Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/403 E. 2023/598 K. 21.11.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2023/403 Esas
KARAR NO : 2023/598

DAVA : Menfi Tespit (Abone Sözleşmesi)
DAVA TARİHİ : 14/06/2023
KARAR TARİHİ : 21/11/2023

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Abone Sözleşmesi) davasının yapılan açık yargılamaları sonunda :
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
Dava dilekçesi özetle şöyledir :
“Tekstil işi ile uğraşan müvekkil … 07.09.2022 tarihinde … adresinde bulunan iş yerini atölye olarak kullanmak üzere kiralamıştır. İş Yerini kiralayan … 08.09.2022 tarihinde maliye kaydını da yaptırarak vergi levhasını çıkartmıştır. Daha sonra işi için gerekli olan ekipmanları iş yerine taşıyan müvekkil bir taraftan iş bağlantıları yapmaya çalışırken diğer taraftan da iş yerindeki son hazırlıkları tamamlayıp elektrik aboneliği almak için … A.Ş ye müracaat etmiştir. … A.Ş söz konusu yerde daha önce kaçak elektrik kullanılmış olduğundan bahisle müvekkilin abonelik talep dilekçesini işleme dahi almamıştır. Bunun nedenini sorduğunda ise söz konusu iş yerinde önceki abonenin borcu olduğunu eğer iş yeri mülk sahibi gelerek yeni abonelik için dilekçe verirse aboneliğin olur denilmiştir. Bunun üzerine müvekkil durumu iş yeri malikine izah etmiş ve iş yeri maliki … Vek. … ile birlikte davalı kuruma giderek 18.10.2022 tarihinde talepte bulunmuştur ( Ek-1). Davalı kurum 08.11.2022 tarihli yazı ( Ek-2) ile “… şikayete konu adreste yapılan kontrolde kaçak elektrik kullanımı tespit edilmiş ve tutanak altına alınmıştır. Yapılan kontrollerde tesisata zarar verilmesi olasılığı fark edilmiş ve tesisatın kaçak kullanımının tekrarı yönünde risk taşıdığı görülmüştür. Tespit edilen risklerin giderilmesi ve yeniden enerjilendirilebilinir hale getirilmesi akabinde şirketimizce gerekli işlemler tesis edilebilecektir.” Şeklinde bir cevap yazarak elektrik aboneliği talebini yine reddetmiştir. Burada yapılan tespitler müvekkil tarafından tam olarak anlaşılamamıştır. Zira müvekkil söz konusu iş yerini kiraladığından beri elektrik bağlantısı olmadığı için iş yerini kullanamazken … A.Ş tarafından kaçak elektrik kullanıldığından bahsedilmesi anlaşılabilir ve kabul edilebilir bir durum değildir. Eğer burada bahsedilen kaçak kullanım önceki abonenin kaçak kullanımı ise bundan müvekkilin sorumlu tutulması “suç ve cezaların şahsiliği “ilkesi gereğince kabul edilemez. Ayrıca tesisatın kaçak kullanım riskinin neler olduğu ve nasıl giderilebileceği konusunda kendisine herhangi bir bildirim de yapılmamıştır. Bahse konu iş yerindeki elektrik tesisatı aynı iş merkezinde bulunan diğer iş yerleri ile aynı özellik ve evsaftadır. Diğer iş yerleri için risk oluşturmayan bir tesisatın müvekkil için risk oluşturduğunu söylemek hakkaniyete uygun düşmez. Bu talepten de sonuç alamayan müvekkil diğer firmalar ile yapmış olduğu iş sözleşmelerini bir taraftan iptal etmeye uğraşırken diğer taraftan da kaporasını alıp faturasını kestirdiği işleri ise piyasada fason olarak arkadaşlarının atölyesinde zararına olacak şekilde üreterek teslim etmiştir. Müvekkil 21.11.2022 tarihinde bu konuda uğradığı mağduriyeti ve kendisine yapılan haksızlığı CİMER’e yazmıştır. CİMER tarafından şikâyet dilekçesi Enerji Piyasası Düzenleme Kumuna yönlendirilmiştir. Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu … tarih ve … sayılı yazı ile davalı şirketten bilgi istemiştir. … A.Ş 27.11.2022 tarih bila sayılı yazısı ile özet olarak “ Davacı …’İN şirketlerine kayıtlı herhangi bir abonelik ve borcunun olmadığını, şahsın abonelik sözleşmesi yapmasına engel herhangi bir durum da bulunmadığını, şahsın şirketlerine yapılmış herhangi bir abonelik başvuru kaydının da bulunmadığını” söyleyerek yalan bilgi vermişlerdir. Bu cevabi yazı üzerine ve … A.