Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/508 E. 2023/182 K. 22.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/508 Esas
KARAR NO : 2023/182

DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 14/07/ 2021
KARAR TARİHİ : 22/03/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılamaları sonunda :
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA:Davacı vekili İstanbul Asliye Hukuk Mahkemesi’ne sunduğu 14/07/2021 tarihli dava dilekçesinde özetle; “…Davalı/borçlunun kullanımında olan tesisatta kurum tarafından yapılan kontrolde davalının aboneliğinin görevli tedarik şirketi tarafından 21.02.2019 tarihinde borçtan tahliye kodu ile sonlandırıldığını, perakende satış sözleşmesi veya ikili anlaşma olmaksızın enerji kullanıldığının tespit edilmesi üzerine zabıt tarihinde cari olan Elektrik Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliği gereği … tarih ve … seri numaralı Kaçak Elektrik Tespit Tutanağı tanzim edildiğini, işbu tutanağa istinaden 11.392,56-TL tutarında kaçak elektrik tüketim tahakkuku yapıldığını, davalı borçlu aleyhine iş bu davada arz edilen kaçak elektrik bedeline gecikmiş gün faizi ve faizin KDV’si ilave edilerek 11.777,94-TL’nin tahsili amacıyla … 26. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyası ile ödeme emri gönderildiğini, davalı borçlu tarafından borca itiraz edilmesi üzerine takibin durduğunu, kaçak elektrik kullanımının tutanaklar ile sabit olduğundan, davalı borçlunun mevzuata uygun olarak düzenlenen kaçak elektrik tespit tutanağına ilişkin tahakkuku ödemekle yükümlü olduğunu; söz konusu borca itirazın yerinde olmadığını, bu nedenle borçlunun itirazının iptalini ve hükmolunacak meblağın % 20’sinden az olmamak üzere icra inkâr tazminatı ödemeye hükmedilmesini talep etme zarureti doğduğunu belirterek, öncelikle davalı/borçlunun taşınır, taşınmaz malları ve 3. Kişilerdeki hak ve alacakları üzerinde dava ve takip kesinleşinceye kadar teminatsız veya Mahkemece uygun görülecek teminat karşılığında ihtiyati haciz konulmasına, davalının … 26. İcra Müdürlüğü’nün …sayılı takip dosyasına yapmış olduğu haksız ve yersiz itirazının iptali ile takibin devamına, davalı/borçlu aleyhine hükmolunacak meblağın % 20’sinden az olmamak kaydıyla icra inkâr tazminatı ödemeye mahkûm edilmesine, yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin davalı yana tahmiline karar verilmesini…” talep ve dava etmiştir.
CEVAP:Davalı vekili İstanbul Asliye Hukuk Mahkemesi’ne sunduğu cevap dilekçesinde özetle; “…Davalı müvekkilinin tanınmış bir müteahhit olup yıllardır mesleğini icra ettiğini, dava konusu edilen kaçak elektrik kullanımından kaynaklanan takibin dayandığı tespit tutanağının müvekkilinin inşa ettiği binalardan birine ait bir kullanımdan kaynaklandığını, kullanımın müvekkilinin söz konusu taşınmazın inşaası ve tapu teslim işlemlerini tamamladığı tarihten sonra gerçekleşmiş olduğunu ve kaçak elektrik kullanımının faili ve davanın tarafı olmaması sebebi ile müvekkili açısından davanın reddi gerektiğini, şöyle ki; davalı müvekkilinin müteahhit olduğunu, inşa ettiği … Ada ve 12 Parsel numaralı bölgede bulunan taşınmazda 10 adet bağımsız bölümü olduğunu; tapu kayıtlarından da anlaşılacağı üzere bağımsız bölümlerden 7 tanesini 16.06.2017 tarihinde, geriye kalan 3 tanesini de ilerleyen 3 ay içinde devrettiğini, ilgili taşınmazın iskan tarihinin 14.08.2018 olduğunu, aboneliğin 21.02.2019 tarihinde müvekkili tarafından sona erdirildiğini; aboneliğin sona erdirildiği tarihten sonraki kullanımlar için de müvekkili abone olmadığından sorumlu olmadığını, söz konusu bağımsız bölümlerin tapuda tescilinin gerçekleştiği ve haksız kullanım ile müvekkilinin sorumluluğu arasındaki nedensellik bağının koptuğunu; müvekkilinin kaçak elektrik kullanımından sorumlu olamayacağının açık olduğunu, zira tapuda tescilinin gerçekleşmesi ile taşınmazın kullanımının tapu sahiplerine geçtiğini, müvekkilinin de söz konusu taşınmazlarda herhangi bir kullanım gerçekleştirmediği göz önüne alındığında müvekkili yönünden davanın reddi gerektiğini, kaldı ki söz konusu taşınmazın ve bağımsız bölümlerinin müvekkiline ilgili tarihte ait olmadığını, müvekkilinin söz konusu taşınmazda ikamet etmediğinin / kullanmadığının açık olduğunu belirterek, müvekkili aleyhine gerçekleştirilen haksız takibin ve devamında takibe itirazın iptal edilmesine ilişkin iş bu davanın haksız temellere dayandırıldığından; davanın reddine ilişkin hüküm kurulmasını, müvekkili lehine – davacı aleyhine kötü niyet tazminatına hükmedilmesini, ihtiyati haciz kararının kaldırılmasına karar verilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini…” talep etmiştir.
DELİLLER:
… 26. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyası, tanık anlatımları, 02/01/2023 tarihli bilirkişi raporu, İTO’dan gelen evraklar, … Esnaf ve Sanatkarlar Odası’ndan gelen birtakım evraklar, ilgili Vergi Dairesinden gelen evraklar, kaçak elektrik kullanım tespit tutanağı ve tüm dosya kapsamı
DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE:
Dava; kaçak elektrik bedelinin tahsili talepli olarak davalı aleyhine başlatılan icra takibine yapılan itirazın İİK 67. madde uyarınca iptali talebine ilişkindir.
… 20. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin …Esas,…Karar sayılı kararı ile dava hakkında görevsizlik kararı verilerek dosya mahkememize gönderilmiştir.
… 26. İcra Müdürlüğü’nün …Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; davacı tarafından , davalı aleyhine Kaçak elektrik kullanımından kaynaklı olarak 11.392,56,00 TL asıl alacak 326,59 TL takip tarihine kadar işlemiş faiz ve 58,79 TL KDV olmak üzere toplam 11.777,94 TL nin ödenmesi talebiyle ilamsız icra takibi başlatılmış olduğu; ödeme emrinin davalıya tebliğ edildiği ve davalının takibe itirazı üzerine takibin durmuş olduğu anlaşılmıştır.
Davacı tanığı … … 20. Asliye Hukuk Mahkemesindeki duruşmada “…Davacı şirket bünyesinde kayıt kaçak bölümünde çalışmaktayım, (davaya konu tutanak gösterilmek suretiyle soruldu) tutanaktaki yazı ve imzalar bana aittir, aradan uzun bir zaman geçtiği için tutanağı ve tutanağa konu yeri hatırlayamıyorum, ancak normal prosedürde kullanıcıyı mahalde bulunanlardan sorup sonrasında kullanıcıya ulaşarak tutanağı tutmaktayız, kişiyi görmeden kaçak tutanağı tutmuyoruz ancak bu tutanağı ne şekilde tuttuk hatırlayamıyorum Davacı şirketin taşeronu olarak çalışmaktayım, aradan uzunca bir zaman geçtiği için …’ı tutanağa konu mahalde bizzat kullanıcı mı olduğunu yoksa abonelik durumuna göre mi tutanak tuttuğumuzu hatırlayamıyorum..” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Davacı tanığı …20. Asliye Hukuk Mahkemesindeki duruşmada “..Davacı şirket bünyesinde 2017 yılından bu yana çalışmaktayım, (davaya konu kaçak elektrik tutanağı gösterilmek suretiyle soruldu) tutanaktaki kaşe ve imza bana aittir, tutanağı biz düzenlemişiz ama aradan uzunca zaman geçtiği için bu tutanağı ne suretle düzenlediğimizi hatırlayamıyorum, huzurdaki davalıyı hatırlamıyorum, görüp görmediğimi bilmiyorum, abone grubu ticarethane olarak tutanakta yazılmıştır, muhtemelen burası şantiye idi, kaçak tespit edildiğinde mahale gidip elektriği kesiyoruz, eğer burası şantiye ise tüm binanın elektriği kesiliyor, iskan alınana kadar binanın tek bir sayacı oluyor, bu sayaç da genellikle müteahhitlerin adına oluyor, iskan alınıp her bir daireye sayaç takılana kadar sorumluluk müteahhite ait oluyor ve kaçak tutanağı da müteahhit adına düzenleniyor, bu nedenle bu tutanak da bu şekilde düzenlenmiş olabilir, aradan uzunca bir zaman geçtiği için …’ın tutanağa konu mahalde bizzat kullanıcı mı olduğunu yoksa abonelik durumuna göre mi tutanak tuttuğumuzu hatırlayamıyorum, Dağıtım sistemine mi, sayaca mı, ölçüm sistemine mi müdahale edildiği soruldu: Bu olayda ölçüm yapılmasını gerektirir bir durum yoktur, sözleşmesiz sayaçtan elektrik kullanımı tespit edilmiş, kullanım miktarı belirlenmiş ve bunun üzerinden fatura tanzim edilmiştir, burası şantiye sayacıdır, sayaç üzerinde endeksler vardır, bu endeksler üzerinden tutanak tutuyoruz, aradan uzunca bir zaman geçtiği için mahalde kullanıcıya ilişkin araştırma yapıp yapmadığımızı hatırlamıyorum, ancak şantiye sayaçlarında genellikle sayaçta inceleme yapıp tutanak tutuyoruz..” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Davalı tanığı … … 20. Asliye Hukuk Mahkemesindeki duruşmada “…Ben Mecidiyeköy’de emlakçılık yapmaktayım, dava konusu yerin bulunduğu binanın müteahhiti …’dı, bu binadaki dairelerden bir kaçını ben kiraya verdim, hatırladığım kadarıyla 2018 yılında kiraya vermiştim, bildiğim kadarıyla 2018 yılında binanın iskanı alındı, iskan alınmadan önce tüm daireler satıldı, hatta en son 12 numaralı dubleks daireyi iskansız bir şekilde ben satın aldım, 2018 yılının 8. ayında binanın iskanı alındı, iskan alınana kadar kullandığımız elektrik şantiye elektriğiydi ve abonelik müteahhit … adınaydı, gelen elektrik bedelini daire sahiplerine bölüyorduk, sonrasında 2018 yılı içerisinde iskan alınınca dairelere saatler takıldı ancak kimse abonelikleri üzerine almadı, bu nedenle davaya konu sayaçta kaçak kullanım oluştu, abonelik de davalı adına kayıtlı olunca tutanak da onun adına düzenlendi, 2019 yılında davalının bir kaçak kullanımı yoktur, binadaki kiracılar ve bina malikleri elektriği kullandılar..” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Mahkememizin 23/11/2022 tarihli ara kararı ile dosya bilirkişiye tevdi edilmiş, bilirkişi 02/01/2023 tarihli raporunda özetle; “..davalının … numaralı tesisatına ait ödenmemiş bir adet faturadan dolayı idare tarafından 06/12/2018 tarihli Kesme Ve Mühürleme Belgesi düzenlenerek kesildiği, var olan Ticarethane Abonelik sözleşmesi davacı elektrik tedarikçi tarafından 07/11/2017 Kesme Mühürleme Tutanağı düzenlenerek tesisatın elektriğinim kesildiği, davalı tarafından borcun ödenmemesinden dolayı Borçtan tahliye kodu ile 21/02/2019 tarihinde aboneliğin sonlandırıldığı, İlgili dönemdeki …. kapsamında kurumun kestiği elektriği abonenin açarak kullanması kaçak elektrik kullanımı olduğu, Yargıtay 3. Hukuk Dairesinin 2015/1459 E. 2018/985 K. sayılı, 28.01.2016 tarihli Yargıtay ilamında, “Davalı Kurum elemanları tarafından düzenlenen kaçak elektrik tespit tutanağı, aksi sabit oluncaya kadar geçerli olan resmî belgelerden olup, aksi davacı tarafça ispat edilmediğine göre, davacının kaçak elektrik tükettiğinin kabulü gerekir.” denilmektedir. Yine Yargıtay 4. Hukuk Dairesinin 2011/5395 E. 2001/9448 K sayılı 15.10.2001 tarihli Yargıtay ilamında “Görevliler tarafından düzenlenen Kaçak Elektrik Tespit Tutanağı, aksi kanıtlanmadıkça geçerli belgelerdir.” ifadesiyle kaçak elektrik tespit tutanağının aksi ispat edilinceye kadar geçerli belgelerden olduğu, Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu’nun (EPDK) Kaçak ve Usulsüz Elektrik Enerjisi kullanımına ilişkin usul ve esaslar gereğince yapılan hesaplamalar neticesinde davalının … numaralı tesisatında sayaç tarafından kaydedilmiş kaçak elektrik enerjisi tüketim miktarının 8.184,632 kWh olduğu, – Davacı elektrik enerji tedarikçisinin, Lisans Sahibi Elektrik Dağıtım Şirketleri tarafından uyulması gereken Enerji Piyasası Denetleme Kurumu’nun (EPDK) açıkladığı, Ticarethane Abone Grubu Kullanıcıları elektrik enerjisi tüketim tahakkukları için uygulanacak elektrik enerjisi tüketim tarifesine göre mahalde sözleşmesiz elektrik enerji kullanımından dolayı davalıdan tutanak tarihi itibarıyla 11.392,54 TL kaçak elektrik bedeli alacağı olduğu, … 15.maddesinin 4.fıkrasında; “Düzenlenen tarifelerle enerji ve /veya kapasite satın alan tüketicilerce zamanında ödenmeyen borçlara, görevli tedarik şirketi tarafından bu Yönetmelikte belirlenen oranı aşmamak üzere, gecikme zammı uygulanır. Gecikme zammı günlük olarak uygulanır” hükmü kapsamında, asıl alacağa, 6183 sayılı kanun gereği değişecek oranlar üzerinden işletilecek gecikme zammı uygulamasının usul ve yasaya uygun olacağı, … 26. İcra Dairesinin … E. sayılı dosya kapsamında yapılan gecikme zammı hesaplaması neticesinde; davacı elektrik tedarikçinin Toplam 11.392,54 TL Asıl Alacak + 326,59 TL Gecikme Faizi + 58,79 TL Faizin % 18 KDV’si = 11.777,91 TL alacağı olduğu..” yönünde görüş bildirilmiştir.
Toplanan deliller, tanık anlatımları, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı itibariyle; davalının kullanımda olan iş yerinde 12/04/2019 tarihinde Kaçak/Usulsüz elektrik kullanımına ilişkin tutanak düzenlendiği, tutanağı tanzim eden kurum görevlilerinin duruşmadaki beyanları ile tutanak altındaki imzanın kendilerine ait olduğunu ve tutanak içeriğinin doğru olduğunu beyan ettikleri, Yargıtayın yerleşik kararları ve genel uygulama itibariyle görevliler tarafından düzenlenen Kaçak Elektrik Tespit Tutanağı, aksi kanıtlanmadıkça geçerli belgelerden olduğu, davalı tarafça ilgili tutanağın geçerli olmadığının ispatlanamadığı, mahkememizce hükme esas alınan ve denetlenebilir bilirkişi raporuna göre 11.392,54 TL Asıl Alacak + 326,59 TL Gecikme Faizi + 58,79 TL Faizin % 18 KDV’si = 11.777,92 TL alacaklı olduğu, davalı tarafça takip borcunun ödendiğinin iddia ve ispat edilmediği , bu sebeple icra takibine yapılan itirazın kısmen yerinde olmadığı anlaşılmakla davanın kısmen kabulüne, alacağın haksız fiilden kaynaklanıyor olması ve yargılama gerektirmesi nedeniyle koşulları oluşmayan icra inkar tazminatı talebinin reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Ayrıntısı ve gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere :
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile; davalının, … 26. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın iptali ile takibin 11.392,54 TL asıl alacak, 326,59 TL gecikme faizi ve 58,79 TL KDV üzerinden devamına, 11.392,54 TL asıl alacağa takip tarihinden itibaren 6183 Sayılı yasa uyarınca değişen oranlarda gecikme faizi uygulanmasına, 0,02 TL’lik kısım yönünden talebin reddine
2-Koşulları oluşmayan icra inkar tazminatı talebinin REDDİNE
3- Karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereği alınması gereken 778,22 TL harçtan peşin alınan 142,25 TL harcın mahsubu ile bakiye 635,97 TL karar ve ilam harcının davalıdan alınıp hazineye gelir kaydına,
4-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesi gereği takdir ve tayin olunan 9.200,00 TL nisbi vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
5-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesi gereği takdir ve tayin olunan 0,02 TL nisbi vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan 1.956,90 TL yargılama gideri ( bilirkişi ücreti-posta gideri ) ile 142,25 TL harç masrafı olmak üzere toplam 2.099,15 TL yargılama giderden 2.098,15 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
7-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
8-6325 Sayılı Yasa’nın 18/A-14 maddesi ile Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği’nin 26. Maddesine göre; Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 1.560,00-TL arabuluculuk ücretinin taraflardan (1,0-TL’sinden davacı tarafın, 1.559,0-TL’sinden davalı tarafın müştereken ve müteselsilen sorumlu olması kaydı ile) tahsili ile hazineye gelir kaydına,
9-Taraflarca yatırılan gider ve delil avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde HMK 333 maddesi uyarınca ilgili tarafa iadesine,
Dair davacı vekili, davalı vekilinin yüzüne karşı Miktar itibariyle KESİN olmak üzere karar verildi. 22/03/2023

Katip
E-imza

Hakim
E-imza