Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 3.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2021/141 E. 2022/158 K. 18.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
3.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/141
KARAR NO : 2022/158

DAVA : TASARIM HAKKINA TECAVÜZ – HAKSIZ REKABETİ TESPİTİ, DURDURULMASI, ÖNLENMESİ, MADDİ VE MANEVİ TAZMİNAT
DAVA TARİHİ : 09/08/2018
KARAR TARİHİ : 17/11/2022

Mahkememizde görülmekte bulunan Tasarım Hakkına Tecavüz – Haksız Rekabetin Tespiti, Durdurulması, Önlenmesi, Maddi ve Manevi Tazminat davasının yapılan açık yargılamasının sonunda.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Müvekkilinin kaftan ve bindallı tasarımı ve üretimleri hususunda Türkiye’de bir marka haline geldiğini, birçok farklı sehirde franchising sözleşmeleri ile sektöründe Türkiye’nin en büyük ve çok tercih edilen, tamamen kendi el işçiliği ile üretilen, tamamen kendilerine ait tasarımlarla kaftan ve bindallı tasarımını yapıp yine ticareti ile uğraştığını, ürünlerini TPMK nezdinde … numarası ile 11.01.2017 tarihinde tescil ettirdiğini, davalı firmanın “…” tabelalı, … adresinde delil tespiti amacıyla … 16. Sulh Hukuk Mahkemesi Hakimliğinin … D.İş sayılı keşif icrasıyla, işyerinde incelenen ürünlerin nihai müşteri tarafından ayırt edilemeyecek kadar tescilli modele benzetildiğinin bilirkişi raporunda sunulduğunu, müvekkiline ait tescillenmiş 1 numaralı ürünün tasarım hakkının davalıca ihlal edilmiş olduğunu, davalı … Ltd. Şti.’nin, müvekkiline ait ürünleri sosyal medya hesaplarından tasarım hakları kendisine aitmiş gibi göstererek haksız reklam ve pazarlama yöntemi izlediğini, müvekkiline ait tecavüz teşkil eden fiillerin önlenmesini, satışların durdurulmasını, üretimin yasaklanmasını ve durdurulmasını, ihlale konu ürünlerin imhası hususunda ihtiyati tedbir kararı verilmesini, 6769 S.Y. 150 ve 151/2-b maddeleri kapsamında hesap edilecek tazminat ve yoksun kalınan kazanç kapsamında, mahkemenin gözeteceği diğer tüm yasal mevzuat kapsamında fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile şimdilik 35.000,00 TL maddi ve 15.000,00 TL manevi tazminatın ihlalin gerçekleştiği tarihten itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsilini, ayrıca 6769 S.Y. 151/4 maddesi kapsamında takdiri mahkemeye ait olmak üzere uygun bir payın 151/2-b taleplerine eklenmesini, tüm yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: Dava dilekçesinde ileri sürülen iddiaların yerinde olmadığını, davacının iş adresinin … olduğunu, müvekkilinin adresinin ise … olduğunu, … ilçesinin … Caddesi ve ara sokaklarında kaftan/bindallı ve gelinlik satan mağaza sayısının yüzlerce olduğunu ve müvekkilinin bu mağazalardan bir tanesi olduğunu, davacı dilekçesinin 5 numaralı bendinde; davacının ürünlerinin, reklam için yapılan video ve fotoğraf çekimlerinin davalı tarafından taklit edildiğinin ve kendisine kasti zarar vermek niyetinde olduğunun iddia edildiğini, oysa tarafların birbirini tanımadığını, müvekkilinin reklam konusunda Sentez Fotoğraf ile anlaşma yaptığını, video ve fotoğraf çekimlerinin daha uygun fiyat veren …’nda gerçekleştirildiğini, reklam çekimlerinin yapıldığı yerlerin benzer olup fiyat bakımından en uygun neresi ise o yer ile anlaşma yapıldığını, davacınım endüstriyel tasarımı kendisine ait olan ürün adedinin 7 olduğunu, … 16. Sulh Hukuk Mahkemesi … D.İş sayılı dosyası ile yapılan delil tespitinde sadece bir adet kaftanın tasarım taklidi olduğunu, tescil numarası … Locarno Sınıfı …olan 2 numaralı modelin, müvekkilinin işyerinde bulunan ürünlerden farklı olduğuna dair tespit yapıldığını, davacıya ait sadece bir adet kaftanın müvekkili tarafından tasarım taklidi yapıldığı hususunu kabul etmediklerini, dava konusu tasarımın önceden ve halen üretilen birçok modelin belli bölümlerinin bir araya getirilmesinden oluştuğunu, müvekkilinin kendi bünyesinde imal ettiği kaftan üzerine …’nden satılan güpür ile süslendiği ve bu şekilde satışa sunulduğunu, müvekkilinin işyerinde üretilen ve davaya konu olan bordo kadife modelin davacıya ait tescil numarası … Locarno Sınıfı … olan modele benziyor olsa da aynısının olmadığını, ayrıca kaftanın içine giyilen beyaz elbise ile kollarının volanlı olmasının iddia edilen davacıya ait kaftanla benzerlik göstermediğini, davacı vekilinin talep ettiği ihtiyati tedbire ilişkin olarak …adresinde bulunan depoda kaftan bulunmadığını, müvekkili şirkete ait kına ve organizasyon malzemelerinin bulunduğunu ve ihtiyati tedbir gerektiren bir durum bulunmadığını, … 16. Sulh Hukuk Mahkemesi … D. İş sayılı dosyasındaki 06.04.2018 tarihli bilirkişi raporunda belirtilen durumu kabul etmemekle birlikte, iddia olunan bir adet kaftanın benzediğinin belirtildiğini, ancak birebir aynı bir benzerlik bulunmadığını, davanın ve ihtiyati tedbir talebinin reddini talep etmiştir.
TPMK kayıtları ve … 16. SHM’nin … D.İş sayılı dosyası fiziken istenmiş, HMK’nın 266. maddesi kapsamında bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır
23/08/2019 tarihli bilirkişi kurulu raporunda özetle: Davacı tarafa ait … tescil numaralı çoklu endüstriyel tasarım belgesindeki tasarımlara benzerlik gösterebilecek ürünlerin karşılaştırıldığı, … numaralı tasarım ile aynı olma derecesinde benzer ürün tasarımlarının bulunduğu, … (2) numaralı tasarım ile aynı olma derecesinde benzer ürün tasarımlarının bulunmadığı, davacı tarafa ait … tescil numaralı 01 mumaralı ürünün benzerlerine davalıya ait (…) web sitesinde görüldüğü, davacı tarafa ait …tescil numaralı 01 numaralı ürünün benzerlerine davalıya ait “…” adlı instagram sosyal medya hesabında görüldüğü, davacı vekilinin 6769 sayılı yasanın 150. madde ve beraberinde 151/2-b kapsamında yoksun kalınan kazanç hesaplanmasını talep ettiği, davalı şirketin incelenen dönemde davaya konu ürünler ile ilgili 2017 yılında 39.424,31 TL faaliyet zararı, 2018 yılında da 173.759,81 TL faaliyet zararı elde ettiğinin tespit edildiği kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
11/05/2021 tarihli bilirkişi kurulu ek raporunda özetle: Davalı şirketin davaya konu dönemde toplam satış cirosunun 35.215,46 TL olup, işbu toplam cironun 18.832,43 TL kısmının kaftan kullanılarak elde edilen gelirden oluştuğu, davalının toplam 18.832,43 TL tutarında kaftan ile ilgili gelirinden sektörel olarak ortalama 4.708,00 TL kazanç elde edebileceği kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
07/05/2022 tarihli bilirkişi kurulu 2. ek raporunda özetle: Davacının 1 numaralı tasarımı ile davalının satışa arz ettiği ürünlerin benzer olarak algılandığı hususundaki tespit dikkate alındığında, vaki kullanımların SMK 81 maddesi hükmünün ihlali sayılacağı, yoksun kalınan kazanç hesabına ilişkin olarak ticari defter ve kayıtlarda net verilerin bulunmaması, delil tespit sırasında sadece 1 ürün bulunmasının elde edilen kazancı saptamak için yeterli olmaması dikkate alındığında ek raporda yapılan hesaplamanın dosya oluşuna uygun düşeceği, bu çerçevede davalının toplam 18.832,43 TL tutarında Kaftan ile ilgili gelirinden sektörel olarak ortalama 4.708,00 TL kazanç elde edebileceği, Yargıtay’a göre bir davada sınai hakka tecavüz nedeniyle haksız rekabetin varlığına hükmedilmişse artık bu halde davacı lehine münasip bir manevi tazminata da hükmedilmesi şeklindeki uygulaması doğrultusunda davacının manevi tazminat talebinin takdirinin mahkemeye ait olacağı bildirilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava: TPMK nezdinde … numaralı çoklu tasarımın davacı adına tescilli olduğu, davalının eyleminin; davacının tasarım tescilinden doğan haklarına tecavüz ve haksız rekabet teşkil ettiğinin tespiti, durdurulması, önlenmesi, fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla SMK 151/2-b maddesi kapsamında şimdilik 35.000 TL maddi ve 15.000 TL manevi tazminatın, ihlalin gerçekleştiği tarihten itibaren yasal faizi ile davalıdan tahsiline ilişkindir.
Davanın açılmasını müteakip dava, cevap dilekçeleri karşılıklı tebliğ olunmuş, dava şartları incelenmiş, ön inceleme duruşması yapılmış, duruşmada hazır olanlar sulhe teşvik olunmuş, sonuç alınamaması üzerine uyuşmazlık konuları tespit edilmiş, arabuluculuk kurumundan faydalanmak istenilmediğinden tahkikat duruşmasına devam olunmuş, beyanlarında geçen deliller toplanmış, bilirkişi incelemesi yaptırılmış, HMK 184.madde kapsamında hazır olanlardan tahkikat ile ilgili beyanları sorulmuş, HMK 186. madde kapsamında ise karar duruşmasında hazır olanlardan esas ile ile ilgili son diyecekleri sorulmuştur.
Davanın açıldığı tarih itibarıyla 6769 sayılı SINAİ MÜLKİYET KANUNU uygulanacaktar.
6769 sayılı SMK’nın 55/4. maddesi;”… Tasarım; bu Kanun hükümleri uyarınca tescil edilmiş olması halinde tescilli tasarım, ilk kez Türkiye’de kamuya sunulmuş olması halinde ise tescilsiz tasarım olarak korunur.”
6769 sayılı SMK’nın 56. maddesi; “(1) Tasarım yeni ve ayırt edici niteliğe sahip olması şartıyla bu Kanunla sağlanan haklar kapsamında korunur.
(4) Bir tasarımın aynısı;
a) Tescilli tasarım için başvuru veya rüçhan tarihinden önce,
b) Tescilsiz tasarım için tasarımın kamuya ilk sunulduğu tarihten önce, dünyanın herhangi bir yerinde kamuya sunulmamış ise o tasarım yeni kabul edilir.
Tasarımlar sadece küçük ayrıntılarda farklılık gösteriyorsa aynı kabul edilir.
(5) Bir tasarımın bilgilenmiş kullanıcı üzerinde bıraktığı genel izlenim;
a) Tescilli tasarım için başvuru veya rüçhan tarihinden önce,
b) Tescilsiz tasarım için tasarımın kamuya ilk sunulduğu tarihten önce, kamuya sunulmuş herhangi bir tasarımın aynı kullanıcı üzerinde yarattığı genel izlenimden farklı ise bu tasarımın ayırt edici niteliğe sahip olduğu kabul edilir.
(6) Ayırt edici niteliğin değerlendirilmesinde, tasarımcının tasarımı geliştirmede sahip olduğu seçenek özgürlüğünün derecesi dikkate alınır.”
6769 sayılı SMK’nın 58. maddesi; “(1) Tasarım sahibi, kendi tasarımına kıyasla ayırt edici niteliğe sahip olmayan tasarımlara karşı bu Kanundan doğan haklarını kullanabilir. (2) Koruma kapsamının değerlendirilmesinde, tasarımcının tasarımı geliştirmede sahip olduğu seçenek özgürlüğünün derecesi dikkate alınır. (3) Bu Kanun kapsamında sağlanan tasarım koruması, 5/12/1951 tarihli ve 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanununda aranan şartları taşıması hâlinde söz konusu Kanunla öngörülen korumaya halel getirmez.
6769 sayılı SMK’nun 59.maddesi; “Tasarımdan doğan haklar münhasıran tasarım sahibine aittir. Üçüncü kişiler, tasarım sahibinin izni olmadan koruma kapsamındaki tasarım veya tasarımın uygulandığı ürünü üretemez, piyasaya sunamaz, satamaz, ithal edemez, ticari amaçlı kullanamaz veya bu amaçlarla elde bulunduramaz ya da bu tasarım veya tasarımın uygulandığı ürünle ilgili sözleşme yapmak için öneride bulunamaz” hükmü amirdir.
Bir tasarımın koruma kapsamı belirlenirken buna, o tasarımın bilgilenmiş kullanıcı üzerinde yarattığı genel izlenimle bariz bir benzerlik gösteren bütün tasarımlar dikkate alınır. Koruma kapsamının belirlenmesinde, kıyaslanan tasarımların farklılıklarından çok ortak özelliklerine ağırlık verilir ve tasarımcının tasarlama açısından seçenek özgürlüğüne sahip olduğu dikkate alınır.
6769 sayılı SMK’nın 81.maddesi; “a) Tasarım sahibinin izni olmaksızın bu Kanun hükümlerine göre koruma kapsamındaki bir tasarımın kullanıldığı veya uygulandığı ürünün aynısını veya genel izlenim itibarıyla ayırt edilemeyecek kadar benzerini üretmek, piyasaya sunmak, satmak, sözleşme yapmak için öneride bulunmak, ticari amaçla kullanmak veya bu amaçlarla bulundurmak, başka bir şekilde ticaret alanına çıkarmak, ithal işlemine tabi tutmak. b) Tasarım sahibi tarafından lisans yoluyla verilmiş hakları izinsiz genişletmek veya bu hakları üçüncü kişilere devretmek. c) Tasarım hakkını gasp etmek. (2) Başvuru, 65 inci maddeye göre tescil edilerek yayımlandığı takdirde, tescil sahibi, tasarım hakkına yönelik olarak bu maddede sayılan tecavüzlerden dolayı hukuk davası açma hakkına sahiptir. Tecavüz eden, başvurudan ve kapsamından haberdar edilmişse başvurunun yayımlanmış olmasına bakılmaz. Tecavüz edenin kötüniyetli olduğuna mahkeme tarafından hükmolunursa yayımdan önce de tecavüzün varlığı kabul edilir. (3) Koruma kapsamındaki tasarımın tescilli olduğuna ilişkin kaydın ürün, ambalaj veya fatura üzerine konulmamış olması, bu maddede sayılan fiilleri tasarım hakkına tecavüz olmaktan çıkarmaz. (4) Tescilsiz tasarımlar için, tasarım 57 nci maddeye göre kamuya sunulduğu takdirde, hak sahibi, tasarım hakkına yönelik ihlallerden dolayı dava açmaya yetkilidir” hükmü amirdir. Ancak “özel amaçla sınırlı kalan ve ticari amaç taşımayan fiiller; deneme amaçlı fiiller; ticari uygulamadaki dürüstlük kuralları ile bağdaşır olmak, tasarımın normal kullanımını gereksiz şekilde tehlikeye sokmamak ve kaynak göstermek şartları ile eğitim veya referans amaçlı çoğaltmalar” ile belirli koşullarda onarım amaçlı fiiller tasarım hakkının kapsamı dışında kalır.
6769 sayılı SMK’nın 149.maddesi; “(1) Sınai mülkiyet hakkı tecavüze uğrayan hak sahibi, mahkemeden aşağıdaki taleplerde bulunabilir:
a) Fiilin tecavüz olup olmadığının tespiti.
b) Muhtemel tecavüzün önlenmesi.
c) Tecavüz fiillerinin durdurulması.
ç) Tecavüzün kaldırılması ile maddi ve manevi zararın tazmini.
d) Tecavüz oluşturan veya cezayı gerektiren ürünler ile bunların üretiminde münhasıran kullanılan cihaz, makine gibi araçlara, tecavüze konu ürünler dışındaki diğer ürünlerin üretimini engellemeyecek şekilde elkonulması.
e) (d) bendi uyarınca elkonulan ürün, cihaz ve makineler üzerinde kendisine mülkiyet hakkının tanınması.
f) Tecavüzün devamını önlemek üzere tedbirlerin alınması, özellikle masraflar tecavüz edene ait olmak üzere (d) bendine göre elkonulan ürünler ile cihaz ve makine gibi araçların şekillerinin değiştirilmesi, üzerlerindeki markaların silinmesi veya sınai mülkiyet haklarına tecavüzün önlenmesi için kaçınılmaz ise imhası.
g) Haklı bir sebebin veya menfaatinin bulunması hâlinde, masrafları karşı tarafa ait olmak üzere kesinleşmiş kararın günlük gazete veya benzeri vasıtalarla tamamen veya özet olarak ilan edilmesi veya ilgililere tebliğ edilmesi.
(2) Birinci fıkranın (e) bendinde belirtilen talebin kabulü durumunda, söz konusu ürün, cihaz ve makinelerin değeri, tazminat miktarından düşülür. Bu değerin kabul edilen tazminat miktarını aşması hâlinde, aşan kısım hak sahibince karşı tarafa ödenir.
(3) Birinci fıkranın (g) bendinde belirtilen talebin kabulü durumunda ilanın şeklî ve kapsamı kararda tespit edilir. İlan hakkı, kararın kesinleşmesinden sonra üç ay içinde talep edilmezse düşer.
(4) Coğrafi işaret ve geleneksel ürün adları bakımından manevi zararın tazmini talep edilemez.”
6769 sayılı SMK’nın 151.maddesine göre; “(1) Hak sahibinin uğradığı zarar, fiili kaybı ve yoksun kalınan kazancı kapsar. (2) Yoksun kalınan kazanç, zarar gören hak sahibinin seçimine bağlı olarak, aşağıdaki değerlendirme usullerinden biri ile hesaplanır:
a) Sınai mülkiyet hakkına tecavüz edenin rekabeti olmasaydı, hak sahibinin elde edebileceği muhtemel gelir.
b) Sınai mülkiyet hakkına tecavüz edenin elde ettiği net kazanç.
c) Sınai mülkiyet hakkına tecavüz edenin bu hakkı bir lisans sözleşmesi ile hukuka uygun şekilde kullanmış olması hâlinde ödemesi gereken lisans bedeli.
(3) Yoksun kalınan kazancın hesaplanmasında, özellikle sınai mülkiyet hakkının ekonomik önemi veya tecavüz sırasında sınai mülkiyet hakkına ilişkin lisansların sayısı, süresi ve çeşidi, ihlalin nitelik ve boyutu gibi etkenler göz önünde tutulur.
(4) Yoksun kalınan kazancın hesaplanmasında, ikinci fıkranın (a) veya (b) bentlerinde belirtilen değerlendirme usullerinden birinin seçilmiş olması hâlinde, mahkeme ürüne ilişkin talebin oluşmasında sınai mülkiyet hakkının belirleyici etken olduğu kanaatine varırsa, kazancın hesaplanmasında hakkaniyete uygun bir payın daha eklenmesine karar verir. (5) Mahkeme, patent haklarına tecavüz hâlinde, patent sahibinin bu Kanunda öngörülen patenti kullanma yükümlülüğünü yerine getirmemiş olduğu kanaatine varırsa yoksun kalınan kazanç, ikinci fıkranın (c) bendine göre hesaplanır.
(6) Coğrafi işarete veya geleneksel ürün adına tecavüz hâlinde bu madde hükmü uygulanmaz.” hükmü amirdir.
6102 sayılı TÜRK TİCARET KANUNU
Madde 54 “(1) Haksız rekabete ilişkin bu Kısım hükümlerinin amacı, bütün katılanların menfaatine, dürüst ve bozulmamış rekabetin sağlanmasıdır.
(2) Rakipler arasında veya tedarik edenlerle müşteriler arasındaki ilişkileri etkileyen aldatıcı veya dürüstlük kuralına diğer şekillerdeki aykırı davranışlar ile ticari uygulamalar haksız ve hukuka aykırıdır.”
Madde 55 “(1) Aşağıda sayılan hâller haksız rekabet hâllerinin başlıcalarıdır:
a) Dürüstlük kuralına aykırı reklamlar ve satış yöntemleri ile diğer hukuka aykırı davranışlar
b) Sözleşmeyi ihlale veya sona erdirmeye yöneltmek;
c) Başkalarının iş ürünlerinden yetkisiz yararlanmak;
d) Üretim ve iş sırlarını hukuka aykırı olarak ifşa etmek;
e) İş şartlarına uymamak;
f) Dürüstlük kuralına aykırı işlem şartları kullanmak.
Madde 56 “Haksız rekabet sebebiyle müşterileri, kredisi, meslekî itibarı, ticari faaliyetleri veya diğer ekonomik menfaatleri zarar gören veya böyle bir tehlikeyle karşılaşabilecek olan kimse;
a) Fiilin haksız olup olmadığının tespitini,
b) Haksız rekabetin men’ini,
c) Haksız rekabetin sonucu olan maddi durumun ortadan kaldırılmasını, haksız rekabet yanlış veya yanıltıcı beyanlarla yapılmışsa bu beyanların düzeltilm esini ve tecavüzün önlenmesi için kaçınılmaz ise, haksız rekabetin işlenmesinde etkili olan araçların ve malların imhasını,
d) Kusur varsa zarar ve zıyanın tazminini,
e) Türk Borçlar Kanununun 58 inci maddesinde öngörülen şartların varlığında manevi tazminat verilmesini, isteyebilir. “hükmü yer almaktadır.
Haksız rekabet hükümlerinin amacı yasada “bütün katılanların menfaatine, dürüst ve bozulmamış rekabetin sağlanması” şeklinde tanımlanmıştır. Türk Ticaret Kanunu’nun haksız rekabete ilişkin hükümlerinin uygulanması açısından varlığı gereken iyi niyet kurallarına aykırılık kriteri kaynağını Türk Medenî Kanunu’nun 2. maddesinde düzenlenmiş olan dürüstlük kuralından almaktadır. Bu iyiniyet kuralına aykırı hareketler iktisadi rekabetin kötüye kullanımıdır.
Genel anlamdaki haksız rekabet veya özel yasalar gereğince korunan haklara tecavüz nedeniyle bir zarar doğmuşsa veya henüz zarar doğmamış olmakla beraber doğabilecek ise hatta hiçbir zarar söz konusu olmamakla beraber, haklara tecavüz eden kişi bir kazanç elde etmiş ise hakları tecavüze uğrayanın tazminat hakkı vardır. Bu tazminat, T.T.K. 58. maddesinde açıklandığı üzere haksız rekabet yüzünden müşterileri, kredisi mesleki itibarı, ticari işletmesi veya diğer iktisadi menfaatleri bakımından uğranılan zarar veya zarara uğrama tehlikesi varsa, tecavüz edenin elde etmesi mümkün görülen menfaatlerin karşılığı olarak verilebilir. T.T.K. 58/d. bendinde de açıkladığı gibi, haklara tecavüz eden, haksız rekabet sonucunda hak sahibinin esasen hiçbir zarara uğramadığını ileri sürerek tazminattan kurtulamaz. Asıl olan bir hakka tecavüzdür. Bu tecavüz varsa, tecavüze uğramayanın bundan ötürü mütecavizin eyleminin durdurulması, sonuçlarının önlenmesi ve zararının somut olaya göre incelenmesi ve takdir edilmesi gereklidir.
SMK, TTK hükümleri, TPMK kayıtları, mevzuat, … 16. SHM’nin … D.İş sayılı dosyası, bilirkişi kurulu kök/ek raporları ve bütün dosya kapsamından: TPMK nezdinde … numaralı çoklu tasarımın davacı adına tescilli olduğu anlaşılmıştır.
Davacı adına tescilli … numaralı çoklu endüstriyel tasarımdaki (2) numaralı tasarım ile … 16. SHM’nin …D.İş sayılı dosyasında alınan bilirkişi raporunda yer alan davalı tarafa ait ürün arasında; bilgilenmiş kullanıcı üzerinde yarattığı genel izlenimde belirgin farklılıklar bulunmadığı, bu sebeple benzer olarak algılandıkları kanaatine varıldığından, davalının eyleminin; davacının tasarım tescilinden doğan haklarına tecavüz ve haksız rekabet teşkil ettiğinin tespitine, durdurulmasına, önlenmesine karar verilmiştir.
Davacı maddi tazminat talebini SMK 151/2-b maddesine yani “Sınai mülkiyet hakkına tecavüz edenin elde ettiği net kazanca” göre talep etmiştir.
Mali yönden yapılan incelemede; davaya konu tasarıma tecavüz teşkil eden ürünlerden dolayı davacının elde ettiği net kazanç sağlıklı tespit edilemediğinden, tasarımın tescilli olduğu tarih, davalının kullanım yoğunluğu, somut olayın özellikleri ve B.K. hükümlerine göre takdiren 10.000,00 TL maddi tazminatın delil tespitinin yapıldığı 26/03/2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiştir.
Tasarıma tecavüz sayılan fiiller aynı zamanda haksız fiil niteliğinde olduğu için Türk Borçlar Kanunun 58.maddesinde yer alan haksız fiilin kişilik hakkını zedelemesi halinde manevi tazminata hükmedileceği hükmü SMK bakımından da kabul edilmiştir. SMK kapsamında manevi tazminatın amacı markanın/tasarımın haksız kullanımı veya itibarının zedelenmesi sonucu marka/tasarım hakkı sahibinin ticari ve kişisel varlığında meydana gelen olumsuz sonuçların ortadan kaldırılmasıdır. Yargıtay kararlarında, markaya/tasarıma tecavüz fiilinin varlığında mutlaka uygun bir manevi tazminata hükmedilmesi gerektiğinin belirtildiği, manevi tazminat miktarının tayininde bu tazminatın bir zenginleşme aracı olması ve hukuka aykırı eylemin yapılmasını istenir hale getirecek aşırı miktarlarda olması kabul edilmemekte, zarara uğrayanda manevi huzuru sağlayacak oranda, tecavüzü yapanda da caydırıcı bir etki bırakacak miktarlarda olmasına özen gösterilmesi gerektiği bilinmekle manevi tazminat talebinin kabulüne, davalı aleyhine 15.000,00 TL manevi tazminata hükmedilmesine ve mütecaviz ürünlere el konularak masrafı davalıdan alınmak suretiyle yeddiemine teslimine, karar kesinleştiğinde masrafı davalıdan alınmak suretiyle mütecaviz ürünlerin imhasına karar verilmiştir.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere
DAVANIN KISMEN KABULÜNE
1-Davalının eyleminin davacının tasarım tescillinden doğan haklarına tecavüz- haksız rekabet teşkil ettiğinin tespitine, durdurulmasına, önlenmesine,
2-Maddi tazminat talebinin kısmen kabulüne; B.K. hükümlerine göre takdiren 10.000 TL maddi tazminatın delil tespiti amacıyla yapılan keşif tarihi olan 26/03/2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine,
3-Manevi tazminat talebinin kabulüne; 15.000 TL manevi tazminatın delil tespiti amacıyla yapılan keşif tarihi olan 26/03/2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Mütecaviz ürünlere el konularak masrafı davalıdan alınmak suretiyle yeddiemine teslimine, karar kesinleştiğinde masrafı davalıdan alınmak suretiyle mütecaviz ürünlerin imhasına,
5-1.707,75 TL ilam harcından peşin harcın mahsubu ile eksik 853,87 TL harcın davalıdan tahsiline,
6-Tasarım Tescillinden Doğan Haklara Tecavüz ve Haksız Rekabetin tespiti, durdurulması, önlenmesi talepleri yönünden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca 15.000,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Maddi Tazminat Talebi yönünden, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca 10.000,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Manevi tazminat talebi yönünden, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca 15.000,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
9-Reddedilen Maddi tazminat talebi yönünden, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca 10.000,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
10-Davacı tarafın yaptığı 35,90 TL başvuru harcı, 853,88 TL peşin harç, 313,50 TL tebligat ve müzekkere masrafı, 4.000 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 5.203,28 TL yargılama giderinden; davanın kabul/ret oranına göre taktiren 2.601,64 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
11-Taraflarca fazla yatırılan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talepleri halinde iadesine,
Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde İSTİNAF YASA YOLU AÇIK olmak üzere verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı. 17/11/2022

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır