Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/813 E. 2023/708 K. 29.12.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2023/813 Esas
KARAR NO : 2023/708

DAVA : 3. Şahıs Tarafından Açılan Menfi Tespit
DAVA TARİHİ : 18/12/2023
KARAR TARİHİ : 29/12/2023

Mahkememizde görülmekte olan 3. Şahıs Tarafından Açılan Menfi Tespit davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
Dava dilekçesinden özetle; “.. Müvekkili olduğunu davacı …’nin, davalı …tarafından 14.09.2023 tarihinde dava dışı borçlu… A.Ş. aleyhine … İcra Dairesi … E. Sayılı dosya üzerinden kambiyo senetlerine mahsus icra takibi başlatıldığını, söz konusu icra dosyasından müvekkil şirkete 10.10.2023 tarihinde ve 29.10.2023 tarihinde olmak üzere 89/1 ve 89/2 haciz ihbarnameleri gönderildiğini, şirket çalışanları tarafından süresi içinde tebligat fark edilmediğinden itiraz süreci işletilediğini, müvekkil şirket yetkilisi durumdan haberdar olur olmaz dosyaya 21.11.2023 tarihli ikinci haciz ihbarnamesine itiraz etmek suretiyle borçlu şirketin müvekkil şirket nezdinde herhangi bir hak ve alacağı olmadığını, müvekkil şirkete … tarihinde … haciz ihbarnamesi gönderildiğini, ekte sunulan evraklar ile takip tarihi itibariyle borçlu şirketin müvekkil şirket nezdinde herhangi bir hak ve alacağı bulunmadığını, bu nedenle haciz ihbarnamelerin iptali ve borcun olmadığının tespitinin gerektiğini, son yasal düzenlemeler kapsamında 01.09.2023 tarihinden itibaren ticari uyuşmazlıklarla ilgili menfi tespit talepli açılacak dava öncesinde arabuluculuğa başvuru şartı TTK m. 5/A uyarınca zorunlu hale getirildiğinden 23.11.2023 tarihinde öncelikle dava şartı olarak zorunlu arabuluculuğa başvurulduğunu, … Arabuluculuk Bürosu … nolu arabuluculuk dosyasında yapılan görüşmeler neticesinde anlaşma sağlanamadığını, bu nedenlerle 2004 sayılı İİK 89 Maddesi uyarınca düzenlenen ihbarnamelerinin iptaline yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı yana tahmiline karar verilmesini…”talep ve dava etmiştir.
GEREKÇE:
Dava, İİK m 89/3 uyarınca menfi tespit istemine ilişkindir.
6102 sayılı TTK’nın 4. maddesinde, bu hükümde sayılan mutlak ticari davaların yanısıra “Her iki tarafın da ticari işletmesi ile ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ticari dava sayılır.” hükmü ile nispi ticari davaya ilişkin de düzenleme yapılmış olup, buna göre tarafların her ikisinin de tacir olması ve uyuşmazlık konusu işin tarafların ticari işletmesi ile ilgili olması gerekir.
İİK’nın 89/3. maddesinin, üçüncü cümlesi, “..İkinci ihbarnameye süresi içinde itiraz etmeyen ve zimmetinde sayılan borcu icra dairesine ödemeyen veya yedinde sayılan malı icra dairesine teslim etmeyen üçüncü şahsa onbeş gün içinde parayı icra dairesine ödemesi veya yedinde sayılan malı teslim etmesi yahut bu süre içinde menfi tespit davası açması, aksi takdirde zimmetinde sayılan borcu ödemeye veya yedinde sayılan malı teslime zorlanacağı bildirilir. Bu bildirimi alan üçüncü şahıs, icra takibinin yapıldığı veya yerleşim yerinin bulunduğu yer mahkemesinde süresi içinde menfi tespit davası açtığına dair belgeyi bildirimin yapıldığı tarihten itibaren yirmi gün içinde ilgili icra dairesine teslim ettiği takdirde, hakkında yürütülen cebri icra işlemleri menfi tespit davası sonunda verilen kararın kesinleşmesine kadar durur…” hükmünü içermektedir. Bu hükümde belirtilen mahkemenin hangi mahkeme olduğu konusunda bir açıklık bulunmamakla birlikte İİK’nın 235/1. maddesindeki gibi kayıt kabul ve 154/3. maddesindeki gibi iflas davaları için Ticaret Mahkemelerinin görevli olduğu yolundaki açık bir düzenleme bulunmadığından bu mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi olduğunun kabulü gerekir. Yargıtay 19. Hukuk Dairesinin 12.04.2016 tarih ve 3568 E., 6425 K. ve 17.12.2015 tarih ve 7065 E., 17162 K., sayılı ilamları da bu yöndedir.
Somut olayda, taraflar arasında doğrudan bir ticari ilişki bulunmadığı gibi uyuşmazlık davalı alacaklı tarafından başlatılan icra takibinde, davacıya borçlu olduğu gerekçesiyle çıkarılan haciz ihbarnamelerine itiraz edilmemesi nedeniyle yedinde sayılan borçtan dolayı davacının davalıya borçlu olmadığının tespiti istenmektedir.
01.10.2011 tarihinden sonra açılan menfi tespit davaları için görevli mahkeme, HMK’nın 2. maddesi uyarınca Asliye Hukuk Mahkemesidir. (Prof. Dr. Baki Kuru, İcra ve İflas Hukuku El Kitabı, Ankara 2013, sh:476)
Bu durumda, İİK’nın 89/3. maddesine dayalı olarak açılan davada, Asliye Hukuk Mahkemesinin görevli olduğu anlaşıldığından, HMK’nın 114/(1)-c ve 115/(2). maddeleri uyarınca mahkememizin görevine ilişkin dava şartı noksanlığı bulunduğu anlaşılmakla davanın usulden reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM : Ayrıntısı ve gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere :
1-Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE, HMK’nın 114/1-c. Ve 115/2. Maddeleri uyarınca davanın usulden reddine,
2-HMK’nın 20/1. Maddesi uyarınca kararın kesinleşmesinden itibaren 2 haftalık hak düşürücü süre içerisinde taraflarca mahkememize başvurularak talep edilmesi halinde dava dosyasının görevli İSTANBUL NÖBETÇİ ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ’NE gönderilmesine, aksi takdirde mahkememizce ek karar ile davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesine,
3-HMK’nın 331/2. Maddesi uyarınca yargılama gideri, harç ve vekalet ücreti hususlarında görevli mahkemece karar verilmesine, mahkememizce ek karar ile davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi halinde yargılama gideri, harç ve vekalet ücreti hususunda da karar verilmesine,
Dair; davacı vekilinin yüzüne karşı davalının yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde mahkememize veya bulunulan yer asliye ticaret mahkemesine dilekçe ile başvurmak koşuluyla İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi. 29/12/2023

Katip …
e-imza

Hakim …
e-imza