Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/641 E. 2023/31 K. 17.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/641 Esas
KARAR NO : 2023/31

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Niteliktekinde Haksız Fiilden Kaynaklanan (2918 S.K.Hariç))
DAVA TARİHİ : 16/09/2022
KARAR TARİHİ : 17/01/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Niteliktekinde Haksız Fiilden Kaynaklanan (2918 S.K.Hariç)) davasının yapılan açık yargılamaları sonunda :
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
Dava dilekçesi özetle,
“…Davalı/borçlunun kullanımında olan “…” adresli ticarethane niteliğindeki adreste 13/09/2019 tarihinde ekiplerimizce yapılan kontrolde “sistemde 100/5 akım trafosu mevcut iken muayene tamamlanmadan elektrikçi vasıtası ile 150/5A akım trafosu bağlandığı, eksik tüketim için esas üzerinden tetkikinin uygun olduğunun” tespit edilmesi üzerine zabıt tarihinde cari olan Elektrik Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliği gereği … seri numaralı Kaçak Elektrik Tespit Tutanağı tanzim edilmiştir. İşbu tutanağa istinaden mevzuat hükümleri çerçevesinde davalı … adına 16.266,58 TL kaçak elektrik faturası düzenlenmiştir.Davalı borçlu aleyhine tahakkuk ettirilen kaçak elektrik bedelinin tahsili amacıyla … 6. İcra Müdürlüğü … Esas sayılı takip dosyası üzerinden ödeme emri gönderilmiştir.(EK2-Ödeme Emri) Davalı borçlu tarafından borca itiraz edilmesi üzerine takip durmuştur. (EK3-Davalı tarafın itirazı ve takibin durdurulduğuna ilişkin karar) Taraflar arasındaki ilişkinin ticarethane niteliğindeki adresinde gerçekleştirilen kaçak elektrik kullanımından doğması sebebiyle taraflar arasındaki uyuşmazlık, 6502 sayılı Kanun kapsamında olmayıp, davanın “ticari nitelikteki haksız fiil” hükümlerine göre Asliye Ticaret Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. Bu sebeple TTK m.5/A kapsamında ticari davalarda zorunlu arabuluculuk yoluna başvurulmuştur. ANLAŞMAMA şeklinde düzenlenen imzalı arabuluculuk son tutanağının bir sureti dilekçemiz ekinde mevcut olup, aslı Sayın Mahkemeniz’e bilahare sunulacaktır. (EK3-İmzalı Arabuluculuk Son Tutanağı Sureti) Kaçak elektrik kullanımı eyleminin niteliği itibariyle “haksız fiil” teşkil etmesi ve haksız fiilden doğan davalarda “zarar görenin yerleşim yeri” icra daireleri ve mahkemelerinin de yetkisinin bulunması dolayısıyla zarar gören müvekkil şirketin yerleşim yerinin tabi olduğu İstanbul Adliyesinin icra daireleri ve mahkemeleri de İİK 50. maddesinin atfı ile HMK’nın 16. maddesi gereği yetkilidir. Kaçak elektrik kullanımı tutanaklar ile sabit olduğundan, davalı borçlu mevzuata uygun olarak düzenlenen kaçak elektrik tespit tutanağına ilişkin tahakkuku ödemekle yükümlü olup; söz konusu borca itirazı yerinde değildir. Bu nedenle borçlunun itirazının iptalini ve hükmolunacak meblağın % 20’sinden az olmamak üzere icra inkâr tazminatı ödemeye hükmedilmesini talep etme zarureti doğmuştur. Yerleşik Yargıtay kararlarında da tanımlandığı üzere; alacağın gerçek miktarı belli ve sabitse veyhaut borçlunun borç tutarını tahkik ve tayin etmesi mümkün ise başka bir ifadeyle, borçlu yalnız başına ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilir durumda ise alacak likittir.
Mevzuat hükümleri uyarınca hesaplanan ve aksi ispat edilemeyen Kaçak Elektrik Tespit Tutanağı ve müvekkil şirketimiz tarafından … 6. İcra Müdürlüğü … Esas sayılı dosyası ile gönderilen ödeme emrinde Kaçak Elektrik Tüketim Bedeli’nin açıkça belirtilmiş olması alacağımızın likit olduğunu ve icra inkar tazminatı istemimizin hukuka uygun olduğunu açıkça göstermektedir…” şeklindedir.
CEVAP:
Cevap dilekçesi “…Müvekkil … aleyhine davacı tarafından … 6. İcra Müdürlüğü …Esas sayılı dosyası ile ilmasız icra yoluyla takip başlatılmış; tarafımızca söz konusu haksız ve mesetsiz icra takibine yasal süresi içerisinde itiraz edilmekle takip durdurulmuştur. Altını çizerek belirtmek gerekir ki müvekkilin davacı elektrik dağıtım şirketine söz konusu icra takibine konu edilen şekilde borcu olmadığı gibi herhangi bir borcu da bulunmamaktadır ve kaçak elektrik kullanımı da söz konusu değildir. Dava dilekçesinde aynen alıntılandığında “Davalı/borçlunun kullanımında olan “…” adresli ticarethane niteliğindeki adreste 13/09/2019 tarihinde ekiplerimizce yapılan kontrolde “sistemde 100/5 akım trafosu mevcut iken muayene tamamlanmadan elektrikçi vasıtası ile 150/5A akım trafosu bağlandığı, eksik tüketim için esas üzerinden tetkikinin uygun olduğunun” tespit edilmesi üzerine zabıt tarihinde cari olan Elektrik Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliği gereği H/158382 seri numaralı Kaçak Elektrik Tespit Tutanağı tanzim edilmiştir. İşbu tutanağa istinaden mevzuat hükümleri çerçevesinde davalı … adına 16.266,58 TL kaçak elektrik faturası düzenlenmiştir.” ifadeleri yer almaktadır.Davaya konu kaçak elektrik kullanıldığı idda edilen adreste yukarıda da belirttiğimiz gibi … Tc. Ltd. Şti. bulunmakta ve ayrı bir tüzel kişilik olarak faaliyette göstermektedir. Davalı müvekkil, bahsi geçen şirketin ortağı ve yetkilis olup davanın pasif husumet eksikliği nedeniyle HMK 114/1 d -115 maddesi gereğince dava şartı eksikliğinden reddine karar verilmesi gerekmektedir. Dava konusu yerde dava dışı … Ltd. Şti’nin bulunduğu v ve şirket yetkilisine husumet düşmeyeceği açıktır Bu husus gerek davalı kurum kayıtları gerekse ticaret sicil kayıtlarıya sabittr.Diğer yanda davayı kabul manasına gelmemek kaydıyla belirtmek gerekir ki müvekkilin yetkilisi olduğu dava dışı … Tc. Ltd. Şti’nde Kullanımın tümü elektrik saatinden geçmektedir ve birebir faturalandırılmaktadır. Davacı kurum tarafından tutulan tutanakların usul ve yasaya aykırıdır ve kabul anlamına gelmemek üzere kullanılan elektriğin kaçak olup olmadığını ve miktarının bilirkişi tarafından tespit edilmesi gerekmektedir. Keza davalı tarafın dava dilekçesi ekinde sunulan evraklarda görüldüğü ve ikrar edildiği üzere davacı elektrik dağıtım kurumu denetim ya da şikayet üzerine değil; bilakis müvekkil şirket tarafından trafo güç arttırım talebine istinaden mahale gelmiş; yükseltme işlemi için hazırlıklar yapılmıştır. Bu dönem içinde kurumun kendi içindeki irtibatsızlık dolayısyla hatalı olarak kaçak tahakkuku yapılarak müvekkile haksız ve usulsüz şekilde fatura düzenlenmiştir. Bu durumun kabulü mümkün değildir zira davacı yan kendi kusur ve ihmalinden kaynaklanan durumun sonuçlarından nemalanmaya çalışmaktadır. Ekte suretini sunduğumuz davacı kurum kayıtlarında da bulunan bir kısım belgede yer aldığı üzere “…” adresinde bulunan … numaralı dağıtım hizmet noktasında elektrik kullanım abonesi olan … Ltd. Şti. Adına şirket adına teknik işlemleri yürüten kişiler eliyle mevcut olan 60 KW gücünün arttırılarak 90 KW ‘a çıkarılması için müracaatta bulunulmuş; bu süreçte davacı kurum ile sürekli irtibat halinde bulunarak yönlendirmeleri ile 90 KW gücü karşılayabilecek kofra değişikliğine gidilmiştir. Ne var ki davalı kurum devam eden sürece riayet etmeksizin kaçak tutanağı düzenleme yoluna gitmiştir.Sonuç olarak kabul manasına gelmemek kaydıyla belirtmek gerekir ki abonelik müvekkilin yetkilisi olduğu …Ltd. Şti ait olup müvekkilin konu ile doğrudan bir ilgisi yoktur ve yetkilisi olduğu şirket tarafından abonelik sürecinde tüm faturalar eksiksiz ödenmiş olup tüketim ve karşılığında düzenlenen faturaların eşleştirilerek ödeme kayıtların kontrol edilmesi suretiyle tüm dosya kapsamını ele alarak bilirkişi incelemesi yapılması ; yanı sıra elikle dava dışı …Ltd. Şti adına güç arttırım işlemlerinin teknik takibini yapan ve davacı kurumla görüşen, davacı kurum kayıtlarda da ismi yer alan “…”‘un dinlenilmesi yargılama konusu uyuşmazlığın aydınlatılmasında önemli olacaktır; dinlenilmesi talebimiz vardır…” şeklindedir.
GEREKÇE:
İcra dosyasının celp edilip incelenmesinde özetle şöyledir:
“… İcra Dairesi … esas sayılı dosyasında Alacaklı …, Borçlu … 16.266,58 TL -Toplam alacağın tahsilde tekerrür olmamak şartıyla takip tarihinden itibaren asıl alacağı işleyecek yıllık yüzde 24,0000 oranındaki gecikme faizi ve işleyecek gecikme faizine ilişkin yüzde 18 KDV, icra gideri ve vekalet ücreti ile birliket tahsili talebidir…”
Davaya konu usulsüz elektrik kullanım tutanağı incelendiğinde, usulsüz kullanımın … Ltd. Şti. Adına tahakkuk ettirildiği, aboneliğin anılan tüzel kişi adına olduğu, davalının anılan şirketin gerçek kişi imza yetkilisi konumunda bulunulduğu anlaşıldığından husumet yokluğu nedeniyle davanın reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Ayrıntısı ve gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere :
1-Davanın usulden reddine,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereği alınması gereken 179,90-TL maktu karar ve ilam harcının, peşin olarak alınan 80,70-TL harçtan düşümü ile bakiye 99,20-TL harcın davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-6325 Sayılı Yasa’nın 18/A-14 maddesi ile Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği’nin 26. Maddesine göre; Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 1.560,00-TL arabuluculuk ücretinin davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereği hesap ve takdir olunan 9.200,00-TL vekalet ücretinin davacı taraftan alınarak davalı tarafa verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı tarafından yapılan yargılama masrafı bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
7-Taraflarca yatırılan gider ve delil avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde HMK 333 maddesi uyarınca ilgili tarafa iadesine,
Dair; davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ne istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi. 17/01/2023

Katip
¸e-imzalıdır

Hakim
¸e-imzalıdır