Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 3.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2021/102 E. 2023/160 K. 19.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
3.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/102
KARAR NO : 2023/160

DAVA : TASARIMA TECAVÜZÜN – HAKSIZ REKABETİN TESPİTİ, MEN’İ, REF’İ, MADDİ VE MANEVİ TAZMİNAT
DAVA TARİHİ : 22/11/2017
KARAR TARİHİ : 19/10/2023

Mahkememizde görülmekte bulunan Tasarıma Tecavüzün- Haksız Rekabetin Tespiti, Men’i, Ref’i, Maddi ve Manevi Tazminat ile Tasarımın Hükümsüzlüğü ve Sicilden Terkini
davasının yapılan açık yargılamasının sonunda.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
ASIL DAVADA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Müvekkilinin 14/09/2015 tarihinde kurulduğunu, “Elektronik ürünleri imalatı, , radyo televizyon yayınları almaya-vermeye yarayan her türlü radyo televizyon, verici, alıcı, anten, anten yükselticisi, yansıtıcı, santral, merkezi sistem ekipmanı, bölücü ve benzeri ürünün tasarım üretim alım-satım pazarlama, ihracat ve ithalatını yapmak” hususlarında faaliyet gösterdiğini, 09/12/2016 tarihinde nevi değiştirerek Limited şirket olduğunu, tasarladıkları TV prizlerini Türkpatent nezdinde… ve … numaralar ile endüstriyel tasarım olarak tescil ettirdiklerini, davalı şirketin söz konusu tasarımları izinsiz olarak üretip, satıp, piyasaya sunduklarını, … adlı web sitesinde “…” başlıklı bölümde tescilli TV prizlerini tanıtıp satışa arz ettiklerini, buna dair … 1. FSHHM’nin …D.İş sayılı dosyası ile delil tespiti yaptırdıklarını, bu dosyadan sunulan 02/08/2017 tarihli bilirkişi raporunda; davalı şirkete ait … internet sitesinde yer alan ve işyerinde numunesi bulunan prizlerin delil tespiti isteyen tarafa ait … numaralı çoklu tasarımın … tasarımı ve… numaralı tasarımı ile benzer olduğunun” değerlendirildiğini, bu nedenle davalının endüstriyel tasarım haklarına tecavüz teşkil eden eylemlerinin tespitini, önlenmesini, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile şimdilik 1.000 TL maddi ve 10.000TL manevi tazminatın haksız fiilin tespit edildiği (delil tespitinin yapıldığı) tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile davalıdan tahsiline, davalı aleyhine verilecek mahkeme kararının masrafı davalıya ait olmak üzere kamuya duyurulması için ülke çapındaki gazetelerden 1 tanesinde yayınlanmasına, yargılama giderleri vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: TPMK nezdinde tasarımların ve faydalı model başvuruların tescilinde incelemesiz sistemin geçerli olduğunu, müvekkilinin sattığı ürünlere ilişkin Türk Patent nezdinde 18/02/2013 tarihinden itibaren tescil edilmiş … numaralı FM belgesine sahip olduğunu, … 1. FSHHM’nin … D.İş sayılı dosyası ile delil tespiti sonucu tanzim edilen raporda bu hususun eksik incelendiğini ve makine mühendisi tarafından incelendiğinde durumun tespit edileceğini, tasarımın yenilik ev ayırt edicilik özelliklerine sahip olmadığını, uygulamadaki tekillik nedeniyle ortak ve mecburi olarak sahip oldukları detaylar dışında FM e konu üründeki farklılıkların mevcudiyetinin görüleceğini, davacının kazanç kaybının olmadığını, bu nedenle davacının iddialarının gerçeği yansıtmadığını, kabul etmediklerini, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
BİRLEŞEN … 1. FİKRİ VE SINAİ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİNİN …E. SAYILI DAVADA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Haksız tescile ilişkin her türlü tazminat hakları saklı kalmak kaydıyla davalı adına tescilli 2010/01668 numaralı tasarımın hükümsüzlüğüne ve bu davanın … 1. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi … Esas sayılı davası ile birleştirilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı şirkete usule uygun tebligat yapılmasına rağmen davaya cevap verilmemiştir.
