Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 3.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2021/140 E. 2022/92 K. 18.07.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
3.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/140
KARAR NO : 2022/92

DAVA : TASARIMA TECÜVÜZ – HAKSIZ REKABETİN TESPİTİ MEN’İ, REF’İ, MADDİ VE MANEVİ TAZMİNAT
DAVA TARİHİ : 06/08/2018
KARAR TARİHİ : 18/07/2022

Mahkememizde görülmekte bulunan Tasarıma Tecüvüz – Haksız Rekabetin Tespiti Men’i, Ref’i, Maddi – Manevi Tazminat ve Tasarımın Hükümsüzlüğü ve Sicilden Terkini davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı – karşı davalı vekili dava dilekçesinde özetle: Müvekkili şirketin uzun yıllardır bayan giyim tekstil alanında faaliyet gösterdiğini, tüm marka ve tasarımlarının TPMK nezdinde tescil ettirildiğini, bu anlamda 05.02.2018 tescil tarihli ve … tescil numarası ile … ve … numaralı ürünlerinin tasarımında ve 19.02.2018 tescil tarihli … tescilli … numaralı ürünün tasarımının da münhasır hak sahibi olduğunu, davalı tarafından, müvekkilinin TPMK nezdinde tescilli tasarımları ile iltibas yaratacak derecede birebir benzeyen ürünlerin, müvekkili tarafından kendilerine herhangi bir hak tanınmaksızın veya arada herhangi bir lisans sözleşmesi olmaksızın haksız ve hukuksuz bir şekilde üretilmekte ve/veya toptan ve perakende olarak satıldığını, davalı tarafından yapılan bu eylemlerin, müvekkillinin tescilli tasarımından doğan sınai haklarına tecavüz etmekle kalmayıp haksız rekabete de yol açtığını, tespit amacı ile … 2. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesinin … D. İş, … K. sayılı dosyasında keşif yapıldığını ve keşif esnasında “…” adresindeki “…” mağazasında davaya konu müvekkillerine ait tescilli tasarımlara benzeyen toplam 55 adet taklit ürünün bulunduğu ve satışının yapıldığının tespit edildiğini, öncelikle dava konusu ürünlerin satışının, tanıtımının engellenmesi ve taklit tasarımların toplatılması için ihtiyati tedbir istemlerinin kabulünü, davalının eylemlerinin haksız rekabet teşkil ettiğinin tespiti ile müvekkiline ait tescilli tasarıma yönelik fiilin tecavüz olup olmadığının tespitini, muhtemel tecavüzün önlenmesini, tecavüz fiillerinin durdurulmasını, tecavüzün kaldırılması ile fazlaya dair haklarının saklı kalması kaydı ile şimdilik 10.000,00 TL maddi ve 10.000,00 TL manevi zararın tazminini, tecavüzün devamını önlemek üzere tedbirlerin alınmasını özellikle masrafları tecavüz edene ait olmak üzere ele geçirilen ürünlerin imhasını, haklı bir sebebin veya menfaatin bulunduğu kabul edilerek masrafları karşı tarafa ait olmak üzere kesinleşen kararın günlük gazete veya benzeri vasıtalarla tamamen veya özel olarak ilan edilmesi veya ilgililere tebliğ edilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı – karşı davacı vekili cevap dilekçesinde özetle: Davacı tarafça TPMK nezdinde 05.02.2018 tescil tarihli ve… tescil numarası ile … numaralı ve 19.02.2018 tescil tarihli … tescil numaralı ve … numaralı endüstriyel tasarımların müvekkilli tarafından taklit edilmek suretiyle tasarım haklarına tecavüz edildiğinden bahisle açılan maddi ve manevi tazminat istemli bu davanın haksız ve hukuka aykırı olduğunu, müvekkillinin 07.06.2018 tarihli delil tespitinde de belirtildiği üzere … numaralı nakışlı modelin müvekkili tarafından değil başka bir firma tarafından üretildiğini, müvekkilinin bu ürünün sadece satışını gerçekleştirdiğini, bu nedenle müvekkiline yöneltilen husumetin yersiz olduğunu, piyasada yenilik ve ayırt edicilik özelliği olmayan bir modelin tescil edilmesinin iyi niyetli bir davranış olmayıp piyasada tekel olup haksız kazanç sağlamak amacıyla yapıldığını, …tescil tarihli ve … numaralı tasarım açısından ürünün davacı tarafından 05.02.2018 tarihinde tescil ettirildiğini, sundukları delillerden de anlaşılacağı üzere ürünün tescil tarihinden önce piyasada mevcut olduğunu, ürünün yeni bir tasarım olmadığını ve bu nedenle tasarımının korunmasının yersiz olduğunu, 02.02.2018 tescil tarihli ve… nolu tasarım açısından ürünün davacı tarafından 19.02.2018 tarihinde tescil ettirildiğini, sundukları delillerden de anlaşılacağı üzere ürünün tescil tarihinden önce piyasada mevcut olduğundan ürünün yeni bir tasarımı olmadığını ve korunmasının yersiz olduğunu, bilirkişi tarafından yapılacak inceleme ile söz konusu tasarımların yeni ve ayırt edici olmadığının, harcıalem ürünler olduğunun anlaşılacağını, açıklanan nedenlerle söz konusu tasarımların yeni ve ayırt edici olmadığından hükümsüzlük şartlarının oluştuğunu, davacının talep ettiği tazminatların hiçbir dayanağı olmadığını, maddi zararın kanıtlanmadan tazminat hesabının yapılmasının mümkün olmadığını, dayanaksız tazminat talebinin reddedilmesi gerektiğini, … ve … numaralı tasarımını hükümsüzlük davası sonuçlanana kadar başka kişilere devir ve satışının engellenmesi için siciline tedbir kaydı konulmasını, asıl davanın reddine ve karşı davalarının kabulüyle davacı- karşı davalıya ait …ve … numaralı tasarımın iptaline (hükümsüzlüğüne) bilirkişi tarafından “mutlak yenilik” kriterlerine göre inceleme yapılmasına, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
… 2.FSHHM’nin … D. İş dosyası istenmiş, HMK’nın 266. maddesi kapsamında bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
08/08/2019 tarihli bilirkişi kurulu raporunda özetle: Davacı …tarafından TPMK nezdinde patentleri alınan … numaralı tasarım, 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu kapsamında 05.02.2018 tarihinden itibaren korunmak üzere tescil edildiği, davalı …vekilinin karşı dava dilekçesinde ve bu dava dosyasında ilgili eklerde de yer aldığı üzere davaya konu olan elbise modellerinin yeni ve ayırt edici olmadığını çeşitli instagram hesaplarında 2017 yılı tarihli davacının patentli ürünlerinin ayırt edilemeyecek kadar benzer ürünlerin olduğunu iddia ettiğini, cevaba cevap veren davacı ve karşı davaya cevap veren davalı dilekçesinde ise …tarafından tescili bulunan … tescil numaralı … numaralı elbise modelinin ilgili firma stilistlerinin yapmış olduğu çizimi (model eskizini), daha önce …kodlu tunik modeli olarak piyasaya sunulduğu, bu modelin tutulması üzerine yeni bir çalışma yapılarak ve tunik modelinden esinlenilerek patenti alınan … nolu elbisenin üretildiği, dosyada firma stilistlerinin yapmış olduğu eskizler ve yine …. nolu ürünün ilk fotoğraf çekiminin 05.04.2017 tarihinde yapıldığı ve şirket bilgisayarlarında kayıtlı olduğu, … tasarımlarının tekstil piyasasında tutulup tutulmayacağını denetlemek amacıyla ürünlerini satışa çıkarmadan önce kamuya sunduğunu, daha sonra piyasanın tepkisine göre tasarımı tescile konu ettiğini, bu amaçla … tescil numaralı …. nolu ürünün firmaya ait instagram sayfasından 11.05.2017 ve 17.06.2017 tarihlerinde kamuya sunulduğunu, 09.05.2017 tarihinde … Şti.’ne ve 10.05.2017 tarihinde …’a fatura edilerek satıldığını iddia ettiğini, davacı …patentli ürünleri arasında yer alan ve davaya konu olan elbise modellerinin patentlerinin alınmasından önce firma stilistleri tarafından tasarlandığını ve kamuya sunulduğunu, kamuya sunulan 9 numaralı patentli modelin kopyalanmaya ve üretilmeye açık bir durum yaratacağı, ilgili konuda üretim yapan tüm üreticilerin ürün modellerini benzer model ve malzeme ile üreterek satışını gerçekleştirebileceğini, bu sebeple davaya konu olan … elbise modellerinin yenilik ve ayırt edicilik kapsamında değerlendirilemeyeceği, tasarım hakkına tecavüz edildiği iddia edilen ürünlerin tekstil piyasasında tutulup tutulmayacağını denetlemek amacıyla ürünlerini satışa çıkarmadan önce kamuya sunduklarını belirtmelerinden dolayı piyasada yayılmasının, kopyalanmasının ya da benzerlerinin üretilmesinin önüne geçilemeyeceğinin bilinmesi sebebiyle bu kamu paylaşımının tescilli ürün modellerinin gizliliğinin, firmaya özgünlüğünün ve yeni ayırt edici model olarak kabul edilmesinin uygun olmayacağının belirlenmesi sebebiyle resim 1 ve 2 ‘de internet adresleri de yer alan ilgili tekstil firmalarında üretilen ve satışı yapılan … ve … bir ürün olması, benzerlerinin piyasada sık rastlanan bir model olarak kabul edilebileceği, 18.06.2018 tarihinde …’da yapılan yerinde inceleme (tespit) tutanağında tescil kaydı olan tasarımların satışta olduğunu, mağaza yetkilisinin iddiası doğrultusunda yaklaşık iki buçuk yıldır üretilmekte olduğunun belirtildiği, sonuç olarak davaya konu olan ve üzerinde hak iddia edilen tasarımların başvuru tarihinden önce Muna Tekstil tarafından kamuya sunulmuş olması sebebiyle, davaya konu olan ürünlerin başvuru tarihi itibari ile yeni ve ayırt edici olmaması durumunun doğduğu, başvurunun resmi sicil gazetesinde yayın tarihinden öncesinde yapılan tespite dayalı olarak tescilli tasarım hakkına dayalı talepler hakkında haksız rekabet hükümleri oluşmadığının görüldüğü, tasarımların kopyalama, benzerlerinin üretilme ve satılma durumu için uygun koşulların yaratılmış olması, patent alımı sonrasında üretilip satıldığı konusunda herhangi bir belgenin yer almamasının bu görüşü destekler nitelikte olduğu görüş ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
11/12/2020 tarihli bilirkişi kurulu raporunda özetle: Dosyada bulunan bilgi ve belgeler kapsamında, davacı/karşı davalıya ait olduğu kanaatinde oldukları ve başvuru tarihinden önce kamuya sunulan tasarımlar olduğu, davalı/karşı davacının sunduğu instagram sayfalarının başvuru tarihinden on iki aydan daha öncesine ait olmadığı için davacı/karşı davalının hükümsüzlüğü talep edilen … çoklu … sıra nolu tasarım ile … çoklu … sıra nolu tasarımın yenilik vasfını ortadan kaldırmadıkları, tasarımların yenilik ve ayırt edicilik özelliklerinin devam ettiği, hükümsüzlük ile sicilden terkin koşullarının oluşmadığı, işyerinde tespit edilen 6 adet elbisede, davacı/karşı davalıya ait … çoklu … sıra nolu tasarımın ayniyat derecesinde benzerinin kullanıldığı, işyerinde tespit edilen 6 adet elbisede, davacı/karşı davalıya ait … çoklu … sıra nolu tasarımın aynısının kullanıldığı, işyerinde tespit edilen 43 adet elbisede, davacı/karşı davalıya ait … çoklu … sıra nolu tasarımın aynısının kullanıldığı, davacı-karşı davalının tescilli … çoklu … ve …, … çoklu … sıra numaralı tasarımları ile davalı/karşı davacının ürün tasarımlarının, dosyadaki mevcut belgelere göre mukayeseli olarak yapılabilen incelemelerinde; Benzer tasarımlar olduğu, tasarımlar arasındaki bu benzerliğin, tescilli tasarım haklarına tecavüz ve haksız rekabete yönelik kullanım olduğu, davalı/karşı davacının 2018 yılına ait ticari defterleri ile alış ve satış faturaları üzerinde yapılan incelemede, dava konusu tasarımlara ait elbise modellerine ilişkin satış tutarlarının tespit edilememiş olması nedeniyle, davacı/karşı davalının seçimlik tercihi olan SMK 151/2-b maddesince; “Sınai mülkiyet hakkına tecavüz edenin elde ettiği net kazanç” hükmüne göre, varsayıma dayalı olarak yapılan hesaplamada, davacı/karşı davalının talep edebileceği maddi tazminat miktarının 20.269,00 TL olarak hesap edildiği, ayrıca, … 2. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin … D.İş dosyasında düzenlenen bilirkişi raporu ile tespit edilmiş olan elbise modellerinin satılmış olması halinde, davalı/karşı davacının net kazancının 61,67 TL olarak hesap edildiği ve çok düşük bulunduğu, sonuç olarak; Davalı/karşı davacının dava konusu tasarımlara ait elbise modellerine ilişkin satış tutarlarının tespit edilememiş olması nedeniyle, davacı/karşı davalının seçimlik tercihi olan SMK 151/2-b maddesi hükmüne göre yapılmış olan hesaplamanın varsayıma dayalı olması, karlılık oranının çok düşük bulunması, dolayısıyla maddi tazminat hesabının gerçeğe uygun olarak yapılamamış olması nedeniyle, davacı/karşı davalının maddi tazminat talebinin TBK 50 ve 51. maddeleri çerçevesinde Mahkemece takdir edilmesinin uygun olacağı, görüş ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
20/09/2021 tarihli bilirkişi kurulu ek raporunda özetle: Kök raporda herhangi bir değişiklik olmadığı, davacı/karşı – davalının hükümsüzlüğü talep edilen …çoklu … sıra nolu tasarım ile … çoklu … sıra nolu tasarımın yenilik vasfının ortadan kalkmadığı, tasarımların yenilik ve ayırt edicilik özelliklerinin devam ettiği, hükümsüzlük ile sicilden terkin koşullarının oluşmadığı, işyerinde tespit edilen 6 adet elbisede, davacı/karşı davalıya ait … çoklu … sıra nolu tasarımın ayniyat derecesinde benzerinin kullanıldığı, işyerinde tespit edilen 6 adet elbisede, davacı/karşı davalıya ait … çoklu … sıra nolu tasarımın aynısının kullanıldığı, işyerinde tespit edilen 43 adet elbisede, davacı/karşı davalıya ait … çoklu 2 sıra nolu tasarımın aynısının kullanıldığı, davacı/karşı davalının tescilli … çoklu … ve …, … çoklu… sıra nolu tasarımları ile davalı/karşı davacının ürün tasarımlarının, dosyadaki mevcut belgelere göre mukayeseli olarak yapılabilen incelemelerinde; Benzer tasarımlar olduğu, tasarımlar arasındaki bu benzerliğin, tescilli tasarım haklarına tecavüz ve haksız rekabete yönelik kullanım olduğu, davalı/karşı davacının dava konusu tasarımlarına ait elbise modellerine ilişkin satış tutarlarının tespit edilememiş olması nedeniyle, söz konusu elbise modellerin satış tutarlarının, davalı/karşı davacının dava tarihi itibariyle net satış tutarı içindeki payının %30 oranında olduğu varsayımına dayalı olarak, davacı/karşı davalının belirtmiş olduğu karlılık oranlarından kabul edilebilir ölçüde olan %30 karlılık oranına göre; Davalı/karşı davacının kazancının; 533.391,84 TL olarak hesap edildiği, şayet, dava konusu elbise modellerine ilişkin satış tutarlarının, davalı/karşı davacının dava tarihi itibariyle net satış tutarı içindeki payının %5 oranında olduğu varsayımına dayalı olarak hesaplama yapılacak olursa; davalı/karşı davacının kazancının; 88.899,00 TL olacağı, sektörel yönden yapılan değerlendirmeler sonucunda, davacı/karşı davalının talep edebileceği maddi tazminat miktarının 54.000,00 TL olarak hesap edildiği, ancak, dava konusu ürünlerin üretim ve satış adetleri ile birim üretim ve satış fiyatları kesin olarak tespit edilememiş olduğundan, her iki hesaplama şeklinin de varsayıma dayalı olarak yapılmış olması nedeniyle, kök raporda da belirtilmiş olduğu gibi, davacı/karşı davalının maddi tazminat talebinin TBK 50 ve 51.maddeleri çerçevesinde Mahkemece takdir edilmesinin uygun olacağı kanaatine varıldığı, maddi tazminat hesabı için gerekli olan kesin verilere ulaşılamamış olması nedeniyle, varsayıma dayalı olarak yapılan hesaplamalara ilişkin maddi tazminat miktarının nihai olarak uygunluğunun Hakimin takdirinde olduğu, görüş ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Mahkememizce 11/12/2020 tarihli kök ve 20/09/2021 tarihli ek rapora itibar edilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Asıl Dava : TPMK nezdinde davacı … Şti. adına tescilli … çoklu ETB’nin 9 ve 2 numaralı tasarımı ile 2018/01106 çoklu ETB’nin 2 numaralı tasarımına, davalının tecavüzünün ve haksız rekabetinin tespiti, durdurulması, önlenmesi, fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla SMK’nın 151/2-b maddesi kapsamında şimdilik 10.000 TL maddi, 10.000 TL manevi tazminatın davalıdan tahsili ile hükmün ilanına ilişkindir.
Davacı vekili 28/09/2021 tarihli dilekçesi ile maddi tazminat talebini 88.899,00 TL olarak ıslah etmiş ve ıslah harcını yatırmıştır.
Karşı Dava: TPMK nezdinde Muna Tekstil Giyim San. ve Dış Tic. Ltd.Şti. adına tescilli … çoklu ETB’nin 9 numaralı tasarımı ile 2018/01106 çoklu ETB’nin 2 numaralı tasarımının hükümsüzlüğü ve sicilden terkinine ilişkindir.
Davanın açıldığı tarih itibarıyla 6769 sayılı SINAİ MÜLKİYET KANUNU uygulanacaktar.
Tasarım kavramı; İnsan zihninde biçimlendirme, kurma, tasavvur etme faaliyetleri ile nesnel gerçekliğe estetik bir yapı kazandırmayı ifade eder. Tasarım hakkı ise herkese karşı ileri sürülebilen, maddi olmayan bir mutlak haktır. Bir ürünün ayırt ediciliğini estetik olarak vurgulayan yaratımlar hukuk düzenince korunur. Türk Hukukunda tasarımlar 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu ile özel olarak korunmaktadır. Kanunda tanımlandığı üzere tasarım, ürünün tümü veya bir parçasının ya da üzerindeki süslemenin çizgi, şekil, biçim, renk, malzeme veya yüzey dokusu gibi özelliklerinden kaynaklanan görünümüdür (SMK m. 55/1).
6769 sayılı SMK’nın 56. maddesi: “(1) Tasarım yeni ve ayırt edici niteliğe sahip olması şartıyla bu Kanunla sağlanan haklar kapsamında korunur.
(2) Birleşik ürünün parçasının tasarımı, aşağıdaki şartları taşıyorsa yeni ve ayırt edici niteliğe sahip olduğu kabul edilir:
a) Parça birleşik ürüne takıldığında, birleşik ürünün normal kullanımında görünür durumda olmalıdır.
b) Parçanın görünür durumda olan özellikleri, yenilik ve ayırt edici nitelik şartlarını karşılamalıdır.
(3) Bu maddede yer alan normal kullanım; bakım, servis veya onarım işleri hariç olmak üzere, son kullanıcı tarafından kullanımı ifade eder.
(4) Bir tasarımın aynısı;
a) Tescilli tasarım için başvuru veya rüçhan tarihinden önce,
b) Tescilsiz tasarım için tasarımın kamuya ilk sunulduğu tarihten önce, dünyanın herhangi bir yerinde kamuya sunulmamış ise o tasarım yeni kabul edilir.
Tasarımlar sadece küçük ayrıntılarda farklılık gösteriyorsa aynı kabul edilir.
(5) Bir tasarımın bilgilenmiş kullanıcı üzerinde bıraktığı genel izlenim;
a) Tescilli tasarım için başvuru veya rüçhan tarihinden önce,
b) Tescilsiz tasarım için tasarımın kamuya ilk sunulduğu tarihten önce, kamuya sunulmuş herhangi bir tasarımın aynı kullanıcı üzerinde yarattığı genel izlenimden farklı ise bu tasarımın ayırt edici niteliğe sahip olduğu kabul edilir.
(6) Ayırt edici niteliğin değerlendirilmesinde, tasarımcının tasarımı geliştirmede sahip olduğu seçenek özgürlüğünün derecesi dikkate alınır.”
6769 sayılı SMK’nın 58. maddesi: “(1) Tasarım sahibi, kendi tasarımına kıyasla ayırt edici niteliğe sahip olmayan tasarımlara karşı bu Kanundan doğan haklarını kullanabilir. (2) Koruma kapsamının değerlendirilmesinde, tasarımcının tasarımı geliştirmede sahip olduğu seçenek özgürlüğünün derecesi dikkate alınır. (3) Bu Kanun kapsamında sağlanan tasarım koruması, 5/12/1951 tarihli ve 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanununda aranan şartları taşıması hâlinde söz konusu Kanunla öngörülen korumaya halel getirmez.
(4) Aşağıda belirtilen hâller koruma kapsamı dışındadır:
a) Kamu düzenine veya genel ahlaka aykırı tasarımlar.
b) Ürünün teknik fonksiyonunun zorunlu kıldığı görünüm özellikleri.
c) Tasarımın kullanıldığı veya uygulandığı ürünün, başka bir ürüne mekanik olarak monte edilmesi veya bağlanması için belirli biçim ve boyutlarda üretilmesi zorunlu ürünlerin görünüm özellikleri.
ç) Paris Sözleşmesinin 2 nci mükerrer 6 ncı maddesi kapsamında yer alan hükümranlık alametleri ile bu kapsam dışında kalan ancak kamuyu ilgilendiren, dinî, tarihî ve kültürel değerler bakımından halka mal olmuş ve ilgili mercilerin tescil izni vermediği işaretlerin, armaların, nişanların veya adlandırmaların uygunsuz kullanımını içeren tasarımlar.
(5) 56 ncı maddedeki şartları karşılamak kaydıyla farklı veya eş birimlerden oluşan modüler bir sistemde bu birimlerin birbirleriyle sonlu veya sonsuz olarak çeşitli biçimlerde bağlantı kurmasını sağlayan tasarımlar korumadan yararlanır.”
6769 sayılı SMK’nın 59. maddesi: “Tasarımdan doğan haklar münhasıran tasarım sahibine aittir. Üçüncü kişiler, tasarım sahibinin izni olmadan koruma kapsamındaki tasarım veya tasarımın uygulandığı ürünü üretemez, piyasaya sunamaz, satamaz, ithal edemez, ticari amaçlı kullanamaz veya bu amaçlarla elde bulunduramaz ya da bu tasarım veya tasarımın uygulandığı ürünle ilgili sözleşme yapmak için öneride bulunamaz” hükmü amirdir.
Bir tasarımın koruma kapsamı belirlenirken buna, o tasarımın bilgilenmiş kullanıcı üzerinde yarattığı genel izlenimle bariz bir benzerlik gösteren bütün tasarımlar dikkate alınır. Koruma kapsamının belirlenmesinde, kıyaslanan tasarımların farklılıklarından çok ortak özelliklerine ağırlık verilir ve tasarımcının tasarlama açısından seçenek özgürlüğüne sahip olduğu dikkate alınır.
Tescil edilmiş bir tasarımın, tescil sonrasında hükümsüz kılınması mümkündür. Hükümsüzlük şartları SMK 77. maddede düzenlenmiştir. Buna göre:
a) 55. maddenin birinci ve ikinci fıkralarında yer alan tanımlara uygun olmadığı, 56. ve 57. maddelerde belirtilen şartları taşımadığı, 58. maddenin dördüncü fıkrası ve 64. maddenin altıncı fıkrasının (c) bendi kapsamında olduğu, başvurunun kötünîyetle yapıldığı ve bir fikri mülkiyet hakkının yetkisiz kullanımını içerdiği ispat edilmişse,
b) Hak sahipliğinin başka kişiye veya kişilere alt olduğu ispat edilmişse,
c) Sonradan kamuya açıklanan aynı veya benzer nitelikteki bir tasarımın başvuru tarihi, tescilli bir tasarımın başvuru tarihinden önce ise, tasarımın hükümsüz sayılmasına mahkeme tarafından karar verilir. Hükümsüzlük kararı, geriye etkili bir karardır. Hükümsüzlüğüne karar verilen bir tasarımdan doğan hak hiç doğmamış kabul edilir (SMK m. 79/1)
Bir tasarım tescil belgesine birden fazla tasarım konu olabilir. Hükümsüzlük nedenleri tasarım tesciline konu tasarımların tamamına ilişkin olabileceği gibi, sadece bir kısmına ilişkin de olabilir. Bu durumda, sadece ilgili tasarım bakımından kısmen hükümsüzlüğe karar verilebilir (SMK m. 77/2). Kısmen hükümsüzlük kararı verilen tasarım dışında kalan tasarımlar, “yeni” ve “ayırt edici olma” niteliklerine sahip ise, bu tasarımlar açısından tasarım tescili geçerli olmaya devam eder.
Tasarımların, hükümsüzlüğü değerlendirilirken, Yargıtay 11 H.D.’nin bir kararında da belirttiği üzere:”…Tasarımlara ilişkin tarifnameler ve tescil belgeleri ile taraflara ait ürünler birebir karşılaştırılmalı olarak incelenip ayırtedicilik ve yenilik unsurlarının bulunup bulunmadığı belirlenip, sonuca göre karar vermek…” denilmek suretiyle değerlendirmenin ne şekilde yapılacağı belirtilmiştir.
Tasarım tescil sistemi içerisinde bir tasarımın yeni ve ayırt edici olması gerekli ve yeterlidir (SMK m.56/1).
Bir tasarımın aynısı (a) tescilli tasarım için başvuru veya rüçhan tarihinden önce, {b} tescilsiz tasarım için tasarımın kamuya ilk sunulduğu tarihten önce dünyanın herhangi bir yerinde kamuya sunulmamış ise o tasarım yeni kabul edilir (SMK m.56/4). Tasarımlar sadece küçük ayrıntılarda farklılık gösteriyorlarsa aynı kabul edilir. Kamuya sunma, sergileme, satış gibi yollarla piyasaya sürme, kullanma, tarif, yayım tanıtım veya benzer amaçlı faaliyetleri kapsar.
Hangi tasarımların yeni olarak kabul olunacağı zaman ve mekana göre değişmektedir. Ancak genel olarak “yeni” kelimesi önceden bilinmeyen, hiç kullanılmamış veya az kullanılmış anlamlarına gelmektedir. Bir tasarımın aynısının, başvuru veya rüçhan tarihinden önce dünyanın herhangi bir yerinde kamuya sunulmuş olması yenilik unsurunu ortadan kaldırır.
Tasarımın ayırt edici olması ise, yeni olmasından farklı bir kavramdır. Tasarımın yeni olması, SMK 56/4. maddedeki “Tasarımlar sadece küçük ayrıntılarda farklılık gösteriyorsa aynı kabul edilir” hükmünden de anlaşılacağı üzere yüzeysel bir incelemeyi gerektirir. Oysa ayırt edici olmayı belirlemede ölçü “bilgilenmiş kullanıcıdır (SMK m.56/5). Bir tasarımın bilgilenmiş kullanıcı üzerinde bıraktığı genel izlenim (a) Tescilli tasarım için başvuru veya rüçhan tarihinden önce, (b) Tescilsiz tasarım İçin tasarımın kamuya ilk sunulduğu tarihten önce kamuya sunulmuş herhangi bir tasarımın aynı kullanıcı üzerinde yarattığı genel izlenimden farklı ise bu tasarımın ayırt edici niteliğe sahip olduğu kabul edilir (SMK m.56/5).
Bilgilenmiş kullanıcı, daha önceden kamuya sunulmuş tasarımların kendisinde bıraktığı genel izlenimden belirgin derecede farklı İzlenim bırakan tasarımlar ayırt edici kabul edilir.
Ayırt edici niteliğin değerlendirilmesinde, birbiri ile kıyaslanan tasarımların ilke olarak farklılıklarından çok ortak özelliklerinin değerlendirilmesine ağırlık verilir ve tasarımcının tasarımı geliştirme açısından ne kadar seçenek özgürlüğüne sahip olduğu göz önüne alınır.
6769 sayılı SMK’nın 81.maddesi: “a) Tasarım sahibinin izni olmaksızın bu Kanun hükümlerine göre koruma kapsamındaki bir tasarımın kullanıldığı veya uygulandığı ürünün aynısını veya genel izlenim itibarıyla ayırt edilemeyecek kadar benzerini üretmek, piyasaya sunmak, satmak, sözleşme yapmak için öneride bulunmak, ticari amaçla kullanmak veya bu amaçlarla bulundurmak, başka bir şekilde ticaret alanına çıkarmak, ithal işlemine tabi tutmak. b) Tasarım sahibi tarafından lisans yoluyla verilmiş hakları izinsiz genişletmek veya bu hakları üçüncü kişilere devretmek. c) Tasarım hakkını gasp etmek. (2) Başvuru, 65 inci maddeye göre tescil edilerek yayımlandığı takdirde, tescil sahibi, tasarım hakkına yönelik olarak bu maddede sayılan tecavüzlerden dolayı hukuk davası açma hakkına sahiptir. Tecavüz eden, başvurudan ve kapsamından haberdar edilmişse başvurunun yayımlanmış olmasına bakılmaz. Tecavüz edenin kötüniyetli olduğuna mahkeme tarafından hükmolunursa yayımdan önce de tecavüzün varlığı kabul edilir. (3) Koruma kapsamındaki tasarımın tescilli olduğuna ilişkin kaydın ürün, ambalaj veya fatura üzerine konulmamış olması, bu maddede sayılan fiilleri tasarım hakkına tecavüz olmaktan çıkarmaz. (4) Tescilsiz tasarımlar için, tasarım 57 nci maddeye göre kamuya sunulduğu takdirde, hak sahibi, tasarım hakkına yönelik ihlallerden dolayı dava açmaya yetkilidir” hükmü amirdir. Ancak “özel amaçla sınırlı kalan ve ticari amaç taşımayan fiiller; deneme amaçlı fiiller; ticari uygulamadaki dürüstlük kuralları ile bağdaşır olmak, tasarımın normal kullanımını gereksiz şekilde tehlikeye sokmamak ve kaynak göstermek şartları ile eğitim veya referans amaçlı çoğaltmalar” ile belirli koşullarda onarım amaçlı fiiller tasarım hakkının kapsamı dışında kalır. (6769 sayılı SMK madde 59/3- a, b, c)
6769 sayılı SMK’nın 149.maddesi: “(1) Sınai mülkiyet hakkı tecavüze uğrayan hak sahibi, mahkemeden aşağıdaki taleplerde bulunabilir:
a) Fiilin tecavüz olup olmadığının tespiti.
b) Muhtemel tecavüzün önlenmesi.
c) Tecavüz fiillerinin durdurulması.
ç) Tecavüzün kaldırılması ile maddi ve manevi zararın tazmini.
d) Tecavüz oluşturan veya cezayı gerektiren ürünler ile bunların üretiminde münhasıran kullanılan cihaz, makine gibi araçlara, tecavüze konu ürünler dışındaki diğer ürünlerin üretimini engellemeyecek şekilde elkonulması.
e) (d) bendi uyarınca elkonulan ürün, cihaz ve makineler üzerinde kendisine mülkiyet hakkının tanınması.
f) Tecavüzün devamını önlemek üzere tedbirlerin alınması, özellikle masraflar tecavüz edene ait olmak üzere (d) bendine göre elkonulan ürünler ile cihaz ve makine gibi araçların şekillerinin değiştirilmesi, üzerlerindeki markaların silinmesi veya sınai mülkiyet haklarına tecavüzün önlenmesi için kaçınılmaz ise imhası.
g) Haklı bir sebebin veya menfaatinin bulunması hâlinde, masrafları karşı tarafa ait olmak üzere kesinleşmiş kararın günlük gazete veya benzeri vasıtalarla tamamen veya özet olarak ilan edilmesi veya ilgililere tebliğ edilmesi.
(2) Birinci fıkranın (e) bendinde belirtilen talebin kabulü durumunda, söz konusu ürün, cihaz ve makinelerin değeri, tazminat miktarından düşülür. Bu değerin kabul edilen tazminat miktarını aşması hâlinde, aşan kısım hak sahibince karşı tarafa ödenir.
(3) Birinci fıkranın (g) bendinde belirtilen talebin kabulü durumunda ilanın şeklî ve kapsamı kararda tespit edilir. İlan hakkı, kararın kesinleşmesinden sonra üç ay içinde talep edilmezse düşer.
(4) Coğrafi işaret ve geleneksel ürün adları bakımından manevi zararın tazmini talep edilemez.”
6769 sayılı SMK’nın 151.maddesi: “(1) Hak sahibinin uğradığı zarar, fiili kaybı ve yoksun kalınan kazancı kapsar. (2) Yoksun kalınan kazanç, zarar gören hak sahibinin seçimine bağlı olarak, aşağıdaki değerlendirme usullerinden biri ile hesaplanır:
a) Sınai mülkiyet hakkına tecavüz edenin rekabeti olmasaydı, hak sahibinin elde edebileceği muhtemel gelir.
b) Sınai mülkiyet hakkına tecavüz edenin elde ettiği net kazanç.
c) Sınai mülkiyet hakkına tecavüz edenin bu hakkı bir lisans sözleşmesi ile hukuka uygun şekilde kullanmış olması hâlinde ödemesi gereken lisans bedeli.
(3) Yoksun kalınan kazancın hesaplanmasında, özellikle sınai mülkiyet hakkının ekonomik önemi veya tecavüz sırasında sınai mülkiyet hakkına ilişkin lisansların sayısı, süresi ve çeşidi, ihlalin nitelik ve boyutu gibi etkenler göz önünde tutulur.
(4) Yoksun kalınan kazancın hesaplanmasında, ikinci fıkranın (a) veya (b) bentlerinde belirtilen değerlendirme usullerinden birinin seçilmiş olması hâlinde, mahkeme ürüne ilişkin talebin oluşmasında sınai mülkiyet hakkının belirleyici etken olduğu kanaatine varırsa, kazancın hesaplanmasında hakkaniyete uygun bir payın daha eklenmesine karar verir.” hükümleri yer almaktadır.
6102 sayılı TÜRK TİCARET KANUNU
Madde 54 “(1) Haksız rekabete ilişkin bu Kısım hükümlerinin amacı, bütün katılanların menfaatine, dürüst ve bozulmamış rekabetin sağlanmasıdır.
(2) Rakipler arasında veya tedarik edenlerle müşteriler arasındaki ilişkileri etkileyen aldatıcı veya dürüstlük kuralına diğer şekillerdeki aykırı davranışlar ile ticari uygulamalar haksız ve hukuka aykırıdır.”
Madde 55 “(1) Aşağıda sayılan hâller haksız rekabet hâllerinin başlıcalarıdır:
a) Dürüstlük kuralına aykırı reklamlar ve satış yöntemleri ile diğer hukuka aykırı davranışlar
b) Sözleşmeyi ihlale veya sona erdirmeye yöneltmek;
c) Başkalarının iş ürünlerinden yetkisiz yararlanmak;
d) Üretim ve iş sırlarını hukuka aykırı olarak ifşa etmek;
e) İş şartlarına uymamak;
f) Dürüstlük kuralına aykırı işlem şartları kullanmak.
Madde 56 “Haksız rekabet sebebiyle müşterileri, kredisi, meslekî itibarı, ticari faaliyetleri veya diğer ekonomik menfaatleri zarar gören veya böyle bir tehlikeyle karşılaşabilecek olan kimse;
a) Fiilin haksız olup olmadığının tespitini,
b) Haksız rekabetin men’ini,
c) Haksız rekabetin sonucu olan maddi durumun ortadan kaldırılmasını, haksız rekabet yanlış veya yanıltıcı beyanlarla yapılmışsa bu beyanların düzeltilm esini ve tecavüzün önlenmesi için kaçınılmaz ise, haksız rekabetin işlenmesinde etkili olan araçların ve malların imhasını,
d) Kusur varsa zarar ve zıyanın tazminini,
e) Türk Borçlar Kanununun 58 inci maddesinde öngörülen şartların varlığında manevi tazminat verilmesini, isteyebilir. “hükmü yer almaktadır.
Haksız rekabet hükümlerinin amacı yasada “bütün katılanların menfaatine, dürüst ve bozulmamış rekabetin sağlanması” şeklinde tanımlanmıştır. Türk Ticaret Kanunu’nun haksız rekabete ilişkin hükümlerinin uygulanması açısından varlığı gereken iyi niyet kurallarına aykırılık kriteri kaynağını Türk Medenî Kanunu’nun 2. maddesinde düzenlenmiş olan dürüstlük kuralından almaktadır. Bu iyiniyet kuralına aykırı hareketler iktisadi rekabetin kötüye kullanımıdır.
Genel anlamdaki haksız rekabet veya özel yasalar gereğince korunan haklara tecavüz nedeniyle bir zarar doğmuşsa veya henüz zarar doğmamış olmakla beraber doğabilecek ise hatta hiçbir zarar söz konusu olmamakla beraber, haklara tecavüz eden kişi bir kazanç elde etmiş ise hakları tecavüze uğrayanın tazminat hakkı vardır. Bu tazminat, T.T.K. 58. maddesinde açıklandığı üzere haksız rekabet yüzünden müşterileri, kredisi mesleki itibarı, ticari işletmesi veya diğer iktisadi menfaatleri bakımından uğranılan zarar veya zarara uğrama tehlikesi varsa, tecavüz edenin elde etmesi mümkün görülen menfaatlerin karşılığı olarak verilebilir. T.T.K. 58/d. bendinde de açıkladığı gibi, haklara tecavüz eden, haksız rekabet sonucunda hak sahibinin esasen hiçbir zarara uğramadığını ileri sürerek tazminattan kurtulamaz. Asıl olan bir hakka tecavüzdür. Bu tecavüz varsa, tecavüze uğramayanın bundan ötürü mütecavizin eyleminin durdurulması, sonuçlarının önlenmesi ve zararının somut olaya göre incelenmesi ve takdir edilmesi gereklidir.
SMK, TTK, BK hükümleri, mevzuat, Mahkememizce itibar edilen 11/12/2020 tarihli kök- 20/09/2021 tarihli ek rapor ve bütün deliller birlikte değerlendirildiğinde: TPMK nezdinde … ve 2018/01106 numaralı çoklu ETB’nin, davacı- karşı davalı …Ltd. Şti. adına tescilli olduğu anlaşılmıştır.
Davalı-karşı davacının sunduğu instagram sayfalarının, başvuru tarihinden on iki aydan daha öncesine ait olmadığı için davacı-karşı davalının hükümsüzlüğü talep edilen … çoklu … sıra numaralı tasarım ile … çoklu … sıra numaralı tasarımın yenilik vasfını ortadan kaldırmadıkları, tasarımların yenilik ve ayırt edicilik özelliklerinin devam ettiği, bu nedenle hükümsüzlük koşullarının oluşmadığı kanaatine varıldığından, karşı davanın reddine karar verilmiştir.
… 2. FSHHM’nin …D.İş sayılı dosyasında yapılan tespitte: Davalı-karşı davacı … ait işyerinde tespit edilen 6 adet elbisede, davacı-karşı davalıya ait… çoklu… sıra nolu tasarımın ayniyat derecesinde benzerinin kullanıldığı, işyerinde tespit edilen 6 adet elbisede, davacı-karşı davalıya ait … çoklu … sıra nolu tasarımın aynısının kullanıldığı, işyerinde tespit edilen 43 adet elbisede, davacı-karşı davalıya ait … çoklu … sıra nolu tasarımın aynısının kullanıldığı, davacı-karşı davalının tescilli …çoklu … ve …, … çoklu … sıra numaralı tasarımları ile davalı-karşı davacının ürün tasarımlarının, benzer tasarımlar olduğu, tasarımlar arasındaki bu benzerliğin, tescilli tasarım haklarına tecavüz ve haksız rekabete yönelik kullanım olduğu kanaatine varıldığından; Davalı eyleminin, TPMK nezdinde davacı adına tescilli tasarımlara tecavüz ve haksız rekabet teşkil ettiğinin tespitine, önlenmesine, durdurulmasına karar vermek gerekmiştir.
Davacı maddi tazminat talebini SMK 151/2-b maddesine, yani “Sınai mülkiyet hakkına tecavüz edenin elde ettiği net kazanç” göre talep etmiştir.
Tasarıma tecavüz sayılan fiiller, haksız fiil niteliğinde olduğundan maddi tazminata hükmedilmesi gerektiği bilinmekle; Bilirkişi heyetinin maddi tazminat miktarını net olarak belirleyemediğinden, somut olayın özellikleri ve B.K. hükümlerine göre takdiren 55.000,00-TL maddi tazminata hükmedilmesine, fazlaya ilişkin talebinin reddine karar verilmiştir.
Tasarıma tecavüz sayılan fiiller aynı zamanda haksız fiil niteliğinde olduğu için Türk Borçlar Kanunun 58.maddesinde yer alan haksız fiilin kişilik hakkını zedelemesi halinde manevi tazminata hükmedileceği hükmü SMK bakımından da kabul edilmiştir. SMK kapsamında manevi tazminatın amacı markanın/tasarımın haksız kullanımı veya itibarının zedelenmesi sonucu marka/tasarım hakkı sahibinin ticari ve kişisel varlığında meydana gelen olumsuz sonuçların ortadan kaldırılmasıdır. Yargıtay kararlarında, markaya/tasarıma tecavüz fiilinin varlığında mutlaka uygun bir manevi tazminata hükmedilmesi gerektiğinin belirtildiği, manevi tazminat miktarının tayininde bu tazminatın bir zenginleşme aracı olması ve hukuka aykırı eylemin yapılmasını istenir hale getirecek aşırı miktarlarda olması kabul edilmemekte, zarara uğrayanda manevi huzuru sağlayacak oranda, tecavüzü yapanda da caydırıcı bir etki bırakacak miktarlarda olmasına özen gösterilmesi gerektiği bilinmekle manevi tazminat talebinin kabulüne, davalı aleyhine 10.000,00 TL manevi tazminata hükmedilmesine karar verilmiştir.
Hükmün ilanında davacının menfaati olduğu gözetilerek, masrafın davalılardan alınmak suretiyle hüküm özetinin Türkiye’de yayın yapan tirajı en yüksek 1 gazetede 1 kez ilanına karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere
ASIL DAVADA
1-Davalı eyleminin, davacı adına TPMK nezdinde tescilli tasarımlara tecavüz ve haksız rekabet teşkil ettiğinin tespitine, önlenmesine, durdurulmasına,
2-Maddi tazminat talebinin kısmen kabulüne, B.K. 50 ve 51.maddesi hükümlerine göre takdiren 55.000 TL maddi tazminatın tespit tarihi olan 07/06/2018 tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
3-Manevi tazminat talebinin kabulüne, 10.000 manevi tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Tecavüz ve haksız rekabet oluşturan ürünlerin toplatılmasına ve davalı uhdesinde kalacak şekilde muhafaza edilmesine, karar kesinleştiğinde masrafı davalıya ait olmak üzere imhasına,
5- Karar kesinleştiğinde hüküm özetinin Türkiye’de tirajı yüksek bir gazetede bir kez ilanına masrafın davalıdan tahsiline,
6- 4.440,15 TL ilam harcından peşin harcın mahsubu ile eksik 2.751,21 TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
7-Tasarıma tecavüz ve haksız rekabetin tespiti, önlenmesi, durdurulması, talepleri yönünden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca 7.375,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Maddi tazminat talebi yönünden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca 7.950,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
9-Manevi tazminat talebi yönünden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca 7.375,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
10-Reddedilen Maddi Tazminat talebi yönünden Avukatlık Ücret Tarifesi uyarınca 7.375,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
11-… 2. FSHHM’nin … D.İş sayılı dosyasında yapılan 35,90 TL başvuru harcı 59,10 TL peşin harç, 63,80 TL tebligat ve müzekkere masrafı, 800,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 958,80 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
12-Davacı tarafın yaptığı 35,90 TL başvuru harcı, 341,55 TL peşin harç ve 1.347,39 TL ıslah harcı olmak üzere toplam 1.724,84 TL harç gideri, 355,45 TL tebligat ve müzekkere masrafı, 4.500,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 6.580,29 TL yargılama giderinden, davanın kabul/ret oranına göre takdiren 4.320,44 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
13-Fazla yatırılan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilgilisine iadesine,
KARŞI DAVADA
Karşı davanın reddine
1- 80,70 TL ilam harcından peşin harcın mahsubu ile eksik 44,80 TL harcın davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
2-Yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bıraklımasına,
3-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca 7.375,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-Fazla yatırılan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilgilisine iadesine,
Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde İSTİNAF YASA YOLU AÇIK olmak üzere verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı. 18/07/2022

Katip
¸e-imzalıdır

Hakim
¸e-imzalıdır