Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/567 E. 2023/53 K. 24.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/567 Esas
KARAR NO : 2023/53

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 10/08/2022
KARAR TARİHİ : 24/01/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamaları sonunda :
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle :
“…Davalı borçlu ile davacı müvekkil şirket arasında 24.07.2019 tarihinde ekteki abonelik sözleşmesi düzenlenmiştir. İşbu sözleşme aylık 1.958,00 TL + KDV abonelik ücreti karşılığında 01/08/2019 – 31/12/2019 tarihleri arasında aboneye; üye, çalışan ve müşterilerine … tasarrufunda bulunup … A.Ş. tarafından işletilen … ili … ilçesinde bulunan 384 Lokasyon Kodlu … saat 18:00-06:00 saatleri arasında olmak üzere 14 araçlık bölümün belirtilen aylık abonelik ücreti karşılığında kullanılması imkanı sağlanmaktadır.Bu süreçte davalı şirketin yaptığı ödemeler sonucu oluşan 22/06/2021 tarihli cari hesap ekstresine göre davalı şirketin borcu 9.241,76 TL olup bu miktar üzerinden … 13. İcra Müdürlüğü … Esas sayılı dosya ile icra takibi başlatılmıştır. Borçlu şirket 19/11/2021 tarihinde borca itiraz etmiş olup takip durmuştur. Bunun üzerine tarafımızca itirazın iptali davası açmak üzere ticari dava şartı arabulucuya başvurulmuş, arabuluculuk görüşmeleri anlaşmama ile sonuçlanmış olup işbu davanın açılması zorunluluğu doğmuştur.
borçlu şirket ile müvekkil şirket arasında var olan abonelik sözleşmesinin hükümleri gereğince abone şirket sözleşmeye ilişkin ücret ödeme borcunu yerine getirmemiş, yalnızca 30.07.2019 tarihinde 92,81 TL ve 25.10.2019 tarihinde 2.310,44 TL ödeme yapmıştır. Bunun dışında aylık abonelik ücretine ilişkin bir ödeme bulunmamakta olup, 24/07/2019 – 11/12/2019 tarihleri arasında geçen süreçte tahsil edilmeyen alacaklara ilişkin hakkımız saklıdır.
Belirtmek gerekir ki cari hesap dönemine ilişkin bakiye borç miktarı toplamda 9.241,76 TL’dir. Toplam borç miktarına …13. İcra Dairesi … esas numaralı dosya kapsamında takip başlatılmış olup başlatılan bu takibe borçlu tarafından itiraz edildiğinden dolayı işbu itirazın iptali davasının açılması zorunluluğu doğmuştur.
Delillerimizde de görüldüğü üzere davalının otopark abonelik kullanımı sabittir. Bu sebeple tahsil edilmeyen aylık abonelik ücretlerinden bir kısmının icra takibine konu edilmesi yoluna gidilmiştir. Bu davada davalı şirket tarafından haksız şekilde itiraz edilen borca itirazın iptali talep edilmekte olup delillerimiz ve mahkemenizin resen gözeteceği hususlarla birlikte borçlunun itirazının iptali ile haksız itiraz sebebiyle en az %20 icra inkar tazminatına hükmedilmesini vekaleten talep ederiz.Tarafların her ikisi de ticaret şirketi ve aralarındaki sözleşme de ticari iş niteliğinde olduğundan TTK ve HMK’nın ilgili hükümleri gereği görevli mahkeme Ticaret Mahkemeleridir. HMK yetkiye ilişkin madde hükmü gereğince tacirler arasında yetki sözleşmesi yapılabildiğinden abonelik sözleşmesinde ihtilaf halinde İstanbul Mahkemeleri yetkili kılınmış olup huzurdaki dava da bu hüküm gereği mahkemenizde açılmıştır. İtiraza uğrayan tüm alacaklar yönünden Takibin kaldığı yerden devamına…” dava ve talep etmiştir.
CEVAP:
Davalı taraf davaya cevap vermemiştir.
GEREKÇE:
İcra dosyasının celp edilip incelenmesinde özetle şöyledir:
“… 13. İcra Dairesinin … esas sayılı dosyası ile 04/11/2021 tarihinde 9.241,76-TL asıl alacak ve 2.227,00-TL işlemiş faiz olmak üzere toplamda 11.468,76-TL alacak için alacağın tahsili tarihinde kadar %16,75 faiz oranı ile takip başlatılmıştır…”
17/11/2022 tarihli bilirkişi kök raporu özetle şöyledir:
