Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/835 E. 2023/487 K. 20.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/835 Esas
KARAR NO : 2023/487

DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 23/11/2022
KARAR TARİHİ : 20/10/2023

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; “02.11.2020 günü saat 17:15 sularında … ili … ilçesi, … Buvarında müvekkilin maliki olduğu … plakalı araç ile … sevk ve idaresindeki … plakalı aracın çarpışması neticesinde maddi hasarlı trafik kazası meydana gelmiştir. Söz konusu trafik kazasına …plaka sayılı aracın sürücüsü %100 kusuru ile neden olmuştur. Kaza tespit tutanağı ve kazaya ilişkin fotoğraflar ektedir. Bahsi geçen trafik kazası neticesinde müvekkilin aracında ağır hasar ve değer kaybı meydana gelmiştir. Kaza sonrasında müvekkilin aracına ilişkin hasar işlemleri kasko sigortacısı olan … Anonim Şirketi tarafından gerçekleştirilmiştir. Hasar dosyasının kasko şirketine müzekkere yazılarak celbedilmesini bilvekale arz ve talep ederiz. Meydana gelen trafik kazası neticesinde müvekkilin aracında meydana gelen değer kaybı bedelinin tahsili amacıyla kusurlu aracın Zorunlu Mali Maluliyet Sigortacısı olan … Sigorta A.Ş.’ye başvurulmuşsa da işbu başvurulara müspet cevap alınamamıştır. İşbu nedenle müvekkilin aracından oluşan değer kaybı bedelinin … plakalı aracın kaza tarihindeki zorunlu mali mesuliyet sigortacısı olan … Sigorta A.Ş tarafından karşılanması gerekmektedir.
Trafik kazası neticesinde müvekkilin aracında meydana gelen değer kaybı miktarı ancak mahkeme nezdinde toplanacak deliller ve alanında uzman bilirkişi tarafından yapılacak teknik bir inceleme sonucuna tespit edilebilecek niteliktedir. İşbu nedenle huzurdaki davada değer kaybı talebimiz bakımından belirsiz alacak davası olarak ikame edilmiştir. Nitekim güncel Yargıtay kararlarında da değer kaybına ilişkin taleplerin belirsiz alacak davası olarak ikame edilmesinde hukuki yarar bulunduğu belirtilmiştir.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 2017/1099 E., 2019/460 K. Sayılı kararında”Somut olay bakımından davacının belirsiz tazminat alacağı davasına konu ettiği; aracında oluşan değer kaybının varlığının ve miktarının belirlenebilmesi, ancak yargılama sırasında delilerin toplanıp değerlendirilmesinden yani HMK 107/2 maddesinde belirtildiği gibi tahkikatten sonra mümkün olabilecektir. Bir başka anlatımla değer kaybının miktarının tespiti bilirkişi incelemesini gerektirmektedir. Bu nedenle davacının iddia ettiği zararın dava tarihi itibariyle miktar ve değerinin tam ve kesin olarak belirleyebilmesinin davacıdan beklenemeyeceği kabul edilmelidir. Belirtilen nedenlerle, davacının davaya konu taleplerinin belirsiz alacak davasına konu olabilecek nitelikte olduğu ve dava tarihi itibariyle zararın miktar ve değerini tam ve kesin olarak belirleyebilmesinin davacıdan beklenemeyeceği anlaşılmakla HMK’nın 107. maddesine uygun olarak, aradaki hukuki ilişkiyi ve asgari bir miktar veya değeri belirtmek suretiyle dava açabileceği sonucuna varılmıştır. Bunun yanı sıra, somut olayda davacının iddia ettiği zararın varlığının ve miktarının tespiti açısından hukuki korunma sağlanması hususunda mahkemeye başvurmasında hâlihazırda korunmaya değer bir yararı bulunmaktadır. Bir başka ifadeyle, davacı hakkına kavuşmak için bir mahkeme kararına muhtaç konumda bulunduğundan, eldeki davayı açmasında hukuki yararı bulunmadığını kabul etmek mümkün değildir.” denilmek suretiyle işbu durum hüküm altına alınmıştır.
4- Anayasa Mahkemesi’nin 2019/40 E. 2020/40 K. 17.07.2020 tarihli kararı ile Karayolları Trafik Kanunu’nun zorunlu trafik sigortasına ilişkin 90 ve 92. Maddesinde yer alan, “Trafik Sigortası Genel Şartları” ifadeleri iptal edilmiştir. İşbu sebeple trafik kazası sonucu değer kaybı miktarının Trafik Sigortası Genel Şartları’nın ekinde yer alan, mağdurların araçlarında oluşan gerçek değer kaybı zararını tespit etmeyen ve denetime açık olmayan bir formüle göre hesaplanması da mümkün olmayacaktır. Bu minvalde müvekkile ait aracın değer kaybı bedelinin Anayasa Mahkemesi’nin 17.07.2020 tarihli 2020/40 E. 2020/40 K. Sayılı iptal kararı da dikkate alınarak belirlenmesi gerekmektedir. Yukarıda yapılan açıklamalar doğrultusunda müvekkilin 02.11.2020 tarihindeki kaza neticesinde….plakalı aracında meydana gelen değer kaybı bedelinin kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte … plakalı aracın kaza tarihindeki zorunlu mali mesuliyet sigortacısı olan … Sigorta A.Ş karşılanması amacı ile arabuluculuk uyuşmazlık çözüm yoluna başvurulmuş ise de yapılan görüşmeler neticesinde anlaşma sağlanamamıştır. İşbu nedenle huzurdaki davayı açma zarureti hasıl olmuştur.
…” talep etmiştir.
Mahkememizini 16/05/2023 tarihli celsesinde tarafların davayı takip etmemeleri nedeniyle davanın yenileninceye kadar işlemden kaldırılmasına karar verilmiştir.
HMK.m.150/5 hükmünde davanın işlemden kaldırıldığı tarihten itibaren üç ay içinde yenilenmemesi halinde davanın açılmamış sayılmasına karar verilerek esas kaydının kapatılacağı düzenlenmiştir. Mahkememizin bu dosyası işlemden kaldırıldığı tarihten itibaren üç içinde yenilenmediğinden davanın açılmamış sayılmasına karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Ayrıntısı ve gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın HMK.m.150/5 hükmü gereğince açılmamış sayılmasına, esas kaydının bu nedenle kapatılmasına,
2-Karar tarihi itibariyle 492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 269,85TL harçtan peşin alınan 80,70TL mahsubu ile geriye kalan 189,10 TL.nin davacıdan alınarak maliye hazinesine gelir kaydına,
3-Davacının yaptığı yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı vekil ile temsil edildiğinden yürürlükte olan AAÜT 13/2.maddesi gereğince 50,00TL’nin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Davalı tarafından yapılan herhangi bir yargılama masrafı bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
6-Davacı tarafça yatırılan gider ve delil avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde HMK.m.333 hükmü uyarınca ilgili tarafa iadesine,
Dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde mahkememize gönderilecek veya sunulacak dilekçe ile istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi. 20/10/2023

Katip
E-imzalıdır

Hakim
E-imzalıdır