Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/538 E. 2023/306 K. 16.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/538 Esas
KARAR NO : 2023/306

DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 08/10/2013
KARAR TARİHİ : 16/05/2023

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: müvekkilinin … ve … sigorta tarafından tanzim edilen … nolu … poliçesinde belirtilen 455 dekar arazide salçalık domates üreten bir çiftçi olduğunu, söz konusu arazinin sular altında kaldığını ve ürünlerin telef olduğunu, sulama kanalları taşması sonucu oluşacak risklerin … Poliçesi dahilinde teminat altına alınan risklerden olduğunu, … poliçelerinin malın sahibine karşı ürüne bağlı bir teminat sağladığını, bu nedenlerle davacının zararının tespiti ile fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydrı ile HMK 107 md uyarınca şimdilik 1.000,00TL nin ve hasar tarihinden itibaren bu tutara işletilecek avans faizinin müştereken ve müteselsilen davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … Sigorta A.Ş vekili cevap dilekçesinde özetle: müvekkilinin … A.Ş ile yapılan anlaşma neticesinde sadece acente mahiyetinde olup, poliçenin düzenlenmesi neticesinde elde edilen pirimin tamamının bu şirkete devredildiğini, meydana geldiği iddia edilen hasara ilişkin müvekkilinin bir sorumluluğunun bulunmadığını, bu nedenle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı …….Tic. A.Ş vekili cevap dilekçesinde özetle: davanın HMK 109 maddesi gereğince kısmi alacak davası olarak devamına, davanın ticari niteliği gereği görevsizlik nedeni ile reddine ve dilekçelerinde yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine, yargılama gideri ve avukatlık ücretinin davacıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle: davacı ile müvekkili arasında herhangi bir hukuki ilişki olmamasına rağmen davacının huzurdaki davayı açtığını, dava konusu … nolu poliçenin sigorta ettireni ve sigortalısı … …A.Ş olduğunu, müvekkilinin davacı taraf ile herhangi bir hukuki ilişkisinin olmaması nedeni ile müvekkili şirkete dava açabilmesi için gerekli olan aktif husumet ehliyetinden yoksun olduğunu, bu nedenle davanın husumet nedeni ile reddini ayrıca hasar değerinin belli olduğunu ve hesaplanabilir nitelikte olduğundan kısmi dava açılmasının hatalı olduğunu bu nedenle dava dilekçesinin reddi gerektiğini, ayrıca cevap dilekçesinde yazdığı nedenlerden dolayı haksız ve mesnetsiz davanın öncelikle usul yönünden aksi taktirde esas yönünden reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle: davanın ticari dava olduğunu, bu nedenle Ticaret Mahkemesinde açılması gerektiği, dava konusu 16.05.2011 tarih … numaralı sigorta poliçesinin sigortalasının …….A.Ş olup davacının iş bu davayı açmakta aktif husumet ehliyeti yani taraf sıfatı bulunmadığından davanın husumet nedeni ile reddine, ayrıca müvekkili yönünden ise dava konusu işlemden dolayı müvekkili ile … Sigorta aleyhine açabilecekleri her nev’i davadan feragat ettiklerini, davanın esastan reddi gerektiğini savunmuştur.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, Bitkisel Ürün Sigortası riziko tazminatı alacağının tahsili istemine ilişkindir.
… poliçeleri, tarım sektörünün korunmasını teminen özel bir kanundan alınan yetkiyle, ürün sahibi olan çiftçinin karşılaşacağı risklerin karşılanması amacıyla düzenlenmektedir. Amaç, fiili üretim yapan çiftçinin korunmasıdır. Yani poliçenin gerçek lehdarı her zaman için ürünün sahibidir. … poliçesiyle teminatlandırılan risk, münhasıran üreticinin maruz kalacağı risklerdir. Yani poliçe esas olarak lehdarı değil ürünü takip etmektedir. Amaç çiftçilerin doğal afetlerin olumsuz etkilerinden korunmasıdır. Amaç bu olunca, üretimin yapıldığı arazinin malikinin kim olduğunun, poliçenin lehdarının kim olduğunun hiçbir önemi bulunmamaktadır. İlgili poliçe kapsamına giren ürünün maliki, poliçeden faydalanma hakkını haizdir. Devlet Destekli … SGŞ’nın C.1 ve C.2. maddeleri uyarınca, poliçeleşme sürecinde, her ne kadar sigorta poliçesi, aralarındaki anlaşma uyarınca sigorta şirketleri ve onların acenteleri aracılığıyla yapılsa bile, sigorta sözleşmesinin tarafı ve muhatap her zaman için … Sigortaları Havuzu İşletme A.Ş.’dir. Poliçenin tanzimi sırasında sigorta şirketleri, …’e bağlı, bağımsız tacir yardımcıları (acentesi) niteliğindedir. SGŞ’nın B.1. maddesi uyarınca, rizikonun meydana gelmesi halinde sigortalıların durumu, … adına onun acentesi olan sigorta şirketine bildirmesi, onun da gecikmeksizin …’i haberdar etmesi gerekmektedir. Tazminat sorumlusu her zaman için …’dir.
Toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; davacı tarafın, davalılardan … A.Ş’den, salçalık domates yetiştirerek yine … A.Ş’ye satmak üzere taşınmaz kiraladığı, ürünü teminat altına almak amacıyla devlet destekli bitkisel ürün sigorta poliçesi düzenletmek için davalılardan … Sigorta A.Ş’nin acentesi sıfatıyla … A.Ş’ye başvurduğu ve bu başvuru ile davaya konu 16.05.2011 tarihli poliçenin düzenlendiği, davaya konu 16/05/2011 düzenleme tarihli ve … nolu … Devlet … Poliçesinde araziyi kiralayarak üretim yapan davacı …’ın 2011 yılı Çiftçi Kayıt Sistemi için … tanzim tarihli … Belgesi aldığı, davacının kiraladığı arazide üreteceği ürünler için sigorta yaptırmak üzere başvurduğu … A.Ş. şubesince … arazinin davalı … Tic. AŞ adına kayıtlı olması ve sistemin izin vermemesi sebebiyle, davalı … A.Ş.’nin iddiasına göre davacının bilgisi ve izniyle davalı …Tic. AŞ’nin sigorta ettiren ve sigortalı gösterilerek sigorta poliçesi düzenlendiği, dava konusu sigorta poliçesinde sigorta ettiren ve sigortalı olarak davalı …Tic. A.Ş.’nin gösterildiği, ancak davalı şirketin poliçede gösterilen arazide üretim yapmadığı, söz konusu araziyi davacıya kiraladığı, dolayısıyla sigorta menfaatinin olmaması sebebiyle sigorta tazminatını talep edemeyeceği, sigorta kapsamındaki ürün üretimi ve riskinin davacının üzerinde olması ve sigorta primlerinin de davacı tarafından ödendiği, sigorta primlerinin davacı tarafından ödendiğinin davalılar tarafından bilinmesi hususları da göz önüne alındığında ve mülga 6762 sayılı TTK’nın 1342/1 maddesinde; bir kimsenin ismi sigorta poliçesinde belirtilmeden de onun lehine sigorta sözleşmesi akdedilebileceği düzenlenmiş olduğundan, somut uyuşmazlıkta sigorta menfaati sahibi olan davacı lehine sigorta sözleşmesi akdedildiği, dava konusu sigorta kapsamında yer alan ürünlerinde 22/09/2011 tarihinde meydana gelen yağış ve sel baskını sebebiyle oluşan zarardan davalı … İşlet. A.Ş.’nin sorumlu olduğundan sigorta menfaati sahibi davacının sigorta tazminatını davalı … İşlet. A.Ş.’den isteyebileceği, dosyaya sunulan bilirkişi raporlarında sigorta ettirilen ürünlerde hasar meydana gelmesi nedeniyle davacının zararının muafiyet ve müşterek sigorta oranları da uygulandığında 230.505,80-TL olarak hesaplandığı, bu nedenle davalı … İşlet. A.Ş. yönünden davanın kabulüne, diğer davalılar … Sigorta A.Ş., … A.Ş., … Tic. A.Ş. yönünden ise dava konusu zararın meydana gelmesinde kusurları ve sorumlulukları bulunmadığından bu davalılar yönünden davanın reddine, karar verilerek Yargıtay 11.Hukuk Dairesinin 2020/2110 Esas- 2022/1207 Karar sayılı ilamına direnmek suretiyle aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
Her ne kadar davacı vekili tarafından 25/06/2019 tarihli talep arttırım dilekçesi sunularak, dava dilekçesindeki talebini 230.505,00 TL’ye arttırıldığı beyan edilmiş ise de; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 177. maddesinde belirtildiği üzere, ıslah tahkikatın sona ermesine kadar yapılabilir. Mahkemece, tahkikat aşamasının tamamlanmasının ve karar verilmesinin ardından verilen bozma kararından sonraki yargılama aşamasında ıslah yapılması mümkün değildir. Yargıtay İçtihatlarının Birleştirilmesi Büyük Genel Kurulunun 04.02.1948 tarihli ve 10/3 sayılı kararında da ifade edildiği üzere, Yargıtay bozma kararından sonra ıslah yapılamayacağından aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Ayrıntısı ve gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KABULÜNE,
1-Davalı … İşlet. A.Ş. yönünden davanın Kabulüne,
-1.000,00TL tazminatın 22/09/2011 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
-Davalı … Sigorta A.Ş. yönünden davanın reddine,
-Davalı … A.Ş. yönünden davanın reddine,
-Davalı … Tic. A.Ş. yönünden davanın reddine,
2-Karar tarihi itibariyle 492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 179,90TL harçtan peşin alınan 3.944,30TL’nin mahsup edilerek bakiye 3.875,99TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yatırılan 3.944,30TL peşin/tamamlama harç, 24,30TL başvuru harcı gideri toplamı olan 3.968,60TL harcın davalı … İşlet. A.Ş.’den alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı vekil ile temsil edildiğinden yürürlükte olan AAÜT gereğince dava değeri olan 1.000,00TL üzerinden hesaplanan 1.000,00TL’nin davalı … İşlet. A.Ş.’den davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 1.387,00TL tebligat, posta gideri ile 3.100,00TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 4.487,00TL yargılama giderinden kabul ve red durumuna göre 19.47TL’nin davalı … İşlet. A.Ş.’den alınarak davacıya verilmesine, bakiyesinin davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı … İşlet. A.Ş. vekil ile temsil edildiğinden yürürlükte olan AAÜT gereğince hesaplanan 35.130,70TL’nin davalı … İşlet. A.Ş.’den davacıya verilmesine,
7-Taraflarca yatırılan gider ve delil avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde HMK.m.333 hükmü uyarınca ilgili tarafa iadesine,
Dair, davacı vekili, davalı … vekilinin yüzüne karşı , Davalı … vekilinin, Davalı … vekilinin Davalı … Sigortanın yokluğunda kararın tebliğinden itibaren15 gün içerisinde Temyiz yolu açık olmak üzere karar verildi 16/05/2023

Katip
¸e-imza

Hakim
¸e-imza