Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/37 E. 2023/96 K. 14.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/37 Esas
KARAR NO : 2023/96

DAVA : Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 05/07/2019
KARAR TARİHİ : 14/02/2023

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamaları sonunda :
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle :
“…Dava dışı sigortalı …’ın davacı sigorta şirketinde … numaralı sertifika ile sigortalı olduğunu, dava dışı …’ın 30/05/2014 tarihinde … plakalı motorsiklet ile trafik kazası geçirdiğini, kazaya karışan … plakalı aracın davalı sigorta şirketi nezdinde ZMMS ile sigortalı olduğunu ve müvekkili şirket tarafından karşılanan tedavi masraflarının TTK.nun 1472. Maddesi gereğince müvekkili sigorta şirketinin sigortalı …’ın halefi olduğunu ve alacağın tahsili amacıyla takip yapıldığı ancak sonuç alınamadığı belirtilerek dava değerinin sulh kapsamında kalan 366,80-TL’lik kısmının …, bakiye 15.312,37-TL kısmının ise … plakalı aracın ZMMS sigortacısı … Sigortadan 28/04/2016 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte tahsiline, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalılara yükletilmesine karar verilmesini…” talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle;
“…Davada İş Mahkemelerinin görevli olduğunu, davanın görev yönünden reddi gerektiğini, davanın zaman aşımına uğradığını, davacı tarafça trafik kazası sonucu oluşan tedavi giderlerinin kazazede ile kendi arasında yapmış olduğu özel sağlık sigortası kapsamında ödemiş olduğundan yönetmeliğin 1 ve 7. Maddesi ile özel sağlık sigortası kapsamında ödenen tedavi giderleri açısından sigorta şirketlerinin sorumluluğunun devam ettiğini, sigorta şirketinin özel sağlık sigortası nedeniyle lehtardan primlerini tahsil etmiş olup özel sağlık sigortası nedeniyle yapılan ödemelerden dolayı kurumun sorumlu tutulmasının mümkün olmayıp sigorta şirketi açısından sebepsiz zenginleşmenin meydana geleceğini belirterek davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini…” talep etmiştir.
GEREKÇE:
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi’nin 2021/1158 Esas 2021/1545 karar nolu ilamı özetle;
“…01/01/2019 tarihinden sonra konusu bir miktar paranın ödenmesi talebi ile açılan ticari davalarda dava açılmadan önce uyuşmazlıkla ilgili arabulucuya başvurup anlaşılamaması halinde son tutanağın aslının veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğinin dava dilekçesine eklenmesi zorunludur. Arabulucuya başvurulmadan doğrudan dava açıldığının anlaşılması halinde herhangi bir işlem yapılmaksızın davanın, dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilecektir. Ticari dava ile ilgili düzenleme ise TKK’nun 4. maddesinde yapılmıştır. Ayrıca bazı özel kanunlarda da ticari dava kavramına yer verilmiştir. (Örneğin; 6136 sayılı Kooperatifler kanunu md. 99). TTK’nun 4/1 maddesine göre her iki tarafın ticari işletmesi ile ilgili hususlardan doğan hukuk davaları nispi ticari dava niteliğindedir. Ancak, TKK’nun 4/1 md. nin (a)-(f) bentlerinde sayılan mevzuat ile düzenlemelerde öngörülen hususlardan doğan hukuk davaları da mutlak ticari dava olarak kabul edilir. Zorunlu Mali Mesuliyet Sigortası TTK’nın 1401 vd maddelerinde düzenlenmiş olup, TTK’nun 4/1. a bendi uyarınca Türk Ticaret Kanununda düzenlenen hususlardan doğan hukuk davaları da ticari dava sayılmaktadır. Davacının 25.04.2019 tarihinde, …Başvuru numarası ile … Arabuluculuk Bürosuna başvurduğu, arabuluculuk sürecinin bu tarihte başladığı, Arabuluculuk Son Oturum Tutanağının 18.06.2019 tarihinde tutulduğu, sürecin anlaşmazlıkla sonuçlandığı, davanın 05.07.2019 tarihinde açıldığı, davacı vekilinin dava dilekçesinin ekinde ilgili belgeleri mahkemeye ibraz ettiği, dava şartının gerçekleştiği, hatalı değerlendirme ile dava şartı yoklu nedeni ile davanın usulden reddine karar verildiği anlaşılmakla ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına dair karar verilmiştir…”
23/01/2023 tarihli bilirkişi kök raporu özetle şöyledir:
“… Davacı / Davalı taraf Yasal Defterlerinin Açılış ve Kapanış kayıtlarının Kanun öngördüğü süreler içinde yapıldığı, Lehlerine delil olma kuvvetine sahip olup olmadığı konusunda nihai kararın Mahkemeye ait olduğu,Trafik kazalarında yapılan Sağlık Poliçesi kapsamındaki harcamaların … tarafından ödenmesi konusunda; 2011 yılında gerçekleştirilen mevzuat değişikli zorunlu trafik sigorta poliçesi prim bedellerinin belirli bir yüzdesinin …’ya verilmeye başlandığı ve özel sigorta şirketlerinin zorunlu trafik sigortası poliçesi nedeniyle yapacakları ödemelerin …’nun sorumluluğuna geçtiği, burada “zorunlu trafik sigortası poliçesi nedeniyle yapacakları ödemelerin” ifadelerinin vurgulanması gerektiği, başka bir deyişle Sağlık Poliçesi kapsamında yapılan ödemelerin … sorumluluğuna geçtiğine dair bir hüküm bulunmadığı, ayrıca, trafik sigortası poliçelerinden …’na aktarılan katkı payı dolayısıyla sigorta şirketlerinin ve … Hesabının sorumluluğunun 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 98. Maddesi hükmü gereğince sona erdiği ve bu durumun açık bir biçimde belirtildiği, buna mukabil, trafik poliçeleri haricindeki diğer poliçelerden …’na herhangi bir prim aktarımı yapılmamış olduğu, böyle bir durumda, “Sigorta şirketi özel sağlık sigortası nedeniyle lehtardan primlerini tahsil etmiş olduğundan, özel sağlık sigortası nedeniyle yapılan ödemelerden …’nun sorumlu tutulmasının davacı sigorta şirketi lehine SEBEPSİZ ZENGİNLEŞME meydana getireceği” ve “özel sağlık sigortası vasıtasıyla trafik kazalarına ilişkin sağlık harcamaları -sanki Zorunlu Trafik Sigorta Poliçesiymiş gibi- …’dan alınarak konunun suistimal edildiği” hususlarının dikkate alınıp alınmamasının Sayın Mahkemelerin takdirinde olduğu; Dava konusu olay yukarıda verilen açıklamalar doğrultusunda incelendiğinde; dava dışı sigortalı …’ın geçirdiği araç dışı trafik kazasının 30/05/2014 tarihinde meydana geldiği, bu tarihin 04/04/2015 tarihli 6645 sayılı değişiklik ile ilgili maddenin düzenlemesine yukarıda verilen ek ibarenin konulmasından ÖNCE OLDUĞU (ki söz konusu değişiklik halen yürürlüktedir), söz konusu kanunda geçmişe dönük uygulanacağına dair hüküm bulunmadığı; dava konusu sağlık giderlerinin … tarafından —eğer ödemesi gereken sağlık giderleri var ise- nasıl ödeneceği hususunun Sayın Mahkemenin takdirinde olduğu ancak resmi fiyatlar üzerinden de yukarıda hesaplama yapıldığı; Yapılan tetkik ve tedavilerin yaşanan trafik kazasıyla illiyet bağı bulunduğu, Kazazede …’ın sevk ve idaresindeki “… plakalı kırmızı … marka aracın” olay tarihi (30/05/2014) itibariyle …Sigorta Şirketi’nce sigortalı olduğu; Olaya karışan … plaka sayılı taksinin olay tarihi (30/05/2014) itibariyle davalı … Sigorta Şirketi A.Ş.’nce sigortalı olduğu; Sağlık Uygulama Tebliği (SUT) hükümleri doğrultusunda ve SUT eki listelerde yer alan fiyatlar üzerinden hesaplama yapıldığında, hastaya 01/Haziran/2014 tarihinde yapılan Sağ Tüp Torakostomi ameliyatının bedelinin faizi hariç 366,87 TL olduğu (…’dan Talep Miktarı: 366,80 TL); Davacı tarafından Ödenen Tutar — Resmi Fiyat Farkının 15.679,17 TL – 366,87 TL — 15.312,30 TL olduğu (Davalı … Sigortadan Talep Miktarı: /5.312,37 TL); Kusur Yönünden; Davalı tarafa sigortalı araç si sü (… plaka sayılı … marka-tip, 2011 model ticari taksi) …’nın 9420 (Yüzde yirmi) oranında kusurlu olduğu, Davalı tarafa sigortalı ticari taksinin ön sağ yolcu koltuğunda oturan ve kontrolsüz şekilde kapıyı açan Kimliği Bilinmeyen Yolcunun kusurlu davranışının sonuç üzerine ?020 (Yüzde yirmi) oranında etken olduğu Sürücü …’ın (… plaka sayılı …. marka-tip 2011 model motosiklet sürücüsü) %6O Yüzde altmış) oranında kusurlu olduğu, Borçlar Kanunu ile Türk Ticaret Kanunu’na göre sözleşme ile tespit edilmeyen hallerde kanuni faiz uygulandığı, 01.01.2006 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere ve halen Kanuni Faiz oranının yıllık %9olduğu,Tespit, değerlendirme ve Kanaatine varılmış olmakla birlikte, Yapılan değerlendirmeler sadece usul ekonomisine hizmet etme amacı taşımaktadır, herhangi bir şekilde hukuki görüş beyanı içermemektedir…” dair görüş sunulmuştur.
Davacı tarafından sigortalı olduğu anlaşılan dava dışı …’ın 30/05/2014 tarihinde… plakalı motorsiklet ile … plaka sayılı hafif ticari araç arasında gerçekleşen trafik kazası nedeniyle davalı …’dan 366,80-TL: aracın ZMMS sigortacısı … Sigorta A.Ş.den 15.312,37-TL talep edildiği anlaşılmaktadır. Yapılan yargılama ve toplanan deliller neticesinde, davacının kazanın oluşumunda %60 kusurlu olduğu anlaşıldığından, kusur durumuna göre Davalı … yönünden 146,72- TL tazminatın davalıdan tahsili ile 18/06/2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiz ile birlikte davacıya verilmesine, Davalı … Sigorta A.Ş yönünden 6.124,94 TL tazminatın 18/06/2019 tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM : Ayrıntısı ve gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere :
Davanın KISMEN KABULÜNE,
A-Davalı … yönünden 146,72- TL tazminatın davalıdan tahsili ile 18/06/2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiz ile birlikte davacıya verilmesine,
B- Davalı … Sigorta A.Ş yönünden 6.124,94 TL tazminatın 18/06/2019 tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
Fazlaya ilişkin istemin reddine,
2- Karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereği alınması gereken 428,42-TL harçtan peşin alınan 267,77-TL harcın mahsubu ile bakiye 160,65-TL karar ve ilam harcının davalılardan müştereken ve müteselsilen alınıp hazineye gelir kaydına,
3-6325 Sayılı Yasa’nın 18/A-14 maddesi ile Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği’nin 26. Maddesine göre; Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin taraflardan (792,00-TL’sinden davacı tarafın, 528,00-TL’sinden davalıların sorumlu olması kaydı ile) tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereği takdir ve tayin olunan 146,72-TL vekalet ücretinin davalı … tarafından alınıp davacıya verilmesine,
5-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereği takdir ve tayin olunan 6.124,94-TL vekalet ücretinin davalı … Sigorta A.Ş’den alınıp davacıya verilmesine,
5-Davalı … kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereği takdir ve tayin olunan 146,72-TL vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine,
6- Davalı … Sigorta A.Ş. kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereği takdir ve tayin olunan 6.124,94-TL vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine,
7- Davacı tarafından yapılan 4.603,75-TL’den (posta/tebligat/bilirkişi) kabul ve red durumuna göre davalı hissesine düşen 1.841,50-TL ile 318,57-TL ilk harç ve masraflar olmak üzere toplam 2.160,07-TL’nin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınıp davacıya verilmesine, bakiyesinin davacı üzerinde bırakılmasına,
8-Davalı tarafından yapılan yargılama masrafı bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına
9-Taraflarca yatırılan gider ve delil avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde HMK 333 maddesi uyarınca ilgili tarafa iadesine,
Davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda miktar itibarıyla kesin olarak karar verildi.14/02/2023

Katip
¸e-imzalıdır

Hakim
¸e-imzalıdır