Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/327 E. 2022/386 K. 29.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/327 Esas
KARAR NO : 2022/386

DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ : 01/12/2010
KARAR TARİHİ : 29/04/2022

Mahkememizin 2010/735 esas sayılı dosyasında davalı … aleyhine açılan davanın 2010/735 esas sayılı davadan tefrikine karar verilerek mahkememizin yukarıda yazılı esas sırasına kayıt edilerek incelenmesi neticesinde;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı … Sigorta A.Ş. tarafından davalılar … ve … Tic. A.Ş. aleyhine mahkememizin 2010/735 esas sayılı dosyasında açılan davanın dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket tarafından … nolu klasik yangın paket sigorta poliçesi ile 04/06/2009-04/06/2010 tarihleri arasında sigortalı bulunan … A.Ş.’nin kiracı olarak bulunduğu … adresindeki işyerinde 18/12/2009 tarihinde … Tic. A.Ş. tarafından … Genel Müdürlüğü’nün sorumluluğunda bulunan kanal hattı üzerine fazla toprak dolgusu yapılması ve bu dolgunun yoğun su alarak daha da ağırlaşması sonucu oluşan yağmur suyu hattının çökmesi ve tıkanması nedeniyle geri tepen suların iş yerinin bulunduğu otogarın alt kısmını basması neticesinde hasar meydana geldiğini, müvekkili şirket tarafından davaya konu hasarın meydana gelmesinden sonra … 2. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin … değişik iş sayılı dosyasında üzerinden bilirkişi incelemesi yaptırıldığını, yapılan ekspertiz incelemeleri sonucunda 18/12/2009 tarihinde sigortalı iş yerinde meydana gelen su basması neticesinde sigortalı bulunan iş yerinde meydana gelen hasar miktarının 2.213.814,85-₺ olduğunun tespit edildiğini, müvekkili şirket tarafından davaya konu olay nedeniyle 19/01/2010 tarihinde 500.000,00-₺ ve 02/02/2010 tarihinde 1.700.000,00-₺ olmak üzere toplam 2.200.000,00-₺ sigorta tazminatı ödendiğini, 2009 yılı Eylül ayında meydana gelen ve İkitelli civarında büyük su baskınlarına sebep olan sağanak yağış esnasında sigortalının bulunduğu otogarda herhangi bir su basması sorunu yaşanmamasına rağmen daha kısa süreli ve daha düşük miktarda bir yağışın yaşandığı 18/12/2009 tarihinde otogara su basmasının davalı … Tic. A.Ş.’nin otogarın … girişine site şeklinde yapılmış olan inşaatın ön cephesindeki bahçe tanzimli alanın alt kısmından ana kolektör hattının üzerinin betonla kapatılması, bu betonun üzerine 10 metre yüksekliğinde beton yığılması, bu dolgunun yoğun su alarak ağırlaşması sonucu yağmur suyu hattının çökmesi ve tıkanması sonucu meydana geldiğini, bu sebeple hasarın meydana gelmesinde … Tic. A.Ş.’nin sorumlu olduğunu, davalı İSKİ’nin ise yağış sularının toplanması, yerleşim yerlerinden uzaklaştırılması ve zararsız bir biçimde boşaltma yerine ulaştırılması ve su ve kanalizasyon hizmetleri konusunda hizmet alanı içindeki belediyelere verilen görevleri yürütmekle sorumlu olduğunu, davalıların anılan hasarın meydana gelmesinde müştereken ve müteselsilen sorumlu olduklarını belirterek fazlaya ilişkin talep ve hakları saklı kalmak kaydı ile 500.000,00-₺ sigorta rücu tazminatının sigortalıya ödeme tarihi olan 19/01/2010 tarihinden ve 1.700.000,00-₺ sigorta rücu tazminatının sigortalıya ödeme tarihi olan 02/02/2010 tarihinden itibaren ticari avans faizi ile birlikte davalılardan müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde ve aşamalardaki beyanlarında özetle; davaya konu hasarın müvekkili kurumun kusuru sebebi ile değil, diğer davalı … A.Ş.’nin inşaat ve imalat kusurundan dolayı meydana geldiğini, davacının dava dilekçesinde örnek olarak gösterdiği üzere 08/09/2009 tarihli yoğun yağışlar neticesinde herhangi bir su basma sorunu yaşanmadığını, göçme nedeni ile tıkanan …’nde müvekkili kurum tarafından gerçekleştirilmiş bir çalışma bulunmadığını, derelerin bakım ve ıslahından …’nin sorumlu olmadığını, bu durumda müvekkiline husumet yöneltilemeyeceğini, davacı tarafın davalıların müşterek müteselsil sorumluluğu iddiasının yerinde olmadığını, müvekkili kurum ile diğer davalı şirket arasında hukuki ilişki bulunmadığını, müvekkilinin inşaatları denetleme ve kontrol gibi bir yükümlülüğü bulunmadığını, inşaat yapı ruhsatı verilmesi ve inşaatların denetlenmesinin yerel belediyelerin yetki ve sorumluluğunda olduğunu, derelerin taşkın sınırlarının … Genel Müdürlüğü tarafından belirlendiğini, … deresinin taşkın sınırlarının sorularak bu yapıların taşkın sınırları içinde yapılıp yapılmadığı hususunun açığa kavuşturulması gerektiğini, anılan yapılara hangi kurum tarafından izin verildi ise sorumluluğun o kuruma ait olacağını, davacı tarafın ödeme tarihinden itibaren avans faizi istemesinin hukuka aykırı olduğunun müvekkili idarenin davacılara kesinleşmiş bir borcu bulunmadığını, temerrüdün söz konusu olmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, davacı şirketin … nolu klasik yangın paket sigorta poliçesi ile 04/06/2009-04/06/2010 tarihleri arasında sigortalısı bulunan … A.Ş.’nin kiracı olarak bulunduğu “…” adresindeki iş yerinin bulunduğu zemin katta 18/12/2009 tarihinde su basması sonucu zarara uğradığı iddiası ile sigortalısına ödediği tazminatın rücuen tahsili talebine ilişkindir. 2709 sayılı T.C. Anayasa’sının 125. Maddesinin son fıkrasında; “İdare kendi eylem ve işleminden doğan zararı ödemekle yükümlüdür.” hükmü yer almaktadır. 2560 sayılı … Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanun’un 2/d maddesinde su ve kanalizasyon hizmetleri konusunda hizmet alanı içindeki belediyelere verilen görevleri yürütmek ve bu konulardaki yetkileri kullanmak …’nin görevleri arasında sayılmıştır. Somut olayda davacı, davalı idare tarafından görevlerinin tam ve eksiksiz yerine getirilmediğini, meydana gelen hasarda hizmet kusuru bulunduğunu öne sürerek davalı aleyhine iş bu davayı açmıştır. Kamu kuruluşlarının idari işlem ve eylemlerinden doğan uyuşmazlıkların Anayasanın 125. maddesi ve 2577 sayılı İYUK’un 2. maddesine göre idari yargı yerinde çözümlenmesi gerektiği noktasında duraksama bulunmamaktadır. Açıklandığı üzere somut olayda dava, davalı idare tarafından görevlerinin tam ve eksiksiz yerine getirilmediği, yani yürütülen kamu hizmetinin kusurlu işletildiği, meydana gelen hasarda hizmet kusur… … zemin katında su basması sonucu oluşan zarara ilişkin olarak kendi sigortalısına yapmış olduğu tazminat ödemesinin rücuen tahsili talebi ile … 4. İdare Mahkemesi’nin … E.K. sayılı dosyasında … aleyhine açmış olduğu davanın Danıştay aşamasından geçerek kesinleşmiş olduğu anlaşılmıştır. Tüm bu nedenlerden dolayı iş bu davada idari yargının görevli olduğu anlaşılmakla davanın usulden reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM / Ayrıntısı ve gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın HMK 114/1-b maddesi gereğince yargı yolunun caiz olmaması nedeniyle, HMK 115/2 maddesi gereğince dava şartı yokluğundan usulden reddine,
2-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 80,70-₺ başvuru harcı, 80,70-₺ maktu karar ve ilam harcı olmak üzere toplam 161,40-₺’nin davacı taraftan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri olmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
5-Davalı vekili lehine takdir olunan 5.100,00-₺ maktu vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
6-Davacı tarafça yatırılan gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde HMK 333 maddesi uyarınca davacı tarafa iadesine,
Dair; taraf vekillerinin yokluğunda kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 29/04/2022

Başkan
e-imza
Üye
e-imza
Üye
e-imza
Katip
e-imza