Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/482 E. 2023/539 K. 03.11.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2023/482 Esas
KARAR NO : 2023/539

DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 24/07/2023
KARAR TARİHİ : 03/11/2023

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
Davacı dava dilekçesinde özetle; “Müvekkil tarafın davalı tarafa icra takibine konu miktarda borcu bulunmamaktadır. Müvekkil taraf yapmış olduğu inşaat işlerinden dolayı davalı tarafa teslimi gereken ve teslim edilen ve sonrasında mal sahibi tarafından davalı taraf karşı açılan tapu iptal davası nedeniyle güvence / teminat amacıyla ve iyi niyetle açık senet karşı tarafa verilmiştir. Müvekkil tarafın … 22. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı icra dosyasına konu kambiyo seneti tutarında tapuların devri dışında bir nakit alışverişi olmamıştır, hakeza müvekkil tarafın icra takibine konu kambiyo senedine konu alacak oranında ( belirtiğimiz tapu iptali haricinde ) bir mal alışverişi de olmamıştır. Tüm bu olgu ve tespitler de göstermektedir ki; müvekkil tarafın tamamen iyi niyetle hareket etmesinden kaynaklı bir teminata yönelik bir açık senedin davalı tarafa teslimi söz konusu olmuştur. Nitekim bu açık senedin verildiğine dair icra dosyasına konu senedin aslı incelendiğinde farklı kalemlerle senedin ilgili yerlerinin doldurulduğu açık bir şekilde görülecektir. Bu bakımdan senet üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmasını talep ediyoruz. Tüm bu açıklamalar ve tespitler ışığında müvekkilin davalıya borcunun olmadığına dair tespit kararı verilmesi ile icra takibinin iptaline karar verilmesinitakibe konu değerin % 20’sinden az olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkum edilmesini, takibe konu borcun olmadığının TESPİTİ ile icra takibinin İPTALİNE karar verilmesini ve yargılama giderleri ile karşı vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini…” talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; “Davacının söz konusu takip dayanağı senedin bu alacağın teminatı olduğuna ilişkin iddiaları gerçek değildir. Davacı, müvekkile olan borcuna karşılık takip konusu senedi müvekkile vermiştir. Takip dayanağı senet teminat senedi değildir. İşbu senedin teminat senedi olabilmesi için senedin ön veya arka yüzüne “teminat senedidir” yazılması veya harici bir sözleşme ile takip konusu senedin teminat olarak verildiğini davacı tarafından ispatı gerekmektedir. Davacı taraf da dilekçesinde davalıya söz konusu satışı yapılan dairelere ilişkin borcu olduğunu kabul etmiştir. Kaldı ki yukarıda da belirttiğimiz üzere söz konusu takip dayanağı senedin satışı yapılan daireler ile bir ilgisi bulunmamaktadır. Davacı tarafın iddia ettiği gibi icra takibi kesinleşmiştir. Davacının safiyane duygularla icra takibine itiraz etmediği hususları abesle iştigaldir. Davacı taraf yıllardır İstanbul’da ticaret ve müteahhit işleriyle uğraşmakta olup zannımızca birçok avukatla çalışmış ve birçok hukuki sorun ile karşı karşıya kalmıştır. İtiraz edilmeme nedeni ise borçlu olduğunu ve borcuna karşılık takip konusu senedi verdiğini bilmesidir. Fakat davacı ödeme emri tebliğ edildikten sonra adına kayıtlı bir gayrimenkulü muvazaalı bir şekilde kardeşlerine devretmiştir. Tarafımızca bu devir öğrenildikten sonra … 24. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin … E. sayılı dosyası ile muvazaalı olan satış için tasarrufun iptali davası açılmıştır. İşbu dava doğal olarak satışın tarafı olan diğer kardeşlere karşı da açılmış ve dava dilekçesi onlara tebliğ edilmiştir. Zannımızca davacı satışı yaptığı kardeşleri veya kardeş çocuklarının baskısından kurtulmak amacı ile huzurdaki davayı açmıştır. Dolayısıyla davacının safiyane niyetle icra takibine itiraz etmediği hususu gerçek değildir. işbu DAVANIN REDDİNE, kötü niyetli davacının %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerine bırakılmasına karar verilmesini…” savunmuştur.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Davacı tarafından sunulan 27/10/2023 tarihli dilekçe ile davadan vazgeçildiği beyan edilmiş, davacının vazgeçme talepli dilekçesi üzerine davalı vekili 30/10/2023 tarihinde feragati kabul ettiğine dair beyanda bulunmuştur.
Tüm dosya kapsamı itibariyle; her ne kadar davacı tarafça davalılar aleyhine davacının borçlu olmadığına dair tespit niteliğinde menfi tespit davası açılmışsa da, davacı tarafça davadan vazgeçildiği, davalı vekilinin de da vazgeçmeyi kabul ettiği anlaşılmakla, HMK.m.123 hükmü ve HMK.m.150 hükmü uyarınca davanın açılmamış sayılmasına dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle
1-Davanın vazgeçme nedeniyle açılmamış sayılmasına,
2-Karar tarihi itibariyle alınması gereken harç peşin alındığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına,
3-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Taraflarca yatırılan gider ve delil avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair tarafların yokluğunda miktar itibariyle kesin olmak üzere karar verildi.03/11/2023

Katip

¸e-imza

Hakim

¸e-imza