Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/682 E. 2023/92 K. 14.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/682 Esas
KARAR NO : 2023/92

DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 01/10/2022
KARAR TARİHİ : 14/02/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılamaları sonunda :
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle :
“…Müvekkil şirket tarafından işletilen köprü ve otoyoldan; davalıya ait, dava dilekçemiz ve delil listemiz ekinde sunulan listede belirtilen … ve … plakalı ticari vasıflı araçlar ile gerçekleştirilen ihlalli geçişler nedeniyle doğan ve yasal süresi içerisinde ödenmeyen geçiş tutarı ve yasadan kaynaklı para cezasının tahsili amacıyla … 4. İcra Müdürlüğü’nün … Esas Sayılı dosyasından başlatılan icra takibinden gönderilen ödeme emri, davalıya tebliğ edilmiştir. Borçlu şirket, 04.07.2022 tarihli borca itiraz dilekçesi ile borcun tamamı ile fer’ilerine itiraz etmiştir. İtiraz konusu alacak hakkında takibin devamı amacıyla işbu dava ikame edilmektedir. Yapılan itiraz haksız ve yersiz olup itirazın iptali gerekmektedir. Şöyle ki; Davalı yan tarafımızca başlatılan takipte, müvekkil şirkete herhangi bir borcu bulunmadığı iddiası ile asıl alacağa ve ferileri bakımından takibe itiraz ettiğini beyan etmiş ve takibi durdurmuştur. Bu doğrultuda ihlalli geçiş vakıasına itiraz etmemiş olduğu 04.07.2022 tarihli borca itiraz dilekçesi ile açıktır. Davalı yana ait ticari vasıflı … ve … plakalı araçlar ile …’dan ekte sunmuş olduğumuz ihlalli geçiş listesinden de görüleceği üzere birden fazla kez ihlalli geçiş yapmak sureti ile ceza uygulanmış, ne var ki tarafımızca … ve … plakalı ticari vasıflı araçlara uygulanan ihlalli geçiş ceza bedeli davalı yanca tarafımıza ödenmemiştir. Müvekkil şirket, 3996 sayılı “Bazı Yatırım ve Hizmetlerin Yap-İşlet-Devret Modeli Çerçevesinde Yaptırılması Hakkında Kanun” ve 2011/1807 (eski 94/5907) sayılı “3996 Sayılı Bazı Yatırım ve Hizmetlerin Yap-İşlet-Devret Modeli Çerçevesinde Yaptırılması Hakkında Kanunun Uygulama Usul ve Esaslarına İlişkin” Bakanlar Kurulu Kararı çerçevesinde özel yetkili bir anonim şirket olarak kurulmuş olup, “…” nin yap-işlet-devret modeli ile yapımı ve işletilmesini, Karayolları Genel Müdürlüğü ile imzalamış olduğu Uygulama Sözleşmesi çerçevesinde üstlenmiş bulunmaktadır.6001 sayılı Karayolları Genel Müdürlüğünün Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanunun 30.maddesinin 5. Fıkrasında “Geçiş ücreti ödemeden giriş çıkış yaptığı mesafeye ait geçiş ücreti ile birlikte, bu ücretin dört katı tutarında ceza, genel hükümlere göre tahsil edilir.” denilmektedir. Söz konusu fıkranın ikinci cümlesinde ise “Bununla birlikte, bu maddenin yedinci fıkrasına tabi olmak üzere ödemesiz geçiş tarihini izleyen kırk beş gün içinde yükümlü olduğu geçiş ücretini usulüne uygun olarak ödeyenlerden, ödemekle yükümlü oldukları geçiş ücreti ile birlikte bu ücretin bir katı ceza tahsil edilir. Ödemesiz geçiş tarihini izleyen kırk beşinci günden sonra ise geçiş ücreti ödemeden giriş çıkış yaptığı mesafeye ait geçiş ücreti ile birlikte dört katı tutarında ceza, araç sahibine ücret toplama sistemlerinde tanımlı olan bilgiler doğrultusunda, en az on beş gün önceden kısa mesaj, e-posta, ihbarname, e-devlet bildirimi vb. yöntemlerinden en az biriyle bilgi verilir. Bu tutar genel hükümlere göre tahsil edilir.” hükmü ile müvekkil şirkete işletici şirket sıfatıyla geçiş tutarının 1 katı ve 4 katı tutarındaki ceza tutarını genel hükümlere göre tahsil etme hak ve yetkisi verilmiştir. Otoyol’dan ihlalli geçiş yapan araç sahibinden, geçiş ücreti ile bu ücretin 1 (bir) katı ve 4 (dört) katı tutarında ceza, müvekkil şirket tarafından genel hükümlere göre yani özel alacak olarak tahsil edilir. Söz konusu alacağın özel bir alacak olduğu hususu 27 Şubat 2018 tarihli ve 30345 Sayılı Resmî Gazete’de yayınlanan 2017/166 E. ve 2018/8 K. sayılı Anayasa Mahkemesi red kararının (… 6. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce 6001 Sayılı kanunun 30. Maddesinin kısmen iptaline ilişkin yapılan başvuruya ilişkin red kararı) 24. Maddesinde de belirtildiği üzere “bu sebeple ödenecek cezanın da kolluk faaliyeti içinde yer alan idari nitelikte bir yaptırım olarak kabul edilmesi mümkün değildir.” şeklinde ifade edilmek suretiyle de Anayasa Mahkemesi tarafından da tasdik edilmiştir.Öncelikle, şikayete konu borcun sebebini teşkil eden ihlalli geçiş fiilinin tanımlanması gerekmektedir. İhlalli geçiş; müvekkil şirket tarafından yapımı ve işletmesi üstlenilen otoyolun geçiş ücreti ödenmeksizin kullanılması anlamına gelmektedir. Yasa gereği ihlalli geçiş vakıası ödemesiz geçiş anında tamamlanır ve ihlalli geçiş cezası ödemesiz geçiş anında kesinleşir. Ancak yasada öngörülen 15 günlük yasal süresi içinde geçiş ücretinin ödenmesi halinde ihlalli geçiş cezası yine yasa hükmü gereği kendiliğinden terkin olur. Müvekkil şirketin, ortakları yine özel hukuk hükümlerine tabi ticaret şirketleri olan, özel hukuk hükümlerine göre kurulmuş bir anonim şirket olması ve ayrıca ilgili mevzuatta böyle bir şartın aranmaması nedeniyle resmi tebligat yapma ve bu tebligat ile karşı tarafı temerrüde düşürme yetkisini haiz değildir. Müvekkil Şirket bir kamu kurumu olmadığı için 6001 sayılı Kanun uyarınca tahakkuk ettirilen geçiş ücretinin, geçiş tarihini izleyen 15 (on beş) gün içerisinde ödenmemesi halinde 1 (bir) katı, 45 (kırk beş) gün içerisinde ödenmemesi halinde ise 4 (dört) katı tutarındaki ceza 5326 sayılı Kabahatler Kanunu’nda düzenlenen idari yaptırım (idari para cezası) olmayıp Borçlar Kanunu tahtında özel alacak statüsündedir ve genel hükümlere göre araç sahibinden tahsil edileceği açıkça 6001 sayılı Kanunda düzenlenmiştir. Bu nedenle, 5326 sayılı Kabahatler Kanunu’nda düzenlenen idari yaptırım (idari para cezası) kararının ilgili kişiye resmi tebligat ile tebliğ edilme zorunluluğunun özel şirketler tarafından işletilen otoyollarda gerçekleştirilen ihlalli geçişlerin tahsili sürecine de uygulanması gerektiğinin iddia edilmesi hukuka aykırıdır. Nitekim müvekkil şirketin bildirim yükümlülüğünün bulunmadığı hususu aşağıda yer verdiğimiz T.C. İstanbul BAM 17 H.D.’nin 2017/2867 E. 2020/955 K. Sayılı kararında belirtildiği şekilde “Bu durumda davalının ihlali sebebiyle davacının, davalıya ayrıca bir bildirim yapmasına gerek bulunmadığı anlaşılmaktadır.” ifadesi ile de sabittir. 6001 sayılı Kanun’un 5. fıkrasına 5 Temmuz tarihli 7417 sayılı Kanun ile eklenen cümle ile getirilen araç sahibine bilgi verme yükümlülüğü ceza tutarının tahakkukuna ilişkin bir ön şart olmayıp geçiş ücreti ve ceza tutarından oluşan alacağın genel hükümlere göre tahsilinden yani, icra takibi başlatılmadan önce, yerine getirilmesi gereken bir yükümlülüktür. Söz konusu yükümlülük araç sahibine bilgi vermekten ibaret olup tebliğ şartı söz konusu değildir. Zira bu durum 7417 sayılı Kanun’un gerekçesinde de “kırk beşinci günden sonraki süreçte ise en az on beş gün önceden, araç sahibinin ücret toplama sistemlerinde tanımlı olan bilgileri doğrultusunda, KEP, SMS, posta, kamu hizmetlerine erişim imkânı sağlayan yasal internet platformu (e-devlet), e-posta gibi kanallardan herhangi biriyle bilgilendirilmesi ve geçiş ücreti ödenmeden giriş çıkış yapılan mesafeye ait geçiş ücreti ile birlikte dört kat tutarının, icra takibi başlatılmadan tahsil edilebilmesi imkanının getirilmesi amaçlanmıştır.” denilerek bilgilendirme konusunda karşı tarafın bu bilgilendirmeye vakıf olup olmadığının, başka bir ifadeyle tebliğ şartının aranmayacağı açıkça ifade edilmiştir. Zira madde metninde yer alan ve saymaca olmayan bilgi verme yolları da değerlendirildiğinde (SMS, e-devlet gibi) yasal bir tebliğ şartının teknik olarak aranamayacağı anlaşılmaktadır. Ayrıca benzer bir durum aynı kanunun idari para cezalarının düzenlendiği 30. maddesinin 1. fıkrasında “idari para cezasının tebliğ edilip edilmediğine bakılmaksızın” şeklinde açıkça ifade edilmiştir. SMS gönderimine ilişkin olarak belirtmek gerekir ki; müvekkil şirket tarafından …Noterler Birliği kanalı ile temin edilen T.C. kimlik numaraları üzerinden GSM operatörleri telefon numarası sorgusu yapmakta ve yine GSM operatörleri tespit edebildiği numaralara SMS gönderimini gerçekleştirmektedir. Bu kapsamda GSM operatörleri söz konusu operasyonu telefon bilgisini paylaşmaksızın gerçekleştirdiğinden, müvekkil şirketin borçluların telefon numarası bilgisine hiçbir zaman erişimi bulunmamaktadır. Ayrıca gerçek kişi araç sahipleri açısından ihlalli geçişlere ilişkin bilgiler e-devlet platformu ile paylaşılarak ilgili kişilerin söz konusu geçişlerden cezasız ve sonrasında da cezalı dönemde haberdar olmaları ağlanmaktadır.
Gerek geçiş anında gerekse geçiş tarihinden itibaren 15 (onbeş) günlük süre boyunca OGS veya HGS etiketine bakiye yüklenmesi veya bakiye bulunması müvekkil şirket tarafından işletilen Otoyol’dan gerçekleştirilen ihlalli geçişlerin bedellerinin ödenmiş olduğu anlamına gelmemektedir. Bir geçiş ücretinin tahsil edilebilmesi için, geçiş tarihinden itibaren 15 günlük cezasız dönemde müvekkil şirket tarafından geçiş yapan aracın OGS/HGS etiketine yapılan sorgu sonucunda OGS bankalarından/PTT’den olumlu provizyon alınması ve geçiş ücretlerinin müvekkil şirket hesaplarına aktarılması gerekmektedir. Kaldı ki söz konusu sistemler müvekkil şirkete ait olmadığı için müvekkil şirketin hiçbir şekilde araç sahibinin OGS/HGS hesap bilgilerine erişimi bulunmamaktadır. Müvekkil şirketin geçiş ücretinin tahsiline yönelik sorumluluğu, OGS bankalarına/PTT’ye geçiş anında geçişi gerçekleştiren araç üzerinde tespit edebildiği etiket bilgileri vasıtasıyla sorgu göndermekle sınırlı olup söz konusu yükümlülüğünü yerine getirmiştir. Bu doğrultuda geçiş tarihini müteakip davalıya ait OGS/HGS hesabına gönderilen başarılı sorgulara ilişkin kayıtları Sayın Mahkeme dikkatine sunmaktayız. Bu kapsamda 6098 Sayılı Türk Borçlar Kanunu uyarınca, ihlalli geçişe ilişkin alacaklar götürülecek borç niteliğini haiz olup geçiş ücretlerinin başka bir ifade ile müvekkil şirketten alınan hizmetin karşılığının süresinde ödenip ödenmediğinin takibinden tek başına araç sahibi sorumludur. Müvekkil şirket geçiş tarihi itibari ile araç sahiplerine geçiş ücretini ödeyebilmeleri için bir çok ödeme kanalı sunmaktadır. Araç sahipleri geçiş tarihinden itibaren 15 gün içerisinde araç plakası üzerinden müvekkile şirkete ve KGM’ye ait internet sitesi ve gerçek kişiler açısından e-devlet (Otoyol, Köprü ve Tünel Geçiş, İhlalli Geçiş ve Borç Sorgulama) üzerinden sorgu yaparak geçiş ücretini ceza tahakkuk etmeden ödeyebilmekte, geçiş ücreti herhangi bir nedenle tahsil edilemedi ise bunu tespit edebilmektedir. Araç sahipleri, temin edilen araç sahiplik bilgilerine istinaden plakaya ilave olarak aynı şekilde T.C. Kimlik numarası ve Vergi Numarası üzerinden de sorgulama ve ödeme yapılabilmektedir. Araç sahiplerinin bu kapsamda geçiş ücretinin müvekkil şirketten kaynaklanan nedenlerle ödenememesi iddiası tamamen haksız ve dayanaktan yoksundur.Bilindiği üzere,“6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunun 5/A Maddesinin 1. fıkrasında “Bu Kanunun 4’üncü maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır.” denilmektedir. Davaya konu 7 … ve … plakalı araçların ticari vasıflı olması sebebiyle huzurdaki davanın Asliye Ticaret Mahkemesi’nde ikame edileceği açıktır. Mahkemeniz nezdinde görülecek itirazın iptali davası öncesinde davacı müvekkili temsilen tarafımız ve davalı arasında … Arabuluculuk Bürosu …Başvuru Numarası ve … Dosya Numarası ile görülen arabuluculuk görüşmeleri neticesinde uzlaşma sağlanamamış ve fakat işbu itirazın iptali davasında dava şartı gerçekleştirilmiştir. İşbu arabuluculuk görüşmesine ilişkin anlaşamama-son oturum tutanağını e-imzalı olarak Sayın Mahkemenize sunarız.Yapılacak yargılama neticesinde davalının … 4. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasına yaptığı itirazının iptali ile alacağın yasal faizi ve diğer tüm ferileri ile birlikte tahsili için takibin devamına Yukarıda sunmuş olduğumuz emsal kararlarda da hükmedildiği şekilde borçlu aleyhine yüzde yirmiden az olmamak üzere İcra inkâr tazminatına hükmedilmesine, Yargılama giderlerinin davalı üzerinde bırakılmasına ve lehimize vekâlet ücretine hükmedilmesine karar verilmesini…”dava ve talep etmiştir.
CEVAP:
Davalı taraf davaya cevap vermemiştir.
GEREKÇE:
İcra dosyası celp edilip özetle şöyledir:
“…Borçluya ait araçların ihlali geçişleri nedeniyle; Davacı, davalı (… Şirketi) aleyhine 15.06.2022 tarihli … 4.İcra Dairesinin … Esas sayılı dosyası ile ihlali geçiş listesine dayalı takip başlatılmış, başlatılan takip ile 1.685,00 TL geçiş ücreti para ceza tutarı için alacağın takip tarihinden itibaren asıl alacağa işleyecek yıllık ‘015,75 ticari faiz oranı üzerinden TBK. Md.100 gereğince tahsili talep edilmiştir fakat davalının itiraz talep kabul edilerek icra işlemi durulmuştur…”
26/12/2022 tarihli bilirkişi raporu özetle şöyledir:
“…Davacı …A.Ş ile davalı …Şirketi arasında itirazın iptali davası ile ilgili olarak dava dosyası içerisinde yer alan tümbilgi ve belgelerin tarafımca incelenmesi ve değerlendirilmesi sonucunda; İhlalli geçiş tarihlerinde … plakalı aracın 20/10/2022 tarih ve … sayılı Türkiye Noterler Birliği tarafından düzenlenen yazıdan davalı … Limited Şirketi adına kayıtlı olduğu anlaşıldığı, … plakalı aracın 21/05/2021 tarihinde … Şirketi’nin … adli kişiye noter satışının gerçekleştiği, dosya içerisinde davalıya ait aracın ihlali geçiş ücretlerinin ödendiğine dair herhangi bir bilgi ve belgenin bulunmadığı, raporun 2.2 bölümünde hesaplandığı üzere ihlali geçiş ücretleri ile 6001 sayılı Kanunun 30 uncu maddesi 5 ince fıkrası gereğince 4 kat uygulanan ceza tutarlarının toplamının 1.685,00 TL olduğu, … 4. İcra Dairesine ait … esas sayılı dosyasında davacı tarafından davalı aleyhine 15/06/2022 tarihli talep ile icra takibi başlatıldığı, davacının takip tarihi itibariyle davalıdan aşağıda hesaplandığı üzere toplam 1.858,05 TL ( asıl alacak+faiz+KDV) alacaklı olduğu,
