Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/644 E. 2023/32 K. 17.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/644 Esas
KARAR NO : 2023/32

DAVA : Menfi Tespit (İİK md. 89)
DAVA TARİHİ : 19/09/2022
KARAR TARİHİ :17/01/2023

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit davasının yapılan açık yargılamaları sonunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle :
“… Müvekkili davacı 2009 yılında, … Şirketi ortaklarından olan …’ın 240 hissesinin kayıtlı değeri olan 6.000 TL’sini devralmıştır.Bu devir … tarihli ve … sayılı Türkiye Ticaret Sicili Gazetesinde yayınlandığını, müvekkili davacı, hisse bedelini ödeyerek hisseyi devraldığından şirkete karşı hiçbir borcu ve sorumluluğu bulunmadığını, bu nedenle de şirketin borçlarından dolayı da davacının sorumluluğu olmayacağının ortada olduğunu, davalı, … A.Ş. Tarafından … 1.İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile davacının ortağı bulunduğu … Şirketi’ne karşı icra takibi başlatıldığını, söz konusu icra dosyasından müvekkil davacıya Birinci-İkinci ve Üçüncü Haciz İhbarnamesi gönderildiğini, haciz İhbarnameleri 21/2 ye göre tebliğ edilmiş olduğunu, müvekkili davacı çoğunlukla yurt dışında bulunduğunu, bu nedenle tebligatlar davacıya hiç ulaşmadığını, bu nedenle de müvekkilimin şirkete karşı başlatılan icra takibinden ve haciz ihbarnamelerinden hiçbir bilgisi olmadığını, müvekkili davacınin haciz ihbarnamelerinden haberi olmadığından itiraz edemediğini, borçlu bulunmadığı halde müvekkilime karşı haksız yere yürütülen icra takibi nedeniyle müvekkilimin taşınmazı satışa çıkarıldığını, müvekkilinin hiç haberi olmadığından birden bire taşınmazının satışa çıkarılacağını duyunca şaşırdığını ve oldukça zor bir duruma girdiğini, taşınmazın satılması durumunda ise müvekkilim için telafisi imkansız zararlar doğacağını, bu nedenle icra dosyasında tahsil edilecek paraların davalıya ödenmemesi yönünde tedbir koyulmasını…” talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekilinin cevap dilekçesi özetle şöyledir:
“…Davanın tarafımıza tebliğini takiben cevap süremizin dolması beklenmeden görevsizlik kararı verilmesi yargıtay içtihatları uyarınca hukuki dinlenilme hakkına aykırıdır. Huzurda görülmekte olan dava, …A.Ş.’ye (“Müvekkil Şirket”) 08.06.2022 tarihinde tebliğ edilmiştir. Bu halde, Müvekkil Şirket’in davaya cevap süresi 22.06.2022 tarihinde sona ermektedir. Ancak 13/05/2022 tarihinde Sayın Mahkemeniz görevsizlik kararı vermiştir. Hal böyle olunca, Müvekkil Şirket’in ek cevap süresi isteme gibi haklarını kullanması imkansız hale gelmiştir. İşbu husus hukuki dinlenilme hakkına aykırı olup Yargıtay İçtihatları uyarınca bozma sebebidir.Her halükarda, hukuki dinlenilme hakkı zedelenen Müvekkil Şirket’in başkaca hak kaybına uğramaması açısından, işbu cevap dilekçesinin sunulması zarureti hasıl olmuştur. İşbu nedenle, süresi içerisinde sunulan işbu cevap dilekçesinin kabulü ile dosya muhtevasına dahil edilmesi ve dosyanın görevli mahkemeye gönderilmesi halinde, dosya muhtevasıyla beraber görevli mahkemeye gönderilmesi gerekmektedir.Huzurda görülmekte olan dava hak düşürücü süre içerisinde açılmamıştır. itiraz edilmeyen haciz ihbarnameleri ve hak düşürücü süre içerisinde ikame edilmeyen menfi tespit davası nedeniyle, icra dairesinin haciz işlemi usule ve yasaya uygundur. Huzurda görülmekte olan davada, davacı tarafından dosyaya sunulan Ticaret Sicil Gazetesi sayfasından da görüleceği üzere davacı, icra takibi borçlusu …Şirketi (“Borçlu Şirket”) hissedarı olan …’ın 240 hissesini usulüne uygun olarak devralmış ve borçlu şirketin hissedarı haline gelmiştir. Huzurda görülmekte olan davaya konu icra takibinde, Tebligat Kanunu ve ilgili sair mevzuata uygun şekilde Madde 21/2 uyarınca tebligat yapılmıştır.Davacı, Haciz ihbarnamelerine itiraz etmemiş, hak düşürücü süre içerisinde menfi tespit davası ikame etmemiştir. Hal böyle olunca borcun, davacının zimmetinde sayılması kesinleşmiştir.İşbu nedenle, … 1. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası kapsamında, usulüne uygun olarak, Müvekkil Şirket’in borcu, davacıdan tahsil edilmek üzere taşınmaz üzerine haciz konmuştur.
Davacının, kendisine usulüne uygun olarak tebliğ edilen haciz ihbarnamelerine itiraz etmemiş olması, menfi tespit davasını hak düşürücü süre içerisinde ikame edilmemiş olması nedenleriyle; usule ve yasaya uygun olarak gerçekleştirilen haciz işleminin hukuka uygun olması neticesinde, ihtiyati tedbir talebinin reddi ile başkaca araştırma yapmaya gerek olmaksızın davanın usulden ve esastan reddi gerekmektedir…” talep etmiştir.
GEREKÇE:
Dava, İİK 89/3. maddesine dayanan üçüncü kişi tarafından açılan menfi tespit istemine ilişkindir.
6102 sayılı TTK’nun 4. maddesine göre, bir davanın ticari dava olabilmesi için uyuşmazlığın her iki tarafının da tacir olması ve ticari işletmeleriyle ilgili hususlardan doğmuş bulunması veya anılan yasa maddesinde sayılan mutlak ticari davalardan olması gerekli ve yeterlidir. Bununla birlikte bir yerde ticaret mahkemesi varsa, Asliye Hukuk Mahkemesinin görevi içinde bulunan ve bu kanunun 4.maddesi hükmünce ticari sayılan davalarla hususi hükümler uyarınca ticaret mahkemesinde görülecek işlere Asliye Ticaret Mahkemesinde bakılacağı düzenlenmiştir.
Somut uyuşmazlıkta, davacı ve davalı arasında doğrudan bir ticari ilişki bulunmadığından, uyuşmazlığın takip hukukundan kaynaklanması nedeniyle İİK 89.maddesindeki haciz ihbarnamesi üzerine açılan davalar bakımından görevli mahkemenin genel görevli asliye hukuk mahkemesi olduğu dikkate alınarak davanın görevsizlik nedeniyle dava şartı yokluğundan reddine karar verilmiştir. (Güncel içtihat için bkz. İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi 22.12.2022., 2020/968E., 2022/1885K. )
HÜKÜM : Ayrıntısı ve gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere :
1-Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE, HMK’nın 114/1-c. ve 115/2. maddeleri uyarınca davanın usulden reddine,
2-… 14. Asliye Hukuk Mahkemesinin görevli olduğunun tespitine,
3- Mahkemeler arasında görev uyuşmazlığı olduğu anlaşıldığından, mahkememiz kararının istinaf edilmeksizin kesinleşmesi halinde görev uyuşmazlığının çözümü için dosyanın İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
Dair; davacı vekilinin yüzüne karşı davalının yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde mahkememize veya bulunulan yer asliye ticaret mahkemesine dilekçe ile başvurmak koşuluyla İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi.17/01/2023

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır