Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/28 E. 2022/710 K. 18.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2022/28 Esas
KARAR NO:2022/710

DAVA:Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:11/01/2022
KARAR TARİHİ:18/10/2022

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamaları sonunda :
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
Dava dilekçesi özetle şöyledir:
“….Müvekkil şirket, sektöründe öncü ve saygın bir firmadır. Gerek yurt içine gerek yurt dışına satış yapmakta olup müşteri portföyü oldukça geniştir. Müvekkil, 12/06/2020 tarihinde karşı taraftan “… A FT …” model “…” ve “…” seri nolu … makineleri satın almıştır. … seri nolu makine kurulduğu günden itibaren sorun çıkarmış ve müvekkil makineden beklediği verimi alamamıştır. Ürünler garanti kapsamında olduğu için karşı taraftan defalarca kez servis hizmeti talebinde bulunulmuştur. Karşı tarafça servis hizmeti sağlanmışsa da makinedeki arıza bir türlü giderilmemiş ve her defasında geçici çözümler sunulmuştur. Makinenin çıkardığı sorunlar ve hatalı üretim son zamanlarda daha sıklıkta ve daha yoğun bir şekilde devam etmektedir. Müvekkil şirket aldığı siparişleri müşterilerine zamanında teslim etmek adına makineleri kullanmaya devam etmek zorunda kalmıştır. Makinenin Y ekseninin kayması sebebiyle üretime giren mdflerde yapılan işlemlerin tamamında eksen kayması oluşmakta ve buna bağlı olarak mdflerin uçları kırılmaktadır. Teknik servisin talebi üzerine jig tablası değiştirilmiş ve gerekli bakımlar yapılmışsa da sorun çözülmeakinelere ilişkin tüm ödemeleri zamanında ve eksiksiz yapmıştır. Karşı taraf servis hizmeti ile sürekli müvekkili oyalamış ve makinedeki sorunu çözlememiştir. Ekte sunulan teknik servis raporlarından da anlaşılacağı üzere arızalar mekanik kaynaklı olup işbu arızalar tam anlamıyla giderilememiştir. Müvekkil makineleri yaklaşık 1-1.5 yıl önce satın almış olup aldığından bu yana randımanlı bir şekilde kullanamamıştır. Buna ilişkin olarak makinedeki bıçak kırılması ve eksen kaymasına ilişkin fotoğraflar mevcuttur. Bu nedenle makinenin arıza yapmasının sebebinin makinenin imalatından kaynaklı olduğu aşikardır. Tüm bu çabalarımıza rağmen herhangi bir sonuç alınamamıştır. Bu nedenle işbu davaya esas olmak üzere tarafımızca … Sulh Hukuk Mahkemesine başvurularak delil tespiti talebinde bulunulmuştur. … Sulh Hukuk Mahkemesi …. sayılı dosyası ile dosya bilirkişiye tevdi edilmiş ve bilirkişi makinedeki ayıpları tespit etmiştir. Bilirkişi raporunun sonuç kısmında:
Talebe konu edilen makinenin fiziki durumu itibarı ile sistemin komplike ve tam otomasyon olduğu, sistemde elektronik olarak herhangi bir sorunun olmadığı, ancak makinenin çalışması sırasında, gerek keşif sırasında gözlemlenen gerekse teknik servis raporlarında belirtildiği gibi işlemsel olarak teknik hatalar olduğu tespit edilmiş olup, makinenin “GİZLİ AYIPLI” olduğukanaatine varılmıştır. Davalı firmanın rapora itirazları üzerine ek rapor alınmışsa da bilirkişi tarafından farklı bir değerlendirme yapılmayarak tekrardan davaya konu makinenin gizli ayıplı olduğu kanatine varılmıştır. Gizli ayıp, basit bir kontrol ve muayene ile ortaya çıkmayıp eserin kullanımına bağlı olarak eserin tesliminden bir süre sonra ortaya çıkabilecek ayıplardır.Tarafımızca ticari uyuşmazlıklarda dava şartı olarak arabuluculuğa başvurulmuştur. İstanbul Arabuluculuk Bürosu’nun … arabuluculuk dosya numarası ile davacı firmayla müzakereler sonucu anlaşmaya varılamamış ve görüşme sonucunda anlaşamama tutanağı düzenlenerek arabuluculuk süreci … Sulh Hukuk Mahkemesine başvurumuz neticesinde delil tespiti talebimiz sonucunda malın gizli ayıplı olduğu hususu tespit edilmişse de işbu tespit tek başına hüküm doğurmayacak ve yargılama neticesinde makinedeki ayıbın türü, ayıbın süresinde ve usulüne uygun yapılıp yapılmadığı, ayıp nedeniyle müvekkilin uğradığı zarar vb. hususlar kesin olarak ortaya çıkacaktır. Bu nedenle bu aşamada dava değerini tam ve kesin olarak belirleme imkanımız bulunmadığından işbu davayı belirsiz alacak davası olarak ikame etmekteyiz.
Makinenin ayıplı çıkması nedeniyle satılanı geri vermeye hazır olduğumuzu bildirerek sözleşmeden dönme seçimlik hakkımızı kullanma talebimizin kabulüne,
Makine bedeli, ayıp nedeniyle makineye yapılan giderler ve müvekkil şirketin iş kaybı nedeniyle uğradığı zararların toplamı olan 100,00 TL’nin (fazlaya ilişkin haklarımız saklı kalmak kaydıyla şimdilik) dava tarihinden itibaren işleyecek ticari temerrüt faizi ile davalıdan tahsiline,
Yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine…” karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP:
Cevap dilekçesi özetle şöyledir:
“….Davacı … A.Ş. ile davalı müvekkil şirket … … Ticaret ve Sanayi A.Ş. Arasında 12.06.2020 tarihinde “… A FT …” model “…” ve “…” CNC makineleri siparişine dair satış işlemi gerçekleşmiştir. Sipariş edilen makine; müvekkil şirket tarafından davacı tarafa teslim edilmiş ancak davacı tarafça; makinelerin ayıplı olduğu iddiasıyla, satış işlemi üzerinden neredeyse 2 yıl geçtikten sonra işbu dava ikame edilmiştir. Davacı taraf ile davalı müvekkil arasında, makinelerde çıkan arızalardan kaynaklı birtakım yazışmalar gerçekleşmiş olup; ilgili yazışmalarda ve servis raporlarında da görüleceği üzere davacı tarafın talebi ve teklif onayı üzerine makinelere birçok kez ücretsiz servis hizmeti sağlanmıştır.
Davacı tarafın cari hesap borç bakiyesi mevcut iken dava konusu makine ile ilgili servis taleplerinin devam etmesi üzerine mail yolu ile kendisine bilgi verilmiş ve ‘geçmiş dönem bakiyesinin ödenmesi halinde, en kısa sürede servis desteği sağlanacağı, geçmiş döneme ait bakiyenin son kurulan makinelerle ilgili olmadığı’ bilgisi verilmiştir.
Davacı tarafça; yukarıda bilgisini verdiğimiz mailin kendisine ulaşmasından sonra ise cari hesap borç bakiyesine itiraz edilmiş, bakiye borcun başka bir makineye ait olduğu beyan edilerek servis talebi yinelenmiştir. Ancak müvekkil şirketçe; cari hesap borç bakiyesi makine makine yönetilemeyeceğinden, borç bakiyesi ödenmeden ve fiyat teklifi onaylanmadan herhangi bir servis yönlendirmesi yapılmamış, bütün bu hususlar davacı tarafa gönderilen maillerde detaylı şekilde açıklanmıştır.
Davalı müvekkil tarafından; gelinen bu aşamaya kadar davacı tarafın her talebine cevap verilmiş ve yardımcı olunmaya çalışılmış olup yine davacının talebi üzerine servis hizmeti verilen … seri numaralı makinenin arıza detay ve kaynaklarında; ” ‘0xc000014c’ hatası ani elektrik kesilmeleri, virüs gibi dış etkenlerden oluşan bir hata ve bu yüzden sistem dosyaları arızalandığı için ‘0xc000014c’ hatasını alıyoruz.” şeklinde arıza notu düşülmüştür. Mevcut hatanın makine kaynaklı olmayıp, kullanım kaynaklı hata olduğu açıkça görülmektedir. Davacı tarafa; her servis sonrasında yapılan işlemlere dair açıklamalar yapılmış olup, meydana gelen sorunların büyük çoğunluğunun operasyonel hatalardan kaynaklı olduğu tespit edilmiştir.
Davacı tarafça her ne kadar makinelerdeki arızaların ayıptan kaynaklandığı iddiası ortaya atılmışsa da; müvekkil müdahalelerin çoğu operasyonel hata (kullanım hatası) kaynaklı olup davacının son talebine istinaden gönderilen fotoğraflardan da görüleceği üzere makinelerin yanı talaş ve malzeme artığı ile doludur. Bu durum makinelerde arıza oluşmasına açık bir ortam hazırlamakta olduğundan önceki servislerde de gerekli bakım ve temizliklerin düzenli olarak yapılması defalarca operatörlere hatırlatılmıştır. Ancak buna rağmen makinelerin hiçbir bakımı, temizliği yapılmamış, davacının son talebinden henüz 1 hafta önce operatöre takım değiştirme işlemi gerekliliği telefonda tekrar izah edilmiş ancak yine bu uyarıya itibar edilmemiştir. Davanın reddine,
Makinede oluşan arızanın davacı tarafın kullanımı sebebiyle meydana geldiği ile birlikte davanın reddine,
Yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa tahmiline karar verilmesini..” talep etmiştir.
GEREKÇE:
Dava, dava konusu mal alışverişi nedeniyle ayıplı olduğu iddiasıyla davacı zararının giderilmesine dayalı alacak talebidir.
Davacı vekilinin, 07/10/2022 tarihli dilekçesi ile davadan feragat ettiklerini beyan ettiği anlaşılmıştır.
Davalı vekilinin, 07/10/2022 tarihli dilekçesi ile davanın feragat nedeniyle reddine karar verilerek, taraflar aleyhine vekalet ücretine hükmedilmemesine karar verilmesini talep ettiği anlaşılmıştır.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 307. ve devamı maddelerinde düzenlenen davadan feragat hüküm kesinleşinceye kadar her zaman dilekçeyle veya yargılama sırasında sözlü olarak kayıtsız ve şartsız olarak yapılabilen, karşı tarafın ve mahkemenin muvafakatine bağlı olmayan, davacının, talep sonucundan kısmen veya tamamen vazgeçmesine dair bir taraf usuli işlemidir.
Davacı vekilinin feragati sayılan şartları haiz olduğundan mahkememizce davanın feragat nedeniyle reddine, yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına, davalı tarafın vekalet ücreti talebi bulunmaması nedeniyle davalı lehine vekalet ücretine hükmedilmemesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Ayrıntısı ve gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere :
1-Vaki feragat nedeniyle davanın REDDİNE,
2-Karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereği alınması gereken harç yeterli olduğundan yeninden alınmasına yer olmadığına,
3-Tarafların vekalet ücreti ve yargılama gideri talepleri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
4-Taraflarca yatırılan gider ve delil avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde HMK 333 maddesi uyarınca ilgili tarafa iadesine,
Dair; tarafların yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde mahkememize veya bulunulan yer asliye ticaret mahkemesine dilekçe ile başvurmak koşuluyla İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi.18/10/2022

Katip …
E-imza

Hakim …
E-imza