Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/412 E. 2022/709 K. 18.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/412 Esas
KARAR NO : 2022/709
DAVA : Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 06/12/2013
KARAR TARİHİ : 18/10/2022

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamaları sonunda :
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
Dava dilekçesi özetle şöyledir:
“…Taraflar arasında 22 Haziran 2012 tarihli ”Tavuk Şoklama Ve Soğuk Hava Depoları Kira Sözleşmesi ” başlığını taşıyan bir ” Saklama Sözleşmesi” imzalandığını, müvekkili şirketin, yurt içi ve yurt dışındaki müşterileri ile çok yoğun ticari işlem hacmine sahip olduğunu, bu yoğunluk nedeni ile sözleşme konusu ürünlerin davalının deposuna giriş ve çıkışı işlemlerinde azami hız sağlanması yönünden, davanın taraflar arasında yerleşik olan uygulama doğrultusunda, depoya teslim sırasında aynı zamanda müvekkilinin temsilcisi sıfatı ile hareket edip araç takip sistemi takılı kamyonlar ile teslimi yapıldığı, ayrıca sevk irsaliyesi imzalandığını, sözleşmenin başlamasından itibaren koliler içinde binlerce kg tavuk eti ürünü teslimatı yapıldığı ve davalıya bunlara karşılık ödemeler yapıldığı ancak davacının mülkiyetinde bulunan ve davalı tarafından depolanan tavuk etinin 99.332 kg’lık bölümünün müşterilere sevk edilmesine rağmen 35.126kg’lık bölüm tavuk eti ürününün davalının elinde kaldığını ancak davalının bunu inkar ettiğini, bu miktar ürünü teslim almadığını bildirdiğini, davalıdan alacaklarının tam ve kesin olarak belli olmadığından belirsiz alacak davası olarak şimdilik 10.000,00-TL maddi tazminat ile 10.000,00-TL sözleşmeden kaynaklanan cezai şart alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini…” talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Cevap dilekçesi özetle şöyledir:
“… Müvekkilinin uluslararası alanda ticari faaliyet yürüten bir firma olduğunu ve büyük bir ticari işlem hacmine sahip olduğunu, davacının sevk irsaliyesiz olarak mal teslim etmesinin Vergi Usul Kanunu’na aykırı olduğunu, davacının, davalının elinde 35.126 kg tavuk ürünü kaldığı iddiasının gerçeklik taşımadığını, davacı şirketin müvekkilinin deposundaki 134.428 kg. Tavuk etinin tümünü 2013 Eylül tarihine kadar çektiğini ve müvekkilinin deposunda davacının sadece 694 kg malı kaldığını, bu malın da son kullanma tarihinin üzerinden 1 yıl geçtiğinden imha edildiğinden bahisle belirsiz alacak davası olarak açılan iş bu davanın hukuki yarar yokluğundan reddine, davanın esastan reddine karar verilmesini…” talep etmiştir.
GEREKÇE:
6100 sayılı HMK’nın 107. maddesinde ”Davanın açıldığı tarihte alacağın miktarını yahut değerini tam ve kesin olarak belirleyebilmesinin kendisinden beklenemeyeceği veya bunun imkânsız olduğu hâllerde alacaklı, hukuki ilişkiyi ve asgari bir miktar ya da değeri belirtmek suretiyle belirsiz alacak davası açabilir. Karşı tarafın verdiği bilgi veya tahkikat sonucu alacağın miktarı veya değerinin tam ve kesin olarak belirlenebilmesinin mümkün olduğu anda davacı, iddianın genişletilmesi yasağına tabi olmaksızın davanın başında belirtmiş olduğu talebini artırabilir. Ayrıca, kısmi eda davasının açılabildiği hâllerde, tespit davası da açılabilir ve bu durumda hukuki yararın var olduğu kabul edilir.” hükmü düzenlenmiştir.
Davanın belirsiz alacak davası türünde açılabilmesi için, davanın açıldığı tarih itibariyle uyuşmazlığa konu alacağın miktar veya değerinin tam ve kesin olarak davacı tarafça belirlenememesi gereklidir. Belirleyememe hali, davacının gerekli dikkat ve özeni göstermesine rağmen miktar veya değerin belirlenmesinin kendisinden gerçekten beklenilmemesi durumuna ya da objektif olarak imkansızlığa dayanmalıdır. Davacının alacağının miktar veya değerini belirleyebilmesi için elinde bulunması gerekli bilgi ve belgelere sahip olmaması ve bu belgelere dava açma hazırlığı döneminde ulaşmasının da mümkün olmaması ve dolayısıyla alacağın miktarının belirlenmesinin karşı tarafın elinde bulunan bilgi ve belgelerin sunulmasıyla mümkün hale geleceği durumlarda alacak belirsiz kabul edilmelidir. Alacağın miktarının belirlenebilmesinin, tahkikat aşamasında yapılacak delillerin incelenmesi, bilirkişi incelemesi veya keşif gibi sair işlemlerin yapılmasına bağlı olduğu durumlarda da belirsiz alacak davası açılabileceği kabul edilmelidir.
Somut uyuşmazlıkta ise, davacı tarafça taraflar arasında akdedilen sözleşme uyarınca davalı tarafından depolanan 134.428 kg. muhtelif türdeki tavuk eti ürününün 99.332 kg.’lık bölümünün müşterilere sevk edilmek üzere davalının deposundan teslim alındığı ve davalının elinde saklanmak üzere 35.126 kg. tavuk eti ürünü kaldığı, işbu ürünlerin davalı tarafından iade edilmemesi nedeniyle zarara uğranıldığı iddiası ile açılan işbu davada, davacının zararın miktar veya değerini belirleyebilme imkanı var iken davasını belirsiz alacak davası olarak açmasında hukuki yararı bulunmadığı anlaşılmakla aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Ayrıntısı ve gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere :
1-HMK’nin 107/1. Maddesine göre belirsiz alacak davası açma şartları bulunmadığından HMK’nın 114/1-4B ve 115/2 maddeleri uyarınca davanın usulden REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereği alınması gereken 80,70-TL maktu karar ve ilam harcının, peşin/ıslah olarak alınan 2.703,55-TL harçtan düşümü ile bakiye 2.622,85-TL harcın karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
3-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereği hesap ve takdir olunan 9.200,00-TL vekalet ücretinin davacı taraftan alınarak davalı tarafa verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafından yapılan 1.415,00-TL yargılama masrafının davacıdan alınarak davalı tarafa verilmesine,
6-Taraflarca yatırılan gider ve delil avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde HMK 333 maddesi uyarınca ilgili tarafa iadesine,
Dair; davacı ve davalı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içinde Yargıtay’da temyiz yasa yolu açık olmak üzere karar verildi. 18/10/2022

Katip …
E-imza

Hakim …
E-imza