Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 3.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2021/132 E. 2023/69 K. 30.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
3.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/132
KARAR NO : 2023/69

DAVA : FSEK – TAZMİNAT
DAVA TARİHİ : 09/06/2018
KARAR TARİHİ : 30/03/2023

Mahkememizde görülmekte bulunan FSEK – Tazminat davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Müvekkilinin global ölçekli bilgisayar programı üreticilerinden biri olduğunu, dünya genelinde olduğu gibi ülkemizde de çok sayıda kullanıcı tarafından tercih edildiğini, üretilen bilgisayar programlarından doğan telif haklarının Bern Sözleşmesi, TRIPS Anlaşması gibi uluslararası anlaşmaların yanı sıra FSEK hükümleri uyarınca korunmakta olduğunu, dolayısıyla bunların kullanımı ve çoğaltılması gibi eylemler için hak sahibinin rızasının alınması gerektiğini, rıza alınmadan gerçekleştirilen kullanımların ise telif hakkına tecavüzü teşkil ettiğini, davalıya ait firmada; müvekkiline ait bilgisayar programlarının hukuka uygun bir biçimde kullanmadığı iddiasıyla … 1. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesinin …D. İş sayılı dosyası ile tespit talebinde bulunduklarını, talepleri doğrultusunda bilirkişi huzurunda 28/05/2018 tarihinde tespit işleminin gerçekleştiğini, bu tespit neticesinde …isimli bilgisayarda, müvekkiline ait 1 adet … yazılımının kurulu ve çalışır vaziyette lisanssız olarak kullanıldığını, …isimli bilgisayarda ise 1 adet … ve 1 adet … yazılımlarının değişik zamanlarda lisans edinilmeden (crack yöntemi ile) yüklenmiş daha sonra bilgisayardan kaldırılmış olduğunun tespit edildiğini, ancak tespit edilen programlara ait herhangi bir fatura veya lisans kaydının sunulmadığını, bilirkişi tarafından FSEK 68. maddesi gereği mali haklara tecavüz oluşturup oluşturmadığının tespitini, yine aynı kanun maddesi gereği eser sahibinin 3 katına kadar tazminat hakkına ilişkin isteyebileceği alt ve üst sınırların bilirkişi marifetiyle belirlenmesi gerektiğini, davalı firmanın lisanssız olarak kullandığı yazılımların mevcut güncel versiyon olmaması sebebiyle, muadili olan güncel versiyon olan… yazılımının dava tarihi olan 11/06/2018’deki TCMB 1 Avro için Döviz Alış kuru (1 Avro = 5.29 TL) üzerinden hesaplanan liste fiyatının KDV hariç Türk Lirası cinsinden değerinin 1 adet “…” =2.999 Avro (KDV hariç tutar) 2.999 x 529 = 15.864 TL olduğunu, bilirkişi tarafından yazılımların tespit tarihindeki kampanyasız net fiyatlarının belirlenmesini, fazlaya dair her türlü haklarının saklı kalması şartıyla; şimdilik 15.864 TL olarak açılan belirsiz alacak davalarının kabulünü, FSEK uyarınca belirsiz alacak davasında istenebilecek bedelin alt ve üst sınırlarının bilirkişi marifetiyle belirlenmesini, FSEK 68. maddesi uyarınca tanzim edilecek bilirkişi incelemesi sonrasında belirli hale gelecek olan belirsiz alacak davası tutarlarının davalıdan tahsilini, yargılama sırasında HMK 107. maddesi uyarınca kati olarak belirlenip bildirecekleri tutarların, haksız fiil tespit tarihi olan 28/05/2018 tarihinden itibaren işleyecek ticari reeskont faizi ile birlikte davalıdan tahsilini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: Davacının dava konusu yazılımın ne olduğunu, bu yazılımın versiyon ve satış bedelini, bu bedelin Türk Lirası cinsinden karşılığını, bu bedel üzerinden üç katı tutarında tazminat talebinde bulunduğunu hali hazırda dava dilekçesinde belirlemişken, belirli bir alacak için açılan bu davanın hukuki yarar yokluğundan usulden reddini, delil tespitinin geçersiz ve hukuka aykırı olduğundan, dava konusu yazılımın müvekkili tarafından ticari amaçlarla elde bulundurulmadığı ve bu program ile oluşturulmuş herhangi bir çizim, tasarım ve proje dosyası mevcut olmadığından, bu hususun geçersiz delil tespiti akabinde düzenlenen bilirkişi raporundan da anlaşıldığını, herhangi bir kar elde etme amacı güdülmediğinden ve herhangi bir kar elde edilmediğinin delil tespiti ile de sabit olduğundan usule aykırı, haksız ve mesnetsiz davanın reddini, davacının fahiş tazminat ve ticari faiz isteminin reddini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı yana yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
… 2.FSHHM’nin … D.İş sayılı dosyası istenmiş, HMK’nın 266. maddesi kapsamında bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
09/07/2019 tarihli bilirkişi raporunda özetle: … firması tarafından üretilen … yazılımının eser niteliğinde olduğu, dosyaya sunulan belgeler ve … 2. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesinin … D.İş sayılı dosyasında yer alan bilgiler üzerinden yapılan incelemede davalı tarafa ait … isimli … adresli bilgisayarda … programının lisanssız olarak kurulduğu, aktif, çalışır ve program geliştirilebilir durumda olduğu, bu bilgisayarda ilgili yazılıma ait çalışma dosyalarının yer aldığı, lisansının ya da faturasının ibraz edilemediği anlaşıldığı ve bu sebeple davacının FSEK’ten kaynaklanan mali haklarına çoğaltma hakkının ihlali sebebiyle tecavüz edildiği, FSEK 68.maddesinden kaynaklı tazminat talebinin yerinde olduğu, tazminat tutarı ile ilgili olarak 11/06/2018 tarihinde 1 Euro/TL döviz alış tutarının TCMB kayıtlarında 5.3223 TL olduğundan hareketle yazılımın güncel versiyonu olan …’ın rayiç bedelinin 2.999 Euro karşılığında 1 kat olarak KDV hariç 15.961 TL olduğu, yine davalının aynı iş yerinde bulunan … isimli bilgisayarda 1 adet …ve 1 adet …yazılımlarının değişik zamanlarda lisans edinilmeden (crack yöntemi ile) yüklenmiş daha sonra bilgisayardan kaldırılmış olduğu, ancak tespit edilen programlara ait herhangi bir fatura veya lisans kaydının sunulmadığından hareketle davacının mali haklarına tecavüz edildiği ve FSEK 68.maddesi kaynaklı tazminat talebinin mahkemenin takdirinde olduğu tespitiyle yazılımın güncel versiyonunun 2.999 Avro olduğu ve yine D.İş tespit tarihi itibariyle geçerli Euro/TL kuru hesabıyla yazılım rayiç bedelinin 1 kat olarak 15.961 TL olduğu, yazılımın TL bedelinin KDV hariç olarak 15.961 TL olarak hesaplandığı, KDV dahil tutarın 18.833 TL olduğu, davacının FSEK 68.maddesine göre toplam bedelin 3 (üç) katı olan ve yazılım başına KDV hariç 15.961 TL x 3 = 47.883 TL olduğu, KDV dahil tutarın ise yazılım(üzerinde kullanılan bilgisayar) başına 56.499 TL olduğu kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
20/01/2020 tarihli bilirkişi ek raporunda özetle: Dava konusu … firmasında üretilen … yazılımının FSEK kapsamında eser niteliğinde olduğu, archive.org web sitesi ve davacı vekilinin mahkemeye sunduğu belgelerden, 20/11/2018 tatihli … 4. FSHHM …E. numaralı dosyaya Bilirkişi Dr. Öğr. Üyesi …’nun sunduğu rapor ekinde dava konusu yazılımın …’tan alınan 14/11/2018 tarihli fiyat teklifinde yer alan…,…, …, …ve … versiyonlarının fiyatlarının 2.999 Avro olarak belirtildiği, tüm bu bilgilerden dava konusu … yazılımı da dahil aynı yazılımın önceki ve sonraki versiyonlarının da 2.999 € olduğu, dolasıyla … yazılının değişik iş tespit tarihi (28/05/2018) itibariyle de rayiç bedelinin 2.999 € olduğu kanaatine varıldığı, dosyaya sunulan belgeler ve … 2. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesinin …D.İş sayılı dosyasında yer alan bilgiler üzerinden yapılan incelemede davalı tarafa ait … isimli … adresli bilgisayarda… programının lisanssız olarak kurulduğu, aktif, çalışır ve program geliştirilebilir durumda olduğu, bu bilgisayarda ilgili yazılıma ait çalışma dosyalarının yer aldığı, lisansının ya da faturasının ibraz edilemediği, bu sebeple davacının FSEK’ten kaynaklanan mali haklarına çoğaltma hakkının ihlali sebebiyle tecavüz edildiği ve FSEK 68.maddesi kaynaklı tazminat talebinin mahkemenin takdirinde olduğu, mahkemenin bu talebin yerinde olduğu yönünde karar vermesi durumunda ise tazminat tutarı ile ilgili olarak 11/06/2018 tarihinde 1 Euro/TL döviz alış tutarının TCMB kayıtlarında 5,3223 TL olduğundan yazılımın güncel versiyonu olan …’ın 2.999 Euro karşılığında 1 kat olarak 15.961 TL olduğu, aynı raporda davalının aynı işyerinde bulunan … isimli bilgisayarda 1 adet … ve 1 adet … yazılımlarının değişik zamanlarda lisans edinilmeden (crack yöntemi ile) yüklenmiş daha sonra bilgisayardan kaldırılmış olduğu, ancak tespit edilen programlara ait herhângi bir fatura veya lisans kaydının sunulmadığının anlaşıldığı, dava konusu yazılımın farklı zamanlarda kurulduğu tespitinden, tespitin yapıldığı 28/05/2018 tarihine kadar korsan platformlarda yeni çıkan korsan yazılımların güncellenerek bilgisayarda kurulmaya ve kullanılmaya devam edildiği, bu nedenle kullanılmadığı ifade edilen bir yazılımın farklı dönemlerde yeni sürümlerinin yüklenmiş olmasının yazılım tekniği açısından yazılımların ilgili yükleme tarihlerinde aktif olarak kullanıldığı kanaatine varılmasını sağladığı, bu sebeple, davacının mali haklarına tecavüz edildiği ve FSEK68.maddesi kaynaklı tazminat talebinin mahkemenin takdirinde olduğu, bu yönde karar verilmesi durumunda, yazılımın güncel versiyonunun 2.999 Avro olduğu, D.İş tespit tarihi itibariyle geçerli Euro/TL kuru hesabıyla yazılım bedelinin 1 kat olarak 15.941 TL olduğu, belirtilen iki adet yazılımın TL bedelinin KDV hariç olarak 15.961 TL olarak hesaplandığı, KDV dahil tutarımn ayrı ayrı 18.833 TL olduğu, davacının FSEK 68.maddesine göre toplam bedelin 3 (üç) katına kadar olan tazminat hesabı talebiyle ilgili olarak, bu talebin takdirinin mahkemeye ait olmak üzere, yazılım başına lisans bedelinin, KDV hariç 15.961 TL x 3 = 47.883 TL olduğu, KDV dahil tutarın ise yazılım(üzerinde kullanılan bilgisayar) başına 56.499 TL olduğu kanaatine varıldığı bildirmiştir.
11/05/2021 tarihli bilirkişi kurulu raporunda özetle: Davalı işyerinde tespit edilen “…” yazılımın emsal telif bedelinin davalı iş yerinde programın tespit edildiği tarih itibariyle 6.334.31 TL olduğu, FSEK 68. maddesi çerçevesinde 3 kat bedel talebinin takdirinin, mahkemenin yetkisinde olduğu kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Mahkememizce 09/07/2019 tarihli kök ve 20/01/2020 tarihli ek rapora itibar edilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava: Davacının eser sahibi olduğu bilgisayar programının, davalıya ait işyerindeki bilgisayarlarda lisanssız kurulu ve yüklenmiş olduğu iddiasına dayalı belirsiz alacak davası hükümlerine göre, fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla FSEK 68. madde kapsamında belirlenecek bedelin 3 katı olmak üzere şimdilik 15.864 TL maddi tazminatın davalıdan tahsili istemine ilişkindir.
Davacı vekili 22/11/2022 havale tarihli dilekçesi ile; maddi tazminat talebini 45.000,00 TL olarak ıslah etmiş, ıslah harcını yatırmıştır.
FSEK hükümleri, mevzuat, bilirkişi kök/ek raporları ve bütün dosya kapsamından: FSEK kapsamındaki uyuşmazlıkta dava konusu fikri ürünün “eser” niteliği taşıyıp taşımadığı re’sen araştırılmalıdır. FSEK’in 1/B maddesinde öngörülen tanım dikkate alındığında bir fikir ve sanat ürününün eser olarak nitelendirilebilmesi için iki unsuru haiz olması gerekir. Bunlardan ilki, fikir ve sanat ürününün “sahibinin hususiyetini taşıması”, ikincisi ise “kanunda sayılan eser kategorilerinden birine dahil olması”dır. Doktrinde bu unsurlardan ilkine “sübjektif unsur” veya “esasa ilişkin şart”, ikincisine ise “objektif unsur” veya “şekle ilişkin şart” denilmektedir. Subjektif unsur gereğince, bir fikir ve sanat ürününün, eser olarak kabul edilebilmesi için, bu ürünün onu meydana getiren kişinin “hususiyetini” taşıması gerekmektedir. Başka bir deyişle eser onu yaratan zihnin bireyselliğini gösteren özellikler taşımalıdır. Objektif unsur gereğince, bir fikir ve sanat ürününün hukuk alanında korunmayı hak edebilmesi için sahibinin hususiyet arz eden fikri çabasının somut neticesi olması gerekir. Başka bir deyişle bu fikri çaba gözle görülebilir, elle tutulabilir, kulakla duyulabilir, kısaca algılanabilir olmalıdır. Fikir ve düşünceler, ancak bir şekle büründüğünde yani eser formunda açıklığında fikri hukuk kapsamına girer. Diğer taraftan eserde algılanabilir olma dışında düşüncenin açıklanış formatı da önemlidir. Yani fikir ve sanat ürününün FSEK’te öngörülmüş olan düşünceyi ifade formatlarından birine dahil olması gerekir. FSEK’te eser formatları olarak; İlim ve edebiyat eserleri, musiki eserleri, güzel sanat eserleri, sinema eserleri ve bağlı eser olarak kabul edilen işlenme eserler gösterilmiştir. Dolayısıyla bir fikir ve sanat ürününü bu formatlardan birine sokmak mümkün değilse, onu kanuna göre eser saymak ve korumak da mümkün olmayacaktır.
5846 sayılı kanunun 1/B maddesinde; sahibinin hususiyetini taşıyan ve ilim ve edebiyat, musiki, güzel sanatlar veya sinema eserleri olarak sayılan her nevi fikir ve sanat mahsulleri ve yazı ile ifade olunan eserler ve her biçim altında ifade edilen bilgisayar programları ve bir sonraki aşamada program sonucu doğurması koşuluyla bunların hazırlık tasarımlarının ilim ve edebiyat eseri olduğu bilinmektedir.
FSEK 2/1.maddesinde: İlim ve edebiyat eserleri çeşitleri arasında yer alan “herhangi bir şekilde dil, yazı ile ifade olunan eserler ve her biçim altında ifade edilen bilgisayarlar programları ve bir sonraki aşamada program sonucu doğurması koşulu ile bunların hazırlık tasarımları” koruma kapsamındadır.
Açıklanan nedenlerle: Davacıya ait bilgisayar programının, ilim ve edebiyat eseri çeşitleri arasında eser niteliğinde olduğu ve koruma kapsamında bulunduğu kanaatine varılmıştır.
FSEK kapsamındaki uyuşmazlıklarda; “eser sahipliği” ya da “hak sahipliği” sıfatının resen gözetilmesi gerekmektedir. Huzurdaki davada da uyuşmazlık konusu fikri ürünlere ilişkin “eser sahipliği” ya da “hak sahipliği” sıfatının resen irdelenmesi gerekmektedir.
FSEK 11.maddeye göre ; “Yayımlanmış eser nüshalarında veya bir güzel sanat eserinin aslında, o eserin sahibi olarak adını veya bunun yerine tanınmış müstear adını kullanan kimse, aksi sabit oluncaya kadar o eserin sahibi sayılır. Umumi yerlerde veya radyo – tv aracılığı ile verilen konferans ve temsillerde, muhtaç şekilde eser sahibi olarak tanıtılan kimse o eserin sahibi sayılır, meğer ki, birinci fıkradaki karine yolu ile diğer bir kimse eser sahibi sayılsın.”
Sunulan bilgi ve belgeler ile alınan bilirkişi raporlarından: Dava konusu eser niteliğindeki yazılımın hak sahibinin davacı olduğu anlaşılmıştır.
Çoğaltma; bir eserin aynen tekrarlanması suretiyle aslına ihtiyaç duyulmaksızın ondan yararlanmayı sağlayacak kopyalarının oluşturulmasıdır. Kopyalamanın hangi araçlar ile yapıldığı veya sayısı farklılık yaratmaz. Bir adet kopyanın oluşturulması dahi çoğaltmadır. FSEK 22/1.maddesi gereği bir eserin aslını veya kopyalarını, herhangi bir şekil veya yöntemle tamamen veya kısmen, doğrudan veya dolaylı geçici veya sürekli olarak çoğaltma hakkı münhasıran eser sahibine aittir. FSEK 22/3.maddesi gereğince çoğaltma hakkı, bilgisayar programının geçici çoğaltmasını gerektirdiği ölçüde, programın yüklenmesi, görüntülenmesi, çalıştırılması, iletilmesi, depolanması fiillerini de kapsar.
… 2. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesinin …D. İş sayılı dosyasında yapılan tespit neticesinde düzenlenen 06/06/2018 tarihli bilirkişi raporunda: Davalıya ait iş yerinde … isimli … adresli bilgisayarda … programının lisanssız olarak kurulduğu, aktif, çalışır ve program geliştirilebilir durumda olduğu, bu bilgisayarda ilgili yazılıma ait çalışma dosyalarının yer aldığı, lisansının ya da faturasının ibraz edilemediği, … isimli bilgisayarda ise 1 adet … ve 1 adet … yazılımlarının değişik zamanlarda lisans edinilmeden (crack yöntemi ile) yüklenmiş daha sonra bilgisayardan kaldırılmış olduğu, ancak tespit edilen programlara ait herhangi bir fatura veya lisans kaydının sunulmadığı tespit edilmiştir.
Davalının; lisans almaksızın davacının eser ve hak sahibi olduğu yazılım programını, işyerindeki bilgisayarına izinsiz yüklemesinin mali haklardan çoğaltma hakkının ihlali anlamına geldiği kanaatine varılmıştır.
Davacı FSEK 68. maddesi çerçevesinde maddi tazminat talep etmiştir.
FSEK 68. maddesi hükmüne göre: (Değişik: 23/1/200S-5728/137 md.) “Eseri, İcrayı, fonogramı veya yapımları hak sahiplerinden bu Kanuna uygun yazılı izni almadan, işleyen, çoğaltan, çoğaltılmış nüshaları yayan, temsil eden veya her türlü işaret, ses veya görüntü nakline yarayan araçlarla umuma iletenlerden, izni alınmamış hak sahipleri sözleşme yapılmış olması halinde isteyebileceği bedelin veya bu Kanun hükümleri uyarınca tespit edilecek rayiç bedelin en çok üç kat fazlasını isteyebilir.”
FSEK 68. maddesi kapsamında bu taleplerin ileri sürülebilmesi için mütecavizin kusurunun olması ya da zararın gerçekleşmiş bulunması şart değildir. Yargıtay İçtihatlarına göre; “…Eser sahibinin mali hakları korunurken sadece bu tecavüzün haksız fiil olduğu varsayımından hareket edilmeyecektir. Somut olayın özelliğine göre varsayımsal sözleşme bedeli tayin edilirken eser sahibinin bilimsel/sanatsal yeteneği, üretim kapasitesi gibi sübjektif nitelikleri, eserin beğeni ölçüsü, sayfa sayısı, estetik görünümü, nitelik ve niceliği, ihlal edilen mali hakkın türü, coğrafi kapsamı, ihlal süresi,,ihlalin yapıldığı vasıta, bunun geniş halk kitlesine ulaşımı gibi objektif kriterler dikkate alınarak eser sahibi izinsiz yayın yapanla sözleşme yapması halinde, bu sözleşme uyarınca isteyebileceği bedel, bunun faizi 68. madde uyarınca açılacak davada dikkate alınacaktır.” Ayrıca rayiç bedelin tespitine ilişkin taraflar arasında daha önceden yapılmış bir sözleşme, teklif var ise başka bir deyişle rayiç bedel somuta indirgenmiş ise rayiç bedelin tespiti taraflar arasındaki sözleşme, teklif vs. ile tespit edilecektir.
Mahkememizce itibar edilen 09/07/2019 tarihli kök ve 20/01/2020 tarihli ek raporlarda belirildiği üzere: Yazılımın güncel versiyonunun 2.999 Euro olduğu ve yine tespit tarihi itibariyle geçerli Euro/TL kuru hesabıyla yazılım rayiç bedelinin 1 kat olarak 15.961 TL olduğu, yazılımın TL bedelinin KDV hariç olarak 15.961 TL olarak hesaplandığı, KDV dahil tutarın 18.833 TL olduğu, davacının FSEK 68. maddesine göre toplam bedelin 3 (üç) katı olan ve yazılım başına KDV hariç 15.961 TL x 3 = 47.883 TL olduğu, KDV dahil tutarın ise yazılım(üzerinde kullanılan bilgisayar) başına 56.499 TL olduğunun tespit edildiği, davacının talebinin tespit olunan miktarın altında kaldığı anlaşıldığından, taleple bağlı kalınarak davanın kabulüne; 45.000,00 TL telif tazminatının tespit tarihi olan 28/05/2018 tarihinden itibaren işleyecek ticari reeskont faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere
1-DAVANIN KABULÜNE,
2- 45.000,00 TL telif tazminatının tespit tarihi olan 28/05/2018 tarihinden itibaren işleyecek ticari reeskont faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3- 3.073,95 TL ilam harcından, 270,92 TL peşin harç ve 500 TL ıslah harcının mahsubu ile eksik 2.303,03 TL harcın davalıdan tahsiline,
4-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca 15.000,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafın yaptığı 35,90 TL başvuru harcı, 270,92 TL peşin harç, 500 TL ıslah harcı, 3000 TL bilirkişi ücreti, 278 TL tebligat ve müzekkere masrafı olmak üzere toplam 4.084,82 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davalı tarafın yapmış olduğu yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına,
7-Taraflarca fazla yatırılan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talepleri halinde iadesine,
Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı HMK 345/1.maddesi gereğince gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Mahkememize veya başka bir yer mahkemesine dilekçe ile başvurmak ve İstinaf harcı ile gerekli giderlerin tamamı ödenmek sureti ile, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine İSTİNAF YOLU AÇIK olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı. 30/03/2023

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır