Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 3.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2021/163 E. 2022/75 K. 16.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
3.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/163
KARAR NO : 2022/75

DAVA : MARKAYA TECAVÜZ – HAKSIZ REKABETİN TESPİTİ, ÖNLENMESİ, MADDİ VE MANEVİ TAZMİNAT
DAVA TARİHİ : 04/12/2018
KARAR TARİHİ : 16/06/2022

Mahkememizde görülmekte bulunan Markaya Tecavüz – Haksız Rekabetin Tespiti, Önlenmesi, Maddi ve Manevi Tazminat davasının yapılan açık yargılamasının sonunda.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Müvekkilinin 1985 yılında ilk çiçekçi dükkanını açarak şirketinin temellerini attığını, 1999 yılında ise yepyeni bir fikir geliştirerek taze meyve buketlerini müşterilerinin tüketimine sunduğunu, böylelikle çiçek buketi görünümlü, tüketilebilen, taze meyve aranjmanları ürünlerinin satışa sunulduğu ilk … dükkanı …’ta açıldığını, bugün müvekkilinin dünya genelinde 1300 adet …mağazası bulunduğunu, Türk Patent ve Marka Kurumu nezdinde …numara ile …, … ve …sınıflardaki mallar için, Avrupa topluluğu nezdinde 28 ülkeyi kapsayacak şekilde … sayı ile … ve … sınıflardaki mallar için tescilli olup ilgili belgelerin ekte sunulduğunu, müvekkili şirkete ait … markasının TPMK nezdinde …numara ile …, … ve … sınıflardaki mallar için, TPMK nezdinde … numara ile …, …, … ve …sınıflardaki mal/hizmetler için ve Avrupa topluluğu nezdinde 28 ülkeyi kapsayacak şekilde … sayı ile … ve … sınıflardaki mallar için tescilli olduğunu, müvekkili firmaya ait marka olan “…” aramalarında, kendisini bu markalar gibi gösteren davalı firmanın arama motoruna “…” yazıldığında “…” başlığı ile davalının alan adı olan … un en üst sırada ve reklam alanlarında çıktığının görüldüğünü, bu alana tıklandığında ise sekme ile davalı firmanın satış sitesine yönlendirildiğini, davalı tarafından gerçekleştirilen marka tecavüzü eyleminin tespiti amacıyla … 2. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesinin … D. İş sayılı dosyası ile yapılan bilirkişi incelemesinde de şüphelilerin müvekkili firma markasına tecavüz eylemini gerçekleştirdiklerine ilişkin rapor tanzim edildiğini, davalı tarafından müvekkili firmaya ait olan … alan adı 301 adres yönlendirme yolu ile … internet alan adına yönlendirilerek müvekkili firmaya ait alan adındaki tüm bilgilerin kalıcı olarak davalı firmaya ait internet alan adına aktarıldığını, 301 adres yönlendirme yolunun bir siteyi bir başka siteye kalıcı olarak yönlendirme metodu olduğunu, davalı bu yöntemle … alan adının tüm birikimini tek dokunuşla ele geçirdiğini ve marka tecavüzü ve haksız rekabet eyleminin en ağırını gerçekleştirdiğini, davalı tarafından halen devam eden müvekkiline ait markanın kullanılması vasıtasıyla verilen … reklamlarının durdurulmasını ve marka tecavüzü eyleminin men’i konusunda ihtiyati tedbir kararı verilmesini, reklam yasağı eyleminin … tarafından sağlanmasının Türkiye’de mümkün olmaması durumunda … adresine tedbiren erişim engeli konulmasını ve bu hususta İnternet Sağlayıcıları Birliği’ne müzekkere yazılmasını, davalı tarafından gerçekleştirilen marka tecavüzü eyleminin men’ini, her türlü ceza davası ve fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 1.000 TL maddi, 10.000 TL manevi tazminata hükmedilmesine ve davalı aleyhine verilecek kararın masrafları davalı tarafından ödenmek suretiyle tirajı en yüksek iki gazetede de ilanına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: Müvekkili tarafından … sitesinde “…” ibaresi … sisteminde anahtar sözcük olarak alınarak reklam olarak kullanılmadığını, davacının bu kullanımlara ilişkin objektif ve denetlenebilir bir delilide bulunmadığını, delil olarak atıf yaptığı tespitin ise başka bir reklam sistemi olan Google Adwords reklam sistemiyle ilgili olmasının yanı sıra bu delil tespitinde de müvekkilinin “…” ibaresini kullanmadığının tespit edildiğini, … 2. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin …D.İş sayılı dosyası kapsamında yapılan delil! tespitinin huzurdaki davanın konusu olan … sistemine ilişkin olmadığını, bu tespit dosyasında bilirkişi marifetiyle yapılan incelemede … sitesinin Google Adwords Sistemi’nde “…” markasını kullanmadığının tespit edildiğini ayrıca … Yöntemi’nde bazı ibareler anahtar sözcük olarak seçilmemiş olsa dahi sistem arama motoruna yazılan kelimeyi hedeflenen kelimeymiş gibi gösterebildiğini ve bu suretle arama sonuçlarında yazılan ibare ile tam eşleşiyormuş gibi görüntüleyebildiğini yani, kullanıcı tarafından yazılan terimin içeriğinde Direct olarak kullanılan bir kelimenin yer alması durumunda doğrudan hedefleme olmasa dahi bu durum reklamı tetikleyebildiğini, Ek-6’daki ekran görsellerinden de görüleceği üzere müvekkilinin “…” ibaresini anahtar kelime olarak … Sistemi’nde reklam olarak kullanmadığını, bu konuya ilişkin reklamların görünebiliyor olmasının tek sebebinin ise … algoritmasıyla ilgili bir durum olduğunu, Sınai Mülkiyet Kanununda marka hakkının ihlali için öngörülen şartların somut olayda mevcut olmadığını, zira müvekkili şirket lehine ticari etki yaratan bir durum söz konusu olmadığından marka hakkına tecavüz olarak nitelendirilebilecek bir eylemden bahsedilemeyeceğini, vekil eden ile davacı arasında hiçbir zaman hukuki bir ilişki bulunmadığını, dolayısıyla www. … sitesinin alan adı yönetimine de hiçbir zaman sahip olmayan vekil edenin anılan web sitesi üzerinde kendi iradesiyle bir eylem gerçekleştirebilmesi teknik olarak da mümkün olmadığını, web arşiv kayıtlarına bakıldığında 16 Ocak 2016 tarihinden beri davacı lehine tesis edilen … sitesine yönlendirilme yapıldığının görüldüğünü, somut olayda davacının maddi tazminat talebini gerektirir koşulların oluşmamasının yanı sıra tazminat miktarının fahiş olduğunu, somut olayda davacının manevi tazminat talebini gerektirir koşulların da oluşmadığını, davacının tüm taleplerinin reddini talep etmiştir.
… 2. FSHHM’nin … D.İş sayılı dosyası ve TPMK kayıtları istenmiş, HMK’nın 266.maddesi kapsamında bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
03/09/2019 havale tarihli bilirkişi kurulu raporunda özetle: Bilgisayar mühendisi tarafından yapılan teknik inceleme sonucunda davalı şirketin “…” ve “…” ibarelerini … veya Google Adwords sistemlerinde anahtar sözcük veya benzeri biçimde kullanmış olduğu sonucuna varılamadığını, teknik bilirkişice yapılan tespit sonucu ile davalı şirketin “…” ve “…” ibarelerinin anahtar sözcük veya benzeri bir kullanımı yolu ile davacının marka hakkına tecavüz sayılan fiilde bulunduğu tespiti yapılamayacağını, teknik bilirkişice yapılan incelemede ”… adresinin … sitesinde yer alan arşiv kayıtları incelendiğinde 11 Ağustos 2015 – 10 Eylül 2015 tarihleri arasında www … adresinin … adresine yönlendirilmiş olduğu” sonucuna varılmış olduğu, davacı markasının Türkiye’de tanınmış bir marka olmayışı, davacı ve davalının beyanlarından 2015 yılında davacı markasının Türkiye’de açık mağazasının bulunmadığı veya internet üzerinden satışının yapılmadığı arlaşılmakta olup bu tespitler dikkate alındığında davalının, 11 Ağustos 2015 – 10 Eylül 2015 tarihleri arasında … adresinin … adresine yönlendirilmiş olması fiilinden dolayı davacı markasını ticari etki yaratacak ve bu durumdan haksız yarar sağlayacak şeklinde kullanmış olduğu ve marka hakkına tecavüz eden eyleminin bulunduğu değerlendirmesi yapılamayacağı sonuç ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
06/10/2020 tarihli bilirkişi kurulu raporunda özetle: Davacıya ait markaların davalı şirket tarafından … arama motorunda anahtar kelime olarak kullanılmadığının tespit edildiği dolayısıyla davacının bu yöndeki marka hakkına tecavüz iddialarının ispat olunamadığı, 11.08.2015 – 10.09.2015 tarihleri arasında davalı şirketin davacıya ait www … com.tr alan adını kendi internet adresi olan … adresine yönlendirmesinin; ancak o tarihlerde taraflar arasında meşru bir bağlantı ya da davacı marka hakkı sahibi şirket tarafından kendisine tanınan bir hak mevcut değilse marka hakkına tecavüz teşkil edeceği, bununla birlikte davalı tarafından ileri sürülen zamanaşımı itirazları ile alan adı yönlendirmesine ilişkin sair savunmaların değerlendirilmesinin Mahkemenin takdir ve yetkisinde olduğu 11.08.2015 – 10.09.2015 tarihleri arasında SMK 151/2.c madde bendi gereği davalının cirosunun %15’i üzerinden hesaplanan maddi tazminat tutarının 1.876.500 -TL olabileceği kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
