Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/34 E. 2023/280 K. 03.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/34 Esas
KARAR NO : 2023/280

DAVA : Tazminat (Özel Sigorta Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 17/09/ 2014
KARAR TARİHİ : 03/05/2023

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Özel Sigorta Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamaları sonunda :
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin maliki olduğu davalı şirkete sigortalı bulunan … plakalı aracın, 09/01/2014 tarihinde maddi hasarlı trafik kazasına karıştığını, olayın eski … ışıkları önünde meydana geldiğini, müvekkili ışıklarda sağ şeritte beklerken, … plakalı aracın yeşil ışık yanmadan sol taraftan gelerek müvekkilinin aracına çarptığını ve aracı kaldırım ile direk arasına sıkıştırarak kazaya sebep olduğunu, müvekkilinin kazada bir kusuru olmadığını, kazadan sonra durumu davalı sigorta şirketine ihbar ettiğini, sigorta şirketi tarafından hasar tespiti yaptırılarak aracın pert olduğunun bildirildiğini, buna rağmen hasarın çok altında bir rakam teklif edildiğini beyanla fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 10.000,00 TL maddi tazminatın temerrüt tarihinden itibaren işleyecek reeskont faiziyle davalıdan tahsiline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkilinin … plakalı aracı 12/09/2013-2014 tarihleri arasında ZMMS poliçesi ile sigortaladığını, sigortalı araç sürücüsünün kazanın meydana gelmesinde kusurlu olduğu yönündeki iddiaları kabul etmediklerini, bu nedenle öncelikle ATK Trafik İhtisas Dairesinden kusurun tespiti yönünde rapor alınmasını talep ettiklerini, müvekkilinin sorumluluğunun sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında olduğunu, varsa sorumluluğunun kendisine gerekli belgelerle yapılacak ihbardan itibaren 8 iş günü sonra başladığını, davacıya, belirlenen rakamın teklif edildiğini ancak davacının kabul etmediğini, bu nedenle müvekkilinin temerrüdünün söz konusu olmadığını, reeskont faizi talep edilemeyeceğini beyanla davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekili 29/05/2019 tarihli ıslah dilekçesinde özetle; “…Islah dilekçemizin davalılara tebliği ile bakiye 4.015,79-TL tazminat alacağımızın 25.05.2019 tarihinden itibaren işleyecek reeskont faizi ile tahsiline hükmedilmesine, dava dilekçemizdeki 10.000,00-TL mehlağlı taleplerimizin reeskont faiziyle birlikte aynen hüküm altına alınmasına, yargılama gideri ve ücreti vekâlet alacağımızın davalıya tahmiline karar verilmesini…” talep etmiştir.
DELİLLER:
Kaza tespit tutanağı, sigorta poliçesi, … nolu hasar dosyası, trafik poliçesi, kazaya ilişkin fotoğraflar, 24/11/2015 tarihli bilirkişi raporu, 25/01/2019 tarihli bilirkişi raporu, 25/05/2019 tarihli bilirkişi raporu, 20/03/2017 tarihli ATK kusur raporu, 14/06/2022 tarihli bilirkişi ek raporu, 09/03/2023 tarihli bilirkişi ek raporu ve tüm dosya kapsamı.
DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE:
Dava, trafik kazası nedeniyle araç hasar bedelinin karşı aracın ZMMS poliçesini düzenleyen sigorta şirketinden tahsili talebine ilişkindir.
Mahkememizin 2014/1073 Esas, 2019/675 karar sayılı dosyasında yapılan yargılama neticesinde davanın kabulüne karar verilmiş, verilen karara karşı davalı vekili tarafından istinaf yasa yoluna başvurulmuştur.
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi’nin 10/12/2021 tarih ve 2019/3145 Esas 2021/2146 Karar sayılı ilamı ile”… Davaya konu kaza maddi hasarlı kaza olup, KTK’nın 109/2.maddesine göre “Motorlu araç kazalarından doğan maddi zararların tazminine ilişkin talepler, zarar görenin, zararı ve tazminat yükümlüsünü öğrendiği tarihten başlayarak iki yıl ve herhalde, kaza gününden başlayarak on yıl içinde zamanaşımına uğrar. Dava, cezayı gerektiren bir fiilden doğar ve ceza kanunu bu fiil için daha uzun bir zaman aşımı süresi öngörmüş bulunursa, bu süre, maddi tazminat talepleri için de geçerlidir.” hükmünü içerdiğine göre kaza tarihi 09/01/2014 olup ıslah tarihi olan 29/05/2019 tarihinde ıslah zamanaşımı dolduğundan, davanın kısmi dava olarak açıldığı nazara alındığında, süresinde itiraz eden davalı vekilinin buna değinen istinafı yerindedir.Kazaya karışan araçlar ticaridir, davacı taraf talebi gibi reeskont faizi uygulanmış, davalı reeskont faizi, yasal faize dönüştürüldüğünden uygulanabilirliği bulunmadığı itirazı yerinde görülmemiştir. Hükme esas alınan raporda aracın toplam hasar bedeli 18.273,53 TL olarak ekspertiz raporuna göre belirlenmiş ise de hasarlı parçalar gösterilmemiştir. Bu haliyle hasar raporu denetime elverişli olmadığından hükme esas alınması eksik incelemeye dayalı olmuştur. O halde Mahkemece önceki raporu düzenleyen bilirkişiden tüm dosya kapsamı, fotoğraflar, kaza tespit tutanağı, hasar dosyası, araç ruhsatı vs. göz önünde bulundurularak kazaya karışan sigortalı aracın hasar durumu ile kazayla uyumu, aracın ağır hasarlı olup olmadığı, onarımının ekonomik olup olmadığı, pert edilmesinin uygun olup olmadığı, hasar gören parçalar tek tek tespit edilerek, piyasa rayiç fiyatları ile eş değer parça fiyatları belirlenerek, hasar durumuna göre ayrıntılı, gerekçeli, denetime elverişli ek rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu biçimde eksik inceleme ve yetersiz bilirkişi raporu hükme esas alınarak karar verilmiş olması doğru olmamıştır…” gerekçesi mahkememiz kararı kaldırılarak dosya mahkememize gönderilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı doğrultusunda inceleme ve değerlendirme yapılarak rapor tanzimi için dosya bilirkişiye tevdi edilmiş, bilirkişi 14/06/2022 tarihli ek raporunda özetle “… Dava konusu araçta yenilenmesi gereken parçalara % 36 oranında tedarik iskontosu uygulanmıştır. Anılan ekspertiz raporunda % 36 oranında tedarik iskontosu uygulanmışsa da, dosyaya bu iskontoyu kabul eden bir tedarikçi kabul belgesi sunulmamıştır. Bu nedenle tedarikiskontosu uygulanarak yedek parça temin edilebileceği ispatlanmadığından bu uygulamaya itibar edilememiştir. Ekspertiz raporunda aracın kaza tarihinde 35.599 Km’de olduğu, piyasa değerinin 53.000,00 TL olduğu, hasarlı haliyle sovtaj değerinin 25.000,00 TL olacağı belirtilmişse de bu yönde bir belge de sunulmamıştır. Bu hususlara göre araçtaki hasar miktarı, belirtilen 18.273,53 TL’lik hasar miktarına % 18 KDV olarak 3.289,23 TL’nin eklenmesiyle toplam 21.562,76 TL olmaktadır. Aracın kazadan önceki ikinci el satış değeri 53.000,00 TL olduğundan, aracın tamiri ekonomik olup pert total sayılması gerekmez. Davalı şirkete sigortalı araç sürücüsü olayda % 65 oranında kusurlu olduğundan, davacının davalı şirketten talep edebileceği toplam maddi zararı 14.015,79 TL olmaktadır. Aracın tamirinin ekonomik olduğu, pert total sayılmasının gerekmediği..” yönünde görüş bildirilmiştir.
Mahkememizin 14/09/2022 tarihli celsesinde görülen lüzum üzerine dosya tekrar bilirkişi heyetine tevdi edilerek rapor tanzimi istenilmiş, bilirkişi heyeti 09/03/2023 tarihli ek raporlarında özetle “..Davacının davalı şirketten talep edebileceği toplam maddi zararının davalı tarafın % 65 kusur oranına göre 14.015,79 TL olduğu, aracın tamirinin ekonomik olduğu, pert total sayılmasının gerekmediği, araçtaki hasar ile kazanın uyumlu olduğu,..” yönünde görüş bildirmişlerdir.
Toplanan deliller ve tüm dosya kapsamı itibariyle; davacının maliki olduğu … plakalı araç ile davalı nezdinde 12/09/2013-2014 tarihleri arasında geçerli ZMMS poliçesi ile sigortalı … plakalı araç arasında, 09/01/2014 tarihinde meydana gelen trafik kazasında davacıya ait aracın hasara uğradığı, kazanın meydana gelmesinde alınan ATK ve 3 kişilik teknik heyet raporuna göre, davalıya sigortalı araç sürücüsünün KTK’nın 52/a-b, 53/a, 84/f maddeleri uyarınca asli ve %65 oranında, davacının ise %35 oranında kusurlu olduğu, davalı sigortalı şirketinin, sigortalı araç sürücüsünün kusuru ile 3. kişi konumunda olan davacıya verdiği doğrudan zararlardan KTK’nın 91. maddesi gereği poliçe limiti ile sorumlu olduğu, mahkememizce hükme esas alınan ve denetlenebilir 14/09/2023 tarihli bilirkişi heyeti raporuna göre kusur oranı da gözetilerek araçta meydana gelen hasar miktarın 14.015,79 TL olduğu, davacı tarafça dava dilekçesinde 10.000,00 TL talep edildiği, 29/05/2019 tarihli ıslah dilekçesi ile miktarın artırılarak 14.015,79 TL’nin ödenmesinin talep edildiği, davalı tarafça ıslaha karşı zamanaşımı itirazının ileri sürüldüğü, KTK 109/2. Maddesi uyarınca kaza tarihi olan 09/01/2014 tarihinden ıslah tarihi olan 29/05/2019 tarihine kadar zamanaşımı süresinin dolduğu, bu sebeple ıslah edilen miktar açısından davanın reddinin gerektiği anlaşılmakla 10.000,00 TL açısından davanın kısmen kabulüne, sigortalı aracın ticari olması sebebiyle talep gibi reeskont faizi işletilmesine dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Ayrıntısı ve gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere :
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile 10.000,00 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek reeskont faizi ile davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin REDDİNE
2-Karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereği alınması gereken 683,1 TL harçtan peşin alınan 170,80 TL harcın ve 68,60 TL ıslah harcının mahsubu ile bakiye 443,7 TL karar ve ilam harcının davalıdan alınıp hazineye gelir kaydına,
3-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesi gereği takdir ve tayin olunan 9.200,00 TL nisbi vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
4-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesi gereği takdir ve tayin olunan 4.015,79 TL nisbi vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 5.433,55 TL yargılama gideri ( bilirkişi ücreti-posta gideri ) ile 239,4 TL harç masrafı olmak üzere toplam 5.672,95 TL yargılama giderden 4.044,81 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
7-Taraflarca yatırılan gider ve delil avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde HMK 333 maddesi uyarınca ilgili tarafa iadesine,
Dair; davacı vekilinin yüzüne karşı ve davalı vekilinin yokluğunda miktar itibariyle KESİN olmak üzere karar verildi. 03/05/2023

Katip
E-imza

Hakim
E-imza