Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C.
İSTANBUL
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2022/534 Esas
KARAR NO : 2023/169
DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 26/07/2022
KARAR TARİHİ : 15/03/2023
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılamaları sonunda :
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
Davacı vekili 26/07/2022 tarihli dava dilekçesinde özetle; “…Davalı/borçlunun kullanımında olan … hizmet numaralı adreste 05.01.2018 tarihinde Kurum tarafından yapılan kontrolde kayıtsız sayaçtan enerji tüketildiği tespit edilmiş ve bu tespite istinaden zabıt tarihinde cari olan Elektrik Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliği gereği … seri numaralı Kaçak Elektrik Tespit Tutanağı tanzim edilmiştir. İşbu tutanağa istinaden kaçak elektrik tüketim tahakkuku yapılmıştır. Sayacın endeks bilgilerine göre … seri numaralı zabıt için 2.171 kWh karşılığı 1.666,40-TL olarak tahakkuk ettirilen kaçak elektrik bedeline 7,00-TL gecikmiş gün faizi ve 1,26-TL faizin KDV’si ilave edilerek … 23. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyası ile davalı/borçluya ödeme emri gönderilmiştir. Davalı borçlu tarafından borca itiraz edilmesi üzerine takip durmuştur. Kaçak elektrik kullanımı tutanaklar ile sabit olduğundan, davalı borçlu mevzuata uygun olarak düzenlenen kaçak elektrik tespit tutanağına ilişkin tahakkuku ödemekle yükümlü olup; söz konusu borca itirazı yerinde değildir. Davalı taraf kaçak elektrik kullanmayı adeta bir alışkanlık haline getirmiş olup, söz konusu mükerrer kaçak kullanımı 07.10.2016 tarihli ve … seri numaralı zabıt ile kayıt altına alınmıştır. Müvekkil şirket görevlilerince yapılan incelemeler sonucunda hazırlanan tutanaklar yerleşik Yargıtay içtihatlarına göre aksi sabit oluncaya kadar geçerli belgelerden olup kaçak elektrik kullanmadığını iddia eden tarafın bu hususu ispatlaması gerekmektedir. Taraflar arasındaki ilişkinin kaçak elektrik kullanımından doğması sebebiyle taraflar arasındaki uyuşmazlık, 6502 sayılı Kanun kapsamında olmadığından davanın ”haksız fiil” hükümlerine göre Asliye Ticaret Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. Kaçak elektrik kullanımı eyleminin niteliği itibariyle ”haksız fiil” teşkil etmesi ve haksız fiilden doğan davalarda ”zarar görenin yerleşim yeri” icra daireleri ve mahkemelerinin de yetkisinin bulunması dolayısıyla zarar gören müvekkil şirketin yerleşim yerinin tabi olduğu İstanbul Adliyesinin icra daireleri ve mahkemeleri de İİK 50. maddesinin atfı ile HMK’nın 16. Maddesi gereği yetkilidir. Kaçak elektrik kullanım hususu tutanaklar ile sabit olduğundan bahisle, davalı/borçlu tarafından ileri sürülen borca itiraz yerinde değildir. Bu nedenle borçlunun itirazının iptalini ve hükmolunacak meblağın % 20’sinden az olmamak üzere icra inkâr tazminatı ödemeye hükmedilmesini talep etme zarureti doğmuştur. Davalı takibe itiraz etmekle takibin durmasına neden olmuştur. İcra inkar tazminatı takibe haksız yere itiraz edilmesi ve alacaklının alacağına geç kavuşmasına neden olunmasının hukuki yaptırımıdır. Somut uyuşmazlıkta davalı önce takibe haksız olarak itiraz ederek; takibin durmasına neden olmuştur. Bu sebeple İİK’nın 67/2. maddesi gereğince alacağın yüzde 20’si oranında icra inkâr tazminatına karar verilmesi gerekmektedir. Davalının … 23. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyasına yapmış olduğu haksız ve yersiz itirazının iptali ile takibin devamına, davalı/borçlu aleyhine hükmolunacak meblağın % 20’sinden az olmamak kaydıyla icra inkâr tazminatı ödemeye mahkûm edilmesine, yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin davalı yana tahmiline karar verilmesini…” talep ve dava etmiştir.
Davalı asile; tensip zaptı ve dava dilekçesi usulüne uygun olarak tebliğ edilmiş olup, davalı asil kendi veya vekili aracılığıyla cevap dilekçesi sunmamış, duruşmalara da katılmamıştır.
Dava; İİK 67. Madde uyarınca itirazın iptali talebine ilişkindir.
Davalının tacir olup olmadığına ilişkin olarak … Vergi Dairesi’ne, … Ticaret Sicil Müdürlüğü’ne, … Esnaf ve sanatkarlar Odası’na müzekkereler yazılarak, deliller toplanmıştır.
Ticari davalar, mutlak ticari davalar ve nispi ticari davalar olmak üzere iki gruba ayrılmaktadır. Mutlak ticari davalar, tarafların tacir olup olmadığına ve işin bir ticari işletmeyi ilgilendirip ilgilendirmediğine bakılmaksızın sırf dava konusunun TTK’da düzenlenmesi nedeniyle ticari sayılan davalardır. Mutlak ticari davalar TTK’nın 4/1. maddesinde bentler hâlinde sayılmıştır. Bunların yanında Kooperatifler Kanunu (m.99), İcra ve İflas Kanunu (m.154), Finansal Kiralama Kanunu (m.31) gibi bazı özel kanunlarda belirlenmiş ticari davalar da bulunmaktadır. Bu gruptaki davaların ticari dava sayılabilmesi için taraflarının tacir olması veya ticari işletmeleriyle ilgili olması gibi şartlar aranmaz. TTK’nın 4/1. bendinde sınırlı olarak sayılan davalar arasında yer alması veya özel kanunlarda ticari dava olarak nitelendirilmesi yeterlidir. Bu davalar kanun gereği ticari dava sayılan davalardır.
Nispi ticari davalar ise, her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili olması hâlinde ticari nitelikte sayılan davalardır. TTK’nın 4/1. maddesine göre her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan ve iki tarafı da tacir olan hukuk davaları ticari dava sayılır.
Bu hükme göre bir davanın ticari dava sayılabilmesi için, hem iki tarafın ticari işletmesini ilgilendirmesi hem de iki tarafın tacir olması gereklidir. Bu şartlar birlikte bulunmadıkça, uyuşmazlık konusunun ticari iş niteliğinde olması veya ticari iş karinesi sebebiyle diğer taraf için de ticari iş sayılması davanın ticari dava olması için yeterli değildir.
Ticari iş karinesinin düzenlendiği TTK’nın 19/2. maddesi uyarınca, taraflardan biri için ticari iş sayılan bir işin diğeri için de ticari iş sayılması, davanın niteliğini ticari hale getirmez. TTK, kanun gereği ticari dava sayılan davalar haricinde, ticari davayı ticari iş esasına göre değil, ticari işletme esasına göre belirlemiştir. Hâl böyle olunca, davacının tacir olması davayı ticari iş haline getirmez.
Yukarıda açıklandığı üzere bir davanın ticari dava sayılması için kural olarak ya mutlak ticari davalar arasında yer alması ya da her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili ve her iki tarafın tacir olması gerekir.
HMK.nun 114.maddesi gereğince mahkemenin görevli bulunması dava şartı olup, HMK.nun 115.maddesi gereğince de davanın her aşamasında re’sen gözetilebileceğinden, mahkememizce yapılan araştırma neticesinde Tuna Vergi Dairesi’nin cevabi yazısına göre davalının işletme hesabına göre defter tuttuğu, yıllık toplam hasılatının Bakanlar Kurulunca belirlenen tutarların altında kaldığı, … Ticaret Sicil Müdürlüğü’nün ve … Esnaf ve Sanatkarlar Odası’nın cevabi yazıları doğrultusunda da davalının tacir olmadığı, bu sebeple davanın tacirler arasında görülen ticari bir dava niteliğinde olmadığı, TTK kapsamında münhasıran ticaret mahkemesinde görülmesi gereken ticari davalardan da olmadığı gözetilerek mahkememizin görevsizliğine, davaya bakmaya görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi olduğuna dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Ayrıntısı ve gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere :
1-Davanın görev şartı eksikliği nedeniyle 6100 sayılı HMK.’nın 114/1(c) ve 115//2. Maddelerine göre usulden REDDİNE,
2-Davaya bakmaya görevli mahkemenin İSTANBUL ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ olduğunun tespitine,
3-6100 sayılı HMK nın 20. maddesi uyarınca, görevsizlik kararının kesinleşmesinden itibaren 2 hafta içerisinde davacılar tarafından yapılacak müracat halinde dosyanın görevli İstanbul Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine,
4-Tarafların yukarıda belirtilen süre içerisinde başvarmamaları halinde mahkememizce dosyanın re’sen ele alınarak, 6100 Sayılı HMK’nın 20/1. maddesi gereğince davanın AÇILMAMIŞ SAYILMASINA karar verileceğinin ihtarına,
5-6100 sayılı HMK nın 331/2 maddesi uyarınca harç, yargılama gideri, vekalet ücreti ve gider avansı gibi hususların görevli mahkemece hüküm altına alınmasına,
Dair; davacı vekilinin yüzüne karşı ve davalının yokluğunda verilen gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde mahkememize veya bulunulan yer asliye ticaret mahkemesine dilekçe ile başvurmak koşuluyla İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi.15/03/2023
Katip
E-imza
Hakim
E-imza