Asıl Alacak tutarı ( Geçiş ücreti+ceza) : 1.685,00 TL
İşlenmiş Faiz Tutarı : 146,65 TL
KDV (İşlenmiş Faiz *18) : 26,40 TL
Toplam Alacak :1.858,05 TL
Davacı tarafından mahkemeden talep edilen tutar 1.732,50 TL olup, raporumuzda detaylı şekilde belirtilen faiz hesaplama tablosuna göre toplam alacak 1.858,05 TL olarak hesaplanmış…”dair görüş sunmuştur.
2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun “İtirazın iptali” başlıklı 67. maddesi şöyledir:
“Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir.
Bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edilir.
İtiraz eden veli, vasi veya mirasçı ise, borçlu hakkında tazminat hükmolunması kötü niyetin sübutuna bağlıdır.
Birinci fıkrada yazılı itirazın iptali süresini geçiren alacaklının umumi hükümler dairesinde alacağını dava etmek hakkı saklıdır.
Bu Kanunda öngörülen icra inkar tazminatı, kötü niyet tazminatı ve benzeri tazminatların tespitinde, takip talebi veya davadaki talep esas alınır.”
Toplanan deliller ve dosya kapsamına göre; davacının takip tarihi itibarıyla takip bedeli kadar alacaklı olduğuna ilişkin iddiasını alacağa dayanak olarak gösterdiği ihlalli geçiş kayıtları ile ortaya koyduğu, davalının geçiş anında hesabında geçiş ücretini karşılamaya yeterli miktarda bakiye bulundurmadğı, bilirkişi raporunun davacının talebini destekler mahiyette olduğu, faiz talebinin alacağın türü ve dosya kapsamına uygun düştüğü, takip talebine konu edilen alacağın miktar itibarıyla hesaplanabilir olduğu anlaşılmaktadır. Dolayısıyla, davaya konu edilen icra takibine yapılan itirazın haksız olduğu, icra inkar tazminatına hükmedilmesine dair koşullarının somut dosya bağlamında mevcut bulunduğu değerlendirilmiş ve davanın kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Ayrıntısı ve gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere :
1-Davanın KABULÜNE,
… 4. İcra Dairesinin … esas sayılı dosyasına yapılan itirazın iptali ile takibin takip talebindeki şartlarla devamına,
Alacağın %20 si olan 346,50- TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
2-Karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereği alınması gereken 179,90-TL harçtan peşin alınan 80,70-TL harcın mahsubu ile bakiye 99,20-TL karar ve ilam harcının davalıdan alınıp hazineye gelir kaydına,
3-6325 Sayılı Yasa’nın 18/A-14 maddesi ile Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği’nin 26. maddesine göre; Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 1.560,00-TL arabuluculuk ücretinin davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi Gereği takdir ve tayin olunan 1.732,50-TL vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
5-Davacı yargılama gideri 172,90-TL ilk harç ve masraflar ile 1.151,00-TL (posta/tebligat/bilirkişi) olmak üzere toplam 1.323,90-TL yargılama giderinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
6-Taraflarca yatırılan gider ve delil avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde HMK 333 maddesi uyarınca ilgili tarafa iadesine,
Davacının yüzüne karşı diğer tarafın yokluğunda miktar itibariyle kesin olarak karar verildi 14/02/2023

Katip
¸e-imzalıdır

Hakim
¸e-imzalıdır