Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/135 E. 2023/388 K. 11.07.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2023/135 Esas
KARAR NO : 2023/388

DAVA : Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 20/11/2017
KARAR TARİHİ : 11/07/2023

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamaları sonunda :
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: müvekkili ile dava dışı … Ltd. Şti.’nin … Şti. lehine 23.05.2014 tanzim edilen 20.06.2014 vade tarihli 36.328-USD bedelli senede kefil olduğunu, bu senet bedeli banka yolu ile dava dışı … Ltd. Şti. tarafından 20.06.2014 tarihinde davalı … Şti.’ne ait banka hesabına “20.06.2014 vade tarihli 36.328 USD bedelli senet ödemesi” açıklaması ile ödendiğini, işbu senet tahsili ile konusuz kalmasına rağmen davalılardan … yetkili hamil sıfatıyla işbu senedi müvekkili aleyhine senet bedelinin 18.828-USD’sinin ödenmediği iddiasıyla … 3. İcra müdürlüğü … E. dosyasından icra takibine başlandığını, davalı tarafından bahse konu icra dosyasından müvekkili şahsın ikamet adresine fiili hacze gelindiğini ve müvekkilinin cebri icra tehdidi altında 21.07.2017 tarihinde işbu borcu icra dairesine ödemek zorunda kaldığını, davalıların tahsil edilen senedi mükerrer olarak tahsil etme gayretiyle hareket ettiğinin aşikar olduğunu, bu nedenle müvekkilince savcılık şikayet hakkı saklı kalmak üzere icra dosyasına ödenmek zorunda kalınan tutarın istirdadına karar verilmesini ve bakiye dosya borcu için müvekkilin davalılara borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini, müvekilince dosya borcunun ödemesi icra dosyasına ödenmek zorunda kaldığını, ancak bakiye 8.000-TL borç kaldığını, bu tutar yönünden İİK. 72 md. uyarınca icra dosyasına yatırılacak tutarın alacaklı tarafa ödenmemesi için ihtiyati tedbir kararı verilmesini açıklanan nedenlerle davanın kabulü ile müvekkilinin davalıya … 3. İcra Müdürlüğünün … E. sayılı dosyasından borçlu olmadığının tespitine, … 3. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasına müvekkilince ödenen bedellerin davalı …’tan istirdadına karar verilmesini, haksız icra takibi yapan davalının %20’den az olmamak üzere kötüniyet tazminatına mahkum edilmesine, yargılama gideri ve ücreti vekaletin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle: müvekkilinin ciro yolu ile devraldığı bonodan kaynaklanan alacağının mevcut olduğunu, takip konusu bono incelendiğinde davalı/alacaklının T.T.K. hükümleri uyarınca yetkili hamili olduğunu, takip konusu bono incelendiğinde bono metni üzerinde davacı/borçlunun itirazına konu ettiği ‘ödeme’ ile ilgili herhangi bir kayıt ve/veya şerhin bulunmadığını, davacı/borçlunun diğer davalı şirkete ‘ödeme yapıldığına dair’ itirazı alacaklı/davalıyı bağlamadığını, kambiyo senetlerinin mücerretlik ilkesinin açık olduğunu, davalı/alacaklı iyiniyetli 3. Şahıs olduğunu, işbu davanın davalı/alacaklıya yöneltilmesinin hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, davalı/alacaklıya, davacı/borçlu tarafından icra takibinden önce yapılan herhangi bir ödemenin bulunmadığını, icra takibinden sonra icra dosyasına ödeme yapıldığını, davalı/alacaklının diğer davalı … Ltd. Şti.’nden takipte belirtilen ‘asıl alacak’ tutarı kadar alacaklı olduğundan işbu bono icra takibine konu edildiğini, davacı tarafın iddia ettiği gibi davalı müvekkili kötüniyetli olsaydı işbu senedi üzerinde yazılı olan 36.328,00-USD üzerinden takibe koyabileceğini, davalı müvekkili işbu senedi alacaklı olduğu tutar olan 18.828,00–USD üzerinden takibe koyduğunu, bu husus müvekkili davalının iyinetli olduğunun açık bir delili olduğunu, davacı tarafından işbu davaya konu takibe itiraz edildiğini ve bu itirazı … 14. İcra Hukuk Mahkemesinin …Esas sayılı davası ile reddedildiğini, davacı tarafın davalı müvekkilinin iyiniyetli 3. kişi olmadığını iddia ettiğini, ispat yükünün davacı tarafa ait olduğunu, mahkemece tedbir kararının verildiğini, işbu tedbir kararına da itiraz ettiklerini, dava değeri 72.996,15–TL olarak gösterildiğini, bunun yanı sıra 8.000,00 –TL’sı bakiye tutar için tedbir kararı talep edildiğini, ancak işbu dava menfi tespit ve istirdat davası olması sebebi ile İ.İ.K. 72. Maddesi uyarınca toplam dosya alacağının icra dosyasına ödenmesi ve asıl alacağın %15’i tutarında mahkeme veznesine depo edilmesinin gerektiğini, davacı tarafından bu hususlar yerine getirilmeden tedbir kararı verilmesi hukuka aykırı olduğunu, açıklanan nedenlerle usule ve yasaya uygun olmayan tedbir kararının kaldırılmasına, hukuki dayanaktan yoksun işbu davanın reddine, İ.İ.K. 72. maddesi gereğince davacı tarafın takip konusu asıl alacağın %15’sinden aşağı olmamak kaydıyla tazminata hükmedilmesine, yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin davacı/borçluya yüklenilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … Şti. vekilinin cevap dilekçesinde özetle; dava dışı … Ltd. Şti.’nin alıcı ve müvekkili … Şti.’nin satıcı sıfatı ile aralarında 22/05/2014 tarihli satım sözleşmesinin bulunduğunu, bu satış sözleşmesinde ödeme planının da belirtildiğini, buna göre alacı … Ltd. Şti tarafından sözleşme konusu ürünlerin sevkiyatı ile birlikte müvekkili şirket 36.500-USD ödeme yapmasının gerektiğini, müvekkili şirket tarafından malların sevk edilmesine rağmen alacı … LTd. Şti tarafından sözleşme uyarınca ödeme yapılmadığını ve sonrasında ise dava dilekçesnide belirtilen banka EFT’si ile ödeme yapıldığın, ancak müvekkili şirket bu ödemeyi aralarındaki sözleşme uyarınca ürünlerin sevkedilmesi üzerine yapması gereken ödeme olarak kabul ettiğini, müvekkilinin işbu sözleşme uyarınca sevkiyeat tarihinde ödenmesi gereken satım bedelinin bu kısmını alacı … Ltd. Şti sözleşmeye aykırı bir şekilde geç ödediğini ve yine sözleşmeye aykırı olarak sevkiyatta ödenmesi gereken cari hesap borcu tutarı olan bu miktarı dürütslük kuralına, basiretli davranma yükümlülüğüne ve taraflar arasoındaki sözleşmede belirtilen ödeme planına aykırı davranarak yine sözleşme de belirtilen bono bedeli olduğunu banka dekontuna yazdığını, banka dekontuna yazılan bu ibare tek taraflı beyan açıklaması olmakla birlikte taraflar arasındaki sözleşmeye aykırılığı ve alacaklı müvekkili şirketin mahsup hakkı da göz önünde alındığında müvekkili şirketi bağlayıcı olmadığını, taraflar arasındaki yazılı sözleşme hükümleri tarafları bağladığını, davacı …, … Ltd. Şti’nin hem ortağı ve hem de münferiden temsile yetkilisi olduğunu, işbu taraflar arasındaki sözleşmeyi şirket adına imzalayan aynı zamanda takibe konu senedi şirketi temsil yetkisi sebebiyle şirket kaşesi üzerindeki imzayı atan ve de şahsi aval veren kişi olduğunu, işbu davanın …ne ihbar edilmesini talep ettiklerini, açıklanan nedenlerle davanın reddine, İİK 72. Maddesi gereğince davacı tarafın takip konusu aslı alacağın %15’inden aşağı olmamak kaydıyla tazminata hükmedilmesine ve yargılama giderleri ile vekalet davacı/borçluya yüklenilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE:
Dava, ödenmiş olduğu iddia edilen senet nedeniyle İİK 72. Maddesine göre takipten sonra açılan menfi tespit talebidir.
Mahkememizce yapılan yargılama sonucunda 2017/995 Esas, 2019/1263 Karar sayılı karar ile “Davacı …’ün davaya konu senet üzerinde kefil olarak yer aldığı, 36.328,00 USD tutarındaki senet bedelinin, senet borçlusu dava dışı … Ltd. Şti. tarafından vade tarihinde “20.06,2014 Vadeli Senedin Ödemesi” açıklaması ile davalı …Şti.’ye ödendiği, buna rağmen davalı ….Şti. ticari defter kayıtlarında 31.12.2016 itibariyle davaya konu senet bedelinin tahsil edilmemiş olarak gözüktüğü, davalı … Ltd.Şti. tarafından tahsil edilen senet bedelinin senet dışındaki cari hesap alacağından mahsup edildiği, Davacı …’ün … 3.İcra Dairesi’nin…E. sayılı dosyasında takip tarihi itibariyle davalılara borçlu olmadığı” gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Bu karar, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi’nin 09.02.2023 tarihli kararı ile kaldırılmıştır. Anılan kararda özetle; “…Somut olayda davacı, dava konusu senedi ”şahsi avalimdir” ibaresi yazarak imzalamış olup avalist konumundadır ve ödeme savunmasını davalı …’a karşı ileri sürmesi, onun kötü niyetli olmasına bağlıdır. Yani, davalı hamil … bu senedi ciro yoluyla devralırken bile bile borçlu-davacının zararına hareket etmişse, diğer bir deyişle iyiniyetli değil ise ödeme savunması ve ödemeye bağlı talep kendisine karşı ileri sürülebilir. Bu durumda davalı …’un kötüniyetle bu senedi iktisap edip etmediğinin ilk derece mahkemesince ortaya konulması gerekir. Ancak mahkemece bu konuda hiç bir araştırma ve tespit yapılmadan, davalı şirket ile davalı …’un senedin iktisabını gerektirecek bir ilişki bulunmadığı belirtilerek davanın kabulü usul ve yasaya aykırı olmuştur.” hususuna vurgu yapılmıştır. Mahkememizce kaldırma kararı sonrasında yapılan yargılama neticesinde, istinaf mahkemesi tarafından kaldırma ilamında belirtilen gerekçelerden ayrılmayı gerektirir bir husus bulunmadığı anlaşılmıştır. Nitekim taraflar, kaldırma kararı sonrası 25.04.2023 tarihli celsede dosya kapsamındaki mevcut delillere göre karar verilmesini talep etmiştir. Kambiyo senetlerine özgülenen soyutluk prensibi gereği, davaya konu kambiyo senedi nedeniyle borçsuz olduğunu davacının yazılı delille ispat etmesi gerekmektedir. Dosya kapsamındaki delil durumuna göre, istinaf ilamında belirtildiği ve mahkememizce benimsendiği üzere, davacının ciro yoluyla senedi teslim alan üçüncü kişiye karşı borçlu olmadığını ya da bu kişinin kötü niyetli olduğunu ispatlayamadığı anlaşıldığından davanın reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Ayrıntısı ve gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere :
1-Davanın reddine,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereği alınması gereken 269,85-TL maktu karar ve ilam harcının, peşin olarak alınan 1.246,60-TL harçtan düşümü ile bakiye 976,75-TL harcın karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
3-Davalılar kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereği hesap ve takdir olunan 9.200,00-TL vekalet ücretinin davacı taraftan alınarak davalılara ayrı ayrı verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı … Şti. tarafından yapılan posta ile tebligat gideri olmak üzere 89,20-TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalı … Şti.’ne verilmesine,
6- Davalı … tarafından yapılan 100,00- TL yargılama giderinin davacıdan alınarak …’a verilmesine,
7-Taraflarca yatırılan gider ve delil avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde HMK 333 maddesi uyarınca ilgili tarafa iadesine,
Gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde mahkememize veya bulunulan yer asliye ticaret mahkemesine dilekçe ile başvurmak koşuluyla İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere tarafların yüzüne karşı karar verildi. 11/07/2023

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır