Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/30 E. 2022/704 K. 18.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/30 Esas
KARAR NO : 2022/704

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 11/07/2018
KARAR TARİHİ : 18/10/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamaları sonunda :
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
Dava dilekçesi özetle şöyledir:
“…Davalı borçlu hakkında …nbul 29. İcra Dairesi … Esas nolu dosya ile icra takibine geçildiğini, davalı borçlu takibe itiraz ederek takibin durmasına sebebiyet verdiğini, işbu dava davalı taraf ile davacı müvekkili arasındaki cari hesaptan doğan bakiye alacak konulu olup, yine iş bu davanın dayanağı davalı borçllu şirket aleyhine … 29. İcra Dairesi … Esas sayılı dosyası olduğunu, davacı müvekkil ile davalı arasındaki ticari hesap neticesi sonunda davacı müvekkile gecikme faizi ile birlikte icra masraf ve vekalet ücreti hariç 11.192,24 TL borçlu bulunduğunu, bu nedenle davalı borçlunun haksız ve kötü niyetli olarak icra dosyasına yapmış olduğu itirazın iptali, kötü niyet tazminatı olarak %20 den az olmamak üzere tazminata hükmedilmesine, masraf ve vekalet ücretinin davalı yana teşmiline karar verilmesini..” talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Cevap dilekçesi özetle şöyledir:
“….Davacı vekilinin başlatmış olduğu … 29. İcra Dairesi …e. Sayılı dosyasının haksız ve dayanaksız olup haksız kazanç niteliği taşıdığını, takibe konu edilen alacağa karşılık hiçbir borcu bulunmadığını, bu nedenle davacı vekilinin başlatmış olduğu itirazın iptali davasının reddine karar verilmesi gerektiğini, alacaklı tarafından takibe konulan fatura üzerinde hiçbir imzası olmadığı gibi el yazısı üzerinden düzenlenerek adına takip başlatıldığını belirterek hiçbir yönden haklı olmayan itirazın iptali davasının reddine karar verilmesini…” talep etmiştir.
GEREKÇE:
Dava, ticari satıma dayalı açık hesap ilişkisinden kaynaklı alacağın tahsili amacıyla başlatılmış olan ilamsız icra takibine vaki itirazın İİK’nın 67.maddesi uyarınca iptali ve icra inkar tazminatının tahsili istemine ilişkindir.
HMK’nn 324. maddesine göre; “Taraflardan her biri ikamesini talep ettiği delil için mahkemece belirlenen avansı, verilen kesin süre içinde yatırmak zorundadır. Taraflar birlikte aynı delilin ikamesini talep etmişlerse, gereken gideri yarı yarıya avans olarak öderler. Taraflardan birisi avans yükümlülüğünü yerine getirmezse, diğer taraf bu avansı yatırabilir. Aksi halde talep olunan delilin ikamesinden vazgeçilmiş sayılır. Tarafların üzerinde serbestçe tasarruf edemeyeceği dava ve işler hakkındaki hükümler saklıdır.” Madde hükmünde, delil avansının yatırılmaması halinde, tarafın o delilin ikamesinden vazgeçmiş sayılacağı düzenlenmiş olup, bu durumda mahkemenin davayı mevcut delil durumuna göre değerlendirerek karar vermesi gereklidir. Diğer deliller ile dava kanıtlanamamışsa, delil avansının kesin süreye rağmen yatırılmaması halinde davanın usulden değil, esastan reddi gerekir.
Eldeki davada davacının alacaklı olup olmadığı ve varsa alacak miktarının belirlenmesi için tarafların ticari defter kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılması zorunlu olup, teknik bilgi gerektirmesi nedeniyle gerekli inceleme ve araştırmanın mahkemece yapılmasının mümkün olmadığı açıktır.
Somut olayda mahkememizce 30.06.2020 tarihli celsenin iki nolu ara kararıyla, her iki taraf vekili huzurunda 06.07.2020 günü saat 14.00 itibariyle ticari defter incelemesi yapılmasına karar verilmiş, ara karada belirtilen miktarda delil avansının ikmal edilmesi hususunda davacıya kesin süre verilerek kesin süreye uyulmaması halinde ortaya çıkacak hukuki sonuçlar ihtar edilmiştir.
Mahkemece depo edilmesi istenen avansın delil avansı niteliğinde olduğu anlaşılmaktadır. Davacı vekili tarafından inceleme gününe bilirkişi ücreti yatırılmadığından inceleme günü ticari defterler hazır edilmemiş, bu durumu açıklar mahiyette herhangi bir mazeret dilekçesi de dosyaya ibraz edilmemiş, delil avansını yatırmayacağına ilişkin beyan dilekçesi vermiş, belirtilen günde davalı tarafça ticari defterleri incelemeye getirilmiş fakat delil avansı bulunmadığından inceleme işlemi gerçekleştirilmemiştir. Kesin süreye uyulmaması nedeniyle bilirkişi incelemesinin yapılamadığı, verilen kesin sürenin HMK’nın 324. maddesine uygun olduğu, kesin süreye uyulmamasının sonuçlarının usule uygun şekilde ihtar edildiği, duruşmaların uzadığı , sonraki yapılan usuli işlemlerin davacıya hak kazandırmayacağı anlaşıldığından, ispatlanamayan davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Ayrıntısı ve gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere :
1-İspatlanamayan davanın REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereği alınması gereken 80,70-TL maktu karar ve ilam harcının, peşin/ıslah olarak alınan 341,14-TL harçtan düşümü ile bakiye 260,44-TL harcın karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
3-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereği hesap ve takdir olunan 9.200,00-TL vekalet ücretinin davacı taraftan alınarak davalı tarafa verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafça yapılan yargılama masrafı bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
6-Taraflarca yatırılan gider ve delil avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde HMK 333 maddesi uyarınca ilgili tarafa iadesine,
Dair; davacı vekilinin yüzüne karşı, davalıların yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde mahkememize veya bulunulan yer asliye ticaret mahkemesine dilekçe ile başvurmak koşuluyla İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi. 18/10/2022

Katip …
E-imza

Hakim …
E-imza