Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/308 E. 2023/225 K. 05.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/308 Esas
KARAR NO : 2023/225

DAVA : Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 14/09/ 2017
KARAR TARİHİ : 05/04/2023

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamaları sonunda :
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; “…Davalı şirkete sigortalı …’in malik ve işleteni olduğu … plakalı aracın 23/05/2017 tarihinde …’a ait … plakalı araca çarparak hasarlanmasına sebebiyet verdiğini, davalıya sigortalı araç sürücüsünün dosya kapsamındaki maddi hasarlı trafik kazası tespit tutanağından da anlaşılacağı üzere kazanın oluşumunda %100 kusurlu olduğunu, … plakalı aracın 23/03/2017/2018 vade tarihli, … nolu Zorunlu Mali Mesuliyet Poliçesi ile davalıya sigortalı olduğunu, davalının hasarın tamamından ve değer kaybından poliçe limitleri dahilinde sorumlu olduğunu, kaza akabinde müvekkilince hasarın tespiti amaçlı ekspertiz atandığını ve aracın tamir bedelinin KDV dahil 10.318,24 TL olarak tespit edildiğini, yapılan ekspertiz incelemesine rağmen davalının tamir bedelini ödemekten imtina ettiğini, davalı sigorta şirketinin poliçe limitleri dahilinde hasarın tamamından sorumlu olduğu gibi KDV tutarının tamımından da sorumlu olduğunu, meydana gelen hasar neticesinde araçta değer kaybı meydana geldiğini, değer kaybının sigorta poliçesi kapsamında olduğunu ve davalı tarafından karşılanması gerektiğini, ayrıca müvekkili tarafından atanan ekspertiz için ödenen ücretin de TTK’nın 1426. maddesi uyarınca davalı tarafından karşılanması gerektiğini beyan ederek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 3.300,00 TL hasar bedeli ile 100,00 TL değer kaybı bedelinin ve 250,00 TL ekspertiz ücretinin poliçe limitleri dahilinde davalı şirketin temerrüt tarihi olan 10/08/2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini…” talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili 22/03/2019 tarihli ıslah dilekçesinde özetle “.. ödenmeyen 3.300,00-TL hasar bedeli alacağımızın bilirkişi raporu doğrultusunda ıslahı yolu ile 7.018,24-TL daha arttırılarak, toplam 10.318,24-TL hasar tazminatı, 100,00 TL değer kaybı bedeli ve hasar ile değer kaybı tespiti için ödenen 250,00 TL ekspertiz ücretinin 08.08.2017 tarihinden itibaren işletilecek en yüksek avans faizinin işletilmesine karar verilmesini…” talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; “…Davacının temlik alacağı sebebiyle aktif husumet ehliyetinin bulunduğunu ispat etmesi gerektiğini, davacının müvekkili şirketten alacağı bulunan …’ın alacağını temlik yoluyla devraldığını iddia ettiğini, geçerli bir temlikten bahsedebilmek için geçerli bir temlik sözleşmesinin ve geçerli bir temel sebebinin bulunması gerektiğini, açıklanan nedenlerle davaya konu temlik alacağının sebebe bağlı olması ve bu sebebin geçerli bir temel ilişkiye dayanması zorunluluğu karşısında davacının temlik veren ile arasındaki hukuki sebebi oluşturan temel işlemi ve bu temel işlemin geçerliliğini de ispat etmesi gerektiğini, temlikin ispat edilememesi durumunda davanın aktif husumet yokluğundan reddini talep ettiklerini, müvekkili sigorta şirketinin ancak ZMMS Sigortası Genel Şartları B.2 maddesinde öngörülen şekilde belirlenecek gerçek zarar miktarından sorumlu tutulabileceğini, davacının dayandığı hasar bedeline ilişkin ekspertiz raporunun ve fahiş olarak belirlenen hasar bedelinin taraflarınca kabulünün mümkün olmadığını, davacının talep ettiği 250,00 TL ekspertiz masrafının kabulünün mümkün olmadığını beyanla davanın reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini…” talep etmiştir.
DELİLLER:
Sigorta poliçesi, hasar evrakları, mahkememizin 14/09/2018 tarihli bilirkişi raporu, 01/03/2019 tarihli bilirkişi raporu, 15/10/2019 tarihli bilirkişi ek raporu, 05/12/2022 tarihli bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı.
DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE:
Dava, trafik kazası nedeniyle araçta oluştuğu iddia edilen hasar bedeli, değer kaybı zararı ve ekspertiz ücretinin tazmini talebine ilişkindir.
Mahkememizin 2017/784 Esas 2019/1072 Karar sayılı dosyasında yapılan yargılama neticesinde “Davanın kısmen kabulü ile 10.318,24 TL hasar bedeli ile 71,40 değer kaybı tazminatının 11/08/2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan alınarak davacıya verilmesine, değer kaybı tazminatı yönünden fazlaya ilişkin talep ile ekspertiz ücreti talebinin reddine..” karar verilmiş, verilen karara karşı davalı vekili tarafından istinaf yasa yoluna başvurulmuştur.
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesinin 18/03/2022 tarih ve 2020/380 Esas 2022/496 Karar sayılı ilamında “.. HMK’nın 280. maddesi uyarınca, bilirkişi raporlarının taraflara tebliği zorunlu olup, raporun tebliğ edilmemesi savunma hakkını kısıtlar mahiyettedir. Mahkemece 28/02/2019 tarihli 2. hasar bilirkişi raporunun davalı vekiline tebliğ edilip cevap süresi beklenilip varsa itirazları değerlendirilmeden karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olmuştur. Kabule göre de mahkemece hasar tespiti için iki ayrı bilirkişi incelemesi yaptırıldığı, iki rapor arasında hasara uğrayan parçaların tespiti ve değeri konusunda çelişki bulunmasına rağmen mahkemece bu çelişki giderilmeden ve gerekçeli kararda bu husus tartışılmadan eksik inceleme ile karar verilmesi doğru olmamıştır…” gerekçesi ile mahkememiz kararı kaldırılarak dosya mahkememize gönderilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı doğrultusunda 28/02/2019 tarihli bilirkişi raporu davalı tarafa tebliğ edilmiş, yine raporlar arasındaki çelişkinin giderilmesi amacıyla dosya daha önce rapor tanzim eden bilirkişi heyetinden farklı 3 kişilik bilirkişi heyetine tevdi edilerek rapor tanzimi istenilmiş, bilirkişi heyeti 05/12/2022 tarihli raporunda özetle “…’ın ve …’ın hazırladığı bilirkişi raporlarının her ikisinde de, dava konusu araçta belirlenen değer kaybı tutarı 71.40 TL olarak hesaplandığını, her iki bilirkişi raporunda da bu tutarının doğru hesaplanması sebebiyle heyetimizinde bu görüşe iştirak ettiğini, …Şti firması tarafından … tarih ve … Seri B numaralı fatura detayı incelendiğinde, değiştirilen yedek parçaların ve yapılan işçiliklerin yaşanan trafik kazası ile uyumlu ve tutarlı olduğunu,yine, yedek parça seri kod numaralarından yedek parça fiyatları ve işçilik tutarları incelendiğinde, yapılan10.318,24 TL masrafın piyasa rayiç değerinde ve kadri marufunda olduğu tespit edildiği, bu sebeple sayın hocamız Prof. Dr. Murat Vural tarafından hazırlanan bilirkişi raporundaki görüşüne katılmadığımız..” yönünde görüş bildirmişlerdir.
Toplanan deliller ve tüm dosya kapsamı itibariyle; davacıya temlik eden …’a ait … plakalı araç ile davalı nezdinde 23/03/2017-2018 tarihleri arasında geçerli ZMMS poliçesi ile sigortalı … plakalı araç arasında 23/05/2017 tarihinde meydana gelen kaza neticesinde … plakalı araçta hasar oluştuğu, davalıya sigortalı araç sürücüsünün Karayolları Trafik Kanunun 67 ve 84. maddelerine aykırı olarak ters istikametteki yola girmek suretiyle %100 kusuru ile kazaya sebep olduğu, bu nedenle davalının araçta meydana gelen hasar bedeli ile değer kaybından KTK’nın 91. maddesi gereği sorumlu olduğu, alınan 05/12/2022 tarihli bilirkişi raporunda hasar bedelinin 10.318,24 TL, değer kaybının ise poliçe tarihi itibariyle yürürlükte bulunan ZMMS Genel Şartlarına uygun olarak 71,40 TL olarak tespit edildiği anlaşılmakla her ne kadar davalı tarafça ıslaha karşı zamanaşımı itirazında bulunmuş ise de gerek 2 yıllık gerekse kaza tarihinden itibaren 10 yıllık sürenin dolmadığı anlaşıldığından ıslah dilekçesi doğrultusunda hasar bedeli talebinin kabulüne, değer kaybı talebinin kısmen kabulüne karar verilmiş, kabul edilen bedellere davalıya başvuru tarihinden 8 gün sonrası olan 11/08/2017 tarihinden itibaren aracın hususi araç olması sebebiyle yasal faiz işletilmesine karar verilmiştir.
Ekspertiz ücreti talebi yönünden yapılan değerlendirmede ise; 26/11/2015 tarihinde yürürlüğe giren Sigorta Eksperleri Atama Yönetmeliğinin “Motorlu araç sigortalarında sigortalı veya sigorta ettiren ya da sigorta sözleşmesinden menfaat sağlayan kişi tarafından, her aşamada eksper atanabilir.” şeklindeki 7/1. maddesi ile ücret başlıklı ve “atanan eksperin ücreti, atamayı yapan tarafça ödenir” şeklindeki 11 /4- 7 nci maddesinin birinci fıkrası uyarınca, davalıdan talep edilemeyeceği anlaşıldığından reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Ayrıntısı ve gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere :
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile 10.318,24 TL hasar bedeli ile 71,40 değer kaybı tazminatının 11/08/2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan alınarak davacıya verilmesine, değer kaybı tazminatı yönünden fazlaya ilişkin talep ile ekspertiz ücreti talebinin reddine,
2-Karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereği alınması gereken 709,71 TL harçtan peşin alınan 62,34 TL peşin harç ve 120,00 TL ıslah harcının mahsubu ile bakiye 527,37 TL karar ve ilam harcının davalıdan alınıp hazineye gelir kaydına,
3-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesi gereği takdir ve tayin olunan 9.200,00 TL nisbi vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
4-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesi gereği takdir ve tayin olunan 278,60 TL nisbi vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 5.923,10 TL yargılama gideri ( bilirkişi ücreti-posta gideri ) ile 182,34 TL harç masrafı olmak üzere toplam 6.105,44 TL yargılama giderden 5.922,27 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
7-Taraflarca yatırılan gider ve delil avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair; davacı vekilinin yüzüne karşı ve davalı vekilinin yokluğunda verilen gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde mahkememize veya bulunulan yer asliye ticaret mahkemesine dilekçe ile başvurmak koşuluyla İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi. 05/04/2023

Katip
E-imza

Hakim
E-imza