Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/357 E. 2023/603 K. 23.11.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/141 Esas
KARAR NO : 2023/549

DAVA : Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ :16/10/ 2020
KARAR TARİHİ : 08/11/2023

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamaları sonunda :
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA: Davacı vekili 16/10/2020 tarihli dava dilekçesinde özetle : “,….Davalının sözleşme hükümlerine aykırı davrandığından ve yine sözleşme davalı tarafından haksız olarak feshedildiğinden, … adresinde bulunan … isimli tesis inşaatının %70’lik kısmı sözleşmeye aykırı olarak davacıya ödemediğinden ve sözleşme hükümlerine açıkça aykırı davrandığından yargılama esnasında 6100 Sayılı Yasanın 107. Maddesi uyarınca toplanacak delillere göre alacak değerinin tam ve kesin olarak belirlenebilmesinin mümkün olduğu anda artırılmak üzere şimdilik 250.000,00 TL alacağın sözleşmenin feshi tarihinden aksi kanaat olur ise davalının temerrüde düşürüldüğü 23/05/2016 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsilini, müvekkilinin mağdur duruma düşmesinin önlenebilmesi amacıyla davalı üzerine kayıtlı araç ve gayrimenkullere tedbir konulmasını, dava masrafı ve avukatlık ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini…” talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili 07/12/2020 tarihli cevap dilekçesinde özetle; “.Davacı haksız ve mesnetsiz bir şekilde müvekkil şirketten alacak iddiası ile huzurdaki davayı ikame etmiştir. Davacının Belirsiz Alacak Davası Açmakta Hukuki Yararı Bulunmamaktadır. Hiçbir şekilde kabul anlamına gelmemekle beraber; davacı tarafça ikame edildiği belirtilen ve delili olarak sunulan tespit davası ve bilirkişi raporu içeriğinde davacının tesis maliyetinin 1.355.271,12 TL olduğu iddia edilmiştir. Davacının hak talep ettiği sözleşme tarihi 06.02.2007’dir. Davacının alacak iddiasının konusunu oluşturan sözleşme 2007 senesine ait olup Davacının mesnetsiz alacak talepleri zamanaşımına uğramıştır. Dava Yetkisiz Mahkemede Açılmıştır. Dava konusu edilen sözleşme tarihinde Müvekkil şirketin adresi İstanbul olup ayrıca davacı tarafça da sunulan“İşletme Sözleşmesi”nin Uyuşmazlıkların Halli başlıklı maddesine göre İstanbul Mahkemeleri yetkilidir. Davacının, Dava Konusu Sözleşmenin Süresinden Önce Feshedildiği İddiaları Mesnetsizdir. Davacı ile 2008 yılının Mayıs ayında imza edilen İşletme Sözleşmesi ile … adresindeki D tipi otoyol hizmet tesisin inşası ve işletilmesinin Davacı tarafça yapılması hususunda mutabık kalınmıştır. Davacı ile Müvekkil şirket arasında uzun yıllar süregelen bir ticari ilişki mevcut olup bu ticari ilişkiler kapsamında birden çok yere ilişkin birden çok sözleşme imza edilmiştir. Müvekkil şirket gibi Davacı da basiretli tacir sıfatını haiz olup bu sıfatın sorumluluğu ile hareket edildiği izahtan varestedir. Davacı, sözleşmenin süresinden önce feshedildiğini iddia etmekte ancak sözleşmenin süresini beyan dahi etmemektedir. Davacının tüm iddiaları soyut ve afaki iddialar olup ispatlanamamıştır. Huzurda açılan davanın öncelikle esasa girilmeden hukuki yarar yokluğu nedeniyle reddine, mahkeme aksi kanaatte ise zamanaşımı nedeniyle reddine karar; nihayetinde müvekkil şirketin davacı şirkete herhangi bir borcu bulunmadığına ilişkin davacı şirketin kaşe ve imzasını içerir protokol kapsamında esastan reddine karar verilerek yargılama gideri ve vekâlet ücretinin davacı tarafa bırakılmasını fazlaya dair haklarımız saklı kalmak kaydıyla karar verilmesini….” talep etmiştir.
