Davanın açıldığı tarih itibarıyla 6769 sayılı SINAİ MÜLKİYET KANUNU uygulanacaktar.
6769 sayılı SMK.nun 5. maddesinde marka tescilinde mutlak red sebepleri aşağıdaki şekilde düzenlenmiştir.
Madde 5- (1) Aşağıda belirtilen işaretler, marka olarak tescil edilmez:
a) 4 üncü madde kapsamında marka olamayacak işaretler.
b) Herhangi bir ayırt edici niteliğe sahip olmayan işaretler.
c) Ticaret alanında cins, çeşit, vasıf, kalite, miktar, amaç, değer, coğrafi kaynak belirten veya malların üretildiği, hizmetlerin sunulduğu zamanı gösteren veya malların ya da hizmetlerin diğer özelliklerini belirten işaret veya adlandırmaları münhasıran ya da esas unsur olarak içeren işaretler.
ç) Aynı veya aynı türdeki mal veya hizmetlerle ilgili olarak tescil edilmiş ya da daha önceki tarihte tescil başvurusu yapılmış marka ile aynı veya ayırt edilemeyecek kadar benzer işaretler.
d) Ticaret alanında herkes tarafından kullanılan veya belirli bir meslek, sanat veya ticaret grubuna mensup olanları ayırt etmeye yarayan işaret veya adlandırmaları münhasıran ya da esas unsur olarak içeren işaretler.
(2) Bir marka, başvuru tarihinden önce kullanılmış ve başvuruya konu mal veya hizmetler bakımından bu kullanım sonucu ayırt edici nitelik kazanmışsa bu markanın tescili birinci fıkranın (b), (c) ve (d) bentlerine göre reddedilemez.
6769 sayılı SMK.nun 6. maddesinde marka tescilinde nisbi red sebepleri aşağıdaki şekilde düzenlenmiştir.
(1) Tescil başvurusu yapılan bir markanın, tescil edilmiş veya önceki tarihte başvurusu yapılmış marka ile aynılığı ya da benzerliği ve kapsadığı mal veya hizmetlerin aynılığı ya da benzerliği nedeniyle, tescil edilmiş veya önceki tarihte başvurusu yapılmış marka ile halk tarafından ilişkilendirilme ihtimali de dâhil karıştırılma ihtimali varsa itiraz üzerine başvuru reddedilir.
(2) Ticari vekil veya temsilcinin, marka sahibinin izni olmaksızın ve haklı bir sebebe dayanmaksızın markanın aynı veya ayırt edilemeyecek kadar benzerinin kendi adına tescili için yaptığı başvuru, marka sahibinin itirazı üzerine reddedilir.
(3) Başvuru tarihinden veya varsa rüçhan tarihinden önce tescilsiz bir marka veya ticaret sırasında kullanılan bir başka işaret için hak elde edilmişse, bu işaret sahibinin itirazı üzerine, marka başvurusu reddedilir.
(4) Paris Sözleşmesinin 1 inci mükerrer 6 ncı maddesi bağlamındaki tanınmış markalar ile aynı veya benzer nitelikteki marka başvuruları, aynı veya benzer mal veya hizmetler bakımından itiraz üzerine reddedilir.
(5) Tescil edilmiş veya tescil başvurusu daha önceki tarihte yapılmış bir markanın, Türkiye ’de ulaştığı tanınmışlık düzeyi nedeniyle haksız bir yararın sağlanabileceği, markanın itibarının zarar görebileceği veya ayırt edici karakterinin zedelenebileceği hâllerde, aynı ya da benzer markanın tescil başvurusu, haklı bir sebebe dayanma hâli saklı kalmak kaydıyla, başvurunun aynı, benzer veya farklı mal veya hizmetlerde yapılmış olmasına bakılmaksızın önceki tarihli marka sahibinin itirazı üzerine reddedilir.
6769 sayılı SMK.nun 25. maddesinde “Marka Hükümsüzlük hâlleri ve hükümsüzlük talebi” aşağıdaki şekilde düzenlenmiştir.
(1) 5 inci veya 6 ncı maddede sayılan hâllerden birinin mevcut olması hâlinde mahkeme tarafından markanın hükümsüzlüğüne karar verilir.
(2) Menfaati olanlar, Cumhuriyet savcıları veya ilgili kamu kurum ve kuruluşları markanın hükümsüzlüğünü mahkemeden isteyebilir.
(3) Marka hükümsüzlük davası, dava tarihinde sicilde marka sahibi olarak kayıtlı kişilere veya hukuki haleflerine karşı açılır. Markanın hükümsüzlüğü davalarında Kurum taraf gösterilmez.
(4) Bir marka, 5 inci maddenin birinci fıkrasının (b), (c) ve (d) bentlerine aykırı olarak tescil edilmiş olup da kullanım sonucunda tescil edildiği mal veya hizmetler bakımından hükümsüzlük talebinden önce ayırt edici nitelik kazanmışsa hükümsüz kılınamaz.
(5) Tescil edilmiş veya tescil başvurusu daha önceki tarihte yapılmış bir markanın, Türkiye ’de ulaştığı tanınmışlık düzeyi nedeniyle haksız bir yararın sağlanabileceği, markanın itibarının zarar görebileceği veya ayırt edici karakterinin zedelenebileceği hâllerde, aynı ya da benzer markanın tescil başvurusu, haklı bir sebebe dayanma hâli saklı kalmak kaydıyla, başvurunun aynı, benzer veya farklı mal veya hizmetlerde yapılmış olmasına bakılmaksızın önceki tarihli marka sahibinin itirazı üzerine reddedilir.
(6) Tescil başvurusu yapılan markanın başkasına ait kişi ismini, ticaret unvanını, fotoğrafını, telif hakkını veya herhangi bir fikri mülkiyet hakkını içermesi hâlinde hak sahibinin itirazı üzerine başvuru reddedilir.
(7) Ortak markanın veya garanti markasının yenilenmeme sebebiyle koruma süresinin sona ermesinden itibaren üç yıl içinde yapılan, ortak marka veya garanti markasıyla aynı veya benzer olan ve aynı veya benzer mal veya hizmetleri içeren marka başvurusu, önceki hak sahibinin itirazı üzerine reddedilir.
(8) Tescilli markanın yenilenmeme sebebiyle koruma süresinin sona ermesinden itibaren iki yıl içinde yapılan, bu markayla aynı veya benzer olan ve aynı veya benzer mal veya hizmetleri içeren marka başvurusu, önceki marka sahibinin itirazı üzerine bu iki yıllık süre içinde markanın kullanılmış olması şartıyla reddedilir.
(9) Kötü niyetle yapılan marka başvuruları itiraz üzerine reddedilir…
Marka:Bir teşebbüsün mal ve hizmetlerini bir başka teşebbüsün mal veya hizmetlerinden ayırt etmeye sağlar, markalar işletmelerin üretmiş olduğu emtia veya sunmuş oldukları hizmetlerin birbirinden ayrılmasını sağlamaktadır.
Karıştırılma ihtimali: Bir tescilsiz işaretin veya tescil edilmiş bir markanın daha önce tescil edilmiş bir marka ile şekil, görünüş, ses, genel izlenim vs. sebeple ya aynı ya da benzer olduğu için önce tescil edilmiş marka olduğu zannını uyandırması tehlikesidir. Karıştırılma (iltibas) ihtimalinin araştırılmasına ilk önce markalar arasında ayniyet ya da benzerlik bulunup bulunmadığından başlanması gerekmektedir. Markaların esas unsurlarının ve vurgu sözcüklerinin aynı veya benzer olması, markanın genel görünümüne etkisi az olan diğer unsurlardaki farklılığa rağmen iltibasa yol açabilir. Sözcük markalarında, sözcüklerin başlangıç ve kökleri bütünsel benzerliğin tayininde önemlidir. İki marka arasındaki iltibasın varlığının saptanmasında, markaların yan yana konularak karşılaştırma yapılmaması gereklidir. İltibas tehlikesinin bulunup bulunmadığının saptanmasında ilgili mal ya da hizmetin orta yetenekteki alıcılarının dikkat ve özeni esas tutulur. Bu alıcıların markaları, aynı anda göz önünde bulunduramayacakları da dikkate alınarak ayrıntılara ilişkin farklar ve bütüne ilişkin benzerlikler üzerinde durulur.
SMK hükümleri, mevzuat, TPMK kayıtları, mahkememizce itibar edilen bilirkişi raporları ve bütün dosya kapsamından: TPMK nezdinde … numaralı “…” ibareli markanın … sınıflarda davalı adına tescilli olduğu anlaşılmıştır.
Davacının “…” markasını, davalının markasal kullanımının başladığı 2015 yılından önce Türkiye’de kullanmaya başladığını kanıtlayamaması nedeniyle SMK’nın 6/3 maddesine dayalı hükümsüzlük şartlarının oluşmadığı, davacının, markasının tanınmış marka olduğunu iddia ettiği ancak bu iddiasını kanıtlayamadığından SMK’nın 6/4 maddesine dayalı hükümsüzlük şartlarının oluşmadığı, davalının marka tescilinde kötüniyetli olduğunun ispatlanamadığı, tarafların dosyaya sundukları deliller ve bilirkişi heyeti tarafından yapılan mali incelemede davacının “…” markasını kullandığının kanıtlanamadığı, bu nedenle … numaralı “…” ibareli marka yönünden hükümsüzlük şartlarının oluşmadığı kanaatine varıldığından, davanın reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere
DAVANIN REDDİNE
1-80,70 TL ilam harcından peşin harcın mahsubu ile eksik 36,30 TL harcın davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
2-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca 7.375,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
3-Davacı tarafın yaptığı yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davacı tarafından fazla yatırılan gider avansının, karar kesinleştiğinde ve talep halinde iadesine, Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde İSTİNAF YASA YOLU AÇIK olmak üzere verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı. 18/07/2022

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır