Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/637 E. 2022/928 K. 20.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/637 Esas
KARAR NO : 2022/928

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 14/09/2022
KARAR TARİHİ : 20/12/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Dava dilekçesi özetle şöyledir:
“…Zorunlu olarak başvurduğumuz arabuluculuk müessesesine ilişkin tutanağın e-imzalı olarak düzenlenen aslı işbu dava dilekçemiz ekinde sunulmaktadır. Görüldüğü üzere, zorunlu olarak başvurulan arabuluculuk müessesi kapsamında yapılan görüşmelerde, herhangi bir anlaşmaya varılamamış olup, uyuşmazlık devam etmektedir. Arabuluculuk safhasında anlaşma sağlanamadığına ilişkin e-imzalı düzenlenen son tutanağın ASLI EK-1’de sayın mahkemenize sunulmaktadır.
Müvekkil şirket, 3996 Sayılı Bazı Yatırım ve Hizmetlerin Yap-İşlet-Devret Modeli Çerçevesinde Yaptırılması Hakkında Kanun hükümlerine göre … işletme hakkı sahibi; davalı ise, işletme hakkı müvekkil şirkette bulunan köprü ve otoyolları kullanmış bulunan gerçek kişi olan tacirdir.
İşletme hakkı müvekkil şirkette bulunan köprü ve otoyollardan geçişler 6001 Sayılı Karayolları Genel Müdürlüğünün Hizmetleri Hakkında Kanunun 30/5 maddesi kapsamında ücretlendirilmekte ve aynı düzenleme kapsamında ücret ödemeksizin yapılan geçişlerde; 15 günlük sürede geçiş ücretinin ödemesini yapmayan araç maliklerine, geçiş ücretinin dört katı tutarında ceza uygulaması yapılmaktadır. (Bununla birlikte geçiş tarihini izleyen 15 günlük sürede geçiş ücretini ödeyenlere 6001 sayılı Kanunun 30/7 maddesi uyarınca ceza uygulaması yapılmamaktadır.) Davalı, …,…,… plakalı araçları ile 04.06.2021-12.07.2021 tarihleri arasında ücret ödemeksizin, işletme hakkı müvekkil şirkette olan … ihlalli geçişler gerçekleştirmiştir. İşbu davamızın konusunu oluşturan ihlalli geçişlerden doğan müvekkil şirket alacakları, davanın ikamesine binaen, sayın mahkenize, elektronik veri olmaları hasebiyle bir önyazı ekindeki CD/DVD içerisinde sunacağımız dayanak delillerimizden de görülecektir.
4) Delillerimiz olan, İhlalli Geçiş Kayıtları, İhlalli Geçiş Görüntüleri ve Provizyon Sorgu Sonuçlarının içinde bulunduğu CD/DVD’yi, işbu davamızın, E-Dava olarak, UYAP üstünden ikame edilmesine binaen, bir ön yazı ekinde dava dosyasına fiziksel olarak sunacağımızı sayın mahkemenin bilgisine sunarız. (Deliller, Karayolları Genel Müdürlüğü’nün (KGM’nin) “Ulusal Ücret Toplama Sistemleri’nden elektronik veri olarak temin edilmekte ve sayın mahkemenize DVD/CD içerisinde sunulmaktadır.)
Geçiş ücretleri ve bu ücretlere ait 6001 s.k. m.30/5 hükmünün getirdiği yasal cezanın ödenmemesi üzerine yukarıda esas numarası yazılı icra takip dosyası üzerinden icra takibine girişilmiştir; davalı ise, herhangi bir borcu bulunmadığı gerekçesiyle borca, faize ve yetkili icra müdürlüğünde takip başlatılmadığı iddiasıyla yetkiye itiraz etmiştir.
4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 6 ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 190. maddeleri uyarınca müddei iddiasını ispatla mükelleftir. Delil olarak dayandığımız belgelerden, davalı borçlunun itirazının mesnetsiz olduğu ve ücretli geçiş noktasından, ücret ödemeksizin ihlalli geçiş sağlamak suretiyle, işletmeci müvekkil şirkete borçlu hale geldiği aşikardır. Önemle belirtiriz ki geçiş tutarına X diyecek olursak; 4X tutarındaki ceza tahakkuku kanunun amir hükmü hasebiyle tahakkuk etmektedir. 6001 s.k. m.30/5 emredici hükmü hasebiyle, işletmeci şirketin herhangi bir seçimlik hakkı olmayıp, geçiş ücretinin kabul edilip, cezanın reddedilmesinin hukuken kabulü mümkün değildir.
Kaldı ki,davalının müvekkilin işletmiş olduğu 3. Köprü ve bağlantılı Otoyolundan geçiş yapmadığı yönünde bir savunması da bulunmamaktadır. Davalı itirazının sırf alacağı sürüncemede bırakmak maksatlı olduğu aşikar olup, iptali gerekmektedir.
Diğer taraftan geçiş bedelinin ödendiğini ispat yükü, davalıya ait olup, davalının geçiş ücretlerini ödemediği de sabit olup; icra takibine itiraz eden davalı borçlunun itirazında haksız olduğu açıkça anlaşılmaktadır. Diğer taraftan alacağın likit olduğu da görülmektedir. Bu nedenle, müvekkilimiz lehine alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkâr tazminatına hükmedilmesi gerekir. Nitekim, konuya ilişkin olarak, ekte sunulan yüksek mahkeme kararlarının tamamında icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerekliliği vurgulanmıştır. Kanunu bilmemenin mazeret sayılamadığı, öngörülebilir ve bilinebilir bir amir hükmün mübrez olduğuna vurgu yapılmıştır.
Davalı borçlu icra dosyasına sunmuş olduğu itiraz dilekçesinde yetki itirazında bulunmuşsa da, söz konusu yetki itirazı yerinde olmayıp reddi gerekmektedir. Şöyle ki;
Müvekkilin şirketin işletmecisi olduğu köprü ve bağlantılı otoyolunun kullanılmasıyla, ücretli geçiş noktasından geçilmesiyle, para karşılığında, geçiş hizmetinin sağlandığı bir sözleşme kurulmuş olur. Öyle ki köprüden geçiş sağlandığında, geçiş karşılığı para ödenmesi gerektiği 6001 sayılı kanunun ve işletme protokolünün gereğidir. Yani müvekkil şirket, ücretli bir geçiş noktasının işletmecisi konumundadır. Geçen araç sürücüleri, ücretli geçiş noktasını kullandığında, para karşılığı geçişin sağlandığı bir sözleşme kurulmuş olur. Tüm bu mevzubahis geçişlere dair kayıtlar, sunduğumuz deliller nezdinde mübrezdir. Davamızın konusunu da ihlalli geçişlerden doğan geçiş ücreti alacakları ve bu alacağa binaen 6001 sayılı kanunun m.30/5 hükmü gereği tahakkuk eden geçiş ücretinin 4 katı tutarında ceza oluşturmaktadır. Müvekkil şirketin yerleşim yeri Sarıyer / İstanbul’dur. Tarafımızın icra takibini borcun ifa edileceği yer olan, alacaklı şirket adresinin bulunduğu (..) yer icra dairelerinde ikame etmesinin haklılığı tarafımızca ispat edilmiş olmaktadır. Tarafımız tamamen yüksek mahkeme içtihatlarına, YHGK ve BAM kararlarına göre hukuki tasarrufta bulunmuştur. Yargıtay HGK ve BAM İstinaf Kararlarından da görüldüğü üzere konuda yerleşik uygulama ve karar birliği bulunmaktadır. Tüm bu arz ve izah edilen nedenlerle borçlunun icra dairesinin yetkisine yapmış olduğu itirazın reddinin gerektiği izahtan varestedir. Ayrıca, itiraz konusu olan faiz nevi ve oranına yönelik olarak, ihlalli geçişi gerçekleştiren aracın bir ticari araç olduğu ve davalının ticari işletmesine ilişkin kullanıldığı açık olmakla birlikte davalının da tacir olduğu izahtan vareste olduğundan ticari işlerde uygulanan faiz nevi ve oranının talep edilmesinde de hukuka aykırı bir yön bulunmamaktadır. Ortaya koyduğumuz üzere, icra takibimizin dayanağı 6001 sayılı kanunun m.30/5 hükmüdür. Bu hükme göre, müvekkilin işletmiş olduğu köprü ve otoyoldan ihlalli şekilde geçilmesi üzerine, araç sahibinden, geçiş ücretinin 4 katı tutarında ceza tahakkukuyla beraber bu meblağın talebinin yapılması mümkündür. Tahakkuk eden 4 katı tutarında ceza tamamen hukuka ve kanuna uygundur. Nitekim Anayasa Mahkemesi de yakın zamanda vermiş olduğu ilam ile tarafımız lehine karar vermiştir. İcra takibimizin ve işbu davamızın dayanağını oluşturan 6001 sayılı kanunun m.30/5 hükmünün iptali için yapılan başvuruyu reddetmiş ve söz konusu kanun hükmünün hukuka ve Anayasaya uygunluğunu tasdik etmiştir.Yüksek mahkemenin konuya bakış açısına ilişkin olarak emsal İstinaf İncelemesi kararı üzerinden bilgi vermek gerekirse;Davamıza konu ceza tahakkuku, ihlalli geçişler sonucu ödenmeyen geçiş ücretlerinin 15 gün içerisinde ödenmemesi sonucu doğmuş olup, 6001 sayılı kanunun m.30/5 hükmü gereğince, bir idari para cezası olmayıp, ifade edilen ilgili kanunu uyarınca doğan, genel hükümler tahtında değerlendirilmesi gereken, özel bir alacaktır. Bursa BAM, 5. Hukuk Dairesi, 2018/290 Esas, 2018/504 Karar, 20.06.2018 tarihli Karar – Tebligata Gerek Olmadığı-Kanunu Bilmemenin Mazeret Sayılamayacağı – Davalı Borçlunun Köprü Geçiş Ücretini Ödediğini İspat Etmesi Gerektiği – Dava Konusu Alacağın tebliğ edilmesi gereken bir İdari Para Cezası Olmadığı – 6001 s.k. M.30/5 hükmü gereği, geçiş ücretinin 4 katı tutarında ceza uygulanması gerektiği, 6001 sayılı kanunun m.30/5 hükmüyle, davacı müvekkil tamamen kanuna uygun uygulama yapmış ve geçiş ücretiyle beraber 4 katı tutarındaki ceza tutarını talep etmektedir. Kanunu bilmemenin mazeret sayılamayacağını, davalı borçlunun köprü geçiş ücretini ÖDEDİĞİNİ ispat külfeti altında olduğunu, dava konusu alacağın tebliğ edilmesi gereken bir ceza olmadığını ve 4 katı tutarındaki cezanın ilgili 6001 s.k.’nun m.30/5 hükmü gereği, tahakkuk ettirilmek zorunda olduğuna dair, yüksek mahkeme kararı son derece açık ve nettir.
Dava; davacı tarafından işletilen köprü ve oto yolda davalıya ait …, … ve …plakalı araçların ihlalli geçişleri nedeniyle doğan ve yasal süresi içerisinde ödenmeyen toplam 490,30 TL (15,65 TL+141,95 TL+145,5 TL+187,15 TL) geçiş tutarları ile yasadan kaynaklı 4.903,00 TL cezai şartın tahsili talebi ile başlatılan icra takibine itirazın iptali ve icra-inkar tazminatı istemine ilişkindir. Davamızın kabulü ile istanbul 9. icra müdürlüğü 2021/33316 esas sayılı dosyasında davalının icra takibine vaki itirazının iptaline,takibin devamına, İcra takibinin geçiş ücreti ve gecikme cezası olmak üzere toplam 1.165,00 TL asıl alacak ile bu alacağa takip tarihinden önce işlemiş faiz ( 89,28 TL) ve KDV( 16.05 TL) yönünden takip talebinde gösterilen şartlarla devamına,Davalı borçlu tarafından icra takibine haksız bir şekilde itiraz edildiğinden icra takibine konu alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere belirlenecek icra inkâr tazminatının davalıdan tahsili ile müvekkilimize ödenmesine, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına, peşin olarak ödenen yargılama giderleri ve harçlarla tespit edilecek avukatlık vekâlet ücretinin davalı borçludan tahsili ile müvekkilimize verilmesine, karar verilmesini… ” talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı taraf davaya cevap vermemiştir.
GEREKÇE:
İhlalli geçiş ücretinin tahsili amacı ile başlatılan takibe yapılan itirazın iptali davası mahiyetinde olduğu görüldü.
İcra dosyasının celp edilip incelenmesinde özetle şöyledir:
“…Davacı, davalı (…’ın) aleyhine 13.12.2021 tarihli … 9.İcra Dairesinin … Esas sayılı dosyası ile ihlali geçiş listesine dayalı takip başlatılmış, başlatılan takip ile 1.165,00 TL geçiş ücreti para ceza tutarı için alacağın takip tarihinden itibaren asıl alacağa işleyecek yıllık 616,75 ticari faiz oranı üzerinden hesaplanan 89,28 TL faiz tutarı ve 16,05 TL tutarındaki KDV’yle birlikte toplam 1.270,33 TL tutarındaki alacak TBK. Md.100 gereğince tahsili talep edilmiştir fakat davalının itiraz talep kabul edilerek icra işlemi durulmuştur…”
11/11/2022 tarihli bilirkişi raporu özetle şöyledir:
“…Davacı …Şirketi ile Davalı … arasında itirazın iptali davası ile ilgili olarak dava dosyası içerisinde yer alan tüm bilgi ve belgelerin tarafımca incelenmesi ve değerlendirilmesi sonucunda;İhlalli geçiş tarihlerinde …, …, .. plakalı araçların 23.09.2022 tarih ve … sayılı Türkiye Noterler Birliği tarafından düzenlenen yazıdan davalı … adına kayıtlı olduğu anlaşıldığı, …, …, … plakalı araçların davalı … adına kayıtlı olduğu dönem içerisinde geçiş ihlallerinin olduğu hususunda taraflar arasında ihtilaf bulunmadığı, Dosya içerisinde davalıya ait aracın ihlali geçiş ücretlerinin ödendiğine dair herhangi bir bilgi ve belgenin bulunmadığı, Raporun 2.2. bölümünde hesaplandığı üzere ihlali geçiş ücretleri ile 6001 sayılı Kanunun 30 uncu maddesi 5 inci fıkrası gereğince 4 kat uygulanan ceza tutarlarının toplamının 1.165,00 TL olduğu, … 9.İcra Dairesine ait …Esas sayılı dosyasında davacı tarafından davalı aleyhine 13.12.2021 tarihli talep ile icra takibi başlatıldığı, Davacının takip tarihi itibariyle davalıdan aşağıda hesaplandığı üzere toplam 1.271,69 TL (asıl alacak*faizt*KDV) alacaklı olduğu, Asıl alacak tutarı( Geçiş Ücreti+ceza) : 1.165,00 TL, İşlenmiş faiz tutarı : 90,42 TL, KDV( İşlenmiş faiz x %18) : 16,28 TL toplam alacak : 1.271,69 TL, 7. Davacı tarafından mahkemeden talep edilen tutar 1.270,33 TL olup, raporumuzda detaylı şekilde belirtilen faiz hesaplama tablosuna göre toplam alacak 1.271,69 TL olarak hesaplanmış…” dair görüş bildirmiştir.
2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun “İtirazın iptali” başlıklı 67. maddesi şöyledir:
“Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir.
Bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edilir.
İtiraz eden veli, vasi veya mirasçı ise, borçlu hakkında tazminat hükmolunması kötü niyetin sübutuna bağlıdır.
Birinci fıkrada yazılı itirazın iptali süresini geçiren alacaklının umumi hükümler dairesinde alacağını dava etmek hakkı saklıdır.
Bu Kanunda öngörülen icra inkar tazminatı, kötü niyet tazminatı ve benzeri tazminatların tespitinde, takip talebi veya davadaki talep esas alınır.”
Toplanan deliller ve dosya kapsamına göre; davacının takip tarihi itibarıyla takip bedeli kadar alacaklı olduğuna ilişkin iddiasını alacağa dayanak olarak gösterdiği ihlalli geçiş kayıtları ile ortaya koyduğu, davalının geçiş anında hesabında geçiş ücretini karşılamaya yeterli miktarda bakiye bulundurmadğı, bilirkişi raporunun davacının talebini destekler mahiyette olduğu, faiz talebinin alacağın türü ve dosya kapsamına uygun düştüğü, takip talebine konu edilen alacağın miktar itibarıyla hesaplanabilir olduğu anlaşılmaktadır. Dolayısıyla, davaya konu edilen icra takibine yapılan itirazın haksız olduğu, icra inkar tazminatına hükmedilmesine dair koşullarının somut dosya bağlamında mevcut bulunduğu değerlendirilmiş ve davanın kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Ayrıntısı ve gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere :
1-Davanın KABULÜNE; davalının .. 9. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın iptali ile takibin takip talebindeki şartlar üzerinden devamına,
Alacağın %20 si oranında olan 254,03 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine
2-Karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereği alınması gereken 86,77-TL harçtan peşin alınan 80,70-TL harcın mahsubu ile bakiye 6,07 -TL karar ve ilam harcının davalıdan alınıp hazineye gelir kaydına,
3-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi Gereği takdir ve tayin olunan 1.270,33-TL nisbi vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
4-Davacı yargılama gideri 172,90-TL ilk harç ve masraflar, 1.229,00-TL (posta/tebligat/bilirkişi) olmak üzere toplam 1.401,90-TL yargılama giderinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
5-6325 Sayılı Yasa’nın 18/A-14 maddesi ile Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği’nin 26. Maddesine göre; Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 1.560,00-TL arabuluculuk ücretinin davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
6-Taraflarca yatırılan gider ve delil avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde HMK 333 maddesi uyarınca ilgili tarafa iadesine,
Dair; davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda miktar itibarıyla kesin olmak üzere karar verildi. 20/12/2022

Katip
¸e-imzalıdır

Hakim
¸e-imzalıdır