DELİLLER:
… 6. Noterliği’nin … tarihli ve … yevmiye nolu ihtarnamesi, … 2. Sulh Hukuk Mahkemesinin … Değişik İş sayılı dosyası Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığının … tarihli yazısı, … 7. Noterliği’nin … tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnamesi, 21.05.2012 Tarihli Fesih Protokolü Mayıs 2008 Tarihli İşletme Sözleşmesi, … Asliye Hukuk Mahkemesi’nin aracılığıyla alınan 27/01/2023 tarihli talimat bilirkişi raporu, Karayollları Genel Müdürlüğü’nün cevabi yazısı, 02/06/2023 tarihli bilirkişi raporu, … İş mahkemesi’nin … esas sayılı dosyası ve tüm dosya kapsamı.
DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE:
Dava; taraflar arasındaki sözleşmenin feshi nedeniyle alacak istemine ilişkindir.
… Asliye Hukuk Mahkemesi’nin … Esas, 2020/39 karar sayılı kararı ile dava hakkında yetkisizlik kararı verilerek dosya mahkememize gönderilmiştir.
Mahkememizin 01/06/2022 tarihli duruşma ara kararı gereğince; … ATM aracılığıyla bilirkişi raporu alınmasına karar verilmiş, bilirkişi 27/01/2023 tarihli raporunda özetle; “…. davalı şirket ticari defter kayıt ve belgeleri ile dosya kapsamı iddia ve savunmalar ve sunulan deliller üzerinden yapılan inceleme ve değerlendirmelerle; yukarıda arz ve izah olunan nedenlerle; Davacı şirketin 2007-2008-2009-2010-2011-2012-2013 Yıllarına Ait Ticari Defterleri incelenmiş olup ticari defterlerini fiziki olarak tuttukları, 6102 sayılı TTK 64/3 maddesi hükmü gereği yapılması zorunlu 2007-2008-2009-2010-2011-2012-2013 yıllarına ait Yevmiye Defteri, ve 2008-2009-2010-2012-2013 kebir defteri 2009-2010 Yılı envanter defterlerinin defter açılış tasdiklerini kanuni süresinde yaptırdıkları; diğer yıllara ait defterlerinin arşivde bulunamadığı yine aynı madde hükümlerine göre yapılması zorunlu 2012-2013 yılı Yevmiye Defteri kapanış tasdikini de kanuni süresinde yaptırdıkları, diğer defterlerin 6102 sayılı TTK’nın 64/3 maddes diğer defterlerin kapanış tasdiki zorunluluğunun bulunmadığı, hususları tespit edilmiştir. (2011 Yılı Defterleri firma Arşivinde bulunamamış olup 2011 Yılı ve 2011 yılı öncesine ait saklama süresi dolmuştur) Davaya ait 2007-2008 -2009-2010-2011 yıllarına ait yasal defterler, VUK ve TTK ilgili maddelerine göre 5 yıl ve 10 yıl saklama süreleri dolduğu için işyeri arşivlerinde defter ve belgeler eksik şekilde bulunmamaktadır. Saklama süresi dolmamış ve davacıya ait 2012-2013 yılı ticari defterlerinin 6102 sayılı TTK hükümlerine göre usulüne uygun tutulduğu 2012-2013 yıllarının envanter defterlerinin eksik olduğu kendi lehine delil olma özelliğinin mahkemenin kararında olduğu 2007-2008-2009-2010-2011 yıllarına ait ticari defterlerin kendi lehine delil olma özelliğinin mahkemenin kararında olduğu; taraflar arasında 06.02.2007 imza altına alınan sözleşmeden kaynaklı olarak 06.02.2007 tarihinden itibaren ticari ilişki bulunduğu, davacı firma inşaat giderleri olarak Toplam 997.510,48 TL Tutarında 05.03.2009 ve 31.07.2009 tarihleri arasında fatura edildiği ilgili faturalardan tespit edilmiş; 04.02.2016 tarihli teknik Bilirkişi raporunda … tarafından yapılan tesisin maliyet hesabı 1.936.101,60 TL olarak rapor edildiği tespit edilmiştir. Defter kayıtlarına göre davacı firmanın alacaklı olduğuna dair herhangi bir kayıta rastlanamamıştır. Yapılan satış kayıtları ve firma inşaat giderlerinin davalı firmaya kesilen faturalara ait kayıtların kasa hesabı ile kapatıldığı, cari ilişkisi oluşturulmadığı ve İlgili firma cari hesap borç alacak bilgisi bulunmadığı Hususları tespit edilmiştir…” yönünde görüş bildirmiştir.
Mahkememizin 01/06/2022 tarihli duruşma ara kararı gereğince, dosya bilirkişi heyetine tevdi edilmiş, bilirkişi heyeti 02/06/2023 tarihli bilirkişi heyeti raporunda özetle; “….Dosya muhteviyatı belgeler,Talimat lir Kişi Raporu ve Davalı ticari defterlerinin incelenmesi sonucu, davalı ticari defterlerinin davalı lehine delil teşkil ettiği, davalı defter ve kayıtlarına göre davacının davalıya 31.12.2012 tarihi itibari ile toplam 1.330.781,08 TL borçlu olduğu, talimat Bilirkişi Raporundan tespit edildiği üzere davacının davalıdan alacaklı olduğuna dair bir kayda rastlanılmadığı, davacının davalıdan, dava tarihi itibariyle, iddia ve talep ettiği gibi bir alacağının bulunmadığı…” yönünde görüş bildirmişlerdir.
Toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; taraflar arasında düzenlenen 06/02/2007 tarihli ve 01/05/2008 tarihli sözleşmeler uyarınca D tipi otoyol hizmet tesisinin Karayolları Genel Müdürlüğü tarafından onaylanan projeye göre inşası hususunda anlaşmaya varıldığı, inşaat süresinin 6 ay olarak belirlendiği, bu sözleşmeye istinaden taraflar arasında süregelen ticari ilişki bulunduğu, davacı tarafça iş bu sözleşmenin davalı tarafça haksız olarak feshedildiğinden bahisle tesisin inşasında yapılan masrafların % 70’nin geri ödenmesi talebiyle iş bu davanın açılmış olduğu, taraflar arasındaki uyumazlığın; akdedilen 2 sözleşme (sözleşmeler) ile kurulan “akdi ilişkinin” davalı tarafından (haklı ya da haksız olarak) feshedilip edilmediği ve davacının davalıdan akdi ilişkiye istinaden yapmış olduğu inşaat masraflarının (inşaat Maliyetinin) %.70’lik kısmının ödenmesini davalıdan talebe hak kazanıp kazanamadığı hususları olduğu, her ne kadar davacı tarafça sözleşmenin davalı tarafından feshedilmiş olduğu iddia edilmişse de, bu hususu ispata yönelik somut delil sunulmadığı, taraflar arasında 21.05.2012 tarihli Fesih Protokolü akdedildiği, davacı ile davalı arasında dava konusu Tesisin davacı tarafından işletilmesine yönelik olarak akdedilmiş olan “İşletme Sözleşmesinin” tarafların serbest iradesiyle 21.05.2012 tarihi itibariyle karşılıklı olarak feshedilmiş olduğu, feshedilen bu sözleşme nedeniyle davacının davalıdan herhangi bir hak ve alacağı ile talebinin olmadığının davacı tarafından kabul, beyan ve taahhüt edildiği, bu Protokol ile davalıya herhangi bir herhangi bir borcun yüklenmediği, bu sebeple Protokolün “geçersiz olmasını” ve/veya “yürürlüğe girmesini engelleyecek bir durumun sök konusu olmadığı, İşbu Protokol ile tarafların karşılıklı anlaşması ile sona ermiş olduğu ve bu akdi ilişkiden dolayı davalıdan iddia ve talep ettiği gibi alacağının bulunmadığı anlaşılmakla davanın reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Ayrıntısı ve gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere :
1-Davanın REDDİNE
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereği alınması gereken 269,85 TL harcın başlangıçta alınan 4.269,38-TL harçtan mahsubu ile bakiye 3.997,47 TL harcın kararın kesinleşmesinin ardından ve talep halinde davacıya iadesine
3-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesi gereği ret olunan kısım üzerinden hesap ve takdir olunan 39.500,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına
5-6325 Sayılı Yasa’nın 18/A-14 maddesi ile Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği’nin 26. Maddesine göre; Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
6-Taraflarca yatırılan gider ve delil avansının kullanılmayan bakiyesinin karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair; davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı, verilen gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde mahkememize veya bulunulan yer asliye ticaret mahkemesine dilekçe ile başvurmak koşuluyla İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi. 08/11/2023

Katip …
☪e-imzalıdır

Hakim …
☪e-imzalıdır