Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/7 E. 2023/241 K. 12.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2023/7 Esas
KARAR NO : 2023/241

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ :03/01/ 2023
KARAR TARİHİ : 12/04/2023

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılamaları sonunda :
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
Davacı vekili 03/01/2023 tarihli dava dilekçesinde özetle : “…Dava konusu talepler ile ilgili olarak davadan önce davalı … Hesabı’ na müracaat edilmiş ancak davalı tarafından müvekkilin zararı karşılanmadığı için huzurdaki dava ikame edilmiştir. Davadan önce davalı … Hesabı’na karşı dava konusu talepler ile ilgili olarak 26.11.2022 tarihinde İstanbul Adliyesi Arabuluculuk Bürosu’na müracaat edilmiştir. … tarihinde yapılan toplantıda davalı taraf anlaşmayacaklarını bildirdiği için 09.12.2022 tarihli Anlaşmama Tutanağı tutularak e- imza ile imza altına alınmıştır. ZMMS Trafik Poliçesi bulunmayan … plakalı motosiklet, 09.12.2014 tarihinde, … sevk ve idaresinde iken … sevk ve idaresindeki … plakalı araca çarpması neticesinde yaralamalı trafik kazası meydana gelmiştir. Meydana gelen çift taraflı, maddi hasarlı ve yaralanmalı kazada … plakalı aracın sürücüsü müvekkil … yaralanmış ve sürekli sakat kalmıştır. Meydana gelen kaza sonucunda müvekkilim sürekli sakat kalmıştır. Müvekkilimizin maluliyetten kaynaklanan tazminatlarının tahsili talebi ile … Hesabı aleyhine … 15. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyası ile dava açılmıştır. Söz konusu dosya kapsamında yapılan yargılama sırasında alınan 04.07.2022 tarihli bilirkişi raporunda müvekkilin alacağı sürekli iş göremezlikten kaynaklanan tazminat miktarı 19.913,06 TL olarak hesaplanmıştır. Ancak … 15. Asliye Ticaret Mahkemesi’ nin… sayılı dosyası ile yapılan yargılama sırasında daha evvel alınan bilirkişi raporu doğrultusunda fazlaya ilişkin haklarımız saklı tutularak ıslah yapılmış olduğundan, güncel aktüer raporu doğrultusunda yeniden ıslah yapma imkanımız olmamıştır. Mahkeme tarafından belirtilen dosya kapsamında alınan ilk bilirkişi raporuna göre yaptığımız ıslah talebimize göre ” 17.763,08 TL tazminatın dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsil edilerek davacıya ödenmesine ” karar verilmiştir. İzah edilen sebeplerle, müvekkil …’ ın yaralanması ve sürekli sakat kalması sonucunda hesaplanan bakiye 2.149,98 TL sürekli iş göremezlik tazminatının … Hesabı’ ndan tahsili amacıyla huzurdaki davayı açma zarureti hasıl olmuştur. Fazlaya ilişkin haklarımız saklı kalmak kaydıyla, davamızın kabulü ile; bakiye 2.149,98 TL sürekli iş göremezlik tazminatının 24.11.2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı tarafından tahsiline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı üzerine yükletilmesine karar verilmesini…” talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili 17/01/2023 tarihli cevap dilekçesinde özetle; “…26.04.2016 tarihinde Karayolları Trafik Kanununda değişiklik yapılmış ve müvekkil kuruma dava açılmadan önce gerekli belgelerle başvuru yapılması şartı getirilmiştir. Davacı dava tarihinden önce başvuru yapmış olup müvekkil kurum tarafından ödeme yapılmış ve müvekkil kurum davacı tarafından ibra edilmiştir. Yeniden dava ikame etmeden önce müvekkil kuruma başvuru yapılması gerekmektedir. Ancak ek tazminat başvurusu müvekkil kuruma başvuru yapılmadığından, ek tazminat talebi için başvuru şartı yerine getirilmeden ikame edilen işbu davanın usulden reddini talep ediyoruz. Gerek Karayolları Trafik Kanununda düzenlenen zamanaşımı, gerekse Türk Ceza Kanununda öngörülen uzamış zamanaşımı süreleri dava tarihi itibarıyla dolduğundan, ek davanın zamanaşımı nedeniyle reddini talep ediyoruz. Motorlu araç kazalarından doğan zararlar nedeniyle tazminat taleplerinin zamanaşımı süresi 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 109.maddesi uyarınca, zarar görenin, zararı ve tazminat yükümlüsünü öğrendiği tarihten başlayarak 2 yıldır. Kaza ile ilgili olarak yürütülen soruşturma kazadan hemen sonra yapılmış olup, zararın sorumlusu hemen aynı tarihlerde zarar gören tarafından öğrenilmiştir. Başvuru konusu kaza, 09.12.2014 tarihinde meydana gelmiştir. Dava tarihi itibariyle kaza üzerinden 8 yıl geçmiştir. Bu itibarla, ek dava yönünden talepler, dava tarihi itibarı ile zamanaşımına uğramıştır. davaya cevaplarımızın sunumu ile davanın usul ve esasa ilişkin olarak sunduğumuz gerekçeler dikkate alınarak reddine karar verilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin de davacıya tahmil edilmesini…” talep etmiştir.
Dava, trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeni ile işgöremezlik tazminat istemine ilişkindir.
6098 Sayılı TBK’nun 49. maddesinde haksız fiil tanımlanmış, ve TBK’nun 72. maddesinde haksız fiilden zarar görenin bundan kaynaklanan zararının tazmini istemiyle açacağı davaların zararı ve faili öğrendiği tarihten itibaren 2 yıl ve herhalde haksız fiil tarihinden itibaren 10 yıllık zamanaşımı süresine tabi bulunduğu belirtilmiştir.
2918 Sayılı KTK’nun 109/1 maddesinde; motorlu araç kazalarından doğan maddi zararların tazminine ilişkin talepler yönünden zarar görenin zararı ve tazminat yükümlüsünü öğrendiği tarihten başlayarak 2 yıl ve herhalde, kaza gününden başlayarak 10 yıl zamanaşımı süresi öngörülmüştür. Maddenin 2. fıkrasında “dava, cezayı gerektiren bir fiilden doğarsa” ifadesi ile kanun koyucu taraf ayrımı yapmaksızın (davacı, davalı veya dava dışı 3.kişi) fiil cezayı gerektiriyor ise uzamış ceza zamanaşımının uygulanmasını benimsenmiştir.
2918 Sayılı Kanun’un anılan madde hükmünde gözden kaçırılmaması gereken husus, ceza kanununda öngörülen daha uzun zamanaşımı süresinin tazminat talebi ile açılacak davalar için de geçerli olabilmesinin sadece eylemin ceza kanununa göre suç sayılması koşuluna bağlanmış bulunmasıdır. Bu düzenlemenin iki ayrı sonucu bulunmaktadır. Söz konusu yasa hükmü, ceza zamanaşımının uygulanabilmesi için sadece eylemin aynı zamanda bir suç oluşturmasını yeterli görmekte; bunun dışında fail hakkında mahkumiyet kararıyla sonuçlanmış bir ceza davasının varlığı hatta böyle bir ceza davasının açılması ya da zarar görenin o davada tazminat yönünden bir talepte bulunmuş olması koşulu aranmamaktadır. Dahası söz konusu hükümde, ceza zamanaşımının uygulanması bakımından sürücü ve diğer sorumlular (örneğin işleten) arasında bir ayrım da yapılmamış, böylece kuralın bunların tümü için geçerli olduğu hepsi için aynı zamanaşımı süresinin uygulanacağı öngörülmüştür. (HGK’nun 5.6.2015 gün 2014/17-2198 2015/1495 sayılı kararı ile uzamış ceza zamanaşımı benimsenmiştir.)
Haksız fiil nedeniyle geçici veya sürekli iş gücü kaybına uğrayan kişi sonradan gelişen durumlar dışında haksız fiil tarihinden itibaren bedensel zarara uğramıştır. Çalışma gücünün azalmasından ya da yitirilmesinden doğan zarar haksız fiil tarihi itibariyle doğmuş olup bu andan itibaren mağdur zarar görmeye başlamıştır.
Tüm dosya kapsamı itibariyle; davacının % 17,2 maluliyeti ile sonuçlanan trafik kazasının aynı zamanda 5237 sayılı TCK’nun 89/1 maddesinde düzenlenen ve taksirle yaralama olarak tanımlanan cezayı gerektiren eylem niteliğinde bulunduğu; bu eylemle ilgili ceza davasının TCK’nun 66/1-e maddesi uyarınca sekiz yıllık zamanaşımı süresine tabi olduğu; 2918 sayılı KTK’nun 109/2 maddesi uyarınca bu sürenin görülmekte olan maddi tazminat davası için de geçerli olduğu; eldeki iş bu davanın olay tarihinin üzerinden sekiz yıl geçtikten sonra 03/01/2023 tarihinde açılmış olduğu davalı tarafça yasal cevap süresi içerisinde zamanaşımı itirazının ileri sürülmüş olduğu anlaşılmakla; davanın zamanaşımı nedeni ile reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Ayrıntısı ve gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere :
1-Davanın zamanaşımı nedeniyle REDDİNE
2-Harçlar kanunu uyarınca alınması gereken harç peşin alındığından yeniden harç alınmasına yer olmadığa
3-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesi gereği ret olunan kısım üzerinden hesap ve takdir olunan 2.149,98 TL vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına
5-6325 Sayılı Yasa’nın 18/A-14 maddesi ile Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği’nin 26. Maddesine göre; Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
6-Taraflarca yatırılan gider ve delil avansının kullanılmayan bakiyesinin karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı davalı vekilinin yokluğunda miktar itibariyle KESİN olmak üzere karar verildi. 12/04/2023

Katip
E-imza

Hakim
E-imza