Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/457 E. 2023/274 K. 27.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/457 Esas
KARAR NO : 2023/274

DAVA : İflas (Adi Takipten Doğan İtirazın Kaldırılması Ve İflas (İİK 156))
DAVA TARİHİ : 27/07/2020
KARAR TARİHİ : 27/04/2023

Mahkememizde açılan davanın yapılan yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde ve aşamalardaki beyanlarında özetle; müvekkili şirket ile davalı arasında tıbbi ilaç, malzeme ve ürün alım satımına ilişkin ticari ilişki bulunduğunu, müvekkilinin davalı tarafından sipariş edilen ürünleri teslim ederek ticari ilişkiden doğan yükümlülüklerini yerine getirdiğini ancak davalının teslim alarak kullandığı ürünlerin bedelini müvekkili şirkete ödemediğini, teslim edilen ürünlere ait faturaların davalıya teslim edildiğini, faturaların ticari defter ve kayıtlara işlenerek vergi dairelerine beyan edildiğini ve yasal sürelerinde davalı tarafça fatura içeriklerine itiraz edilmediğini, faturalarda ön görülen ödeme vadeleri dolmasına rağmen davalı tarafça fatura bedellerinin ödenmediğini, bu sebeplerle davalıya ürün satımı ve tesliminin durdurularak … 28. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, ödeme emrinin 20/12/2013 tarihinde tebliğ edildiğini ve 24/12/2013 tarihinde davalı tarafça borca, takibe, işlemiş faize, faiz oranına ve fer’ilerine itiraz edildiğini, borçlu-davalının icra takibine yapmış olduğu itirazın iptaline yönelik davanın 18.02.2014 tarihinde açıldığını ve … 42. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin …Esas sayılı dosyasına kaydedildiğini, yargılamanın devamı sürecinde mahkemelerin birleşmesi sonucu dava dosyasının … 5. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyasına kaydedildiğini, anılan dava dosyasının 16.03.2015 tarihinde karara çıktığını ve … 5. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin… Esas-… Karar sayısı ile davanın kısmen kabulüne karar verildiğini, anılan mahkeme kararının davalı-borçlu tarafından temyiz edilmesi üzerine kısa kararla gerekçeli kararın arasında çelişki bulunduğundan bahisle Yargıtay 19. Hukuk Dairesi’nin 2015/12619 Esas-2016/3379 Karar sayılı 29.02.2016 tarihli ilamı ile bozma kararı verildiğini, dava dosyasının bozma kararı sonucunda … 5. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin …Esas sırasına kayıt edildiğini, mahkemece bozma kararı doğrultusunda …Esas-… Karar sayılı 14.11.2016 tarihli kararı ile davanın kabulüne, itirazın iptaline, takibin 86.003,50-₺ üzerinden devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren avans faizi uygulanmasına, %20 inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verildiğini, anılan mahkeme kararının davalı-borçlu tarafından temyiz edildiğini, bu kez Yargıtay 19. Hukuk Dairesi’nin 2019/2052 Esas-2019/4555 Karar sayılı 30.09.2019 tarihli ilamı ile temyiz isteminin reddine karar verilerek mahkeme kararının kesinleştiğini, davalı-borçlu şirket aleyhine ikame edilen itirazın iptali davasının kesinleşmesini müteakip icra dosyasının yenilenmesinin talep edidiğini ve … 28. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sırasına kayıt edildiğini, geçen süre içerisinde davalı tarafça dosya borcu ödenmediğinden, davalı adına kayıtlı malvarlığı üzerinde alacağın tahsile engel olacak şekilde başkaca dosyalardan birden fazla haciz bulunduğundan ve borcu karşılayacak başkaca bir malvarlığı da bulunmadığından takip yolu değiştirilerek davalıya iflasa yönelik …ödeme emri ile … 5. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin …Esas sayılı dosyası ile hüküm altına alınan asıl alacak dışında kalan kalemler yönünden … icra emrinin tebliğe çıkartıldığını, davalı tarafça iflas ödeme emrine 28.02.2020 tarihinde itiraz edildiğini, davalının müvekkiline böyle bir borcunun bulunmadığının belirtilerek takibe, ödeme emrine, borcun tamamına, uygulanan faize, faiz oranına ve tüm fer’ilere itiraz edildiğini, müvekkilinin alım satım ilişkisi gereği edimlerini yerine getirdiğini, sattığı ürünleri davalıya teslim ettiğini, buna karşılık davalının edimlerini yerine getirmediğini, ürün bedellerini ödemediğini, geçen süre içerisinde ve kesinleşmiş mahkeme kararına rağmen borcunu ödeyemeyeceği ve acz içerisinde olduğunun anlaşıldığını, davalının borca, takibe, işlemiş faize, faiz oranına ve tüm fer’ilere itirazı tamamen kötüniyete dayandığını, müvekkiline iflas takibi ve yine bu dosyadan tebliğ edilen icra emrinde talep edilen miktarlarda borçlu olduğunu bildiğini, buna rağmen böylesi bir itirazın amacının iflas işlemlerini durdurarak davalı şirketin iflasını geciktirmek ve müvekkilinin alacağının tahsilini ertelemek olduğundan davalı ile haricen uzlaşabilme ihtimali bulunmadığını belirterek davanın kabulü ile fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla müvekkilinin davalıdan asıl alacak, işlemiş ve işleyecek faiz, diğer fer’iler ve … 5. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyasında hüküm altına alınan alacak kalemleri ile birlikte alacaklı olduğu tutarın yapılacak bilirkişi incelemesi sonucunda tespitine, davalının iflas ödeme emrine yapmış olduğu haksız ve kötüniyetli itirazının kaldırılmasına ve davalı şirketin iflasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde ve aşamalardaki beyanlarında özetle; müvekkilinin tıbbi ilaç, malzeme ve ürün alım satımına ilişkin davacı ile arasında gerçekleşen ticari ilişkiden kaynaklı olarak ödenmemiş borcu bulunmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, İİK 156/3 maddesine dayalı olarak alacaklı tarafından açılmış olup, borçlunun itirazının kaldırılması ve borçlunun iflasına karar verilmesi talebine ilişkindir.
Mahkememizce … 28. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı icra dosyası getirtilmiş, incelenmesinde; alacaklı .. Şti. tarafından borçlu … A.Ş. aleyhine “16/08/2013 86.003,50-₺ 1 adet cari hesap tıbbi ilaç malzeme ve sair ürünlerin alım-satımından doğan muhtelif tarihli ve tutarlı faturalardan kaynaklanan cari hesap alacağı” açıklaması ile 86.003,50-₺ asıl alacak ve 3.985,03-₺ işlemiş faiz olmak üzere toplam 89.988,53-₺’nin tahsili talebi ile 17/12/2013 tarihinde ilamsız icra takibi başlatıldığı, borçlunun süresinde borca itirazı üzerine icra dairesinin 25/12/2013 tarihli kararı ile takibin durdurulmasına karar verildiği, anılan itiraza ilişkin olarak alacaklı … Ltd. Şti. tarafından borçlu … A.Ş. aleyhine … 5. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … esas sırasında itirazın iptali talebi ile açılan davanın yargılaması sonucunda … E.K. sayılı 14/11/2016 tarihli kararı ile itirazın iptaline, takibin 86.003,50-₺ üzerinden devamına, asıl alacak 86.003,50-₺’nin takip tarihinden itibaren avans faizi uygulanmasına, kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan 17.200,00-₺ icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine karar verildiği, anılan kararın Yargıtay 19. Hukuk Dairesi’nin 2019/2052-2019/4555 E.K. sayılı 30/09/2019 tarihli kararı ile kesinleştiği, alacaklı vekilinin 14/02/2020 tarihinde anılan karar doğrultusunda dosya kapak hesabı yapılması, İİK 43 maddesi gereğince takip yolunun değiştirilmesine karar verilmesi, borçluya … iflas ödeme emri tebliğe çıkartılması talebinde bulunduğu, alacaklı vekilinin 19/02/2020 tarihinde … 5. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … E.K. sayılı ilamında hüküm altına alınan asıl alacak dışındaki alacak kalemleri yönünden borçluya … icra emrinin tebliğe çıkartılmasına karar verilmesi talebinde bulunduğu, 24/02/2020 tarihli yenileme emrinin, … ödeme emrinin, … icra emri ilam sureti ve yenileme emrinin 26/02/2020 tarihinde borçlu şirkete usulünce tebliğ edildiği, borçlu şirketin 28/02/2020 tarihli dilekçe ile alacaklı yana borcunun bulunmadığını belirterek borca ve tüm fer’ilere itiraz ettiği icra dairesinin 09/03/2020 tarihli kararı ile takibin durdurulmasına karar verildiği anlaşılmıştır.
Mahkememizin 2020/372-2021/896 E.K. sayılı 30/12/2021 tarihli kararı ile “…Davanın kabulüne, 1-Davalının … 28. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takip dosyasında yapmış olduğu itirazının kaldırılmasına, takibin 86.003,50-₺ asıl alacak ve 86.003,50-₺ asıl alacağa takip tarihinden itibaren avans faizi uygulanmak sureti ile, 17.200,00-₺ inkar tazminatı, 1.488,64-₺ bakiye harç, 833,00-₺ yargılama gideri, 9.630,28-₺ ilam vekalet ücreti, 8.568,27-₺ işlemiş faiz ve (17.200,00-₺ + 1.488,64-₺ + 833,00-₺ + 9.630,28-₺ = 29.151,92-₺) 29.151,92-₺’ye takip tarihinden itibaren yasal faiz oranı uygulanmak sureti ile takibin devamına, 2-… Ticaret Sicil Müdürlüğü’nün … sicil sırasında kayıtlı… A.Ş.’nin iflasına, İflasın 30/12/2021 günü saat 16:11 itibari ile açılmasına, İflasın açıldığının … İflas Müdürlüğü’ne ve … Ticaret Sicil Müdürlüğü’ne müzekkere ile bildirilmesine, İflas kararının iflas müdürlüğü tarafından ilanına, İflas avansının iflas müdürlüğüne aktarılmasına…” karar verilmiştir. Anılan karar davacı tarafça istinaf edilmiş olup İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’nin 17. Hukuk Dairesi’nin 2022/617-702 E.K. sayılı kararı ile “… İflasa tabi şahıslardan olan borçlusunu, para veya teminat alacağından dolayı iflas yoluyla takip etmek isteyen alacaklı, yetkili icra dairesine yazılı veya sözlü olarak ya da elektronik ortamda iflas yolu ile takip talebinde bulunabilir. Takip talebinde adi haciz yoluyla takip talebinde yer alan kayıtlardan başka, iflas takip yolunun izlenmek istediği de belirtilir (m. 58/b5). İflas yoluyla takip talebi üzerine icra dairesinin düzenleyeceği ödeme emrinde adi haciz yoluyla takipteki ödeme emrinde yer alması gereken kayıtlar bulunur. İflas yoluyla takipte düzenlenen ödeme emrinde ayrıca iki kayıt daha yer alır. Bu kayıtlar “iflas tehdidi” ve “konkordato teklif edilebileceği” hususlarıdır. İflas yoluyla takipte ödeme emrinde, ödeme emrinin tebliğ edildiği tarihten itibaren yedi gün içerisinde takip konusu borcun ödenmesi, aksi hâlde alacaklının mahkemeye başvurup borçlunun iflasının talep edebileceği belirtilir. Borçlunun gerek borcu olmadığına ve gerekse kendisinin iflasa tabi kişilerden bulunmadığına dair bir itirazı varsa, bu itirazın da ödeme emrinin tebliğinden itibaren yedi gün içinde bir dilekçe ile icra dairesine bildirilmesi lüzumu da ödeme emrinde yer alır (Muşul, Timuçin: İcra ve İflas Hukuku Esasları, Ankara 2015, s. 684). Borçlu ödeme emrinin kendisine tebliğinden itibaren yedi içinde ödeme emrine itiraz edebilir. Borçlu anılan süre içinde ödeme emrine itiraz etmezse ödeme emri kesinleşir. Ödeme emrine itiraz etmeyen borçlu, borcunu ve iflas takibinin harç ile giderlerini öderse iflas takibi son bulur; ödemezse alacaklı ticaret mahkemesinde borçluya karşı iflas davası açabilir (Kuru, Baki: İcra ve İflas Hukuku El Kitabı, İstanbul 2004, s. 950).Genel iflas yoluyla takipte borçlu, ödeme emrini tebellüğ ettiği tarihten itibaren yedi gün içinde bir dilekçe ile icra dairesine başvurup takip konusu borca itiraz ettiği takdirde, takip durur (m. 155, m. 156/3). Alacaklı ödeme emrinin tebliğinden itibaren bir yıllık hak düşürücü süre içinde (m.156/son f.) borçlunun muamele merkezinin bulunduğu yerdeki ticaret mahkemesine bir dilekçe ile başvurup, itirazın kaldırılmasını ve borçlunun iflasına karar verilmesini talep edebilir (Muşul, s. 691). Genel iflas yoluyla takipte, gönderilen ödeme emrine karşı yedi günlük süre içinde itiraz etmiş olan borçlu, ödeme emrine itiraz süresi içerisinde ileri sürmediği diğer itiraz sebeplerini, iflas dava dilekçesinin tebliği üzerine vereceği cevap dilekçesinde ilk defa ileri sürebilir. İflas davasının açıldığı ticaret mahkemesinde, icra mahkemesindeki gibi sıkı şekil şatlarına tâbi bir yargılama yapılmayıp, HMK’nın genel hükümleri uygulanır. Basit yargılama usulünün uygulanacağı iflas davasında borçlu evvelce ödeme emrine karşı ileri sürdüğü itiraz sebepleri ile bağlı olmaksızın meselâ, takip konusu borcu ödemiş olduğu ya da borcun zamanaşımına uğradığı itirazını cevap dilekçesinde beyan edebilir. İflas davasında alacaklı, alacağını ispat bakımından İİK’nın 68. maddesinde tahdidi olarak sayılmış bulunan belgelerle bağlı değildir. Alacaklı normal bir alacak davasında olduğu gibi alacağın varlığını HMK’ya göre mümkün olan her türlü delil ile ispat edebilir. Mahkemenin yapacağı inceleme sonucunda borçlunun borçlu olmadığı kanısına varılırsa iflas davasının reddine karar verilir. İflas davasının reddi kararı maddi anlamda kesin hüküm teşkil eder ve alacaklı iflas takibi ve davası konusu yapılmış alacak için borçluya karşı yeni bir alacak davası açamaz. Yapılan inceleme sonucunda alacağın mevcut olduğu kabul edilirse borçlunun itirazının kesin olarak kaldırılmasına karar verilir ve mahkemece aynı zamanda bir depo kararı verilir. Bu depo kararı ile mahkeme, borçluya yedi gün içerisinde faiz ve icra giderleri ile birlikte borcunu ifa etmesini veya o kadar miktarı mahkeme veznesine depo etmesini emreder (m.158, II c. 2). Borçlu yedi günlük depo süresi içerisinde faiz ve giderleri ile birlikte borcu ödemez veya mahkeme veznesine depo etmez ise, mahkemece depo kararından sonraki ilk oturumda borçlunun iflasına karar verilir (Kuru, s. 957). (Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 2019/(15)6-574 E. 2021/1710 K. Sayılı ilamı) İlama bağlı bir alacağın icra emriyle istenmesine rağmen ödenmemesi durumunda borçlunun doğrudan doğruya iflasının istenebileceği İİK’nın 177/4. Maddesinde düzenlenmiştir. Somut uyuşmazlıkta, dava dilekçesinde vakıaların anlatımına ilişkin ilk kısımda ve talep sonucunda “müvekkilin davalıdan asıl alacak, işlemiş ve işleyecek faiz, diğer fer’iler ve … 5. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyasında hüküm altına alınan alacak kalemleri ile birlikte alacaklı olduğu tutarın yapılacak bilirkişi incelemesi sonucunda tespitine, davalının iflas ödeme emrine yapmış olduğu haksız ve kötüniyetli itirazının kaldırılmasına ve davalı şirketin iflasına..” karar verilmesini istemekle … 5. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyası ile hüküm altına alınan asıl alacak dışındaki 17.200,00 TL inkar tazminatı, 1.488,64 TL bakiye harç, 833,00 TL yargılama gideri, 9.630,28 TL ilam vekalet ücreti, 8.568,27 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 37.720,19 TL üzerinden davalıya çıkarılan … ödeme emri için İİK’nın 177/4. maddesine dayalı doğrudan iflas isteminin maddi vakıaları olan “ilama müstenit alacağın icra emriyle istendiği halde ödenmediği” maddi vakıasına, ayrıca adi iflas yolu ile yenilen takipte davalı itirazının kaldırılması ile iflas talebine yer verilmekle İİK’nın 156. maddesi gereğince iflas talebinde bulunduğu anlaşılmıştır. Nitekim mahkemece de, depo emrine esas kapak hesabını hem adi iflas yolu ile talep edilen ve davalının itirazı üzerine durdurulan 86.003,50 TL. Ve ferileri üzerinden hemde davacının örnek 4,5 icra emri ile talep ettiği bedel üzerinden hesaplatmış. İtirazında bu bedel üzerinden kaldırılmasına karar verilmiştir. Davacının dayandığı anılan maddi vakıalar hem doğrudan iflas, hem de iflas yoluyla adi takibe itiraz edilmesi üzerine iflas istemine ilişkin olup, … 5. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyası ile hüküm altına alınan asıl alacak dışındaki 17.200,00 TL inkar tazminatı, 1.488,64 TL bakiye harç, 833,00 TL yargılama gideri, 9.630,28 TL ilam vekalet ücreti, 8.568,27 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 37.720,19 TL üzerinden davalıya çıkarılan Örnek 4-5 ödeme emri için talebin İİK’nın 177/4. maddesine dayalı olması sebebi ile bu talebin dosyadan tefriki ile …iflas ödeme emrine esas 86.003,50 TL. ve ferileri üzerinden takibe karşı yapılan itirazın kaldırılması ile depo emrine esas bedelin bu miktarlar üzerinden hesabı ile sonucuna göre bir hüküm kurulması gerekirken, davacının …ve… icra emrine konu bedelin toplamı üzerinden itirazın kaldırılması ile her iki takip bedeli üzerinden yapılan hesapla depo kararı vermesi isabetli olmamıştır. Bu sebeple ilk derece mahkeme kararının kaldırılmasına dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur. H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere; 1-Davalı tarafın istinaf başvurusunun esasa ilişkin sebepler incelenmeksizin KABULÜNE, 2-… 3. Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas, … Karar, 30/12/2021 tarihli kararının HMK 353/1a-4 maddesi gereğince KALDIRILMASINA…” karar verilmiş olup, dosya mahkememizin 2022/457 esas sırasına kayıt edilmiştir.
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi’nin 2022/617-702 E.K. sayılı kararına uygun olarak İİK 158/2. maddesi uyarınca depo emri hazırlandıktan sonra davalıya usulüne uygun olarak tebliğ edilmiştir. Usulüne uygun tebliğe rağmen verilen 7 günlük süre içerisinde mahkememiz veznesine veya icra veznesine veya alacaklıya herhangi bir ödemenin yapılmadığı anlaşıldığından İİK’nun 158/2. maddesi gereğince davalı şirketin iflasına karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM / Ayrıntısı ve gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın kabulüne, … Ticaret Sicil Müdürlüğü’nün…sicil sırasında kayıtlı Vatan Hastaneleri Sağlık Yatırım A.Ş.’nin iflasına,
2-İflasın 27/04/2023 günü saat 15:04 itibari ile açılmasına,
3-İflasın açıldığının … İflas Müdürlüğü’ne ve … Ticaret Sicil Müdürlüğü’ne müzekkere ile bildirilmesine,
4-İflas kararının iflas müdürlüğü tarafından ilanına,
5-İflas avansının iflas müdürlüğüne aktarılmasına,
6-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 179,90-₺ maktu karar harcından peşin alınan 54,40-₺ harcın mahsubu ile bakiye 125,50-₺ bakiye harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
7-Davacı tarafından yapılan 2.943,03-₺ bozmadan önceki masraf ile 233,70-₺ tebligat posta gideri olmak üzere toplam 3.176,73-₺ ile harç gideri olan 116,60-₺’nin toplamı olan 3.293,33-₺ yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
8-Avukatlık asgari ücret tarifesi uyarınca davacı vekili lehine takdir olunan 9.200,00-₺ maktu vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
9-Davacı tarafça yatırılan gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde HMK 333 maddesi uyarınca davacı tarafa iadesine,
Dair; taraf vekillerinin yüzlerine karşı kararın taraflara tebliğinden itibaren 10 günlük süre içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 27/04/2023

Başkan …
e-imza
Üye …
e-imza
Üye …
e-imza
Katip …
e-imza