Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/653 E. 2023/9 K. 11.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/653 Esas
KARAR NO : 2023/9

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 21/092022
KARAR TARİHİ : 11/01/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamaları sonunda :
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
Davacı vekili 21/09/2022 tarihli dava dilekçesinde özetle : Müvekkilinin, tekstil sektöründe faaliyet gösteren tanınmış bir tacir olduğunu, davalı firma ile müvekkili arasında süregelen ticari ilişkiden kaynaklı olarak hatrı sayılır meblağda mal alım satımı gerçekleştirildiğini, taraflar arasında süreklilik arz eden bir ticari ilişki bulunduğunu, müvekkilinin, ticari ilişki kapsamında yapılan pantolon dikim hizmeti karşılığında 253.301,25 TL ve 98.419,20 TL’lik ücrete hak kazanmış ve fatura kesildiğini, davalı tarafından ise 27.10.2021 tarihli, … numaralı reklamasyon faturasının kesildiğini, taraflarınca haklı sebep olmaksızın kesilen reklamasyon faturasını kabul etmeklerini, işbu tarihten sonra kesmiş oldukları faturalara yönelik kesilecek iade faturalarını da kabul etmediklerini ve reklamasyon faturasını iade ettiklerine ilişkin ihtarname gönderildiğini, davalı tarafın, reklamasyon adı altında kesmiş olduğu fatura ile müvekkili şirkeitn alacağını sürünceme de bırakmak istediğini, davalının, reklamasyon kestiği faturaya sekiz gün içinde itirazda bulunmaması nedeniyle faturayı kabul ettiğini, reklamasyon adı altında kesilmiş olan faturaların tamamı ile kötü niyetli bir şekilde taraflarına gönderildiğini, bu sebeple davalı tarafından, 27.10.2021 tarihli … numaralı 25.000 TL bedelli reklamasyon konulu fatura ihtarname ile birlikte davalıya iade edildiğini, davalının reklamasyon faturası çekerken kötü niyetli olduğunu ve asıl amacının haksız olarak borcunu ödememek olduğunu, davalı söz konusu reklamasyonu, taraflar arasındaki cari hesap açığı miktarı olan 25.000,00 TL olarak kestiğini, reklamasyon miktarının tam olarak borç miktarına eşit olması hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, fatura tarihi ile reklamasyon tarihi arasındaki fark da çok fazla olduğunu, fatura tarihi 15.09.2021 iken, reklamasyon tarihi 01.11.2021 olduğunu, bu kadar uzun bir süre sonra kesilen reklamasyon faturasının kötü niyetle ve haksız olarak kesildiğinin, davalı şirket yetkilisi tarafından 27.10.2021 tarihli … numaralı 25.000 TL bedelli ve tarafımızca iade edilen reklamasyon konulu fatura ödenmediğini, davalı firmanın ödeme yapmaması üzerine gerçekleştirilen alım-satım kapsamında bakiye kalan 25.000,00 TL’nin tahsili talebi ile … 27. İcra Müdürlüğü’nün … Esas Sayılı dosyası kapsamında davalı borçlu şirket aleyhine icra takibi başlatıldığını, davalı / borçlu şirket tarafından kötü niyetle borca itiraz edildiğini, takibin durdurulmasının talep edildiğini, davalı borçlu firmanın icra takibine yaptığı itirazın iptalini, icra takibinin devamı ve takip konusu alacağın %20’sinden az olmamak kaydıyla inkar tazminatına hükmedilmesini, fazlaya ilişkin dava ve talep hakları saklı kalmak kaydıyla, haksız ve kötü niyetle yapılan itirazın iptalini ve icra takibinin devamını, haksız ve kötü niyetle yapılan itiraz neticesinde icra takibi durduğundan davalı borçlu aleyhine % 20’den aşağı olmamak üzere icra inkâr tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ile avukatlık ücreti ve sair masrafların karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili 24/10/2022 tarihli cevap dilekçesinde özetle; Müvekkil şirketin Ticaret Sicil Kaydında kayıtlı adresi Bahçelievler olduğunu, Bahçelievler ilçesi, yetki bakımından … Adliyesi’nin yargı çevresi kapsamında olduğunu, huzurdaki dava bakımından yetkili mahkeme … Asliye Ticaret Mahkemeleri olduğunu, davacının taleplerinin zamanaşımına uğramış olduğunu, bu sebeple zamanaşımı itirazları doğrultusunda davanın reddini, müvekkili şirkete karşı ikame edilen huzurdaki dava haksız ve mesnetsiz olduğunu, müvekkili şirketin uzun yıllardır ticaret dünyasında var olmakta ve tanınmakta olduğunu, müvekkilinin, basiretli bir tacir olduğunu ve buna uygun şekilde hareket ettiğini, sözleşmede yer alan hiçbir yükümlülüğünü ihlal etmediğini, davacı tarafından başlatılan icra takibinin haksız ve kötü niyetli olup müvekkilin haklı itirazına karşı ikame edilen işbu dava da hukuka aykırı olduğunu, bu nedenlerle davacının haksız davasının reddini ve %20’de az olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini, haksız ve mesnetsiz davanın öncelikle usul bakımından, neticeten esas bakımından reddini, davacı aleyhine %20’den az olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ve ilam vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Dava; davalı aleyhine başlatılan icra takibine yapılan itirazın İİK 67. madde uyarınca iptali talebine ilişkindir.
Davalı tarafça icra dairesinin yetkisine itiraz edilmişse de, yetki itirazında yetkili icra dairesinin belirtilmemiş olması nedeniyle icra dairesinin yetkisine itirazın usulüne uygun olarak yapılmadığından icra dairesinin yetkisine itiraz kabul görmemiştir.
6100 sayılı HMK’nın 19. maddesinde “…(2)Yetkinin kesin olmadığı davalarda, yetki itirazının, cevap dilekçesinde ileri sürülmesi gerekir. Yetki itirazında bulunan taraf, yetkili mahkemeyi; birden fazla yetkili mahkeme varsa seçtiği mahkemeyi bildirir. Aksi takdirde yetki itirazı dikkate alınmaz. (3) Mahkeme, yetkisizlik kararında yetkili mahkemeyi de gösterir. (4) Yetkinin kesin olmadığı davalarda, davalı, süresi içinde ve usulüne uygun olarak yetki itirazında bulunmazsa, davanın açıldığı mahkeme yetkili hâle gelir.” hükmü yer almaktadır.
İcra ve İflas Kanunu’nda itirazın iptali davası yönünden özel bir yetki kuralı düzenlenmediğinden yetkili mahkeme genel hükümlere göre belirlenecektir. İcra dairesinin yetkisine usulünce itiraz edilmemesi ve icra dairesinin yetkisinin kesinleşmesi, o yerdeki mahkemeyi itirazın iptali davası yönünden yetkili hale getirmez. Dolayısıyla davalı borçlu açılan itiazın iptali davasında mahkemenin yetkisine itiraz edebilir.
İlamsız bir takipte yetkili icra dairesi de İİK 50. maddesinin yollaması ile HMK genel hükümlerine göre belirlenecektir. HMK’nın 6. maddesine göre genel yetkili icra dairesi, davalı gerçek veya tüzel kişinin takibin yapıldığı tarihteki yerleşim yeri icra dairesidir. Aynı yasanın “sözleşmelerden doğan davalarda yetki” başlıklı 10. maddesinde; sözleşmeden doğan davaların sözleşmenin ifa edileceği yer mahkemesinde de açılabileceği hüküm altına alınmış olup, bu sebeple sözleşmeden doğan para borcunun tahsili için başlatılan takipte, sözleşmenin ifa edileceği yer icra dairesi de yetkili kılınmıştır. Takibin konusu sözleşmeden kaynaklı para borcu olduğunda, davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan 6098 sayılı TBK 89. maddesine göre, aksi kararlaştırılmadıkça para borçları alacaklının ödeme zamanındaki yerleşim yerinde ifa edilecektir.
Tüm dosya kapsamı itibariyle davacı tarafça taraflar arasındaki ticari ilişkiden kaynaklı olarak davalı aleyhine başlatılan takibe yapılan itirazın iptali talebiyle iş bu davanın açılmış olduğu ,tarafların resmi adreslerine bakıldığında davacının … adresinde ikamet ettiği, davalı şirketin ise … adresinde faaliyet gösterdiği, genel yetki kuralı gereği davalının adresi ve para borcunun ifa edileceği yer davacının adresi olarak Mahkememiz yetki sınırları içerisinde olmayıp Bakırköy Mahkemeleri yargı çevresi içerisinde olduğu, davalı tarafça usulüne uygun ve süresinde yetki itirazında bulunulduğun anlaşılmakla Bakırköy Nöbetçi Ticaret Mahkemesi’nin yetkili olduğuna karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Ayrıntısı ve gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere :
1-Mahkememizin YETKİSİZLİĞİ nedeniyle HMK 114/1 ve HMK 115/2 md. uyarınca davanın usulden reddine,
2-Davaya bakmaya yetkili mahkemenin Bakırköy Asliye Ticaret Mahkemesi olduğuna
3-HMK 20/1 md. uyarınca kararın kesinleşmesinden itibaren 2 haftalık hak düşürücü süre içerisinde taraflarca mahkememize başvurularak talep edilmesi halinde dava dosyasının yetkili Bakırköy Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesi’ne gönderilmesine, aksi takdirde talep halinde mahkememizce ek karar ile davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğine,
4-HMK 331/2 md. uyarınca yargılama gideri, harç ve vekalet ücreti hususlarında görevli mahkemece karar verilmesine, mahkememizce ek karar ile davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi halinde yargılama gideri, harç ve vekalet ücreti hususunda da karar verilmesine,
Dair, davacı vekilinin davalı vekilinin yüzüne karşı verilen kararın gerekçesinin tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı.
11/01/2023

Katip
E-imza

Hakim
E-imza