Ş açıkça yalan beyanları üzerine … 30.11.2022 Tarihinde abonelik için tekrar başvuruda bulunmuş ve bu defa başvurusunun kayda geçmesini de sağlamıştır. … A.Ş 09.12.2022 tarih ve … sayılı yazısı ( Ek-5) adreste kaçak kullanım tespit edilmiş olduğundan bahisle kaçak kullanımın tekrarı yönünde risk olduğundan risklerin giderilmesinden sonra abonelik sözleşmesi için gerekli işlemlerin tesis edileceğini bildirmiş ve abonelik sözleşmesi talebini reddetmiştir. Yukarıda açıklanan nedenlerle öncelikle tedbiren dava sonuçlanıncaya kadar geçici de olsa abonelik sözleşmesi imzalanarak davacının elektriklerinin açılmasına karar verilmesi (mahkemeniz gerek duyarsa dava konusu işyerine gelecek emsal elektrik bedelinin 3 aylık ücretini teminat olarak yatırabiliriz), daha sonra davamızın kabulü ile davalı ile davacı arasındaki elektrik aboneliği imzalamamaktan kaynaklı çekişmenin giderilerek davalı kurumun abonelik sözleşmesi imzalamaya icbar edilmesini, yargılama giderleri ile ücreti vekaletin davalıya yükletilmesine karar verilmesi vekaleten talep olunur…”
CEVAP:
Cevap dilekçesi özetle şöyledir:
” huzurdaki dava aşağıda açıklaması yapılacağı üzere davacının abonelik işlemleri hakkında olup; müvekkil bedaş’ın huzurdaki davada pasif husumet ehliyeti bulunmamaktadır. Bu sebeple huzurdaki davanın husumet yokluğundan reddi gerekmektedir. Sayın mahkemede aksi kanaatin hasıl olması ihtimalinde ise HMK’ nın 124/4. maddesi, ”Dava dilekçesinde tarafın yanlış veya eksik gösterilmesi kabul edilebilir bir yanılgıya dayanıyorsa, hâkim karşı tarafın rızasını aramaksızın taraf değişikliği talebini kabul edebilir. Bu durumda hâkim, davanın tarafı olmaktan çıkarılan ve aleyhine dava açılmasına sebebiyet vermeyen kişi lehine yargılama giderlerine hükmeder.” şeklindeki hükmü gereği taraf değişikliği yapılarak husumetin dava dışı … A.Ş.’ ye yöneltilmesine ve bu talebimizin kabul görmemesi halinde ise HMK’ nın 61/1. Maddesi, ”Taraflardan biri davayı kaybettiği takdirde, üçüncü kişiye veya üçüncü kişinin kendisine rücu edeceğini düşünüyorsa, tahkikat sonuçlanıncaya kadar davayı üçüncü kişiye ihbar edebilir.” şeklindeki hükmü gereği, davanın dava dışı … A.Ş.’ ye ihbarı ile abonelik verilmemesi iddiasına ilişkin tüm kayıt ve belgelerin celbini talep ederiz…”
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Davacı tarafından, … A.Ş. ile olan uyuşmazlık nedeniyle … A.Ş hakkında dava açıldığı, davalı şirket ile davacının uyuşmazlık yaşadığı şirketin farklı tüzel kişiliklerinin bulunduğu, unvanlarının, mersis numaralarının ve adreslerinin farklı olduğu, dolayısıyla davalının somut uyuşmazlık kapsamında taraf ehliyetinin bulunmadığı anlaşıldığından davanın reddine dair karar verilmiş; harca esas dava değerinin 10.000 TL olması nedeniyle davanın miktar itibarıyla istinafı kabil olmadığı ve kesinlik sınırı içinde kaldığı anlaşılmış ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Ayrıntısı ve gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere :
1-Davanın husumet yokluğu nedeniyle usulden reddine,
2-Karar tarihi itibariyle 492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 269,85 TL.karar ilam harcından, peşin alınan 179,90 TL’nin mahsubu ile geriye kalan 90,00 TL’nin davacıdan alınarak hazineye irat kaydına,
3-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13/2 maddesi uyarınca gereği takdir ve tayin olunan 10.000,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine,
4-Taraflarca yatırılan gider ve delil avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde HMK 333 maddesi uyarınca ilgili tarafa iadesine,
Taraf vekillerin huzurunda miktar itibarıyla kesin olarak karar verildi. 21/11/2023

Katip
E-imzalıdır

Hakim
E-imzalıdır