Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/456 E. 2022/599 K. 22.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/456 Esas
KARAR NO : 2022/599

TALEP : Konkordato (Adi Konkordatodan Kaynaklanan (İİK 285 İla 308/h))
TALEP TARİHİ : 16/03/2020
KARAR TARİHİ : 22/09/2022

Mahkememizde açılan davanın yapılan yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Konkordato talep eden vekili talep dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin 04.04.2001 yılında kurulduğunu, faaliyet alanının tekstil sektöründe ithal ve yerli ipliklerden üretim yapmak olduğunu, çalışmalarının maliyetlerinin artması, döviz kurundaki dalgalanmalar ve enflasyondaki artıştan olumsuz etkilenildiğini, işletme sermayesi bulmada güçlük yaşar hale gelindiğini, banka borçları olmak üzere borç ödemelerinde temerrütler oluştuğunu ve şirketin işletme sermayesi ihtiyacının arttığını, nakit darboğazına girildiğini belirterek tüm bu sebeplerden dolayı 2004 sayılı İİK’nun 285 ve devam eden maddeleri gereğince konkordato talebi ile İİK’nun 287. maddesi gereğince 3 aylık geçici mühlet kararının verilmesini, İİK 287/1, 288/1 ve 294. maddeleri gereği talepte bulunanın malvarlığının korunması ve alacaklarının cebri icra tehditlerinin durdurulmasına yönelik gerekli tedbir kararlarının verilmesini, İİK287/3. maddesi gereği geçici komiser tayini, İİK 288/1. maddesi gereği gerekli ilanların yapılmasını, geçici mühlet içinde yapılacak inceleme neticesinde 1 yıllık kesin mühletin verilmesini, kesin mühlet içinde yapılacak konkordato anlaşmalarının akdedilmesi halinde konkordatonun tasdikine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
İİK 288 maddesi kapsamında itiraz dilekçesi ibraz eden alacaklılar ilişkili kişi olarak UYAP sisteminden dosyaya eklenmiştir.
Dava, 2004 sayılı İİK’nun 285 vd. maddesine dayalı konkordato talebine ilişkindir. İİK 285 maddesinde “Borçlarını vadesi geldiği halde ödeyemeyen veya vadesinde ödeyememe tehlikesi altında bulunan herhangi bir borçlu vade verilmek veya tenzilat yapılmak sureti ile borçlarını ödeyebilmek veya muhtemel bir iflastan kurtulmak için konkordato talep edebilir.” hükmü yer almaktadır. 2004 sayılı İİK’nun dava tarihi itibari ile yürürlükte bulunan 286 maddesi gereğince konkordato talebine; “a)Borçlunun borçlarını hangi oranda veya vadede ödeyeceğini, bu kapsamda alacaklıların alacaklarından hangi oranda vazgeçmiş olacaklarını, ödemelerin yapılması için borçlunun mevcut mallarını satıp satmayacağını, borçlunun faaliyetine devam edebilmesi ve alacaklılara ödemelerini yapabilmesi için gerekli malî kaynağın sermaye artırımı veya kredi temini yoluyla yahut başka bir yöntem kullanılarak sağlanacağını gösteren konkordato ön projesi. b) Borçlunun malvarlığının durumunu gösterir belgeler; borçlu defter tutmaya mecbur kişilerden ise Türk Ticaret Kanununa göre hazırlanan son bilanço, gelir tablosu, nakit akım tablosu, hem işletmenin devamlılığı esasına göre hem de aktiflerin muhtemel satış fiyatları üzerinden hazırlanan ara bilançolar, ticari defterlerin açılış ve kapanış tasdikleri ile elektronik ortamda oluşturulan defterlere ilişkin e-defter berat bilgileri, borçlunun malî durumunu açıklayıcı diğer bilgi ve belgeler, maddi ve maddi olmayan duran varlıklara ait olup defter değerlerini içeren listeler, tüm alacak ve borçları vadeleri ile birlikte gösteren liste ve belgeler. c) Alacaklıları, alacak miktarlarını ve alacaklıların imtiyaz durumunu gösteren liste. d) Konkordato ön projesinde yer alan teklife göre alacaklıların eline geçmesi öngörülen miktar ile borçlunun iflâsı hâlinde alacaklıların eline geçebilecek muhtemel miktarı karşılaştırmalı olarak gösteren tablo. e) (Değişik:6/12/2018-7155/13 md.) Kamu gözetimi, muhasebe ve denetim standartları kurumunca yetkilendirilen bağımsız denetim kuruluşu tarafından Türkiye Denetim Standartlarına göre yapılacak denetim kapsamında hazırlanan ve konkordato ön projesinde yer alan teklifin gerçekleşeceği hususunda makul güvence veren denetim raporu ile dayanakları…” eklenmelidir. Sayılan belgelerin ibrazı konkordato talebi için ön koşuldur. İİK 286 maddesinde belirtilen belgelerin eksiksiz olarak dilekçe ekinde sunulduğu tespit edilmekle 18/03/2020 tarihinden başlamak üzere konkordato talep edenlere 3 aylık geçici mühlet verilmesine karar verilmiştir. İİK 288/1 maddesi uyarınca geçici mühlet, kesin mühletin sonuçlarını doğuracağından İİK 294, 295, 296, 297 maddelerinin uygulanmasına ve İİK 287 maddesi uyarınca geçici mühlet içerisinde davacının mal varlığını muhafazası için gerekli tedbirlerin alınmasına karar verilerek ön projede yer alan konkordatonun başarıya ulaşmasının mümkün olup olmadığının, yani konkordato talebinde bulunan borçlunun mâli durumunun düzelmesinin mümkün olup olmadığının ve konkordato teklifinin tasdiki şartlarının yerine gelip gelmeyeceğinin yakından incelenmesi amacı ile geçici konkordato komiser heyeti görevlendirilmiştir. Diğer yandan 7226 sayılı bazı kanunlarda değişiklik yapılmasına dair kanunun geçici 1. maddesi ile yargısal sürelerin durdurulduğu ve hakimler ve savcılar kurulunun adli yardı ilk derece mahkemelerine ait duruşma ve keşiflerin 15/06/2020 tarihine kadar ertelenmesine dair tedbir kararı nedeni ile 22/03/2020-15/06/2020 tarihleri arasında duran ve işlemeyen konkordato mühletinin konkordato talep eden … Şirketi yönünden 16/06/2020 tarihinden itibaren 86 gün uzatılmasına karar verilmiş ve bilahare iş bu sürenin bitim tarihi olan 08/09/2020 tarihinden itibaren 2 aylık ek geçici mühlet verilmiştir. Mühlet sonunda İİK 290 maddesi kapsamında geçici komiser heyeti tarafından tanzim olunan 04/11/2020 tarihli raporda özetle “…Şirketin kaydi değerlere göre hazırlanmış bilanço verilerine göre 30.09.2020 tarihi itibariyle işletmenin kavdi değerlerle özvarlık tutarı (-) 800.741,68 TL’dir. Şirketin rayiç değerlere özvarlık değeri (-)5.093.423,61-TL‘dir. 6102 sayılı TTK.’ nun 376/3. maddesinde belirtilen değerleme yöntemine göre kaydi değerlere göre varlıkları borçlarını karşılamaya yetmemektedir. Şirketin cari oranı olması gereken makul düzeyin oldukça altındadır. Hatta 31.12.2019 den 29.02.2020 tarihine kadar cari oranda düşüş gerçekleşmiştir. 30.09.2020 tarihinde ise düşüş daha da hızlanarak artmış ve şubat avındaki 0.65 oranı 0.18 ‘e düşmüştür. 30.09.2020 tarihine gelindiğinde ise dönen varlıkları kısa vadeli borçların 1/5’den daha da aşağı düşmüştür. Bu nedenle kısa vadeli borçlarını ödemekte zorlanacağı nakit sıkıntısı yaşanacağı aşikardır. Şirketin stoklan dışındaki dönen varlıklarının kısa vadeli borçlarını ödeme de yetersiz olduğu, borçlarım ödemesi mümkün değildir. Acilen ek kaynaklar sağlanması ve likidite sorununa çözüm bulunması gerekmektedir. Mali incelemelerde tespit edildiği üzere 30.09.2020 tarihi itibari ile özvarlık değeri (-)5.093.423,61 TL dir. Aynca şirketin alacak senetleri hesapların da yer alan tutar, vadesinin geçmiş olması nedeni ile tahsil problemi olması durumunda bu tutarın borca batıklık tutarının daha da artacağı borca batıklığın (-) 6.605.001,71 TL ‘ye ulaşabileceği ve şirketin finansal sıkıntılarının daha da artacağı değerlendirilmiştir. Şirketin revize ön projesinde belirtilen kaynaklar’dan en önemlisi % 55,82 oranına sahip sermaye artırımının yapılmasıdır. Ancak 2.900.000 TL sermaye artıranını sağlayacak ortakların sermaye artıranım hangi kaynaklardan sağlayacakları konusunda revize ön projede açıklık bulunmamaktadır. Ortakların sermaye artırımını gayrimenkul satış ile ya da kredi temini yoluyla mı teinin edeceğinin açıklığa kavuşması gerekmektedir. Ayrıca sermaye artırımı nakit akış tablosunda 5 yıl gibi uzun bir döneme yayıldığı görülmektedir. Revize ön projede Nakit Akış Tablosunda Maliyetlerden Kaynaklanan Nakit çıkışı ile Proforma Gelir Tablosundaki satılan malın maliyeti tutan arasında tutarsızlık bulunmaktadır, örneğin; Proforma Gelir Tablosunda 2020 yılı satılan maliyeti 2.538.031,18 TL iken Nakit akış tablosunda 2.850.000 TL olarak yer almaktadır. Aynı farklılık 2021,2022,2023 ve 2024 yıllarında da devam etmektedir. Nakit Akış Tablosunda Cari Dönem Satışlarından Tahsilat tutan 2.703.270 TL olarak yazılmışken Proforma Gelir Tablosunda 2.965.217,13 TL olarak yer almaktadır. Aynı farklılık 2021,2022,2023 ve 2024 yıllarında da devam etmektedir. Yukarıda açıklamaya çalıştığımız tespit ve değerlendirmeler sonucunda; borçlu şirketin faaliyetine ilişkin kısa vadeli borçlarını ödemekte zorlanacağı, dönen varlıklarının borçlarım karşılamasının mümkün olmadığı, 2020 ilk dokuz aylık verilerin karlılık hedeflerinin oldukça altında gerçekleşmesi ve rayiç değerlere göre borçlarının varlıklarım aşması nedeni ile konkordato projesinin gerçekleşmesi ihtimalinin bulunmadığı..” yönünde görüş bildirilmiştir.
Yargılama sonucunda mahkememizin 2020/195-569 E.K. sayılı 06/11/2020 tarihli kararı ile “…1-Konkordato talep edenin konkordato kesin mühlet talebinin reddine, 2-… Ticaret Sicil Müdürlüğü’nün … sicil sırasında kayıtlı Halide … Şti.’nin iflasına, 3-İflasın 06/11/2020 günü saat 14:45 itibari ile açılmasına, 4-İflasın açıldığının İstanbul İflas Müdürlüğü’ne ve İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğü’ne müzekkere ile bildirilmesine, 5-İflas kararının iflas müdürlüğü tarafından ilanına, 6-İflas avansının iflas müdürlüğüne aktarılmasına, 7-Konkordato talep eden şirket hakkında verilen geçici mühletin ve ihtiyati tedbir kararlarının hüküm ile birlikte kaldırılmasına, 8-Geçici mühletin ve ihtiyati tedbir kararlarının kaldırıldığının ilgili mercilere bildirilmesine, 9-İflas ile birlikte geçici komiser heyetinin görevine son verilmesine…” karar verilmiş olup, kararın konkordato talep eden vekili tarafından istinafı üzerine İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi’nin 2022/592-701 E.K. sayılı 02/06/2022 tarihli ilamı ile “…28.02.2018 tarihinde kabul edilip, 15 Mart 2018 tarihli Resmî Gazetede yayınlanarak yürürlüğe giren, “İcra Ve İflas Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun’un 13 vd maddelerinde, 2004 sayılı İİK‘nun“ Konkordato İle Sermaye Şirketleri ve Kooperatiflerin Uzlaşma Yoluyla Yeniden Yapılandırılması “üst başlığını taşıyan on ikinci babında değişiklikler yapılmış, İflasın ertelenmesi kaldırarak konkordato yeni bir içeriğe kavuşturulmuştur. Yasanın 288/1. fıkrasında, geçici mühletin, kesin mühletin sonuçlarını doğuracağına yer verilmiş, İİK 294. maddesinde, kesin mühletin alacaklılar bakımından sonuçları, 297. maddesinde ise, kesin mühletin borçlu bakımından sonuçlarına ilişkin düzenleme yer almıştır. 2004 sayılı İİK‘nın 289. maddesinin üst başlığı kesin mühlettir. Maddenin ilk fıkrasında, kesin mühlet hakkındaki kararın geçici mühlet içinde verileceği, üçüncü fıkrada, konkordatonun başarıya ulaşmasının mümkün olduğunun anlaşılması halinde borçluya bir yıllık kesin mühlet verileceği, dördüncü fıkrada, mahkemece, kesin mühlet kararıyla beraber veya kesin mühlet içinde uygun görülecek bir zamanda yedi alacaklıyı geçmemek, herhangi bir ücret takdir edilmemek ve tek sayıda olmak kaydıyla ayrıca bir alacaklılar kurulu oluşturabileceği, devam eden fıkrada, güçlük arz eden özel durumlarda kesin mühletin komiserin bu durumu açıklayan gerekçeli raporu ve talebi üzerine mahkemece altı aya kadar uzatılabileceği, borçlunun da bu fıkra uyarınca uzatma talebinde bulunabileceği, her iki halde de uzatma talebinin kesin mühletin sona ermesinden önce yapılacağı ve uzatma kararından önce varsa alacaklıların da görüşünün alınacağı, son fıkrada ise, kesin mühlet verilmesinin, kesin mühletin uzatılmasına ve kesin mühletin kaldırılarak konkordato talebinin reddine ilişkin kararların İİK 288’inci madde gereğince ilan edileceği belirtilmiştir. Yasanın 290. maddesinde “ konkordato komiseri ve alacaklılar kurulu İle bunların görevleri, “ 291. maddede “ Borçlunun mali durumunun düzelmesi nedeniyle kesin mühletin kaldırılması “ düzenlenmiştir. İİK‘nın 292. Maddesinde ise “Kesin mühlet içinde konkordato talebinin reddi ile İflasın açılması “ na yer verilmiştir. Madde 292-( Değişik :28/2/2018-7101/20 md): “İflasa tabi borçlu bakımından, kesin mühletin verilmesinden sonra aşağıdaki durumların gerçekleşmesi halinde komiserin yazılı raporu üzerine mahkeme kesin mühleti kaldırarak konkordato talebinin reddine ve borçlunun iflasına re’sen karar verir. a)Borçlunun malvarlığının korunması için İflasın açılması gerekiyorsa, b)Konkordatonun başarıya ulaşmayacağı anlaşılıyorsa, c)Borçlu, 297 nci maddeye aykırı davranır veya komiserin talimatlarına uymazsa ya da borçlunun alacaklıları zarara uğratma amacıyla hareket ettiği anlaşılıyorsa, d)Borca batık olduğu anlaşılan bir sermaye şirketi veya kooperatif, konkordato talebinden feragat ederse. İflasa tabi olmayan borçlu bakımından ise birinci fıkranın (b) vd ( c) bendlerindeki hallerin kesin mühletin verilmesinden sonra gerçekleşmesi durumunda, komiserin yazılı raporu üzerine mahkeme kesin mühleti kaldırarak konkordato talebinin reddine resen karar verir. Mahkeme, bu madde uyarınca karar vermeden önce borçlu ve varsa konkordato talep eden alacaklı ve alacaklılar kurulunu duruşmaya davet eder, diğer alacaklıları ise gerekli görürse davet eder. ” hükmünü içermektedir. Somut olayda, davacı şirket hakkında iflas kararı verildiği, ancak konkordato talep eden borçlu şirketin yetkili temsilcisinin yargılama sırasında mahkemeye çağrılarak dinlenmediği, kanunun amir hükmünün yerine getirilmediği dosya kapsamından anlaşılmaktadır. Bu şekilde, konkordato talep eden borçlu şirket yetkilisi mahkemeye çağrılarak dinlenmeden yazılı şekilde karar verilmesi isabetli olmadığından ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur. H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
1-Davacı tarafın istinaf başvurusunun esasa ilişkin sebepler incelenmeksizin KABULÜNE, 2-… 3. Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas, …Karar, 06/11/2020 tarihli kararının HMK 353/1a-4 maddesi gereğince KALDIRILMASINA…” karar verilmiştir.
Mahkememizce İstanbul Bölge adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi: 2022/592-701 E.K. sayılı ilamı uyarınca konkordato talep eden şirket yetkilisi’nin beyanları alınmıştır. Konkordato talep eden şirket yetkilisi Ömür Güven 22/09/2022 tarihli oturumdaki beyanında “…Halide Tekstil Limited Şirketi’nin menkullerini, araçlarını mahkemenizin iflas kararı uyarınca tüm ticari kayıtları ile birlikte iflas idaresine teslim ettim. Bildiğim kadarı ile iflas idaresi şirkete ait tüm araçları ve menkulleri sattı. Şirket gayri faaldir. Borca batıktır. Bu aşamada bir diyeceğim yoktur…” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Tüm delillerin değerlendirilmesi sonucunda; konkordato talep eden şirketin … Ticaret Sicilinde … ticaret sicil numarası ile kayıtlı olup, 04/04/2001 tarihinde tescil edildiği, tek ortaklı olduğu, 500.000,00-₺ sermayeye sahip olduğu, şirketin iş konusunun ithal ve yerli ipliklerden üretim yapmak olduğu, şirketin kaydî değerlere göre hazırlanmış bilanço verilerine göre 30/09/2020 tarihi itibari ile -800.741,68-₺ olduğu, şirketin rayiç değerlere göre öz varlık değerinin -5.093.423,61-₺ olup, TTK 376/3 maddesi çerçevesinde borca batık durumda olduğu sabittir. Geçici konkordato komiser heyetinin 04/11/2020 tarihli raporundan şirketin cari oranının olması gereken makul düzeyin oldukça altında olduğu, 31/12/2019 tarihinden 29/02/2020 tarihine kadar cari oranda düşüş gerçekleştiği, 30/09/2020 tarihinde ise düşüşün daha da hızlanarak arttığı, bu nedenle kısa vadeli borçlarını ödemekte zorlanacağı ve nakit sıkıntısı yaşanacağı, yukarıda açıklandığı üzere şirketin 30/09/2020 tarihi itibari ile öz varlık değerinin -5.093.423,61-₺ olduğu, revize projenin karma konkordato şeklinde olduğu ve %40 tenzilat talep edildiği, revize projede konkordato kaynağı olarak sermaye artırımı yapılması gösterilmiş ise de şirket ortağının sermaye artırımını ne şekilde (gayrimenkul satış-kredi temini-şahsi borçlanma) temin edeceğini açıklığa kavuşturmadığı gibi artırımın 5 yıl gibi uzun bir döneme yayıldığı, revize ön projede nakit akış tablosunda maliyetlerden kaynaklanan nakit çıkışı ile proforma gelir tablosundaki satılan tutarın maliyeti arasında tutarsızlık olduğu, borçlu şirketin faaliyetine ilişkin kısa vadeli borçlarını ödemekte zorlanacağı, dönem varlıklarının borçlarını karşılamasının mümkün olmadığı anlaşılmıştır. Diğer yandan yukarıda yazılı olduğu üzere konkordato talep eden şirket yetkilisinin beyanından şirketin hal-i hazırda gayri faal olduğu anlaşılmış olup, tüm dosya kapsamından borçlu şirketin mâli durumunu iyileştirme ve borçlarını ödeyebilecek duruma geleceğine dair gerçekçi ihtimalin bulunmadığı, bütün alacaklıların alacaklarının konkordato mühleti sonunda ödeyebilecek durumda olamayacağı, konkordatonun tasdiki ihtimalinin bulunmadığı kanaatine varılmakla konkordato talebinin reddine karar verilmiştir. Yukarıda açıklandığı üzere şirketin borca batık olması nedeni ile İİK 292/1-b bendi uyarınca re’sen iflâsına karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM / Ayrıntısı ve gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Konkordato talep edenin konkordato kesin mühlet talebinin reddine,
2-… Ticaret Sicil Müdürlüğü’nün …-… sicil sırasında kayıtlı … Tic. Ltd. Şti.’nin iflasına,
3-İflasın 22/09/2022 günü saat 15:43 itibari ile açılmasına,
4-İflasın açıldığının … İflas Müdürlüğü’ne ve … Ticaret Sicil Müdürlüğü’ne müzekkere ile bildirilmesine,
5-İflas kararının iflas müdürlüğü tarafından ilanına,
6-İflas avansının iflas müdürlüğüne aktarılmasına,
7-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 80,70-₺’den başlangıçta peşin alınan 54,40-₺’nin mahsubu ile bakiye 26,30-₺’nin konkordato talep eden taraftan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
8-Konkordato talep eden tarafından yapılan yargılama giderlerinin konkordato talep eden taraf üzerinde bırakılmasına,
9-Konkordato talep eden tarafından yatırılan gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde HMK 333 maddesi uyarınca konkordato talep eden tarafa iadesine,
Dair; konkordato talep eden şirket yetkilisi ile vekili ve ilişkili kişi … vekilinin yüzlerine karşı kararın taraflara tebliğinden itibaren 10 günlük süre içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 22/09/2022

Başkan
e-imza
Üye
e-imza
Üye
e-imza
Katip
e-imza