“…Davacı tarafından ibraz edilen yasal defterlerin yasal süresi içinde açılış ve kapanış tasdiklerinin yapılmış olduğu ve sahibi lehine delil olma özelliğine haiz olduğu görülmektedir. davalı yanca defter ve belgeler ibraz edilmemiştir. Taraflar, 24.07.2019 tarihli Abonelik Sözleşmesini akdetmiş ve bu sözleşmeye göre her ayın 5’inde peşin olarak davalının 1.958.-TL*KDV’yi davacıya ödemesi yönünde anlaşmaya varmışlardır.Davacı yasal defterlerine göre takip tarihinde davalıdan 9.241,76.-TL alacaklıdır. Davalı adına düzenlenen faturaların tebliğine ilişkin belge ibraz edilmemiş olup; sözleşmede de belirtilen davalıya ait e-mail adresine gönderildiği belirtilmiştir. Davacı kayıtlarına göre davalının bu faturalara itirazda bulunmadığı ya da iade faturaları düzenlenmediği görülmüştür. Davalı adına düzenlenen faturalar beyan sınırı olan 5.000.-TL’nin altında olması sebebi ile BA/BS Formlarına konu olamayacaktır. Sayın Mahkemenizce davacının iddiasında haklı olduğu yönünde kanaat hasıl olursa davacının 9.241,76.-TL asıl alacak için taleple bağlılık ilkesine göre 2.227.-TL işlemiş faiz talep edebileceği mütalaa edilmektedir…”dair görüş sunmuştur.
2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun “İtirazın iptali” başlıklı 67. maddesi şöyledir:
“Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir.
Bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edilir.
İtiraz eden veli, vasi veya mirasçı ise, borçlu hakkında tazminat hükmolunması kötü niyetin sübutuna bağlıdır.
Birinci fıkrada yazılı itirazın iptali süresini geçiren alacaklının umumi hükümler dairesinde alacağını dava etmek hakkı saklıdır.
Bu Kanunda öngörülen icra inkar tazminatı, kötü niyet tazminatı ve benzeri tazminatların tespitinde, takip talebi veya davadaki talep esas alınır.”
Toplanan deliller ve dosya kapsamına göre; davacının takip tarihi itibarıyla takip bedeli kadar alacaklı olduğuna ilişkin iddiasını alacağa dayanak olarak gösterdiği e-arşiv faturası, ticari defter kayıtları ile ortaya koyduğu, bilirkişi raporlarının davacının iddiasını destekler mahiyette olduğu, faiz talebinin alacağın türü ve dosya kapsamına uygun düştüğü, takip talebine konu edilen alacağın miktar itibarıyla hesaplanabilir olduğu anlaşılmaktadır. Dolayısıyla, davaya konu edilen icra takibine yapılan itirazın haksız olduğu, icra inkar tazminatına hükmedilmesine dair koşullarının somut dosya bağlamında mevcut bulunduğu değerlendirilmiş ve davanın bilirkişi raporunda hesaplanan miktar üzerinden kısmen kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Ayrıntısı ve gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere :
Davanın KISMEN KABULÜNE,
… 13. İcra Dairesinin …esas sayılı dosyasına yapılan itirazın kısmen iptali ile takibin 9.241,76-TL üzerinden takip talebindeki şartlarla devamına,
Alacağın %20 si olan 1.848,35- TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
Fazlaya ilişkin istemin reddine,
2- Karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereği alınması gereken 631,30-TL harçtan toplam yatan 253,20-TL (peşin alınan harç/icraya yatan peşin harç) mahsubu ile kalan 378,10-TL karar ve ilam harcının davalıdan alınıp hazineye gelir kaydına,
3-6325 Sayılı Yasa’nın 18/A-14 maddesi ile Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği’nin 26. Maddesine göre; Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 1.560,00-TL arabuluculuk ücretinin taraflardan (302,92-TL’sinden davacı tarafın, 1.257,08-TL’sinden davalının sorumlu olması kaydı ile) tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereği takdir ve tayin olunan 9.200,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
5- Davacı tarafından yapılan 1.668,00-TL’den (posta/tebligat/bilirkişi) kabul ve red durumuna göre davalı hissesine düşen 1.344,11-TL ile 288,06-TL ilk harç ve masraflar olmak üzere toplam 1.632,17-TL’nin davalıdan alınıp davacıya verilmesine, bakiyesinin davacı üzerinde bırakılmasına,
7-Davalı tarafından yapılan yargılama masrafı bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına
8-Taraflarca yatırılan gider ve delil avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde HMK 333 maddesi uyarınca ilgili tarafa iadesine,
Davacının yüzüne karşı diğer tarafın yokluğunda miktar itibarıyla kesin olarak karar verildi.24/01/2023

Katip
¸e-imzalıdır

Hakim
¸e-imzalıdır