Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/393 E. 2022/726 K. 19.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/393 Esas
KARAR NO : 2022/726

DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 31/05/2022
KARAR TARİHİ : 19/10/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılamaları sonunda :
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle : “…Müvekkil …’a ait … plakalı araç karşı tarafın maliki olduğu … plaka sayılı araç ile 02/02/2022 tarihinde maddi hasarlı trafik kazasına karışmıştır.araçda hasar oluşmuştur…. plakalı aracın sürücüsü olayda %100 kusurludur.Müvekkile ait aracın tamiri süresince müvekkil araç kiralamak durumunda kalmıştır.Aracın tamiri süresince kiralanmak durumunda kalınan kira bedelinden kazaya sebebiyet veren aracın malikinin sorumluluğu bulunmaktadır.Müvekkilin yapmış olduğu kiralama bedelinin karşı taraftan tahsili için … 33.İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyası ile icra takibi yapılmıştır.Ancak Karşı tarafın haksız olarak itirazı sonucunda takip durmuştur.Müvekkilin alacağının fatura tarihinden itibaren işlemiş olan faizleri ile birlikte karşı taraftan tahsili için Ticari davalarda zorunlu arabuluculuğa başvurduk ancak karşı taraf arabuluculuk sürecine katılmadığından sonuç alınamamıştır. Bu sebeple dava açmak zarureti hasıl olmuştur. :Yukarıda arz ve izah edildiği üzere müvekkilin bugüne kadar ödenmeyen aracının tamiri süresince ödemek zorunda kaldığı kiralama bedeli olan 19.647,00-TL işleyecek reeskont faizi ile birlikte alacağının tahsili amacıyla … 33.İcra Müdürlüğü’nün… esas sayılı dosyasına yapılan itirazın iptali ile alacağın %20 sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahküm edilmesine yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini…”talep ve dava etmiştir.
Davalıya, dava dilekçesi usulüne uygun olarak tebliğ edilmiş, davalı cevap dilekçesi sunmamış , duruşmalara da vekil veya temsilci aracılığıyla katılmamıştır.
Dava ; haksız fiilden kaynaklı olarak davalı aleyhine başlatılan takibi yapılan itirazın İİK 67. Madde uyarınca iptali talebine ilişkindir.
Mahkememizce … Ticaret Sicil Müdürlüğüne ve… Vergi Dairesi’ne müzekkere yazılarak davacının tacir olup olmadığı hususu sorulmuş; … Ticaret Sicil Müdürlüğü’nden gelen cevabı yazıda davacının gerçek kişi ticari işletme kaydının bulunmadığı; … Vergi Dairesi’nce ise davacının gelir vergisi mükellefi olmadığı bildirilmiştir.
Ticari davalar, mutlak ticari davalar ve nispi ticari davalar olmak üzere iki gruba ayrılmaktadır. Mutlak ticari davalar, tarafların tacir olup olmadığına ve işin bir ticari işletmeyi ilgilendirip ilgilendirmediğine bakılmaksızın sırf dava konusunun TTK’da düzenlenmesi nedeniyle ticari sayılan davalardır. Mutlak ticari davalar TTK’nın 4/1. maddesinde bentler hâlinde sayılmıştır. Bunların yanında Kooperatifler Kanunu (m.99), İcra ve İflas Kanunu (m.154), Finansal Kiralama Kanunu (m.31) gibi bazı özel kanunlarda belirlenmiş ticari davalar da bulunmaktadır. Bu gruptaki davaların ticari dava sayılabilmesi için taraflarının tacir olması veya ticari işletmeleriyle ilgili olması gibi şartlar aranmaz. TTK’nın 4/1. bendinde sınırlı olarak sayılan davalar arasında yer alması veya özel kanunlarda ticari dava olarak nitelendirilmesi yeterlidir. Bu davalar kanun gereği ticari dava sayılan davalardır.
Nispi ticari davalar ise, her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili olması hâlinde ticari nitelikte sayılan davalardır. TTK’nın 4/1. maddesine göre her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan ve iki tarafı da tacir olan hukuk davaları ticari dava sayılır.
Bu hükme göre bir davanın ticari dava sayılabilmesi için, hem iki tarafın ticari işletmesini ilgilendirmesi hem de iki tarafın tacir olması gereklidir. Bu şartlar birlikte bulunmadıkça, uyuşmazlık konusunun ticari iş niteliğinde olması veya ticari iş karinesi sebebiyle diğer taraf için de ticari iş sayılması davanın ticari dava olması için yeterli değildir.
Ticari iş karinesinin düzenlendiği TTK’nın 19/2. maddesi uyarınca, taraflardan biri için ticari iş sayılan bir işin diğeri için de ticari iş sayılması, davanın niteliğini ticari hale getirmez. TTK, kanun gereği ticari dava sayılan davalar haricinde, ticari davayı ticari iş esasına göre değil, ticari işletme esasına göre belirlemiştir. Hâl böyle olunca, davacının tacir olması davayı ticari iş haline getirmez.
Yukarıda açıklandığı üzere bir davanın ticari dava sayılması için kural olarak ya mutlak ticari davalar arasında yer alması ya da her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili ve her iki tarafın tacir olması gerekir.
HMK.nun 114.maddesi gereğince mahkemenin görevli bulunması dava şartı olup, HMK.nun 115.maddesi gereğince de davanın her aşamasında re’sen gözetilebileceğinden, mahkememizce yapılan araştırma neticesinde davacının tacir olmaması nedeni ile iş bu davanın tacirler arasında bir dava niteliğinde olmadığı, münhasıran ticari davanın söz konusu olmadığı, genel hükümlere ve haksız fiile dayalı olarak açılan işbu davanın ticari bir dava sayılamayacağı gözetilerek mahkememizin görevsizliğine, davaya bakmaya görevli mahkemenin ise Asliye Hukuk Mahkemesi olduğuna dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Ayrıntısı ve gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere :
1-Mahkememizin görevsizliği nedeni ile HMK 114 ve 115/2. Maddesine göre davanın usulden REDDİNE,
2-Davaya bakmaya görevli mahkemenin İstanbul Asliye Hukuk Mahkemesi olduğuna
3-6100 sayılı HMK nın 20. maddesi uyarınca, görevsizlik kararının kesinleşmesinden itibaren 2 hafta içerisinde davacılar tarafından yapılacak müracat halinde dosyanın görevli İstanbul Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine,
4-Tarafların yukarıda belirtilen süre içerisinde başvarmamaları halinde mahkememizce dosyanın re’sen ele alınarak, 6100 Sayılı HMK’nın 20/1. maddesi gereğince davanın AÇILMAMIŞ SAYILMASINA karar verileceğinin ihtarına,
5-6100 sayılı HMK nın 331/2 maddesi uyarınca harç, yargılama gideri, vekalet ücreti ve gider avansı gibi hususların görevli mahkemece hüküm altına alınmasına,
Dair; davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde mahkememize veya bulunulan yer asliye ticaret mahkemesine dilekçe ile başvurmak koşuluyla İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi.19/10/2022

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır