Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/216 E. 2023/341 K. 07.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2023/180 Esas
KARAR NO : 2023/329

DAVA : Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (Tazminat)
DAVA TARİHİ : 17/09/2014
KARAR TARİHİ : 31/05/2023

Mahkememizde görülmekte olan Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (Tazminat) davasının yapılan açık yargılamaları sonunda :
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA:Davacı vekili mahkememize vermiş olduğu dava dilekçesi ile müvekkilinin …’ ye devrinden önce … A.Ş.’nin … Şubesi’ne 23/07/1999 tarihinde 11.150- TL 17/09/1999 tarihinde 15.093,01- TL yatırdığı, yine aynı hesaba 22/10/1999 tarihinde 230- TL ve 120- TL yatırdığı, 04/11/1999 tarihinde 969,04- TL 17/12/1999 tarihinde 1.081,50- TL yatırdığı, bu mevduatının henüz vadesi gelmeden 21/12/1999 tarihinde … A.Ş. yönetimine … tarafından el konulduğu ve yönetiminin …’ ye devredildiği, daha sonra bu bankanın …A.Ş. ile birleştiği, … A.Ş.’ninde … BANK ‘a satılarak … A.Ş. olduğu, müvekilinin bankaya yatırılan parasının … A.Ş. yönetimi tarafından … ‘de paravan olarak kurulan dava dışı …Ltd adlı paravan banka hasabına aktarıldığı müvekkilinin bankalara olan güveninin kötüye kulllanılarak ve iradesi sakatlanarak havale talimatı imzalatıldığı bu şekilde toplam paranın … A.Ş yönetimi tarafından grup ve hayali şirketlere usulsüz kredi vermek sureti ile tüketildiğinde bahisle, fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla müvekkili tarafından davalı bankanın … şb’sinde 23/07/1999 tarihinde 11.150- TL, 17/09/1999 tarihinde 15.093, 01- TL, 22/10/1999 tarihinde 230- TL ve 120 -TL, 04/11/1999 tarihinde 969,04- TL, 17/12/1999 tarihinde 1.081,50- TL olarak yatırılan alacağın 11.150- TL’sine 23/07/1999 , 15.093,01- TL 17/09/1999 tarihinden, 230-TL ve 120- TL ‘sine 22/10/1999 tarihinden, 964,04- TL ‘sine 04/11/1999 , 1.081,50-TL ‘sine 17/10/1999 tarihinden itibaren 3095 Sayılı Yasa’nın 2 maddesi gereğince değişen oranlarda avans faizi uygulanarak davalıdan tahsiline, yargılama gideri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
ISLAH :Davacı vekili vermiş olduğu 28/01/2015 havale tarihli ıslah dilekçesi ile fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla … tarafından sunulan banka kayıtları , bilirkişi raporu ve dava dilekçesinin netice ve talep kısmının 1 ve 2 nolu maddelerinin fazlaya ilişkin talep ve dava hakkı saklı kalmak kaydıyla davacı tarafından davalı bankanın … Şubesine farklı tarihlerde yatırlan 11.150- TL’nin paravan bankaya yatırıldığı tarih olan 23/07/1999 , 15.093,91- TL ‘nin 17/09/1999, 230-TL ve 120- TL ‘nin 22/10/1999, 969- TL ‘nin ise 04/11/1999 tarihinden itibaren , 1.000 TL ‘nin ise 12/11/1999 tarihinden itibaren 3095 Sayılı Yasanın 2/2 maddesi gereğince değişen oranlarda avans faizi uygulanması şeklinde dava dilekçesinin ıslah edildiği bildirilmiştir.
CEVAP :Davalı banka vekili vermiş olduğu cevap dilekçesi ile öncelikli olarak iş bu davada bankacılık kanunu, sözleşme hükümleri, BK ve HMK hükümleri gereğince davalı banka yönünden davanın husumetten reddinin gerektiği, davalı banka ile …Ltd.’ nin tüzel kişiliklerinin farklı olduğu bu nedenle davalı bankaya husumet yöneltilemeyeceği , yine davanın zamanaşımı ve hak düşürücü süreler geçtikten sonra açıldığı, iş bu davada hisse devir sözleşmesinin 6.13 maddesi ve yürürlikte bulunan 5411 sayılı yasanın 107 mad 6 fıkrası ve eski 4389 sayılı yasanın 14 maddesinin 6 fıkrasının c bendi uyarınca davacının rızası aranmaksızın HMK 124/2 maddesi kapsamında mahkemenin resen taraf değişikliğine hükmetmesi ve davalı olarak … ‘nin yer alması davalı banka yönünden ise davanın husumetten reddinin gerektiği yine davanın esas yönünden de davalı bankaya kusur izafe edilemeyeceğinden reddine, yargılama gideri ile vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesini karar verilmesini talep etmiştir.
Fer’i müdahil … vekilinin cevap dilekçesinde özetle; Davacının müvekkili bankadan tahsilini talep ettiği alacağın … LTD.’ne havale edildiği ve müvekkili bankadan çıkarak …LTD. nezdinde bir alacak haline geldiği, davacının parasını … LTD.ŞTİ nezdinde bir hesapta değerlendirmeyi seçtiği, müvekkili banka; ile … LTD.’nin farklı tüzel kişiliklere sahip kuruluşlar, başka bir kuruluş nezdindeki alacak için müvekkili bankaya husumet yöneltilemeyeceği, … LTD.’nin iştiraki olmadığı gibi aralarında hiçbir organik bağın da bulunmadığı, iş bu davanın zamanaşımına uğradığı, davanın zamanında açılmadığını ve dava açma süresinin sona erdiği, davacının serbest iradesiyle daha fazla faiz getirisi sağlayan bir yatırımı alterna tifi olarak kıyı bankacılığını tercih ettiği, davacının mevduatını …LTD.’e havale ettiği, belirleyici şekilde havale talimatında … LTD.ŞT ibaresi bulunduğu, davacının iradesini yanıltacak başka bir ibare bulunmadığı, davacının off shore hesap cüzdanını aldıktan sonra hiçbir itirazda bulunmadığı, parasını yatıracağı finans kuru- luşu hakkında gerekli araştırmayı yapması gerekirken bu özeni göstermediği, müvekkili bankanın …LTD. nezdindeki mevduatlar için herhangi bir garantisi bulunmadı- ğım, müvekkili bankanın davacının talebi doğrultusunda havale işlemini yerine getirdiğini beyanla, haksız davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Feri müdahil olan … vekili 12/05/2014 tarihli cevap dilekçesinde özetle; Müvekkil kurum davalı bankanın borçlarını üstlenmemiştir. Öncelikle belirtmek gerekir ki davalı yanın atıfta bulunduğu 18.06.2007 tarihli Hisse Devir Sözleşmesi … Bank A.Ş. ile değil şirket merkezi yurt dışında bulunan … BANK N.V. ile imzalanmıştır. 18.06.2007 tarihli sözleşmenin hükümleri müvekkil Kurum’u davalı yanın belirttiği şekilde bir taahhüt altına sokmamaktadır. Huzurda bulunan uyuşmazlık …’ye devrolunan bankaların … hesapları nedeniyle zarara uğrayan mudilerin açmış olduğu tazminat davasıdır. Bu konuda davalı Banka aleyhine açılan onlarca davada karar verilmiş ve temyiz incelemesinden geçerek kesinleşmiştir. Bu davalarda … borcu üstlendiğini açıkça beyan etmiş, hükümler borcu üstlenen sıfatıyla … aleyhine kurulmuştur. Arz olunan bu nedenle ve …’nin mahkemeler önünde yapmış olduğu yazılı ikrarla davanın, uyuşmazlığın asıl muhatabı oları …’e aleyhine açılması gereklidir. Davanın asıl muhatap olan …’ye tevcih edilmesini, bu tafebimizin kabul edilmemesi halinde ileride müvekkil Kurumun hak kaybına ve zarara uğramasını önlemek üzere davaya, davalı yan yanında fer’i müdahil olarak katılmamıza ve usul ve yasaya aykırı işbu davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE
Dava, davalı … Bank A.Ş’nin külli halefi olduğu … A.Ş’de bulunan davacı mevduatının, davacının iradesi fesada uğratılarak … hesabına gönderildiği iddiasına dayalı alacak istemine ilişkindir.
Mahkememizin 2014/992 Esas, 2015/412 karar sayılı kararı ile; davanın kabulüne karar verilmiş, verilen karara karşı davalı … Bank A.Ş vekili, fer’i müdahil … vekili ve fer’i müdahil … vekili tarafından temyiz yasa yoluna başvurulmuştur.
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 2016/1313 Esas, 2017/896 karar sayılı ilamı ile mahkememiz kararı bozularak dosya mahkememize gönderilmiştir.
Mahkememizin 2019/67 Esas, 2019/468 karar sayılı dosyasında yapılan yargılama neticesinde davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, verilen karara karşı davalı … Bank A.Ş vekili, fer’i müdahil … vekili tarafından temyiz yasa yoluna başvurulmuştur.
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 2019/3627 Esas, 2020/2055 karar sayılı ilamı ile mahkememiz kararının onanmasına karar verilmiş, verilen karara karşı davalı … Bank A.Ş vekili, fer’i müdahil … vekili tarafından karar düzeltme yasa yoluna başvurulmuştur..
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 2020/5827 Esas, 2022/9133 karar sayılı kararı ile “… Yargıtay İçtihadı Birleştirme Hukuk Genel Kurulu’nun 22/04/2022 Tarihli ve 2021/7 Esas, 2022/2 Karar sayılı kararı gereğince, mudilerin off shore alacaklarının tahsiline yönelik açtıkları davalarda zamanaşımının başlangıcının tespitinde off-shore hesabına aktarma tarihi esas alınarak, daha önceden temyiz incelemesinden geçmiş dosyalar bakımından içtihadı birleştirme kararının, usuli kazanılmış hakkın istisnalarından biri olduğu gözetilerek, zamanaşımına ilişen temyiz itirazları konusunda bir değerlendirme yapılması ve davalı tarafça zamanaşımı hususunda bir temyiz sebebi ileri sürülmemiş olsa dahi, feri müdahil tarafından temyiz nedeni olarak getirilmek kaydıyla davalı yönünden zamanaşımı incelemesinin yapılması, dava konusu olay bakımından ceza mahkemesince banka yöneticilerinin eyleminin dolandırıcılık olarak nitelendirildiği gözetilerek uzamış ceza zamanaşımı süresinin bu suça göre belirlenmesi ve uzamış ceza zamanaşımı süresinin 10 yıllık zamanaşımı süresinden kısa olması halinde her halükarda 10 yıllık zamanaşımı süresinin esas alınması, zamanaşımı durduran ve kesen sebeplerden davacı tarafça daha önce açılmış olan bir dava bulunması halinde zamanaşımı süresinin, o davanın kesinleşme tarihinden itibaren 10 yıl olarak kabul edilmesi gerekmektedir.Tüm bu açıklamalar ışığında somut uyuşmazlığa gelindiğinde, davacının bankaya 1999 yılında para yatırdığı ve aynı yıl paranın off-shore hesabına aktarıldığı, işbu davanın ise 2014 yılında 10 yıllık zamanaşımı süresinden sonra açıldığı, bu itibarla davanın zamanaşımı sebebiyle reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisinin doğru olmadığı anlaşıldığından, Dairemizin 26.02.2020 Tarih 2019/3627 Esas, 2020/2055 Karar sayılı onama ilamının kaldırılarak mahkeme kararının yukarıdaki gerekçeyle bozulmasına karar vermek gerekmiştir…” gerekçesi ile mahkememiz karar bozularak dosya mahkememize gönderilmiş, mahkememizin 31/05/2023 tarihli celsesinde Yargıtay bozma ilamına uyulmasına karar verilmiştir.
Tüm dosya kapsamı itibariyle; her ne kadar davacı tarafça davalı … Bank A.Ş’nin külli halefi olduğu … A.Ş’de bulunan mevduatının, iradesi fesada uğratılarak … hesabına gönderildiği iddiasına dayalı olarak iş bu alacak davası açılmışsa da; Yargıtay İçtihadı Birleştirme Hukuk Genel Kurulu’nun 22/04/2022 Tarihli ve 2021/7 Esas, 2022/2 Karar sayılı kararı gereğince, mudilerin off shore alacaklarının tahsiline yönelik açtıkları davalarda zamanaşımının başlangıcının tespitinde …hesabına aktarma tarihi esas alınması gerektiğinin belirtildiği, davacının bankaya 1999 yılında para yatırdığı ve aynı yıl paranın … hesabına aktarıldığı, işbu davanın ise 2014 yılında 10 yıllık zamanaşımı süresinden sonra açıldığı, bu itibarla davanın zamanaşımı sebebiyle reddinin gerektiği anlaşılmakla aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Ayrıntısı ve gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere :
1-Davanın zamanaşımı nedeniyle REDDİNE
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereği alınması gereken 179,90 TL harcın başlangıçta alınan 489,20 harçtan mahsubu ile bakiye 309,3 TL harcın kararın kesinleşmesinin ardından ve talep halinde davacıya iadesine
3-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesi gereği ret olunan kısım üzerinden hesap ve takdir olunan 9.200,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına
6-Taraflarca yatırılan gider ve delil avansının kullanılmayan bakiyesinin karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair; davacı vekilinin ve davalı vekilinin ve feri müdahil … yüzüne karşı, feri müdahil … vekilinin yokluğunda verilen gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içinde mahkememize veya bulunulan yer asliye ticaret mahkemesine dilekçe ile başvurmak koşuluyla Yargıtay nezdinde temyiz kanun yolu açık olmak üzere karar verildi.31/05/2023

Katip …
E-imza

Hakim …
E-imza