10/01/2022 tarihli bilirkişi kurulu raporunda özetle: … alan adının sorgulaması yapılmış olup, söz konusu alan adının davacı … adına 04/11/2009 tarihinde tescil ettirildiği, 301 yönlendirme işlemi, arama motorlarına bir sayfanın kalıcı olarak başka bir sayfaya taşındığını ve yeni sayfayı dizine eklemelerini bildirmek için kullanılan bir komut olduğu, yapılan incelemede, 11 Ağustos 2015 – 10 Eylül 2015 tarihleri arasında davacıya ait … alan adının davalıya ait … alan adına yönlendirilecek şekilde ayarlanmış olduğu tespit edildiği, davalı …hesapları üzerinde yapılmış olan incelemelerde, dosyaya davacı tarafından delil olarak sunulan … arama motorunda ilişkin delillerin yer aldığı bilgisayarın sistem tarihi olan 04/12/2018 ve 13/11/2018 tarihlerindeki verilere … sisteminin son 365 gün verilerini göstermesi, son 365 günden daha evvel olan bilgilerin gösterilemediğinin görülmesi nedeniyle erişilemediği, dosya kapsamında ve yerinde inceleme kararı neticesinde yapılan incelemelerde, davalı … reklam hesabı üzerinde davalı tarafından “…” anahtar kelimesinin kullanımının olup olmadığının tespiti mümkün olmadığı, davacı tarafın dava dilekçesi netice-i talep bölümünde, her ne kadar açık bir şekilde … hesapları üzerinde anahtar kelime kullanımının bulunduğu iddia edilse de, gerek dava dilekçesi eklerinde ve … 2. FSHHM … D. İş sayılı dosyasında Google Reklam sistemine ilişkin anahtar kelime kullanımlarının delil olarak sunulduğu, buradan davacı tarafın … sistemlerinin yanında, Google reklam sistemlerinin de incelenerek dosyaya sunulan deliller kapsamında raporda değerlendirmeye alınmasını öngördükleri, diğer taraftan, davalı tarafın cevap dilekçesinde …sisteminin Google reklam siteminden farklı bir reklam sistemi olduğu belirtildiği, bu dava kapsamında Google Reklam sistemine ilişkin delillerin ve … 2. FSHHM… D. İş sayılı dosyasının delil olarak sayılamayacağı, Google reklam hesabına ilişkin delillerin değerlendirmeye katılması konusunda rıza göstermediklerini belirttikleri, heyetlerince tanzim edilen işbu bilirkişi raporu kapsamında ise, davacı şirketin dava dilekçesinde belirttiği şekilde … hesapları üzerinde incelemeler gerçekleştirildiği, varılan sonuçlar ayrıntılı ve denetlenebilir şekilde sunulduğu, … hesaplarının yanında Google reklam hesabının da incelenerek, bilirkişi raporunda değerlendirmeye alınması konusunda takdirin Mahkemenin olup, Mahkemece gerekli görülmesi halinde olası ek rapor görevlendirmesinde, mahkemenin işaret ettiği şekilde incelemeleri heyetlerince gerçekleştirilebileceği, davacının, “Davacıya ait markaların, davalı şirket tarafından … arama motorunda anahtar kelime olarak kullanıldığı” yönündeki marka hakkına tecavüz iddialarının ispat olunamadığı teknik inceleme ile tespit edilmiş olmakla SMK m.7/3(d) bendi uyarınca markaya tecavüzün söz konusu olmayacağı, markaya tecavüzün söz konusu olmayacağı tespit edilmiş olmakla, bağlantılı olarak TTK 54/2 maddesi kapsamında haksız rekabetin söz konusu olmayacağı, “İşareti kullanan kişinin, işaretin kullanımına ilişkin hakkı veya meşru bağlantısı” dosya kapsamında tespit edilememiş olmakla birlikte, “Yapılan teknik incelemede, 11 Ağustos 2015 — 10 Eylül 2015 tarihleri arasında davacıya ait … alan adının davalıya ait … alan adına yönlendirilecek şekilde ayarlanmış olduğu teknik inceleme ile tespit edilmiş olduğundan, SMK 7/3(d) madde bendi uyarınca markaya tecavüzün söz konusu olacağı, markaya tecavüzün söz konusu olacağı tespit edilmiş olmakla, bağlantılı olarak TTK 54/2 madde kapsamında haksız rekabetin söz konusu olacağı kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Mahkememizce 06/10/2020 tarihli bilirkişi kurulu raporuna itibar edilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava: Davalı şirketin, TPMK nezdinde davacı adına tescilli “…” ve “…” markalarına yönelik marka hakkını ihlal ve haksız rekabetin tespiti, önlenmesi, fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla şimdilik 1.000 TL maddi ve 10.000 TL manevi tazminat ile hükmün ilanına ilişkindir.
Davacı vekili maddi tazminat talebini 1.876.500 TL olarak ıslah etmiş, 1.876.500 TL maddi tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiş ve ıslah harcını yatırmıştır.
Davanın açıldığı tarih itibarıyla 6769 sayılı SINAİ MÜLKİYET KANUNU uygulanacaktar.
Marka hakkına tecavüz sayılan haller SMK’nın 7.maddesine de atıf yapılmak suretiyle 29.madde de düzenlenmiştir.
Madde 7 – (Marka tescilinden doğan hakların kapsamı ve istisnaları)
“(1) Bu Kanunla sağlanan marka koruması tescil yoluyla elde edilir.
(2) Marka tescilinden doğan haklar münhasıran marka sahibine aittir. Marka sahibinin, izinsiz olarak yapılması hâlinde, aşağıda belirtilen fiillerin önlenmesini talep etme hakkı vardır:
a) Tescilli marka ile aynı olan herhangi bir işaretin, tescil kapsamına giren mal veya hizmetlerde kullanılması.
b) Tescilli marka ile aynı veya benzer olan ve tescilli markanın kapsadığı mal veya hizmetlerle aynı veya benzer mal veya hizmetleri kapsayan ve bu nedenle halk tarafından tescilli marka ile ilişkilendirilme ihtimali de dâhil karıştırılma ihtimali bulunan herhangi bir işaretin kullanılması.
c) Aynı, benzer veya farklı mal veya hizmetlerde olmasına bakılmaksızın, tescilli marka ile aynı veya benzer olan ve Türkiye’de ulaştığı tanınmışlık düzeyi nedeniyle markanın itibarından haksız bir yarar elde edecek veya itibarına zarar verecek veya ayırt edici karakterini zedeleyecek nitelikteki herhangi bir işaretin haklı bir sebep olmaksızın kullanılması.
(3) Aşağıda belirtilen durumlar, işaretin ticaret alanında kullanılması hâlinde, ikinci fıkra hükmü uyarınca yasaklanabilir:
a) İşaretin, mal veya ambalajı üzerine konulması.
b) İşareti taşıyan malların piyasaya sürülmesi, teslim edilebileceğinin teklif edilmesi, bu amaçlarla stoklanması veya işaret altında hizmetlerin sunulması ya da sunulabileceğinin teklif edilmesi.
c) İşareti taşıyan malın ithal ya da ihraç edilmesi.
ç) İşaretin, teşebbüsün iş evrakı ve reklamlarında kullanılması.
d) İşareti kullanan kişinin, işaretin kullanımına ilişkin hakkı veya meşru bağlantısı olmaması şartıyla işaretin aynı veya benzerinin internet ortamında ticari etki yaratacak biçimde alan adı, yönlendirici kod, anahtar sözcük ya da benzeri biçimlerde kullanılması.
e) İşaretin ticaret unvanı ya da işletme adı olarak kullanılması.
f) İşaretin hukuka uygun olmayan şekilde karşılaştırmalı reklamlarda kullanılması.
(4) Markanın sahibine sağladığı haklar, üçüncü kişilere karşı marka tescilinin yayım tarihi itibarıyla hüküm ifade eder. Ancak marka başvurusunun Bültende yayımlanmasından sonra gerçekleşen ve marka tescilinin ilan edilmiş olması hâlinde yasaklanması söz konusu olabilecek fiiller nedeniyle başvuru sahibi, tazminat davası açmaya yetkilidir. Mahkeme, öne sürülen iddiaların geçerliliğine ilişkin olarak tescilin yayımlanmasından önce karar veremez.
(5) Marka sahibi, üçüncü kişiler tarafından dürüstçe ve ticari hayatın olağan akışı içinde, markasının aşağıda belirtilen biçimlerde kullanılmasını engelleyemez:
a) Gerçek kişilerin kendi ad veya adresini belirtmesi.
b) Malların veya hizmetlerin türüne, kalitesine, miktarına, kullanım amacına, değerine, coğrafi kaynağına, üretim veya sunuluş zamanına ya da diğer niteliklerine ilişkin açıklamalarda bulunulması.
c)Özellikle aksesuar, yedek parça veya eşdeğer parça ürünlerinde, malın ya da hizmetin kullanım amacının belirtilmesinin gerekli olduğu hâllerde kullanılması.”
Madde 29 – (1) Aşağıdaki fiiller marka hakkına tecavüz sayılır:
a) Marka sahibinin izni olmaksızın, markayı 7 nci maddede belirtilen biçimlerde kullanmak.
b) Marka sahibinin izni olmaksızın, markayı veya ayırt edilemeyecek kadar benzerini kullanmak suretiyle markayı taklit etmek.
c) Markayı veya ayırt edilemeyecek kadar benzerini kullanmak suretiyle markanın taklit edildiğini bildiği veya bilmesi gerektiği hâlde tecavüz yoluyla kullanılan markayı taşıyan ürünleri satmak, dağıtmak, başka bir şekilde ticaret alanına çıkarmak, ithal işlemine tabi tutmak, ihraç etmek, ticari amaçla elde bulundurmak veya bu ürüne dair sözleşme yapmak için öneride bulunmak.
ç) Marka sahibi tarafından lisans yoluyla verilmiş hakları izinsiz genişletmek veya bu hakları üçüncü kişilere devretmek.
Madde 149/1 de Sınai mülkiyet hakkı tecavüze uğrayan hak sahibi mahkemeden;
“Tecavüzün tespiti, önlenmesi, durdurulması, kaldırılması ile maddi ve manevi zararın tazmini , Araçlara elkonulması, Elkonulan araçlarda kendisine mülkiyet hakkının tanınması, araçların şekillerinin değiştirilmesi, üzerlerindeki markaların silinmesi veya imhası, kararın ilanı ” şeklinde talepte bulunabilir.
6769 sayılı SMK’nun 151.maddesine göre; “(1) Hak sahibinin uğradığı zarar, fiili kaybı ve yoksun kalınan kazancı kapsar. (2) Yoksun kalınan kazanç, zarar gören hak sahibinin seçimine bağlı olarak, aşağıdaki değerlendirme usullerinden biri ile hesaplanır:
a) Sınai mülkiyet hakkına tecavüz edenin rekabeti olmasaydı, hak sahibinin elde edebileceği muhtemel gelir.
b) Sınai mülkiyet hakkına tecavüz edenin elde ettiği net kazanç.
c) Sınai mülkiyet hakkına tecavüz edenin bu hakkı bir lisans sözleşmesi ile hukuka uygun şekilde kullanmış olması hâlinde ödemesi gereken lisans bedeli.
(3) Yoksun kalınan kazancın hesaplanmasında, özellikle sınai mülkiyet hakkının ekonomik önemi veya tecavüz sırasında sınai mülkiyet hakkına ilişkin lisansların sayısı, süresi ve çeşidi, ihlalin nitelik ve boyutu gibi etkenler göz önünde tutulur.
(4) Yoksun kalınan kazancın hesaplanmasında, ikinci fıkranın (a) veya (b) bentlerinde belirtilen değerlendirme usullerinden birinin seçilmiş olması hâlinde, mahkeme ürüne ilişkin talebin oluşmasında sınai mülkiyet hakkının belirleyici etken olduğu kanaatine varırsa, kazancın hesaplanmasında hakkaniyete uygun bir payın daha eklenmesine karar verir. (5) Mahkeme, patent haklarına tecavüz hâlinde, patent sahibinin bu Kanunda öngörülen patenti kullanma yükümlülüğünü yerine getirmemiş olduğu kanaatine varırsa yoksun kalınan kazanç, ikinci fıkranın (c) bendine göre hesaplanır.
(6) Coğrafi işarete veya geleneksel ürün adına tecavüz hâlinde bu madde hükmü uygulanmaz.” hükmü amirdir.
Marka:Bir teşebbüsün mal ve hizmetlerini bir başka teşebbüsün mal veya hizmetlerinden ayırt etmeye sağlar, markalar işletmelerin üretmiş olduğu emtia veya sunmuş oldukları hizmetlerin birbirinden ayrılmasını sağlamaktadır.
Karıştırılma ihtimali: Bir tescilsiz işaretin veya tescil edilmiş bir markanın daha önce tescil edilmiş bir marka ile şekil, görünüş, ses, genel izlenim vs. sebeple ya aynı ya da benzer olduğu için önce tescil edilmiş marka olduğu zannını uyandırması tehlikesidir. Karıştırılma (iltibas) ihtimalinin araştırılmasına ilk önce markalar arasında ayniyet ya da benzerlik bulunup bulunmadığından başlanması gerekmektedir. Markaların esas unsurlarının ve vurgu sözcüklerinin aynı veya benzer olması, markanın genel görünümüne etkisi az olan diğer unsurlardaki farklılığa rağmen iltibasa yol açabilir. Sözcük markalarında, sözcüklerin başlangıç ve kökleri bütünsel benzerliğin tayininde önemlidir. İki marka arasındaki iltibasın varlığının saptanmasında, markaların yan yana konularak karşılaştırma yapılmaması gereklidir. İltibas tehlikesinin bulunup bulunmadığının saptanmasında ilgili mal ya da hizmetin orta yetenekteki alıcılarının dikkat ve özeni esas tutulur. Bu alıcıların markaları, aynı anda göz önünde bulunduramayacakları da dikkate alınarak ayrıntılara ilişkin farklar ve bütüne ilişkin benzerlikler üzerinde durulur.
SMK 7/3-d maddesi uyarınca işareti kullanan kişinin, işaretin kullanımına ilişkin hakkı veya meşru bağlantısı olmaması şartıyla işaretin aynı veya benzerinin internet ortamında ticari etki yaratacak biçimde alan adı, yönlendirici kod, anahtar sözcük ya da benzeri biçimlerde kullanılması işaretin ticaret alanında kullanılması hâlinde yasaklanabilecektir.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu
Madde 54 “(1) Haksız rekabete ilişkin bu Kısım hükümlerinin amacı, bütün katılanların menfaatine, dürüst ve bozulmamış rekabetin sağlanmasıdır.
(2) Rakipler arasında veya tedarik edenlerle müşteriler arasındaki ilişkileri etkileyen aldatıcı veya dürüstlük kuralına diğer şekillerdeki aykırı davranışlar ile ticari uygulamalar haksız ve hukuka aykırıdır.”
Madde 55 “(1) Aşağıda sayılan hâller haksız rekabet hâllerinin başlıcalarıdır:
a) Dürüstlük kuralına aykırı reklamlar ve satış yöntemleri ile diğer hukuka aykırı davranışlar
b) Sözleşmeyi ihlale veya sona erdirmeye yöneltmek;
c) Başkalarının iş ürünlerinden yetkisiz yararlanmak;
d) Üretim ve iş sırlarını hukuka aykırı olarak ifşa etmek;
e) İş şartlarına uymamak;
f) Dürüstlük kuralına aykırı işlem şartları kullanmak.
Madde 56 “Haksız rekabet sebebiyle müşterileri, kredisi, meslekî itibarı, ticari faaliyetleri veya diğer ekonomik menfaatleri zarar gören veya böyle bir tehlikeyle karşılaşabilecek olan kimse;
a) Fiilin haksız olup olmadığının tespitini,
b) Haksız rekabetin men’ini,
c) Haksız rekabetin sonucu olan maddi durumun ortadan kaldırılmasını, haksız rekabet yanlış veya yanıltıcı beyanlarla yapılmışsa bu beyanların düzeltilm esini ve tecavüzün önlenmesi için kaçınılmaz ise, haksız rekabetin işlenmesinde etkili olan araçların ve malların imhasını,
d) Kusur varsa zarar ve zıyanın tazminini,
e) Türk Borçlar Kanununun 58 inci maddesinde öngörülen şartların varlığında manevi tazminat verilmesini, isteyebilir. “hükmü yer almaktadır.
Haksız rekabet hükümlerinin amacı yasada “bütün katılanların menfaatine, dürüst ve bozulmamış rekabetin sağlanması” şeklinde tanımlanmıştır. Türk Ticaret Kanunu’nun haksız rekabete ilişkin hükümlerinin uygulanması açısından varlığı gereken iyi niyet kurallarına aykırılık kriteri kaynağını Türk Medenî Kanunu’nun 2. maddesinde düzenlenmiş olan dürüstlük kuralından almaktadır. Bu iyiniyet kuralına aykırı hareketler iktisadi rekabetin kötüye kullanımıdır.
Genel anlamdaki haksız rekabet veya özel yasalar gereğince korunan haklara tecavüz nedeniyle bir zarar doğmuşsa veya henüz zarar doğmamış olmakla beraber doğabilecek ise hatta hiçbir zarar söz konusu olmamakla beraber, haklara tecavüz eden kişi bir kazanç elde etmiş ise hakları tecavüze uğrayanın tazminat hakkı vardır. Bu tazminat, T.T.K. 58. maddesinde açıklandığı üzere haksız rekabet yüzünden müşterileri, kredisi mesleki itibarı, ticari işletmesi veya diğer iktisadi menfaatleri bakımından uğranılan zarar veya zarara uğrama tehlikesi varsa, tecavüz edenin elde etmesi mümkün görülen menfaatlerin karşılığı olarak verilebilir. T.T.K. 58/d. bendinde de açıkladığı gibi, haklara tecavüz eden, haksız rekabet sonucunda hak sahibinin esasen hiçbir zarara uğramadığını ileri sürerek tazminattan kurtulamaz. Asıl olan bir hakka tecavüzdür. Bu tecavüz varsa, tecavüze uğramayanın bundan ötürü mütecavizin eyleminin durdurulması, sonuçlarının önlenmesi ve zararının somut olaya göre incelenmesi ve takdir edilmesi gereklidir.
6102 Sayılı TTKnın 54.maddesi ile, haksız rekabete ilişkin hükümlerin amacı, bütün katılanların menfaatine, dürüst ve bozulmamış rekabetin sağlanmasıdır. Rakipler arasında veya tedarik edenlerle müşteriler arasındaki ilişkileri etkileyen aldatıcı veya dürüstlük kuralına diğer şekillerdeki aykırı davranışlar ile ticari uygulamalar haksız ve hukuka aykırıdır.
SMK, TTK hükümleri, mevzuat, TPMK kayıtları, Mahkememizce itibar edilen 06/10/2020 tarihli bilirkişi kurulu raporu ve bütün dosya kapsamından: 11.08.2015 – 10.09.2015 tarihleri arasında davalı şirketin, davacıya ait … alan adını kendi internet adresi olan … adresine yönlendirdiği, 6769 Sayılı SMK’nın 7/3-d maddesi uyarınca başkasına ait markanın, taraflar arasındaki sözleşmeden doğan bir hakka veya meşru bir bağlantıya dayanmaksızın, aynısının ya da iltibas doğuracak kadar benzerinin ticaret alanında ve internet ortamında ticaret etki yaratacak bir şekilde alan adı olarak doğrudan kullanılmasının ya da alan adının yönlendirilmesinin markanın münhasıran sahibine tanıdığı hakların ihlali anlamında geleceği, somut uyuşmazlıkta ise, yenebilir aranjmanlar yaparak aynı alanda ürün ihtiva eden ve hizmet sunan şirketlerden davacıya ait internet sitesi ziyaret edilmek istenirken yönlendirme ile tüketicinin davalı … sitesine aktarılması, ortalama dikkat ve algı seviyesindeki tüketiciler nezdinde en azından bu iki şirket arasında bağlantı olduğu kanısını uyandıracağı ve markalar arasında iltibas doğacağı, burada ticari etkinin doğmasının ihlalin varlığı açısından mutlak bir şart olmayıp ihlalin bir sonucu olarak değerlendirilebileceği, önemli olan ticari etki yaratacak biçimde yani ticari etki doğurmaya elverişli olarak markasal kullanımın gerçekleştirilmesinin olduğu, davacıya ait ve davacının markasından ibaret olan alan adının, davalıya ait internet sitesine yönlendirilmesinin davacının o tarihlerde ülkemizde fiilen satış yapıp yapmadığından bağımsız olarak ticari etki yaratacak biçimde iltibasa sebebiyet verilmesi dolayısıyla ihlale neden olacağı, tüketicilerin o tarihlerde davacı şirketin Türkiye’de satış yapıp yapmadığını bilmekle yükümlü olmadıkları gibi ortalama tüketicinin her durumda hizmet/ürün almak istediği bir markanın hali hazırda satış yapıp yapmadığını bilmesinin de kendilerinden beklenemeyeceği, doktrinde de bu hususun geniş yorumlanması gerektiğinin vurgulandığı “Genel bir ilke olarak alan adı bir siteye yönlendirilmiş ve bu sitenin içeriği bir şekilde ticari faaliyetlerle ilişkilendirilebiliyorsa yahut bir reklam yapma amaci çıkartılabiliyorsa, ticari bir kullanım var demektir. Yine alan adı altında ulaşılan sitenin ticaretle ilişkilendirilebilecek içerik ihtiva etmesi ya da alan adını tescil ettiren kimsenin tacir vasfına sahip olması halinde, alan adı ticari bir etki yaratacak biçimde kullanılıyor denmektedir.” Dolayısıyla davacıya ait alan adının, davalı … sitesine yönlendirilmesinin ticari etki yaratacak bir kullanım olarak kabul edilecektir. Burada ihlalin varlığının tespitinde öne çıkan husus, yönlendirmenin gerçekleştirildiği tarihlerde taraflar arasında bir anlaşma, lisans verilmesi ya da izin gibi bir meşru bağlantının bulunup bulunmadığıdır. Çünkü ancak taraflar arasında meşru bir bağlantı ya da davalı şirkete tanınan bir hak mevcut değilse, tespit olunan alan adı yönlendirmesi marka hakkına tecavüz teşkil edecektir. Aksi halde davacının izni ve bilgisi dâhilinde yapılan bir yönlendirme mevcut ise bu halde marka hakkına tecavüzden bahsedilmesi mümkün olmayacaktır.
Neticeten: Davacıya ait markaların, davalı şirket tarafından … arama motorunda anahtar kelime olarak kullanılmadığının tespit edildiği dolayısıyla davacının bu yöndeki marka hakkına tecavüz iddialarının ispat olunamadığı, 11/08/2015 – 10/09/2015 tarihleri arasında davalı şirketin davacıya ait … alan adını kendi internet adresi olan … adresine yönlendirdiği, ancak o tarihlerde taraflar arasında meşru bir bağlantı ya da davacı marka hakkı sahibi tarafından davalıya tanınan bir hak mevcut olmadığı anlaşılmakla, davalı eyleminin davacının marka tescilinden doğan haklarına tecavüz ve haksız rekabet teşkil ettiğinin tespitine, önlenmesine karar vermek gerekmiştir.
Davacı SMK 151/2-c maddesi, yani “Sınai mülkiyet hakkına tecavüz edenin bu hakkı bir lisans sözleşmesi ile hukuka uygun şekilde kullanmış olması hâlinde ödemesi gereken lisans bedeli” kapsamında maddi tazminat talep etmiştir. Bilirkişiler tarafından; 11/08/2015 – 10/09/2015 tarihleri arasında SMK 151/2-c maddesi gereği davalının cirosunun %15’i üzerinden hesaplanan maddi tazminat tutarının 1.876.500 TL olabileceği bildirildiğinden, maddi tazminat talebinin kabulüne karar verilmiştir.
Davacı manevi tazminat talep etmiştir. Türk Borçlar hukukunda objektif görüş kabul edildiğinden şahsiyet haklarından yararlandıkları ölçüde tüzel kişilerin de TBK’nun 49 ve 58. maddeleri koşulları gerçekleştiği ölçüde manevi tazminat isteyebilecekleri bilinmekle, somut olayın özelliği, kullanımın niteliği, haksız rekabetin şumulü, manevi tazminatın amaç ve içeriği, hak ve nesafet kuralları gereği manevi tazminat talebinin kısmen kabulü ile 1.500 TL manevi tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
Dava sonucunda davacının haklı çıktığı dolayısıyla ilan talebinde hukuki menfaat bulunduğu gözetilerek, karar kesinleştiğinde hüküm özetinin Türkiye’de tirajı yüksek bir gazetede bir kez ilanına masrafın davalıdan tahsiline karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere
DAVANIN KISMEN KABULÜNE,
1-11/08/2015 – 10/09/2015 tarihleri arasında davalı şirketin, davacıya ait … alan adını kendi internet sitesi olan … alan adına yönlendirmesinin davacının marka tescilinden doğan haklarına tecavüz ve haksız rekabet teşkil ettiğinin tespitine, önlenmesine,
2-Maddi tazminat talebinin kabulüne; 1.876.500 TL maddi tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Manevi tazminat talebinin kısmen kabulüne; 1.500,00 TL manevi tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine,
4- Karar kesinleştiğinde hüküm özetinin Türkiye’de tirajı yüksek bir gazetede bir kez ilanına masrafın davalıdan tahsiline,
5-128.286,18 TL ilam harcından peşin ve ıslah harcın mahsubu ile eksik 96.015,47 TL harcın davalıdan tahsiline,
6- Marka Tescilinden Doğan Haklara Tecavüz – Haksız Rekabetin Tespiti ve Önlenmesi talepleri yönünden Avukatlık ücret tarifesi uyarınca 7.375,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Maddi Tazminat talebi yönünden, Avukatlık ücret tarifesi uyarınca 97.602,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine
8-Manevi Tazminat talebi yönünden, Avukatlık ücret tarifesi uyarınca 1.500,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine
9-Reddedilen Manevi Tazminat talebi yönünden, Avukatlık ücret tarifesi uyarınca 1.500,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine
10-Davacı tarafın yaptığı 35,90 TL başvuru harcı, 187,86 TL peşin harcı, 32.082,85 TL ıslah harcı ve 6.316,90 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 38.623,51 TL yargılama giderinden, davanın kabul ve ret oranına göre 38.449,50 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
11-Davalı tarafın yaptığı bilirkişi ücreti olan 3.000 TL yargılama giderinden, davanın kabul ve ret oranına göre 2.986,48 TL’nin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
12-Taraflarca fazla yatırılan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talepleri halinde iadesine,
Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde İSTİNAF YASA YOLU AÇIK olmak üzere verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı. 16/06/2022

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır