Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/351 E. 2022/687 K. 11.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/351 Esas
KARAR NO : 2022/687
DAVA : 3. Şahıs Tarafından Açılan Menfi Tespit
DAVA TARİHİ : 16/05/2022
KARAR TARİHİ : 11/10/2022

Mahkememizde görülmekte olan 3. Şahıs Tarafından Açılan Menfi Tespit davasının yapılan açık yargılamaları sonunda :
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
Dava dilekçesi özetle şöyledir:
“….Müvekkil şirkete …. İcra Müdürlüğünün 2021/… Esas numaralı dosyasıyla alacaklı davalı … … tarafından 89/3 haciz ihbarnamesi gönderilmiş olup 29/05/2022 tarihinde müvekkile tebliğ edilmiştir. (EK-1) Müvekkil şirkete, daha önce icra dairesi tarafından gönderilen haciz ihbarnameleri tebliğ edilmemiş ve dolayısıyla yasal süreci içinden itiraz etme hakkını kaybetmiştir. Müvekkil ile borçlu, sadece zaman zaman çözüm ortağı şeklinde çalışmaları olmuştur. Onun haricinde hiçbir hukuki sebepten, borç ilişkisinden, ticari sebepten dolayı bir araya gelmemişlerdir. Ne bir ticari, ne bir hukuki ilişki içinde dahi bulunmamışlardır. Müvekkil ve borçlu arasında sadece bazı işleri çözümlemeye dair çözüm ortaklığı bulunurken, bu şahısların arasında bir borç ilişkisi olması da hayatın olağan akışına aykırıdır. Mevcut durum göz önüne alındığında müvekkile gönderilen haciz ihbarnameleri kötü niyetli olduğu aşikardır ve borçlu olmadığının tespiti gerekmektedir. İcra dosyasında herhangi bir dayanak belge, evrak bulunmaması bile böyle bir borç ilişkisi doğmadığının en büyük ispatıdır. Ayrıca usul ekonomisi ilkesi gereği yukarıda mezkur icra dosyası borçlusuna karşı İİK 72’ye dayalı menfi tespit davasının da mahkemeniz nezdinde çözüme kavuşturulması gerekmektedir.Müvekkilin böyle bir borcunun olmadığı yukarıda yer alan açıklamalarımız doğrultusunda sabittir. İlgili yargılamanın yapılarak davacı müvekkilin borcu olmadığının tespitine ve davalının bilerek ve isteyerek kötüniyetli işbu icra takibini başlattığının kabulüyle %20’den aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminatına hükmedilmesi gerekmektedir.
Haklı davamızın KABULÜYLE davacı müvekkilin borcu olmadığının tespitine,
Kötüniyetli ve ağır kusurlu olması sebebiyle davalı tarafın takip konusu alacağının %20’sinden aşağısı olmamak üzere kötüniyet tazminatına hükmedilmesine,
yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine…”karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı …’nin cevap dilekçesi özetle şöyledir:
“….Müvekkil … ‘ nin, diğer davalı …’nden olan bono alacağı için …. İcra Müdürlüğü 2021/… E. sayılı dosyası ile icra takibi ikame edilmiştir.Söz konusu icra dosyası alacağı için borçlunun adres araştırması yapıldığında davacı … ile dava dışı … A.Ş. şirketlerinin müvekkilin alacaklısı olduğu icra dosyasındaki borçlu olan …’nin uzantısı olduğu anlaşılmıştır. Bunun üzerine takip borçlusu …’nin birer uzantısı olan … ile … A.Ş. şirketlerinin adreslerine (aynı adreste faaliyet göstermektedirler) …. İcra Müdürlüğü dosyasından 23.12.2021 tarihinde … İcra Müdürlüğü 2021/… E. Sayılı dosyasına haciz talimatı yazılarak 30.12.2021 tarihinde … Mah. … Sk. No: … /İSTANBUL adresinde hacze çıkılmıştır. Haciz mahaline gelindiğinde firmaların yetkilisi olduğunu belirten … TC kimlik numaralı … … dosya borçlusu olan … firması ile alakalarının bulunmadığını herhangi bir ticari ilişkilerinin bulunmadığını, ancak söz konusu firmayı bildiğini ve sahiplerini de tanıdığını beyan etmiştir. Söz konusu haciz mahalinde borçlunun 8.200 TL değerindeki taşınır malına haciz konulmuş ve davacı tarafın istihkak iddiası sebebiyle tarafımıza İİK 99 uyarınca istihkak davası ikame etmek için süre verilmiş ve süresi içerisinde … İcra Hukuk Mahkemesi 2022/… E. Sayılı dosyası ile İstihkak iddialarının bertaraf edilmesi için dava ikame edilmiştir. Ardından … ile … A.Ş şirketlerine …. İcra Müdürlüğü 2021/… E. Sayılı dosyası ile İİK 89/1 uyarınca 1. Haciz ihbarnamesi gönderilmiş ve herhangi bir itiraz gelmemesi üzerine İİK 89/2 uyarınca 2. Haciz ihbarnamesi gönderilmiş ve işbu haciz ihbarnamesine de cevap vermeyen iki şirket borçlu olduklarını ikrar etmişlerdir Bunun üzerine iki şirkete İİK 89/3 uyarınca 3. Haciz ihbarnamesi gönderilmiş ve ihbarname üzerine davacı taraf mahkemenizde işbu haksız ve kötü niyetli menfi tespit davasını ikame etmiş olup süresi içerisinde işbu davaya cevap verme zaruretimiz hasıl olmuştur. Haciz mahallinde şirketlerin yetkilisi olduğunu beyan eden … … ile daha önce vekil olarak yapmış olduğumuz WhatsApp konuşmalarında; senetlerin varlığını, borcun bulunduğunu ve borcun kendilerine ait olduğunu ikrar etmiştir. …. İcra Müdürlüğü 2021/… E. Sayılı dosyanın borçlusu olan …nin yetkilisi olarak tarafımızla WhatsApp üzerinden iletişim kuran … … haciz sırasında borçlu şirketle ilgisi olmadıklarını belirterek gerçek dışı beyanlarda bulunmuştur. Mahkemenize sunacağımız WhatsApp konuşmalarından açıkça görüleceği üzere davacı şirketin yetkilisi … … borcu ikrar etmektedir. Dolayısıyla davalı taraf icra takibini durduran işbu menfi tespit davasını ikame ederek alacaklının alacağını tahsil etmesini geciktirmektedir. Şu halde kötü niyetli olarak ikame edilen işbu dava sonucunda davacı aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerekmektedir. Takibin dayanağı olan bonoların üzerindeki imzalar ile mahkemenize davacı tarafından sunulan vekaletnamede şirket yetkilisi … …’in atmış olduğu imza aynıdır. Davacı tarafından kendisine gönderilen İİK 89/1-2 haciz ihbarnamelerine itirazda bulunulmamış; aleyhine ikame edilen istihkak iddialarının kaldırılması davasında ise takibe konu olan borcun dayanağı bonoların geçersiz ya da üzerindeki imzaların sahte olduğu noktasında itirazda bulunulmamış ve son olarak yine işbu davada davacı tarafından verilen dava dilekçesinde takibin dayanağı olan bonolara ilişkin herhangi bir itirazda bulunulmamıştır. Söz konusu bonolar incelendiğinde üzerinde iki tane … kaşesi basılmış ve bu kaşelerin üzerine birer tane toplamda iki tane imza atılmıştır. Ne gariptir ki takip borçlusu şirketle alakası olmadığını beyan eden davacı şirketin yetkilisi … …’in şirketi temsilen mahkemenize sunulmuş olan vekaletnamedeki imzası ile bonolar üzerinde yer alan iki imza en ufak bir fark olmaksızın birbirlerinin aynısıdır. Kaldı ki davacı tarafça bonolara ve üzerindeki imzalara herhangi bir itirazda bulunulmamıştır. Dolayısıyla davacı şirket yetkilisi olan … …’in …’nin de temsilcisi olarak bono düzenlediği açıktır. Bu husus dahi dilekçede ismi geçen şirketlerin … adı altında bir elden yönetilen ticari bir yapının ürünü olduğunu kanıtlamaktadır. Davacı taraf dava dilekçesinin açıklamalar kısmının 1.maddesinde; … İcra Müdürlüğü 2021/… E. Sayılı dosyasında kendilerine gönderilen haciz ihbarnamelerinin tebliğ edilmediği iddia edilmiştir.
Bu iddia tamamen asılsız olup …. İcra Müdürlüğü 2021/… E. Sayılı dosyasının celbi istenip incelendiğinde dosya kapsamında davacı tarafa gönderilmiş olan tüm haciz ihbarnameleri usulüne uygun şekilde gönderilmiş ve usul ve yasaya uygun şekilde tebliğ edilmiştir. Zira dosyaya giren haciz ihbarnamelerinin tebliğine ilişkin tebliğ mazbatalarından da davacı yanın haciz ihbarnamelerinin tebliğ edilmediği iddiasının asılsız olduğu ortaya çıkacaktır.
Dava dilekçesinde borçlu ile … arasında ticari, hukuki bir ilişki bulunmadığı iddia edilmiştir.
Borçlu … firması ile hukuken bağı gözükmese de her türlü fiili, hukuki ve ticari bağı olan … ile dava dışı … A.Ş. borçludan farklı kuruluşlar değildir. Zira … Anonim Şirketinin kendi websitesinde de söz konusu birliktelik kendilerince itiraf edilmiştir. şu ifadelere yer verilmiştir: İnternet sitelerinde tüm bu şirketlerin kendilerine ait olduğunu başka bir ifadeyle bu şirketlerin … oluşturduğunu beyan etmeleri bu şirketlerin birbirlerinden bağımsız ve farklı kuruluşlar olmadığını ortaya çıkarmaktadır. Dolayısıyla da dava dilekçesinde belirtilen ticari ve hukuki ilişkimiz bulunmadığı iddiaları tamamen asılsız olup borçtan kurtulmak adına yapılan haksız ve kötü niyetli beyanlardır.
Ayrıca 16 Mayıs 2008 tarihli ve 7064 sayılı Resmi Gazete ile 14 Ağustos 2014 tarihli ve 8631 sayılı Resmi Gazetede … A.Ş., … Ltd. Şti. ve … Ltd.Şti. Firmalarının aynı gün ticaret siciline ilanda bulunmaları ve şirket adreslerinin aynı yerler olmasından internet sitelerinde yer alan bilgileri teyit eder niteliktedir. Haciz mahallinde … A.Ş. İle … Ltd.Şti. Yetkilisi olduğunu; … ile alakasının bulunmadığını beyan eden … ‘in yaptığımız araştırmalar neticesinde İzmit … Denetim firmasının müdürlüğünü yaptığı ve şirketi münferit temsil yetkisine sahip olduğu 12 Şubat 2009 tarihli Resmi Gazetenin 7248 sayısında ilan edilmiştir. Bu da şirketler arasında organik bağın ilerisinde bir bağın olduğunu kanıtlamaktadır. Davacı taraf işbu davayı hem müvekkil aleyhine hem de takip borçlusu aleyhine ikame etmek suretiyle takibin sürüncemede kalmasını sağlamaya çalışmaktadır.
Davanın reddine,
%20’den aşağı olmamak üzere davacı aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesine,
Yargılama ücreti ile vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline…”karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE:
Dava, İİK’nın 89/3. maddesine istinaden gönderilen haciz ihbarnamesi nedeniyle ihbarnameye muhatap olan 3. kişi tarafından açılan menfi tespit davasıdır.
Dava tarihi itibarı ile yürürlükte bulunan 6102 sayılı TTK’ nın 4/1. maddesine göre, her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davalar ile tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın; bu Kanun’da öngörülen hususlardan doğan hukuk davaları ticari dava sayılır. 6335 sayılı Kanun’un 2. maddesi ile değişik 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 5. maddesi uyarınca ticari davalar asliye ticaret mahkemelerince görülerek karara bağlanır.
HMK’nın 1.maddesine göre göreve ilişkin kurallar, kamu düzenindendir. HMK’nın 114/1-c bendi ile mahkemenin görevli olması dava şartı olarak kabul edilmiş olup 115/1. maddesine göre de mahkeme dava şartlarının mevcut olup olmadığını, davanın her aşamasında kendiliğinden araştırır.
Somut olayda; İhbarnamenin gönderildiği icra dosyasındaki takip, davalı alacaklı tarafından dava dışı borçluya kambiyo senedi vasfında bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine özgü takip yolu ile icra takibi başlatılmıştır. Eldeki davada davacı, takip konusu kambiyo senetlerinde keşideci, lehtar, ciranta olarak taraf değildir. Başka bir ifadeyle davacı taraf olmadığı icra takip dosyasında kendisine gönderilen haciz ihbarnameleri nedeniyle borçlu olmadığından menfi tespit talep etmiş olup davacı 3.şahıs ile davalı alacaklı arasındaki ilişki, ticari iş niteliğinde de değildir. Dava, İİK’nın 89. maddesi gereğince haciz ihbarnamesi üzerine açılan menfi tespit davası olup bu davalarda görevli mahkeme genel mahkemeler olduğundan aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur .( İstanbul BAM 9.HD 2021/1744 Esas- 2022/1598 Karar)
HÜKÜM : Ayrıntısı ve gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere :
1-Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE, HMK’nın 114/1-c. Ve 115/2. Maddeleri uyarınca davanın usulden reddine,
2-HMK’nın 20/1. Maddesi uyarınca kararın kesinleşmesinden itibaren 2 haftalık hak düşürücü süre içerisinde taraflarca mahkememize başvurularak talep edilmesi halinde dava dosyasının görevli İSTANBUL NÖBETÇİ ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ’NE gönderilmesine, aksi takdirde mahkememizce ek karar ile davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesine,
3-HMK’nın 331/2. Maddesi uyarınca yargılama gideri, harç ve vekalet ücreti hususlarında görevli mahkemece karar verilmesine, mahkememizce ek karar ile davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi halinde yargılama gideri, harç ve vekalet ücreti hususunda da karar verilmesine,
Dair; davacı vekilinin davalı … vekilinin yüzüne karşı davalı İzmit …’nın yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde mahkememize veya bulunulan yer asliye ticaret mahkemesine dilekçe ile başvurmak koşuluyla … Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi. 11/10/2022

Katip …
E-imza

Hakim …
E-imza