TPMK kayıtları ve … 1. FSHHM’nin …D.İş sayılı dosyası istenmiş, HMK’nın 266. madde kapsamında bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
10/11/2020 tarihli bilirkişi kurulu raporunda özetle: Davacı adına Türk Patent nezdinde …numaralı çoklu tasarımın 03/11/2008 tarihinden itibaren tescilli edilmiş olduğu ve tescilin geçerli olduğu,… numaralı çoklu tasarımın ilk olarak 29/03/2010 tarihinde tescil edildiği ve fakat sadece 1 numaralı tasarım (…) için tescilin yenilenmesinin yapılmış olduğu ve sadece bu tasarım için tescilin geçerli olduğu, davalı tarafın; … internet adresinde daha önce inceleme yapılmış olup, ürün grupları altında data prizler ve uydu anten soketleri sayfası ve bu sayfada yer alan TV soketler alt sayfasında yer alan TV soketleri görselleri ile davacıya ait tescilli endüstriyel tasarımlar karşılaştırıldığında, davalının web sitesinde satış için kamuya arz ettiği ürünlerin tasarımlarının davacıya ait olan … çoklu tasarım belgesinde …numaralı tasarımlar ile … numaralı tasarım ile ayrıntılı olarak açıklanan kıyaslama yöntemine göre yapılan değerlendirme sonucunda bilgilenmiş kullanıcı üzerinde yarattığı genel izlenimde farklılıklar bulunmadığı, bu sebep ile benzer olarak algılanacakları ve karıştırılma ihtimalinin bulunduğu, 21/07/2017 tarihinde davalı işyerinde tespit edilen ve üzerinde … markası bulunan priz örneği ile davacıya ait tescilli endüstriyel tasarımlar karşılaştırıldığında, davacı tarafa ait …numaralı çoklu tasarım başvurusunda yer alan… numaralı tasarımlar ile ayrıntılı olarak açıklanan kıyaslama yöntemine göre yapılan değerlendirme sonucunda bilgilenmiş kullanıcı üzerinde yarattığı genel izlenimde farklılıklar bulunmadığı, bu sebep ile benzer olarak algılanacakları ve karıştırılma ihtimalinin bulunduğu, maddi tazminat ise davacının tercih ettiği hesaplama yöntemine göre; sözleşmenin olmaması durumu, davaya konu markanın cirosunun %15’i oranında rakamın emsal lisans bedeli olarak tespitinde; 18.179,10 TL olarak hesaplanığı, manevi tazminatın takdir ve tespitinin Mahkemenin yetkisinde olduğu kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
14/06/2022 tarihli bilirkişi kurulu raporunda özetle: Birleşen dava yönünden yapılan incelemede, birleşen dava davalısı (esas dava davacısı) şirketin tescile konu tasarım koruma belgelerinin teknik yönden korunmasının uygun olmayacağı ve iptalinin gerektiği, esas dava yönünden yapılan incelemede, davacı-karşı davalı şirketin davalı-karşı davacı şirketten talep edebileceği bir maddi zararının olmadığı, aksi kanaate varılması halinde, dosya üzerinde ve tarafların iş yerlerinde ticari defter ve belgeleri üzerinde mali yönden yapılan inceleme ve değerlendirme neticesinde; … Ticaret Odası’nın bildirmiş olduğu %15 emsal lisans oranı uygulanarak yapılan hesaplamada; dava tarihinden geriye doğru 2 yıllık dönemde davacı/karşı davalının, davalı/karşı davacıdan talep edebileceği maddi tazminat miktarının 43.705,00 TL olduğu, ancak, … Ticaret Odası’nın bildirmiş olduğu %15 emsal lisans oranının, sektör ayrımı gözetmeksizin, toptan satış piyasasındaki kar oranını göz önünde bulundurarak bildirmiş olduğu matbu emsal lisans oranı olması sebebiyle, heyetimizce yapılan değerlendirmede; emsal lisans oranı %8 olarak öngörüldüğünden, nihai takdir yetkisi Mahkemeye ait olmak üzere, dava tarihinden geriye doğru 2 yıllık dönemde davacı/karşı davalının, davalı/karşı davacıdan talep edebileceği maddi tazminat miktarının 23.309,00 TL olarak hesap edildiği kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
28/02/2023 tarihli bilirkişi kurulu ek raporunda özetle: Raporda açıklandıkları üzere yapılan ek incelemeler sonucunda davacı-birleşen dava davalısının kök rapora yaptığı itirazlarını içeren dilekçesi yönünden yeniden yapılan incelemede, davalı vekilinin dilekçesinde belirtilen tüm hususların kök raporda detaylı şekilde açıklandığı anlaşılmakla kök rapordaki görüşleri aynen devam ettiği sonuç ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Mahkememizce 14/06/2022 tarihli kök ve 28/02/2023 tarihli ek bilirkişi raporuna itibar edilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Asıl dava: Davalının eyleminin, davacının tasarım tescilinden doğan haklarına tecavüz – haksız rekabet teşkil ettiğinin tespiti, meni, refi, belirsiz alacak davası hükümlerine göre şimdilik 1.000 TL maddi ve 10.000 TL manevi tazminatın haksız fiilin tespit edildiği 21/07/2017 tarihinden itibaren işleyecek ticari faiz ile birlikte davalıdan tahsili ile hükmün ilanına ilişkindir.
Birleşen dava: TPMK nezdinde davalı … adına tescilli … ve … numaralı tasarımların hükümsüzlüğü ve sicilden terkinine ilişkindir.
Asıl ve birleşen davanın açıldığı tarih itibarıyla 6769 sayılı SINAİ MÜLKİYET KANUNU uygulanacaktar.
6769 sayılı SMK’nın 55/4. maddesi:”… Tasarım; bu Kanun hükümleri uyarınca tescil edilmiş olması halinde tescilli tasarım, ilk kez Türkiye’de kamuya sunulmuş olması halinde ise tescilsiz tasarım olarak korunur.”
6769 sayılı SMK’nın 56. maddesi: “(1) Tasarım yeni ve ayırt edici niteliğe sahip olması şartıyla bu Kanunla sağlanan haklar kapsamında korunur.
(4) Bir tasarımın aynısı;
a) Tescilli tasarım için başvuru veya rüçhan tarihinden önce,
b) Tescilsiz tasarım için tasarımın kamuya ilk sunulduğu tarihten önce, dünyanın herhangi bir yerinde kamuya sunulmamış ise o tasarım yeni kabul edilir.
Tasarımlar sadece küçük ayrıntılarda farklılık gösteriyorsa aynı kabul edilir.
(5) Bir tasarımın bilgilenmiş kullanıcı üzerinde bıraktığı genel izlenim;
a) Tescilli tasarım için başvuru veya rüçhan tarihinden önce,
b) Tescilsiz tasarım için tasarımın kamuya ilk sunulduğu tarihten önce, kamuya sunulmuş herhangi bir tasarımın aynı kullanıcı üzerinde yarattığı genel izlenimden farklı ise bu tasarımın ayırt edici niteliğe sahip olduğu kabul edilir.
(6) Ayırt edici niteliğin değerlendirilmesinde, tasarımcının tasarımı geliştirmede sahip olduğu seçenek özgürlüğünün derecesi dikkate alınır.”
6769 sayılı SMK’nın 58. maddesi: “(1) Tasarım sahibi, kendi tasarımına kıyasla ayırt edici niteliğe sahip olmayan tasarımlara karşı bu Kanundan doğan haklarını kullanabilir. (2) Koruma kapsamının değerlendirilmesinde, tasarımcının tasarımı geliştirmede sahip olduğu seçenek özgürlüğünün derecesi dikkate alınır. (3) Bu Kanun kapsamında sağlanan tasarım koruması, 5/12/1951 tarihli ve 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanununda aranan şartları taşıması hâlinde söz konusu Kanunla öngörülen korumaya halel getirmez.
(4) Aşağıda belirtilen hâller koruma kapsamı dışındadır:
a) Kamu düzenine veya genel ahlaka aykırı tasarımlar.
b) Ürünün teknik fonksiyonunun zorunlu kıldığı görünüm özellikleri.
c) Tasarımın kullanıldığı veya uygulandığı ürünün, başka bir ürüne mekanik olarak monte edilmesi veya bağlanması için belirli biçim ve boyutlarda üretilmesi zorunlu ürünlerin görünüm özellikleri.
ç) Paris Sözleşmesinin 2 nci mükerrer 6 ncı maddesi kapsamında yer alan hükümranlık alametleri ile bu kapsam dışında kalan ancak kamuyu ilgilendiren, dinî, tarihî ve kültürel değerler bakımından halka mal olmuş ve ilgili mercilerin tescil izni vermediği işaretlerin, armaların, nişanların veya adlandırmaların uygunsuz kullanımını içeren tasarımlar.
(5) 56 ncı maddedeki şartları karşılamak kaydıyla farklı veya eş birimlerden oluşan modüler bir sistemde bu birimlerin birbirleriyle sonlu veya sonsuz olarak çeşitli biçimlerde bağlantı kurmasını sağlayan tasarımlar korumadan yararlanır” hükmü amirdir.
6769 sayılı SMK’nun 59.maddesi: “Tasarımdan doğan haklar münhasıran tasarım sahibine aittir. Üçüncü kişiler, tasarım sahibinin izni olmadan koruma kapsamındaki tasarım veya tasarımın uygulandığı ürünü üretemez, piyasaya sunamaz, satamaz, ithal edemez, ticari amaçlı kullanamaz veya bu amaçlarla elde bulunduramaz ya da bu tasarım veya tasarımın uygulandığı ürünle ilgili sözleşme yapmak için öneride bulunamaz” hükmü amirdir.
Bir tasarımın koruma kapsamı belirlenirken buna, o tasarımın bilgilenmiş kullanıcı üzerinde yarattığı genel izlenimle bariz bir benzerlik gösteren bütün tasarımlar dikkate alınır. Koruma kapsamının belirlenmesinde, kıyaslanan tasarımların farklılıklarından çok ortak özelliklerine ağırlık verilir ve tasarımcının tasarlama açısından seçenek özgürlüğüne sahip olduğu dikkate alınır.
6769 sayılı SMK’nın 81.maddesi: “a) Tasarım sahibinin izni olmaksızın bu Kanun hükümlerine göre koruma kapsamındaki bir tasarımın kullanıldığı veya uygulandığı ürünün aynısını veya genel izlenim itibarıyla ayırt edilemeyecek kadar benzerini üretmek, piyasaya sunmak, satmak, sözleşme yapmak için öneride bulunmak, ticari amaçla kullanmak veya bu amaçlarla bulundurmak, başka bir şekilde ticaret alanına çıkarmak, ithal işlemine tabi tutmak. b) Tasarım sahibi tarafından lisans yoluyla verilmiş hakları izinsiz genişletmek veya bu hakları üçüncü kişilere devretmek. c) Tasarım hakkını gasp etmek. (2) Başvuru, 65 inci maddeye göre tescil edilerek yayımlandığı takdirde, tescil sahibi, tasarım hakkına yönelik olarak bu maddede sayılan tecavüzlerden dolayı hukuk davası açma hakkına sahiptir. Tecavüz eden, başvurudan ve kapsamından haberdar edilmişse başvurunun yayımlanmış olmasına bakılmaz. Tecavüz edenin kötüniyetli olduğuna mahkeme tarafından hükmolunursa yayımdan önce de tecavüzün varlığı kabul edilir. (3) Koruma kapsamındaki tasarımın tescilli olduğuna ilişkin kaydın ürün, ambalaj veya fatura üzerine konulmamış olması, bu maddede sayılan fiilleri tasarım hakkına tecavüz olmaktan çıkarmaz. (4) Tescilsiz tasarımlar için, tasarım 57 nci maddeye göre kamuya sunulduğu takdirde, hak sahibi, tasarım hakkına yönelik ihlallerden dolayı dava açmaya yetkilidir” hükmü amirdir. Ancak “özel amaçla sınırlı kalan ve ticari amaç taşımayan fiiller; deneme amaçlı fiiller; ticari uygulamadaki dürüstlük kuralları ile bağdaşır olmak, tasarımın normal kullanımını gereksiz şekilde tehlikeye sokmamak ve kaynak göstermek şartları ile eğitim veya referans amaçlı çoğaltmalar” ile belirli koşullarda onarım amaçlı fiiller tasarım hakkının kapsamı dışında kalır.
6769 sayılı SMK’nın 149.maddesi: “(1) Sınai mülkiyet hakkı tecavüze uğrayan hak sahibi, mahkemeden aşağıdaki taleplerde bulunabilir:
a) Fiilin tecavüz olup olmadığının tespiti.
b) Muhtemel tecavüzün önlenmesi.
c) Tecavüz fiillerinin durdurulması.
ç) Tecavüzün kaldırılması ile maddi ve manevi zararın tazmini.
d) Tecavüz oluşturan veya cezayı gerektiren ürünler ile bunların üretiminde münhasıran kullanılan cihaz, makine gibi araçlara, tecavüze konu ürünler dışındaki diğer ürünlerin üretimini engellemeyecek şekilde elkonulması.
e) (d) bendi uyarınca elkonulan ürün, cihaz ve makineler üzerinde kendisine mülkiyet hakkının tanınması.
f) Tecavüzün devamını önlemek üzere tedbirlerin alınması, özellikle masraflar tecavüz edene ait olmak üzere (d) bendine göre elkonulan ürünler ile cihaz ve makine gibi araçların şekillerinin değiştirilmesi, üzerlerindeki markaların silinmesi veya sınai mülkiyet haklarına tecavüzün önlenmesi için kaçınılmaz ise imhası.
g) Haklı bir sebebin veya menfaatinin bulunması hâlinde, masrafları karşı tarafa ait olmak üzere kesinleşmiş kararın günlük gazete veya benzeri vasıtalarla tamamen veya özet olarak ilan edilmesi veya ilgililere tebliğ edilmesi.
(2) Birinci fıkranın (e) bendinde belirtilen talebin kabulü durumunda, söz konusu ürün, cihaz ve makinelerin değeri, tazminat miktarından düşülür. Bu değerin kabul edilen tazminat miktarını aşması hâlinde, aşan kısım hak sahibince karşı tarafa ödenir.
(3) Birinci fıkranın (g) bendinde belirtilen talebin kabulü durumunda ilanın şeklî ve kapsamı kararda tespit edilir. İlan hakkı, kararın kesinleşmesinden sonra üç ay içinde talep edilmezse düşer.
(4) Coğrafi işaret ve geleneksel ürün adları bakımından manevi zararın tazmini talep edilemez.”
6769 sayılı SMK’nın 151.maddesine göre: “(1) Hak sahibinin uğradığı zarar, fiili kaybı ve yoksun kalınan kazancı kapsar. (2) Yoksun kalınan kazanç, zarar gören hak sahibinin seçimine bağlı olarak, aşağıdaki değerlendirme usullerinden biri ile hesaplanır:
a) Sınai mülkiyet hakkına tecavüz edenin rekabeti olmasaydı, hak sahibinin elde edebileceği muhtemel gelir.
b) Sınai mülkiyet hakkına tecavüz edenin elde ettiği net kazanç.
c) Sınai mülkiyet hakkına tecavüz edenin bu hakkı bir lisans sözleşmesi ile hukuka uygun şekilde kullanmış olması hâlinde ödemesi gereken lisans bedeli.
(3) Yoksun kalınan kazancın hesaplanmasında, özellikle sınai mülkiyet hakkının ekonomik önemi veya tecavüz sırasında sınai mülkiyet hakkına ilişkin lisansların sayısı, süresi ve çeşidi, ihlalin nitelik ve boyutu gibi etkenler göz önünde tutulur.
(4) Yoksun kalınan kazancın hesaplanmasında, ikinci fıkranın (a) veya (b) bentlerinde belirtilen değerlendirme usullerinden birinin seçilmiş olması hâlinde, mahkeme ürüne ilişkin talebin oluşmasında sınai mülkiyet hakkının belirleyici etken olduğu kanaatine varırsa, kazancın hesaplanmasında hakkaniyete uygun bir payın daha eklenmesine karar verir. (5) Mahkeme, patent haklarına tecavüz hâlinde, patent sahibinin bu Kanunda öngörülen patenti kullanma yükümlülüğünü yerine getirmemiş olduğu kanaatine varırsa yoksun kalınan kazanç, ikinci fıkranın (c) bendine göre hesaplanır.
(6) Coğrafi işarete veya geleneksel ürün adına tecavüz hâlinde bu madde hükmü uygulanmaz.” hükmü amirdir.
Tasarım kavramı, insan zihninde biçimlendirme, kurma, tasavvur etme faaliyetleri ile, nesnel gerçekliğe estetik bir yapı kazandırmayı ifade eder. Tasarım hakkı ise, herkese karşı ileri sürülebilen, maddi olmayan bir mutlak haktır. Bir ürünün ayırt ediciliğini estetik olarak vurgulayan yaratımlar hukuk düzenince korunur. Türk Hukukunda tasarımlar 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu ile özel olarak korunmaktadır. Kanunda tanımlandığı üzere tasarım, ürünün tümü veya bir parçasının ya da üzerindeki süslemenin çizgi, şekil, biçim, renk, malzeme veya yüzey dokusu gibi özelliklerinden kaynaklanan görünümüdür (SMK m.55/1).
Tescil edilmiş bir tasarımın, tescil sonrasında hükümsüz kılınması mümkündür. Hükümsüzlük şartları SMK 77. maddede düzenlenmiştir. Buna göre:
a) 55. maddenin birinci ve ikinci fıkralarında yer alan tanımlara uygun olmadığı, 56. ve 57. maddelerde belirtilen şartları taşımadığı, 58. maddenin dördüncü fıkrası ve 64. maddenin altıncı fıkrasının (c) bendi kapsamında olduğu, başvurunun kötünîyetle yapıldığı ve bir fikri mülkiyet hakkının yetkisiz kullanımını içerdiği ispat edilmişse,
b) Hak sahipliğinin başka kişiye veya kişilere alt olduğu ispat edilmişse,
c) Sonradan kamuya açıklanan aynı veya benzer nitelikteki bir tasarımın başvuru tarihi, tescilli bir tasarımın başvuru tarihinden önce ise, tasarımın hükümsüz sayılmasına mahkeme tarafından karar verilir. Hükümsüzlük kararı, geriye etkili bir karardır. Hükümsüzlüğüne karar verilen bir tasarımdan doğan hak hiç doğmamış kabul edilir (SMK m. 79/1)
Bir tasarım tescil belgesine birden fazla tasarım konu olabilir. Hükümsüzlük nedenleri tasarım tesciline konu tasarımların tamamına ilişkin olabileceği gibi, sadece bir kısmına ilişkin de olabilir. Bu durumda, sadece ilgili tasarım bakımından kısmen hükümsüzlüğe karar verilebilir (SMK m. 77/2). Kısmen hükümsüzlük kararı verilen tasarım dışında kalan tasarımlar, “yeni” ve “ayırt edici olma” niteliklerine sahip ise, bu tasarımlar açısından tasarım tescili geçerli olmaya devam eder.
Tasarımların, hükümsüzlüğü değerlendirilirken, Yargıtay 11 H.D.’nin bir kararında da belirttiği üzere: “…Tasarımlara ilişkin tarifnameler ve tescil belgeleri ile taraflara ait ürünler birebir karşılaştırılmalı olarak incelenip ayırtedicilik ve yenilik unsurlarının bulunup bulunmadığı belirlenip, sonuca göre karar vermek…” denilmek suretiyle, değerlendirmenin ne şekilde yapılacağı belirtilmiştir.
Tasarım tescil sistemi içerisinde bir tasarımın yeni ve ayırt edici olması gerekli ve yeterlidir (SMK m.56/1).
Bir tasarımın aynısı (a) tescilli tasarım için başvuru veya rüçhan tarihinden önce, {b} tescilsiz tasarım için tasarımın kamuya ilk sunulduğu tarihten önce dünyanın herhangi bir yerinde kamuya sunulmamış ise o tasarım yeni kabul edilir (SMK m.56/4). Tasarımlar sadece küçük ayrıntılarda farklılık gösteriyorlarsa aynı kabul edilir. Kamuya sunma, sergileme, satış gibi yollarla piyasaya sürme, kullanma, tarif, yayım tanıtım veya benzer amaçlı faaliyetleri kapsar.
Hangi tasarımların yeni olarak kabul olunacağı zaman ve mekana göre değişmektedir. Ancak genel olarak “yeni” kelimesi önceden bilinmeyen, hiç kullanılmamış veya az kullanılmış anlamlarına gelmektedir. Bir tasarımın aynısının, başvuru veya rüçhan tarihinden önce dünyanın herhangi bir yerinde kamuya sunulmuş olması yenilik unsurunu ortadan kaldırır.
Tasarımın ayırt edici olması ise, yeni olmasından farklı bir kavramdır. Tasarımın yeni olması, SMK 56/4. maddedeki “Tasarımlar sadece küçük ayrıntılarda farklılık gösteriyorsa aynı kabul edilir” hükmünden de anlaşılacağı üzere yüzeysel bir incelemeyi gerektirir. Oysa ayırt edici olmayı belirlemede ölçü “bilgilenmiş kullanıcıdır (SMK m.56/5). Bir tasarımın bilgilenmiş kullanıcı üzerinde bıraktığı genel izlenim (a) Tescilli tasarım için başvuru veya rüçhan tarihinden önce, (b) Tescilsiz tasarım İçin tasarımın kamuya ilk sunulduğu tarihten önce kamuya sunulmuş herhangi bir tasarımın aynı kullanıcı üzerinde yarattığı genel izlenimden farklı ise bu tasarımın ayırt edici niteliğe sahip olduğu kabul edilir (SMK m.56/5).
Bilgilenmiş kullanıcı, daha önceden kamuya sunulmuş tasarımların kendisinde bıraktığı genel izlenimden belirgin derecede farklı İzlenim bırakan tasarımlar ayırt edici kabul edilir.
Ayırt edici niteliğin değerlendirilmesinde, birbiri ile kıyaslanan tasarımların ilke olarak farklılıklarından çok ortak özelliklerinin değerlendirilmesine ağırlık verilir ve tasarımcının tasarımı geliştirme açısından ne kadar seçenek özgürlüğüne sahip olduğu göz önüne alınır.
Bir tasarımın koruma kapsamı belirlenirken buna, o tasarımın bilgilenmiş kullanıcı üzerinde yarattığı genel izlenimle bariz bir benzerlik gösteren bütün tasarımlar dikkate alınır. Koruma kapsamının belirlenmesinde, kıyaslanan tasarımların farklılıklarından çok ortak özelliklerine ağırlık verilir ve tasarımcının tasarlama açısından seçenek özgürlüğüne sahip olduğu dikkate alınır.
SMK hükümleri, TPMK kayıtları, … 1. FSHHM’nin … D.İş sayılı dosyası, bilirkişi kurulu kök/ek raporları ve bütün dosya kapsamından: TPMK nezdinde …ve … numaralı tasarımların … adına tescilli olduğu anlaşılmıştır.
Mahkememizce itibar edilen 14/06/2022 tarihli bilirkişi kurulu raporunda belirtildiği üzere: Davacı – birleşen davada davalı … adına tescilli … ve … numaralı tasarımların; piyasada bulunan çok sayıda benzerlerinden belirgin (ayırt edici) bir farklılığa sahip olmadığı, aynı işi yapan diğer şirketlerin mamulleriyle, tesisatta herhangi bir değişikliğe gerek olmaksızın aynı amaçla, aynı yerde kullanıldığı, yenilik ve ayırt edicilik özelliklerine sahip olmadığı, bu nedenle hükümsüzlük koşulunun oluştuğu kanaatine varıldığından, birleşen davanın kabulüne; TPMK nezdinde … A.Ş. adına tescilli …ve … numaralı tasarımların hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine, kararın kesinleşmesini mütakip kesinleşmiş karar örneğinin ilgili sicile işlenmek üzere TPMK’na gönderilmesine karar verilmiştir.
Asıl davaya dayanak … ve …numaralı tasarımların hükümsüzlük koşulları oluştuğundan, asıl davanın reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere
ASIL DAVANIN REDDİNE,
1-Alınması gereken 269,85 TL ilam harcından peşin harcın mahsubu ile eksik 69,76 TL harcın davacıdan tahsiline,
2-Tasarıma Tecavüz ve Haksız Rekabetin Tespiti, Men’i, Ref’i talepleri yönünden; Avukatlık Asgari Ücret tarifesi uyarınca 25.500 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
3- Maddi Tazminat talebi yönünden; Avukatlık Asgari Ücret tarifesi uyarınca 1.000 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4- Manevi Tazminat talebi yönünden; Avukatlık Asgari Ücret tarifesi uyarınca 10.000 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Davacı tarafın yaptığı yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
6-… 1. FSHHM’nin…D.İş sayılı dosyasında yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
7-Davalı tarafça yapılan 250,00 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
8-Taraflarca fazla yatırılan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talepleri halinde iadesine,
BİRLEŞEN DAVANIN KABULÜNE
1-TPMK nezdinde davalı … A. Ş. adına tescilli …ve … numaralı tasarımların hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine,
2-Kararın kesinleşmesini mütakip kesinleşmiş karar örneğinin ilgili sicile işlenmek üzere TPMK’na gönderilmesine,
3-Alınması gereken 269,85 TL ilam harcıdan peşin harcın mahsubu ile eksik 853,90 TL harcın davalıdan tahsiline,
4-Avukatlık Asgari Ücret tarifesi uyarınca 25.500 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yatırılan, başvuru harcı ve peşin harç olmak üzere toplam 108,80 TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafça yapılan, 307,00 TL tebligat ve müzekkere masrafı, 5.500 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 5.807 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Taraflarca fazla yatırılan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talepleri halinde iadesine,
Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı HMK 345/1.maddesi gereğince gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Mahkememize veya başka bir yer mahkemesine dilekçe ile başvurmak ve İstinaf harcı ile gerekli giderlerin tamamı ödenmek sureti ile, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine İSTİNAF YOLU AÇIK olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı. 19/10/2023

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır