Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/421 E. 2023/160 K. 14.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/421 Esas
KARAR NO : 2023/160

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Havale Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 09/06/2022
KARAR TARİHİ : 14/03/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Havale Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;”…Müvekkil … ‘de faaliyet yürüten bir esnaftır. Davalı …’dan maske, cerrahi önlük vb ürünlerin alımı için anlaşmış olup, 07.02.2022 tarihinde 21.000 TL, 07.02.2022 tarihinde 2.600 TL olmak üzere toplamda 23.600 TL’yi ”ürün alımı” (EK-1) açıklamasıyla, davalının banka hesaplarına göndermiştir. Davalı …, paranın hesabına geçmesinden sonra malları göndermemiş olup, müvekkil tarafından defalarca kendisine ulaşılmaya çalışılmış, ancak kendisine ulaşılamamıştır. Çevreden aldığımız duyumlar üzerine davalı bu şekilde çok fazla esnafı bu şekilde mağdur ettiği öğrenilmiş olup, kendisine ulaşılamamaktadır. Kendisinin iş yerini boşaltıp, tüm mal varlığını kaçırmaya çalıştığı iş ortaklarımız tarafından söylenmektedir. Davacı müvekkilin alacağına binaen tarafımızca 10.03.2022 tarihinde … İcra Dairesi …E numarasıyla icra takibinde bulunulmuş olup, bu icra takibine davalı tarafından 13.04.2022 tarihinde itiraz edilmiştir. İlgili itiraz dilekçesi tarafımıza tebliğ edilmiş olup, süresi içerisinde itirazın iptali davası açmaktayız. İtiraz dilekçesinde davalı aradaki ticareti ve bu ticaretten ötürü para aldığını kabul etmiştir. (EK-2) Parasını aldığı ve kabul ettiği halde ürünleri göndermeyen davalı, itiraz dilekçesinde ürünleri gönderdiğini iddia etmişse de bu husus doğru değildir. Müvekkilin eline geçmiş herhangi bir ürün olmadığı gibi, davalı tarafından ürünlerin müvekkile gönderildiğinin ve müvekkil tarafından teslim alındığı hususunun ispatlanması gerekmektedir. Davalı borçlunun 13.04.2022 tarihli itiraz dilekçesi;
”Alacaklıya hiçbir borcum bulunmamaktadır. Alacaklının göndermiş olduğu paranın karşılığında 3 araba dolusu ürün gönderilmiştir.” ( Paranın gönderildiğini kabul etmiş olup, malların teslimini ispatlayamamış, sevk irsaliyesi, alındı belgesi, fatura vs. sunmamıştır.)
Davalı tarafından itiraz dilekçesinde yetkiye de itiraz edilmiş olup, tarafımızca borca itiraz kabul edilmeyip; yetkiye itiraz kabul edilmiştir. Dosya borçlunun kabul ettiği üzere … 6. İcra …E sayılı dosyasıyla esas almıştır. Bu dosyada yapılan ödeme emri tebliğine de aynı şekilde itiraz etmiş olup, itiraz dilekçesinde aradaki ticari ilişkiyi ve paranın tarafına gönderildiğini kabul etmiştir. Malları gönderdiğini beyan etmişse de, davalı tarafından gönderilen hiçbir ürün yoktur. Davalı tarafından sevk irsaliyesi, müvekkilin ilgili malları aldığına ilişkin hiçbir delilde sunmamıştır.
Haksız ve hukuka aykırı olarak, ticari etikle uyuşmayan bir şekilde parasını aldığı ürünleri göndermeyen, icra takibine haksız ve hukuka aykırı bir şekilde itiraz eden, itiraz dilekçesinde ticareti kabul eden davalı kötü niyetlidir. Tarafımızca ticari dava şartı olarak arabulucuya başvurulmuş olup, arabulucuda anlaşılamamış; anlaşamama tutanağı tanzim edilmiştir. İcra takibi her ne kadar gaziosmanpaşa icra dairesinde başlatılmışsa da bu husus kesin yetki kapsamında değildir. İtirazın iptali davaları HMK MADDE 6 kapsamında genel yetkili mahkemeler yetkilidir. Davalının yerleşim yeri … olup, istanbul adliyesi mahkemeleri yetkilidir. Tarafımızca dava dilekçemizin geneli itibariyle müvekkilin mağduriyeti ve davalının kötü niyeti ve mal kaçırması hususunda gerekli açıklamalar yapılmış olup ihtiyati haciz talebimiz vardır. Mahkemenizin değerlendirmesi hususunda anılan sebeplerle borçlunun mal kaçırma ve adres değiştirme ihtimali bulunduğundan, Sayın mahkemenizce uygun görülecek teminat karşılığı, borçlunun, borca yeter miktarda menkul, gayrimenkulleri ile 3. Şahıslardaki hak ve alacaklarının haczi, menkullerinin muhafazası için ihtiyati haciz talep etme zarureti doğmuştur…” talep ve dava etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava ; taraflar arasındaki alım-satım sözleşmesinden kaynaklı olarak davalı aleyhine başlatılan takibi yapılan itirazın İİK 67. Madde uyarınca iptali talebine ilişkindir.
Ticari davalar, mutlak ticari davalar ve nispi ticari davalar olmak üzere iki gruba ayrılmaktadır. Mutlak ticari davalar, tarafların tacir olup olmadığına ve işin bir ticari işletmeyi ilgilendirip ilgilendirmediğine bakılmaksızın sırf dava konusunun TTK’da düzenlenmesi nedeniyle ticari sayılan davalardır. Mutlak ticari davalar TTK’nın 4/1. maddesinde bentler hâlinde sayılmıştır. Bunların yanında Kooperatifler Kanunu (m.99), İcra ve İflas Kanunu (m.154), Finansal Kiralama Kanunu (m.31) gibi bazı özel kanunlarda belirlenmiş ticari davalar da bulunmaktadır. Bu gruptaki davaların ticari dava sayılabilmesi için taraflarının tacir olması veya ticari işletmeleriyle ilgili olması gibi şartlar aranmaz. TTK’nın 4/1. bendinde sınırlı olarak sayılan davalar arasında yer alması veya özel kanunlarda ticari dava olarak nitelendirilmesi yeterlidir. Bu davalar kanun gereği ticari dava sayılan davalardır.
Nispi ticari davalar ise, her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili olması hâlinde ticari nitelikte sayılan davalardır. TTK’nın 4/1. maddesine göre her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan ve iki tarafı da tacir olan hukuk davaları ticari dava sayılır.
Bu hükme göre bir davanın ticari dava sayılabilmesi için, hem iki tarafın ticari işletmesini ilgilendirmesi hem de iki tarafın tacir olması gereklidir. Bu şartlar birlikte bulunmadıkça, uyuşmazlık konusunun ticari iş niteliğinde olması veya ticari iş karinesi sebebiyle diğer taraf için de ticari iş sayılması davanın ticari dava olması için yeterli değildir.
Ticari iş karinesinin düzenlendiği TTK’nın 19/2. maddesi uyarınca, taraflardan biri için ticari iş sayılan bir işin diğeri için de ticari iş sayılması, davanın niteliğini ticari hale getirmez. TTK, kanun gereği ticari dava sayılan davalar haricinde, ticari davayı ticari iş esasına göre değil, ticari işletme esasına göre belirlemiştir. Hâl böyle olunca, davacının tacir olması davayı ticari iş haline getirmez.
Yukarıda açıklandığı üzere bir davanın ticari dava sayılması için kural olarak ya mutlak ticari davalar arasında yer alması ya da her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili ve her iki tarafın tacir olması gerekir.
HMK.nun 114.maddesi gereğince mahkemenin görevli bulunması dava şartı olup, HMK.nun 115.maddesi gereğince de davanın her aşamasında re’sen gözetilebileceğinden, mahkememizce yapılan araştırma neticesinde davalının tacir olmaması nedeni ile iş bu davanın tacirler arasında bir dava niteliğinde olmadığı, münhasıran ticari davanın söz konusu olmadığı ve genel hükümlere dayalı olarak açılan işbu davanın ticari bir dava sayılamayacağı gözetilere kdavaya bakma görevinin Asliye Hukuk Mahkemesinde olması nedeniyle mahkememizin görevsizliğine, dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Ayrıntısı ve gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE, HMK’nın 114/1-c. ve 115/2. maddeleri uyarınca davanın usulden reddine,
2-HMK’nın 20/1. maddesi uyarınca kararın kesinleşmesinden itibaren 2 haftalık hak düşürücü süre içerisinde taraflarca mahkememize başvurularak talep edilmesi halinde dava dosyasının görevli İstanbul Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesi’ne gönderilmesine, aksi takdirde mahkememizce ek karar ile davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesine,
3-HMK’nın 331/2. maddesi uyarınca yargılama gideri, harç ve vekalet ücreti hususlarında görevli mahkemece karar verilmesine, mahkememizce ek karar ile davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi halinde yargılama gideri, harç ve vekalet ücreti hususunda da karar verilmesine,
Dair; davacı vekilinin yüzüne karşı davalının yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde mahkememize veya bulunulan yer asliye ticaret mahkemesine dilekçe ile başvurmak koşuluyla İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi. 14/03/2023

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır