Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/337 E. 2023/357 K. 14.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/337 Esas
KARAR NO : 2023/357
DAVA : Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ :10/05/ 2022
KARAR TARİHİ : 14/06/2023

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamaları sonunda :
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA:Davacı vekili 10/05/2022 tarihli dava dilekçesinde özetle :”…Müvekkil eğitim hizmetleri alanında faaliyet göstermekte olup, davalı ile aralarında, ticari faaliyetlerden kaynaklı olarak bir cari hesap ilişkisi mevcuttur. Müvekkil, davalıya işbu cari hesap ilişkisine istinaden eğitim materyali teslim etmiş olup, işbu teslim edilen ürünler karşılığında 13.723,50 TL değerinde fatura tanzim etmiştir. Müvekkil şirket, söz konusu faturadan kaynaklanan cari ilişkiye istinaden defalarca kez bakiye borç bedelini talep etmiş ise de, davalı şirket yetkilileri ve çalışanları tarafından her defasında farklı bir bahaneyle oyalanmıştır. Faturanın düzenlendiği tarihten itibaren 2 yıla yakın bir süre geçmiş olmasına rağmen halen müvekkil şirkete ödeme yapılmamıştır. İşbu ödemenin yapılmaması üzerine, haklı olarak davalı borçlu şirket aleyhine …. İcra Müdürlüğü’nün 2021/… Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatılmıştır. Davalı borçlu haksız, mesnetsiz ve kötüniyetli olarak işbu takibe itiraz etmiş ve icra takibini durdurmuştur. Alacağına kavuşamayan müvekkil adına huzurdaki davayı ikame etmeden evvel tarafımızca zorunlu arabuluculuğa başvurularak dava şartı yerine getirilmiştir. Ne var ki, ekte sunmuş olduğumuz Arabuluculuk Son Tutanağından da anlaşılacağı üzere taraflarca uzlaşma sağlanamamıştır. Davalının itirazlarının hiçbir hukuki mesnedi bulunmamakla işbu itirazlar kötü niyetli olduğundan ve arabuluculuk görüşmesinde de anlaşma sağlanmamış olduğundan huzurdaki davayı açma gereği hâsıl olmuştur. Davalı taraf itiraz dilekçesinde hiçbir somut itiraz sebebi ileri sürmemiş, yalnızca böyle bir borcunun olmadığını belirterek takibe, tüm faiz ve ferilerine itiraz etmiştir. Takibe dayanak fatura ve cari hesap alacağı bulunmakta olup, işbu hususlar her iki tarafın da ticari defterlerinde ve cari hesap kayıtlarında da yer almaktadır. Davalı tarafın, faturaya konu edilen ürünleri teslim almasına rağmen bedelini ödememesi ve başlatılan takibe gerekçe sunmaksızın itiraz etmesi, davalı tarafın tahsili geciktirmek adına kötü niyetle hareket ettiğinin açık göstergesidir. Müvekkilin tüm iyi niyetli çabalarına rağmen bakiye alacak ödenmeyince, tarafımızca haklı olarak yasal takip başlatılmıştır. Tarafların ticari defter ve belgeleri üzerinde yapılacak inceleme ile de davalı tarafın borçlu olduğu hususu sübuta erecektir. Davalı tarafça, var olan borcun ödenmesini ertelemek veya borçtan kurtulmayı sağlamak ve özellikle de tahsili geciktirmek maksadıyla takibe itiraz edilmiş olup, yapılan itiraz haksız, mesnetsiz ve kötü niyetlidir. Davaya konu alacağın miktarı belli, sabit ve bilinmesi mümkün niteliktedir. Yani alacak, likit ve muayyendir. Somut olay açısından icra inkâr tazminatı koşulları oluşmuş olduğundan, kötü niyetle takibe itiraz eden borçlu aleyhine icra inkâr tazminatına hükmedilmesi talebimiz bulunmaktadır. Müvekkil tarafından davalı şirkete satışı gerçekleştirilen ürünlere karşılık herhangi bir ödeme yapılmaması üzerine müvekkil tarafından haklı olarak icra takibi başlatılmış olmasına rağmen, müvekkilin alacağına kavuşmasını önleme gayesiyle haksız yere takibe itiraz etmiştir. Yargıtay’ın yerleşik içtihatları, davalının söz konusu bedeli ödemekle yükümlü olduğunu ayrıca haksız itiraz nedeniyle icra inkar tazminatı ödemekle yükümlü olduğunu da ortaya koymaktadır. Belirtilen nedenlerle; müvekkil tarafından başlatılan icra takibine kötüniyetli itirazın iptaline, takibin devamına ve % 20 icra inkâr tazminatına talep etme adına huzurdaki davayı açma zarureti doğmuştur. Davalı borçlunun …. İcra Müdürlüğü 2021/ … E. sayılı dosyasına yaptığı haksız itirazının iptaline, takibin devamına, Kötüniyetli itiraz nedeniyle davalı aleyhine alacağın % 20’sinden az olmamak üzere icra inkâr tazminatına hükmedilmesine, Yargılama gideri ve vekâlet ücretinin davalı tarafa yüklenmesine karar verilmesini…” talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı tarafa dava dilekçesi, tensip zaptı ve bilirkişi raporu usulüne uygun olarak tebliğ edilmiş olup, davalı cevap dilekçesi sunmamış, duruşmalara katılmamış, mazeret de bildirmemiştir.
DELİLLER:
20/03/2023 tarihli bilirkişi raporu, … numaralı fatura ve cari hesap ekstresi, …. İcra Dairesi’nin 2021/… esas sayılı icra dosyası ve tüm dosya kapsamı.
DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE:
Dava; faturadan kaynaklı olarak davalı aleyhine başlatılan icra takibine yapılan itirazın İİK 67. madde uyarınca iptali talebine ilişkindir.
…. İcra Müdürlüğü’nün 2021/… Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; davacı tarafından , davalı aleyhine faturadan kaynaklı olarak 8.630,80 TL nin ödenmesi talebiyle ilamsız icra takibi başlatılmış olduğu; ödeme emrinin davalıya tebliğ edildiği ve davalının takibe itirazı üzerine takibin durmuş olduğu anlaşılmıştır.
Mahkememizin 07/09/2022 tarihli ara kararı ile tarafların ticari defter ve kayıtları üzerinde mali müşavir bilirkişi ile inceleme yapılarak rapor tanzimi istenmiş; bilirkişi tarafından düzenlenen 20/03/2023 tarihli raporda özetle “..davacının 2020, 2021 yılları ticari defterlerinin usulüne uygun tutulduğu ve davacının incelenen ticari defterlerine göre; davacı yanın takibe konu ettiği 09.09.2020 tarihli … nolu 13.723,50 TL tutarlı faturanın davacı ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, davacının takip tarihi (20.09.2021) itibariyle davalıdan cari hesap olarak 8.630,65 TL alacaklı olduğu,davalının 2020 ve 2021 yılları ticari defterlerinin uslüne uygun tutulduğu ve davalının incelenen ticari defterlerine göre, 09.09.2020 tarihli … nolu 13.723,50 TL tutarlı faturanın da davalı ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, ancak yıl sonu bakiyesinin 4.830,72 TL olduğu, daha yalın bir ifadeyle davalının davacıya kendi ticari defterlerine göre 4.830,72 TL borçlu olduğu, görüldüğü, bu tutarın davacının kendi defterindeki alacak tutarı olan 8.630,65 TL’den 3.799,93 TL az olduğu, ancak 20.01.2023 tarihindeki mahkeme duruşma salonunda yapılan incelemede, incelemeye gelen kişinin şirket yetkilisinin yakını olduğu ve elindeki tüm belgelerin bunlar olduğunu beyan ettiğinden, talep edilen cari hesap ve muavin dökümler tarafıma sunulamadığından bu farkın sebebinin tarafımdan belirlenemediği, davacı … tarafından davalı adına tanzim edilen faturanın e-fatura olarak düzenlendiği, fatura muhteviyatının “eğitim materyalleri” olduğu, faturaya davalı tarafın 8 günlük yasal süre içerisinde itiraz etmediği ve davalının ilgili faturayı kendi ticari defterlerine kaydettiğinin görüldüğü, davalı tarafından faturaya karşılık kısmi ödemeler yapıldığı ve davacı yanın incelenen ticari defterlerinde davacının takip tarihi (20.09.2021) itibariyle davalıdan cari hesap olarak 8.630,65 TL alacaklı olduğu..” yönünde görüş bildirilmiştir.
Toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; davacı ile davalı arasında alım satım sözleşmesinden kaynaklı süregelen ticari ilişki bulunduğu, davacı tarafça bu ticari ilişki kapsamında 09.09.2020 tarihli muhteviyatı “eğitim materyalleri” olan … nolu 13.723,50 TL tutarlı e -faturanın tanzim edilerek davalı tarafa tebliğ edildiği, faturaya davalı tarafça 8 günlük yasal süre içerisinde itiraz edilmediği, yine davalı tarafça faturaya ilişkin olarak da kısmı ödemeler yapılması nedeniyle faturadan kaynaklı olarak davalının borçlu bulunduğunun anlaşıldığı, davacı taraf ticari defter ve kayıtlarına göre davacının takip tarihi itibariyle davalıdan 8.630,65 TL alacaklı olduğu, davalı taraf ticari defter ve kayıtlarına göre ise takip tarihi itibariyle davalının, davacı tarafa 4.830,72 TL borç kaydı yer almaktaysa da, davacı taraf ticari defter ve kayıtlarının aksine davalı tarafça 3.799,93 TL daha ödeme yapıldığı hususunun cari hesap ve muavin kayıtları ile ispat edilemediği, bu sebeplerle davalı tarafın icra takibine yapmış olduğu itirazın yerinde olmadığı anlaşılmakla davalı tarafın itirazının iptaline, alacağın likit ve hesaplanabilir olması, davalı/borçlunun itirazlarında haksız olduğu anlaşılmakla hüküm altına alınan miktarın %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Ayrıntısı ve gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere :
1-Davanın KABULÜ ile davalının …. İcra Müdürlüğü’nün 2021/… Esas sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın iptali ile takibin 8.630,80 TL alacak üzerinden ve takip talebindeki diğer hal ve şartlar üzerinden devamına
2- 8.630,80 TL TL alacağın % 20’si oranında hesaplanacak icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine
3-Karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereği alınması gereken 589,56 TL harçtan peşin alınan 104,25 TL harcın mahsubu ile bakiye 485,31 TL karar ve ilam harcının davalıdan alınıp hazineye gelir kaydına,
4-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesi gereği takdir ve tayin olunan 8.630,80 TL nisbi vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 1.585,00 TL yargılama gideri ( bilirkişi ücreti-posta gideri ) ile 104,25 TL harç masrafı olmak üzere toplam 1.689,25 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine
6-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
7-6325 Sayılı Yasa’nın 18/A-14 maddesi ile Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği’nin 26. Maddesine göre; Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 1.560,00-TL arabuluculuk ücretinin davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
8-Taraflarca yatırılan gider ve delil avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde HMK 333 maddesi uyarınca ilgili tarafa iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı davalının. yokluğunda miktar itibariyle KESİN olmak üzere karar verildi. 14/06/2023

Katip …
E-imza

Hakim …
E-imza