Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/55 E. 2023/289 K. 09.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2023/55 Esas
KARAR NO : 2023/289
DAVA : Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 10/05/2019
KARAR TARİHİ : 09/05/2023

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkil … San. Tic. AŞ ile davalı şirket arasında, dava dışı … …’ın 12.06.2019 tarihinde yapılması planlanan kına töreninin, davalıya ait “… İstanbul” da yapılması hakkında, 16.11.2018 tarihli hizmet sözleşmesi akdedildiğini, kına töreni yapılacak olan dava dışı … … ile müvekkil şirket yetkilisi … … kardeş olduğunu, bu nedenle … …’ın anılan kına töreninin yapılması ile ilgili olarak davalı şirket ile akdedilen 16.11. 2018 tarihli sözleşmeyi, … … yararına müvekkil şirket imza ettiğini, taraflar arasında akdedilen 16.11. 2018 tarihli sözleşme içeriği incelendiğinde ; mezkur sözleşmenin Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 3. Maddesi gereğince tüketici konumunda olan dava dışı … …’ın kına töreni için yani tüketici yararına akdedildiği, bu nedenle anılan sözleşmenin bir tüketici işlemi olduğu, kaldı ki müvekkil şirketin belirtilen sözleşmeyi ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket edip mezkur sözleşmeyi imza ettiğinin görüldüğünü, müvekkil anılan sözleşme gereğince, KDV dahil hizmet bedeli olan 11.682-Euro’yu, eksiksiz olarak davalı şirkete ödediğini, Yapılması planlanan “kına töreninin” gerçekleşmemesi nedeniyle müvekkil şirket tarafından belirtilen kına töreni iptal edilmiş ve bu durum kına töreni yapılmadan günler önce davalı şirkete bildirilmiş, davalı şirket tahsil ettiği 11.682-Euro hizmet bedelini mezkur sözleşmenin iptal şartlarına istinaden iade edilemeyeceğini 10.04.2019 tarihli yazı ile müvekkil şirkete bildirdiğini, anılan sözleşme hükmüne göre kına töreni etkinliği tarihi olan 12.06.2019 tarihinden 150 gün öncesine kadar törenin iptal edilmesi halinde yapılan ödemenin iade edilmeyeceğinin belirtildiği, taraflar arasında imza edilen 16.11.2018 tarihli sözleşmenin davalı tarafından standart olarak önceden hazırlandığı bu itibarla müvekkilin sözleşmenin içeriğine etki edemediği, bu nedenle mezkur sözleşme şartının müvekkil ile müzakere edilmeden hüküm altına alındığının kabulünün zorunlu olduğu, belirtilen sözleşme şartının müzakere edildiğinin iddia edilmesi halinde ispat külfetinin Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 5/3. Fıkrası gereğince davalıda olduğu, bu nedenle müvekkil ile müzakere edilmeden standart sözleşmede yer alan mezkur sözleşmedeki “İptal ve erteleme” başlıklı hükmün haksız şart niteliğinde olduğunu belirterek; fazlaya dair her türlü talep ve dava haklarımız saklı kalmak kaydı ile ; 11.682,00-Euro alacağımızın … Noterliğinden keşide edilen … keşide nolu ihtarnamenin davalı tarafından tebellüğ edildiği 30.04.2019 tarihinden itibaren kendisine verilen 3 iş günlük sürenin sonu olan 06.05.2019 tarihinden itibaren işleyecek bankalarca EURO mevduatına yıllık uygulanacak azami faizi ile birlikte fiili ödeme günündeki TC Merkez Bankası efektif satış kuru üzerinden davalıdan tahsiline, yargılama giderleri ile avukatlık ücretinin davalıya tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmişlerdir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı şirket ile müvekkil şirket arasında müvekkil şirkete ait … İstanbul Otelde yapılacak kına gecesi için sözleşme akdedilmiştir. Davacı … San. Tic. A.Ş., davaya konu uyuşmazlığın dayanağı sözleşmeye şirket olarak taraf olmuştur. Dava dilekçesinde her ne kadar uyuşmazlığa konu bedelin müvekkil şirkete davacı şirket yetkilisinin kız kardeşi … …’ın kına gecesi için ödendiği belirtilse de bu sözleşme … … ile yapılmamış, bu sözleşme nedeniyle … … sorumluluk altına girmemiş, davacı taraf iş bu sözleşmeye şirket olarak taraf olmayı seçtiğini, Türk Ticaret Kanunu’nun “Ticari İşler” başlıklı 3. maddesi; “Bu Kanunda düzenlenen hususlarla bir ticari işletmeyi ilgilendiren bütün işlem ve fiiller ticari işlerdendir” düzenlemesini içermektedir. Huzurdaki alacak talepli davaya konu sözleşme davacı şirket ve müvekkil şirket tarafından imza altına alınmış olup, ticari bir iş niteliğindedir. Bu halde, her iki tarafı tacir olan iş bu uyuşmazlığın Ticaret Mahkemesinde görülmesi gerekirken Tüketici Mahkemesinde dava açılmış olması usul ve yasaya aykırıdır. Göreve ilişkin itirazlarımızın dikkate alınarak dosya hakkında öncelikle “görevsizlik” kararı verilmesini talep etmişlerdir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; icra takibine yapılan itirazın İİK 67. madde uyarınca iptali talebine ilişkindir.
6102 sayılı TTK’nın 5/A maddesi ile getirilen düzenlemede, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulması bir dava şartı olarak kabul edilmiştir.
6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A maddesine göre, ilgili kanunlarda arabulucuya başvurulmuş olmasının dava şartı olarak kabul edilmiş olması durumunda, davacının arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılmadığına ilişkin son tutanağın aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğini dava dilekçesine eklemek zorunda olduğu, bu zorunluluğa uyulmaması halinde mahkemece davacıya, son tutanağın bir haftalık kesin süre içinde mahkemeye sunulması gerektiği, aksi takdirde davanın usulden reddedileceği ihtarını içeren davetiyenin gönderilmesi gerektiği düzenlenmiştir. Yine mahkemece gönderilen ihtarın gereği yerine getirilmez ise dava dilekçesi karşı tarafa tebliğe çıkarılmaksızın mahkemece davanın usulden reddine karar verilmesi ayrıca arabulucuya başvurulmadan dava açıldığının anlaşılması halinde herhangi bir işlem yapılmaksızın davanın, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilmesi gerektiği hüküm altına alınmıştır.
Dava açılmadan önce arabulucuya hiç başvurulmamış olması dava şartı yokluğu sebebiyle davanın reddini gerektiren bir husus olup, arabulucuya başvurulmuş olmakla birlikte anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın aslının veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğinin mahkemece verilen kesin süre içerisinde sunulmamış olması ise davanın usulden reddi yaptırımına bağlanmıştır.
Yukarıdaki açıklamalara göre, TTK’nın 5/A maddesi ile getirilen düzenlemede, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulması bir dava şartı olarak kabul edilmişti
Tüm dosya kapsamı itibariyle; iş bu davanın arabuluculuğa tabi davalardan olduğu, davanın 10.05.2019 tarihinde … Tüketici Mahkemesinde açıldığı ve 2019/… Esas numarasına kaydının yapıldığı , mahkemesince 04.02.2021 tarihinde görevsizlik kararı verildiği ve kararın istinaf edilerek kesinleştiği anlaşılmıştır . Dosyanın mahkememize tevzi edildiği ve yukarıdaki esas numarasını aldığı fakat Davacı tarafça mahkememizin 09.05.2023 tarihine kadar arabuluculuğa tabi olan iş bu dava da arabuluculuk şartını yerine getirmediği ve arabulucuya başvurusunu yapmadığı , dava şartı olan arabuluculuk sürecinin sonradan tamamlanabilen bir dava şartı olmadığı, davanın açılmış olduğu tarihte sürecin tamamlanmış olmasının gerektiği anlaşılmakla , davanın arabuluculuk dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Ayrıntısı ve gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Dava Şartı Yokluğundan Davanın Reddine,
2-Karar tarihi itibariyle 492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 179,90TL harcın davacıdan alınarak hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan giderlerin kendi üzerinden bırakılmasına,
4-Davalı tarafından yapılan herhangi bir yargılama masrafı bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
5-Davalı vekil ile temsil edildiğinden yürürlükte olan AAÜT gereğince 9.200,00TL’nin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Taraflarca yatırılan gider ve delil avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde HMK.m.333 hükmü uyarınca ilgili tarafa iadesine,
Gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde mahkememize veya bulunulan yer asliye ticaret mahkemesine dilekçe ile başvurmak koşuluyla … Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere davacının/davalının yüzüne karşı/yokluğunda karar verildi. 09/05/2023

Katip
… ¸e-imza

Hakim

¸e-imza