Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/757 E. 2023/615 K. 28.11.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2023/757 Esas
KARAR NO : 2023/615

DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 06/06/ 2022
KARAR TARİHİ : 28/11/2023

Taraflar arasında itirazın iptali talepli dava dosyası incelendi,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
Davacı vekili 06/06/2022 tarihli dava dilekçesinde özetle; “…Müvekkili şirketin davalının çevre temizlik hizmetini yaparak icra dosyasındaki ve dava dilekçesi ekindeki faturayı davalı şirkete gönderdiği, davalı tarafın hizmete yönelik herhangi bir ayıp ileri sürmediği gibi hizmet bedelini de ödemediğini, ödenmeyen hizmet bedelinin tahsili için … 18. İcra Dairesi … Esas sayılı dosyasında takip başlatıldığını, davalının 16.02.2022 tarihinde takibe itiraz ederek takibi durdurduğunu, müvekkilinin vermiş olduğu hizmete karşılık ödemesinin yapılmadığını, davalının takibe yaptığı itirazın haksız ve mesnetsiz olduğunu, davalının borcunu ödememek ve geciktirmek için kötü niyetli olarak takibe itiraz edildiğini beyanla davanını kabulünü, … 18. İcra Dairesi… Esas sayılı dosyasına yapılan itirazın iptali ile davalının %20 icra inkar tazminatına mahkum edilmesini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalıdan tahsilini…” talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili 01/07/2022 tarihli cevap dilekçesinde özetle; “…Müvekkili şirketin adresinin … Adliyesi yargı sınırlarında olduğundan davanın yetkisiz mahkemede açıldığını, ticari uyuşmazlıktan doğan alacaklarda görevli mahkemenin Asliye Ticaret Mahkemeleri olduğunundan öncelikle davanın usulden reddi gerektiğini, müvekkilinin davacıya herhangi bir borcu bulunmadığını, takibe konu faturanın müvekkiline tebliğ edilmediğini, davacının takip tarihinden önce müvekkilini temerrüde düşürmediğinden faiz talep edilemeyeceğini, takibe konu alacağın likit alacak olmaması sebebiyle icra inkar tazminatına hükmedilemeyeceğini beyanla davanın reddine yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacıdan tahsiline karar verilmesini…” talep etmiştir
Dava; İİK 67. Madde uyarınca itirazın iptali talebine ilişkindir.
… 10. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin … Esas … karar sayılı dosyasında davaya bakmaya görevli mahkemenin Asliye Ticaret Mahkemeleri olduğundan bahisle dosya hakkında görevsizlik kararı verildiği ve dosyanın mahkememizin yukarıda belirtilen esas numarasına kaydedildiği anlaşıldı.
Davacının tacir olup olmadığına ilişkin olarak … 10. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyasında … Vergi Dairesi’ne, … Ticaret Sicil Müdürlüğüne, müzekkereler yazılarak, deliller toplanmış, … Ticaret Sicil Müdürlüğü’nden gelen cevabı yazıda davacının gerçek kişi tacir kaydının olmadığı belirtilmiş; Vergi Dairesinden gelen cevabı yazılarda davacının işletme hesabına göre defter tuttuğu bildirilmiştir.
Ticari davalar, mutlak ticari davalar ve nispi ticari davalar olmak üzere iki gruba ayrılmaktadır. Mutlak ticari davalar, tarafların tacir olup olmadığına ve işin bir ticari işletmeyi ilgilendirip ilgilendirmediğine bakılmaksızın sırf dava konusunun TTK’da düzenlenmesi nedeniyle ticari sayılan davalardır. Mutlak ticari davalar TTK’nın 4/1. maddesinde bentler hâlinde sayılmıştır. Bunların yanında Kooperatifler Kanunu (m.99), İcra ve İflas Kanunu (m.154), Finansal Kiralama Kanunu (m.31) gibi bazı özel kanunlarda belirlenmiş ticari davalar da bulunmaktadır. Bu gruptaki davaların ticari dava sayılabilmesi için taraflarının tacir olması veya ticari işletmeleriyle ilgili olması gibi şartlar aranmaz. TTK’nın 4/1. bendinde sınırlı olarak sayılan davalar arasında yer alması veya özel kanunlarda ticari dava olarak nitelendirilmesi yeterlidir. Bu davalar kanun gereği ticari dava sayılan davalardır.
Nispi ticari davalar ise, her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili olması hâlinde ticari nitelikte sayılan davalardır. TTK’nın 4/1. maddesine göre her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan ve iki tarafı da tacir olan hukuk davaları ticari dava sayılır.
Bu hükme göre bir davanın ticari dava sayılabilmesi için, hem iki tarafın ticari işletmesini ilgilendirmesi hem de iki tarafın tacir olması gereklidir. Bu şartlar birlikte bulunmadıkça, uyuşmazlık konusunun ticari iş niteliğinde olması veya ticari iş karinesi sebebiyle diğer taraf için de ticari iş sayılması davanın ticari dava olması için yeterli değildir.
Ticari iş karinesinin düzenlendiği TTK’nın 19/2. maddesi uyarınca, taraflardan biri için ticari iş sayılan bir işin diğeri için de ticari iş sayılması, davanın niteliğini ticari hale getirmez. TTK, kanun gereği ticari dava sayılan davalar haricinde, ticari davayı ticari iş esasına göre değil, ticari işletme esasına göre belirlemiştir. Hâl böyle olunca, davacının tacir olması davayı ticari iş haline getirmez.
19.02.1986 tarih ve 19024 sayılı Resmî Gazetede yayımlanan 25.01.1986 tarihli Bakanlar Kurulu Kararı ile TTK’nın 1463. maddesine göre esnaf ve küçük sanatkar ile tacir ve sanayicinin ayrımına dair esaslar tespit edilmiştir. Buna göre; 1- Koordinasyon kurulunca tespit ve yayınlanacak esnaf ve küçük sanatkar kollarına dahil olup da gelir vergisinden muaf olanlar ile kazançları götürü usûlde vergilendirilenler ve işletme hesabına göre, defter tutanlardan iktisadi faaliyetleri nakdi sermayesinden ziyade, bedeni çalışmalarına dayanan ve kazançları ancak geçimlerini sağlamaya yetecek derecede az olan ve Vergi Usûl Kanununun 177. maddesinin birinci fıkrasının 1 ve 3 nolu bentlerinde yer alan limitlerin yarısını, iki numaralı bendinde yazılı nakdi limitin tamamını aşmayanların esnaf ve küçük sanatkar, 2- Vergi Usûl Kanununa istinaden birinci sınıf tacir sayılan ve bilanço esasına göre defter tutanlar ile işletme hesabına göre defter tutan ve birinci madde de belirtilenlerin dışında kalanların tacir ve sanayici sayılmaları kararlaştırılmıştır.
Vergi Usûl Kanununun 177. maddesinde “Birinci Sınıf Tüccarlar” sayılmış olup bu maddedeki birinci sınıf tacirlerle ilgili şartları taşımayanlar ise ikinci sınıf tacir sayılırlar. İkinci sınıf tacirler ise ticari işletme hesabına göre defter tutarlar.
Yukarıda açıklandığı üzere bir davanın ticari dava sayılması için kural olarak ya mutlak ticari davalar arasında yer alması ya da her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili ve her iki tarafın tacir olması gerekir.
HMK.nun 114.maddesi gereğince mahkemenin görevli bulunması dava şartı olup, HMK.nun 115.maddesi gereğince de davanın her aşamasında re’sen gözetilebileceğinden, mahkememizce yapılan araştırma neticesinde davacının gerçek kişi tacir olmadığı, Vergi Dairesinden gelen cevabi yazıya göre davacının işletme hesabına göre defter tuttuğu, yıllara göre , VUK 177. Madde uyarınca davacının yıllık gelir ve giderlerinin belirlenen tutarların altında kaldığı ve bu sebeple davacının tacir olmadığı, iş bu davanın münhasıran ticari davalar arasında da yer almadığı, genel hükümlere dayalı olarak açılan işbu davaya bakmaya görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi olduğu anlaşılmakla davanın görev dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine, … 10. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin … Esas …karar sayılı dosyasında daha önce görevsizlik kararı verilmiş olması ve mahkemeler arasında olumsuz görev uyuşmazlığı bulunması nedeniyle karının istinaf edilmeksizin kesinleşmesi halinde olumsuz görev uyuşmazlığın halli için, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesinin ilgili dairesine gönderilmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Ayrıntısı ve gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere :
1-Davanın görev şartı eksikliği nedeniyle 6100 sayılı HMK.’nın 114/1(c) ve 115//2. Maddelerine göre usulden REDDİNE,
2-Davaya bakmaya görevli mahkemenin İSTANBUL ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ olduğunun tespitine, davada, daha önce … 10. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin …Esas …karar sayılı dosyasında görevsizlik kararı verildiği anlaşılmakla iki mahkeme arasında olumsuz görev uyuşmazlığı olduğu görülmekle kararın istinaf edilmeksizin kesinleşmesi halinde olumsuz görev uyuşmazlığın halli için, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 37. Hukuk Dairesine dosyanın gönderilmesine,
3-Harç, ücret-i vekalet ve yargılama giderlerinin görevli mahkemece değerlendirilmesine,
Dair, tarafların yokluğunda gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde mahkememize verilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemelerine istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi. 28/11/2023

Katip
E-imza

Hakim
E-imza