Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/66 E. 2022/620 K. 28.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/66 Esas
KARAR NO : 2022/620
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 25/01/2022
KARAR TARİHİ : 28/09/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamaları sonunda :
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle “…. Müvekkil Şirket, 2000 yılından bu yana vale otopark hizmeti işletmesi araç ve sürücü kiralama otel rezervasyon ve … hizmetleri başta olmak üzere “ağırlama” ve “vale” hizmeti konusunda faaliyet göstermekte olup Türkiye genelinde bu konuda öncü konumundadır. Müvekkil Şirket ile … Ltd. Şti arasında … hizmetleri sağlanmasına ilişkin … Hizmetleri Sözleşmesinden kaynaklanan fatura ilişkisine dayanan bir ticari faaliyet bulunmaktadır. Bu ilişkiden kaynaklı olarak Müvekkil Şirket tarafından, … numaralı, 31/07/2021 tarihli ve 14.990,05 bedelli fatura düzenlenmişse de fatura bedeli Müvekkil Şirkete ödenmemiştir. Taraflar arasındaki sözleşmenin sözleşme bedeli başlıklı 4. Maddesinde; “İş bu sözleşme kapsamında … ŞİRKET için tahsis edeceği 3 (üç) personel için düzenleyeceği fatura ŞİRKET tarafından faturayı takiben 15 gün içinde Alfrede ödenecektir.” ifadeleri ile vadesi düzenlenmiştir. İlgili fatura … Ltd. Ştiye tebliğ edilmiş olmasına rağmen Müvekkil Şirkete herhangi bir ödeme yapılmamıştır. Hâl böyle iken söz konusu bedelin ödenmesi için tarafımızca Davalıya … Noterliği 29.11.2021 tarih ve … yevmiye numaralı ihtarname gönderilmiş ve ihtarname sonrasında Müvekkil Şirkete bir ödeme yapılmaması üzerine Müvekkil Şirket alacaklarını tahsil etmek için …. İcra Müdürlüğünün 2021/… Esas numaralı icra dosyasından Davalıya karşı ilamsız icra takibi başlatılmış; Davalı tarafından bu takibe karşı mesnetsiz, haksız ve kötü niyetli şekilde itiraz edilmiş ve takip durdurulmuştur. Müvekkil Şirketin alacağının tahsili için huzurda ikame edilen itirazın iptali davası açılmadan önce, tarafımızca ticari dava öncesi zorunlu arabuluculuk kapsamında arabuluculuk başvurusu tarafımızca Türk Ticaret Kanununun 5/A maddesi uyarınca gerçekleştirilmiş arabuluculuğa başvurulmuş olup 2021/ … Başvuru dosya numaralı, 2021/ … Arabuluculuk dosya numaralı arabuluculuk dosyası kapsamında arabuluculuk görüşmeleri gerçekleştirilmiştir. Ancak bu görüşmelerde de Davalı tarafından haklı taleplerimizin karşılanmayacağı belirtilmiş olup Davalı tarafından anlaşmaya yanaşılmaması sonucunda anlaşmama tutanağı tutulmuştur. Müvekkil Şirket tarafından verilen hizmet neticesinde düzenlenen faturayı ödemeyen Davalının muaccel hale gelen ve vadesi dolan borcunu ödemeyerek Müvekkil Şirketin alacağını tahsil için yasal yollara başvurmasına sebebiyet vermiştir. Bu sebeple Davalı takibe konu alacaklar ve icra inkâr tazminatından sorumlu tutulmalıdır. Uyuşmazlığa konu bedel bir likit alacak niteliğindedir. Davalı başkaca bir kaynağa, hiçbir belgeye ihtiyaç duymaksızın tek başına da borcunu tespit edebilecek durumdadır.
fazlaya ilişkin haklarımız saklı kalmak kaydıyla, Sayın Mahkemece haklı davamızın kabulüyle …. İcra Müdürlüğü 2021/… Esas sayılı dosyasına yapılan haksız itirazların iptaline, takibin takip miktarından itibaren işleyecek faizi ile birlikte devamına ve davalı aleyhine %20’den az olmamak üzere icra inkâr tazminatına hükmedilmesine; ayrıca vekâlet ücreti ve yargılama giderlerinin de Davalıya yükletilmesine karar verilmesini…” talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle “….Davacı ile müvekkil firma arasında akdedilmiş olan 02.07.2021 tarihli sözleşme uyarınca; davacı tarafından müvekkil firmaya vale hizmeti verilmiştir. Sözleşmesel ilişkinin devamı müddetince, müvekkil firma mezkur sözleşmeye ilişkin olarak davacı tarafından tahakkuk ettirilen tüm hizmet bedelleri, eksiksiz olarak ve zamanında ödenmiştir.
Buna karşın, sözleşme ilişkisi bittikten sonra, davacı tarafından haksız ve sözleşme koşullarına tümüyle aykırı biçimde, içeriği dahi tam olarak anlaşılamayan ve “ mesai bedeli ” adı altında tanzim edilen fatura ile müvekkilden fazladan ödeme yapılması talebinde bulunulmuştur.
Bu kapsamda, davacı tarafından müvekkil firmaya gönderilen faturalar kabul edilmemiş, herhangi bir borcun bulunmadığından bahisle de davacı şirkete iade fatura düzenlenmiştir.
Öte yandan, borcu kabul anlamına gelmemekle ve tamamen farz-ı muhal kabilinden bir an için faturanın içeriği dikkate alınacak olsa dahi; Evleviyetle bu alacak kaleminin tahakkuk etmesi için bir fazla mesainin yapılması gerekmektedir. Oysa sözleşme boyunca fazla mesai hiçbir vakit cari olmamıştır. Huzurdaki dosyada bir faturaya dayanılmış olmakla, Yargıtay uygulaması ve doktrinde ifade edildiği üzere fatura tek başına bir akit olmayıp akdin ifasını gösteren bir belge niteliğindedir. Faturaya dayalı bir borcun varlığı herşeyden önce muteber bir temel borç ilişkisinin varlığı şartına bağlıdır. Faturayı tanzim eden ve alan kimse arasında böyle bir temel borç ilişkisinin bulunmadığı hallerde faturanın hukuki bir sonuç doğurması da söz konusu değildir. Bu nedenle faturada yazılı bedelin taraflar arasında yazılı bir sözleşme olmadığı sürece teamül haline geldiği de düşünülemez. Tüm bu hususlardan ayrı olarak ve bir an için fazla mesai hususu ispatlanmış olsa dahi buradaki sorumluluk taraflar arasındaki sözleşme gereği Davacı Firmanın yükümlülüğü altındadır.
Şöyle ki; Taraflar arasındaki sözleşmenin 5. maddesinde;
” İşveren Sorumluluğu; …, çalıştırdığı personelin işvereni sıfatıyla İş Kanunu ve Sosyal Güvenlik Kanunu ile ilgili mevzuat kapsamında ortaya çıkacak mükellefiyetleri ifa ile yükümlüdür.” hükmü, bu yönde bir yükümlülüğün doğması halinde bu külfete Davacının katlanacağını açıkça düzenlemiştir. Kısaca ve özetle; İtirazın iptali davalarında borcun olmadığını iddia etmekteyiz. Yokun ispatı mümkün olmadığından kural olarak ispat yükü Davacıya ait olup, Davacı fatura içeriğinde yer alan fazla mesai mefhumunu ispatlayabilmiş değildir.
Zira hukuki ilişkin varlığını ispat yükü alacaklıda olduğundan alacaklı hukuki ilişkinin yani borcun varlığını kanıtlamak durumundadır. Dava konusu alacak, kabul anlamına gelmemekle birlikte, yukarıda izah edilen hususlar da dikkate alındığında, muhakeme yapılmaksızın belirlenebilir nitelikte bulunmamaktadır. Bu nedenle, iddia olunan alacağın likit olduğu iddiası hukuki dayanaktan tümüyle yoksundur.
Zira; fatura içeriğine itiraz edilmiş ve dahi yapıldığı iddia edilen mesasinin varlığı ispat edilebilmiş değildir.
Davacının iddiasını kabul anlamına gelmemekle birlikte bir an için mesainin yapıldığı fazr edilse dahi bu mesainin hangi saatler arasında yapıldığı, hangi tarihlerde yapıldığı, işci ücret bordrolarına ne oranda yansıtıldığı yargılamayı gerektirmektedir..
Bu cihette de huzurdaki dava konusu alacağın yargılamayı gerektirdiği muhakkaktır ve alacak likit değildir.
1)Haksız ve hukuki dayanaktan yoksun davanın reddine,
2)Haksız ve kötü niyetli davacının takip tutarının %20’ı oranında tazminata mahkumiyetine ve yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini…”talep etmiştir.
DELİLLER:
Fatura, sözleşme, …. İcra Müdürlüğü’nün 2021/… esas sayılı dosyası, 02/08/2022 tarihli bilirkişi rapor ile tüm dosya kapsamı.
DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE:
Dava; sözleşme ve faturadan kaynaklı olarak davalı aleyhine başlatılan icra takibine yapılan itirazın İİK 67. madde uyarınca iptali talebine ilişkindir.
… İcra Müdürlüğü’nün 2021/… esas sayılı dosyasının incelenmesinde “…Alacaklısı … Anonim Şirketi tarafından, borçlu … Şirketi aleyhine 14.990,05-TL asıl alacağa ilişkin icra takip tarihi olan 14/12/2021 tarihinden itibaren asıl alacağa yıllık %16,75 oranında faiz işletilmek kaydı ile tahsili talebi ile 14/12/2021 tarihinde ilamsız icra takibi başlatıldığı, yasal süresinde borçlu vekilinin borca ve fer’ilerine itiraz ettiği, itiraz sonucunda icra takibinin durduğu anlaşılmıştır…”
Mahkememizce tarafların ticari defter ve kayıtları üzerinde mali müşavir bilirkişi ile inceleme yapılarak rapor tanzimi istenmiş; bilirkişi tarafından düzenlenen 02/08/2022 tarihli raporda özetle; ” …incelenen davacı/ davalı şirkete ait 2020/2021 yılı ticari defterlerinin açılış ve kapanış tasdik /beratlarının yasal süresinde yapıldığı, bu anlamda tarafların ticari defterlerinin usulüne uygun tutulduğu; davacı tarafından düzenlenen faturanın davacı taraf yasal defterlerinde yer aldığı, faturalarla ilgili mali idareye yapılması gereken bildirimlerin süresinde yapıldığı,
davalı tarafından, davacı tarafın düzenlediği Temmuz tarihli faturaya Kasım ayında
iade fatura düzenlemesinin TTK fatura itiraz sürelerini aştığı ve davalının düzenlediği
iade faturalarının, davacı tarafın e -fatura tebliğine uygun olarak noter kanalı ile iade ettiği,
davacı tarafın mali kayıtlarına göre 14.12.2021 takip tarihi itibari ile 14.950.- TL’ davalı taraftan alacaklı olduğu, davacının takip tarihi ile dava tarihi
arasındaki dönem için davacının 271,46 TL’a Faiz Alacağının oluşabileceği…” yönünde görüş bildirilmiştir.
Toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; davacı ile davalı arasında … hizmetleri sözleşmesinden kaynaklanan ticari bir ilişki bulunduğu, bu ticari ilişkiye istinaden düzenlenen … numaralı, 31/07/2021 tarihli ve 14.990,05 bedelli faturanın ödenmediğinden bahisle davalı aleyhine başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali talebiyle iş bu davanın açıldığı, davanın faturadan kaynaklı olarak alacak talebine ilişkin olması nedeniyle tarafların ticari defter ve kayıtlarının alacağın varlığının ispatında önem teşkil ettiği, tarafların ticari defter ve kayıtlarına ilişkin olarak yapılan bilirkişi incelemesine göre dava konusu faturanın davacının ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, faturayla ilgili mali
idareye yapılması gereken bildirimlerin süresinde yapıldığı, davalı tarafın ilgili faturayı 8 günlük yasal sürenin geçmesinden sonra Kasım ayı içerisinde iade faturası düzenleyerek davacı tarafa iade ettiği, davacı tarafça iade faturalarının 08/11/2021 tarihinde noter kanalıyla davalı tarafa iade edildiği, davacının takip tarihi itibariyle iş bu faturadan kaynaklı olarak davalıdan 14.990,05 TL alacaklı olduğu, davalının faturaya ve takibe konu borcu ödediğini iddia ve ispat edemediği, bu sebeple icra takibine yapmış olduğu itirazın haksız olduğu anlaşılmakla davanın kabulüne, alacağın likit olması nedeniyle davacı lehine % 20 oranında icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Ayrıntısı ve gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere :
1-Davanın KABULÜ ile; davalının, …. İcra Müdürlüğü’nün 2021/… esas sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın iptali ile takibin 14.990,05 TL üzerinden ve takip talebindeki diğer hal ve şartlar üzerinden devamına , alacağa takip tarihinden itibaren avans faizi uygulanmasına,
2- 14.990,05 TL alacağın % 20 si oranında hesaplanacak icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine
3-Karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereği alınması gereken 1.023,97-TL harçtan peşin alınan 256,00-TL harcın mahsubu ile bakiye 767,97-TL karar ve ilam harcının davalıdan alınıp hazineye gelir kaydına,
4-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi Gereği takdir ve tayin olunan 9.200,00-TL nisbi vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
5-Davacı yargılama gideri 256,00-TL ilk harç ve masraflar ile 1167,50-TL (posta/tebligat/bilirkişi) olmak üzere toplam 1.423,50-TL yargılama giderinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
6-6325 Sayılı Yasa’nın 18/A-14 maddesi ile Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği’nin 26. Maddesine göre; Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 1.560,00-TL arabuluculuk ücretinin davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
7-Taraflarca yatırılan gider ve delil avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde HMK 333 maddesi uyarınca ilgili tarafa iadesine,
Dair; davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı verilen gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde mahkememize veya bulunulan yer asliye ticaret mahkemesine dilekçe ile başvurmak koşuluyla … Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi.28/09/2022

Katip …
E-imza

Hakim …
E-imza