Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/257 E. 2022/300 K. 11.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/257 Esas
KARAR NO : 2022/300

DAVA : Alacak (Acentelik Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 07/04/2022
KARAR TARİHİ : 11/04/2022

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Acentelik Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamaları sonunda :
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
Dava dilekçesi özetle şöyledir:
“…Davacı …Ltd. Şti ile davalı …A.Ş. arasında 04.12.2017 başlangıç tarihli belirsiz süreli olarak, … Mah… Cad. No…Pendik adresinde faaliyette bulunmak üzere bayilik sözleşmesi imzalanmıştır. iş bu sözleşme ile davacı şirket, … DÖNER markasının yukarıda belirtilen adreste ve civar adreslerde ki işletme hakkını kazanmıştır. Davacı şirketin kullandığı iş yerinin mülkiyeti davalı …’ e aittir. Davalı … ile davalı … arasında asıl kira sözleşmesi düzenlenmiştir. … alt kiralayan olarak davacı şirket ile kira sözleşmesi imzalamıştır. Bayilik sözleşmesinin koşulları ötesinde işbu kira sözleşmesine istinaden, davacı şirket her ay, davalı dönersan dönere aylık 4.100,00 TL kira bedelini resmi yolla, diğer davalı …’ e ise de 10.400,00 TL kira bedelini elden ödemiştir. Yani, iş bu kira sözleşmesi davalı …’in bilgi ve onayı dahilinde yapılmıştır. 04.12.2017 başlangıç tarihli bayilik sözleşmesine istinaden davacı şirket her türlü yükümlüğünü harfiyen yerine getirmiştir. Hem bayilik sözleşmesine istinaden olan yükümlülüklerini hem de üst kiralayan ve alt kiralayana olan kira yükümlülüklerini pandemi koşullarına rağmen süresinde süresinde yerine getirmiştir.. Taraflar arasında bayilik sözleşmesi böylelikle uzun bir dönem ihtilafsız olarak devam etmiştir. Fakat, 2020 yılı sonlarından itibaren davalı … sözleşme koşullarını değiştirmek istemiştir. Sürekli davacı şirket üzerinde baskı kurarak pandemi koşullarını da dikkate almadan yeni talep ve isteklerde bulunmuştur. Bu yeni ve sözleşmeye aykırı taleplerin davacı şirket tarafından kabul edilmemesi üzerine; haksız ve hukuka aykırı olarak davacı şirket hakkında tutanaklar tutulmuş ve ilamsız icra takipleri başlatmıştır. Gaye, davacı şirketi, zorlamak ve yeni koşulları ona kabul ettirmektir. Davacı şirket her türlü baskı ve işlemlere rağmen davalı şirketin baskısına boyun eğmemiştir. Davacıyı bu yolla sindiremeyeceğini anlayan davalı şirket dönersan ve davalı …, diğer davalı …’ i de yanına alarak; aynı zamanda suç teşkil eden hukuka aykırı işlem ile davacı şirketi iş yerinden tahliye etmiştir. Şöyle ki yukarıda da izah ettiğimiz gibi mülkiyeti davalı … ‘ e ait dükkanın kira sözleşmesi üst kiralayan olarak davalı …’ in bilgi ve onayı dahilinde alt kiralayan olan … ile davacı şirket … arasında imzalanmıştır. Kira bedeli olarak her ay dönersan dönere 4.100,00 TL, …’ ise 10.400,00 TL ödenmiştir. Dolayısıyla, davacı … Gıda tahliyeye konu iş yerinde her türlü ruhsat ve işletme hakkına sahip yasal kiracıdır. Hal böyle iken davalılar kendi aralarında anlaşarak; haklı ve yasal kiracı …Gıdanın bilgisi dışında sanki tahliye edilen dükkanı …işletiyormuş gibi yasal takip başlatılmış ve tahliye kararı alınmıştır. … hakkında ki tahliye kararından davacı … Gıda tahliye işlemi esnasında haberdar olmuştur. Tahliye kararı için gelen icra memuruna davacı taraf kira sözleşmesini, işletme belgesini, ruhsatını göstermiş, davada taraf olmadığını, buranın kendilerine ait olduğunu, haklarında alınmış bir tahliye kararı olmadığını ifade etmesine rağmen, davacının kullanım ve işletmesinde olan dükkan tahliye edilerek, davalı …’e teslim edilmiştir. Bu haksız ve hukuka aykırı işlem nedeniyle; davacı şirket maddi olarak büyük kayba uğramıştır. Belirsiz süreli olarak imzalanan bayilik sözleşmesinin haksız yere fiilen sona erdirilmesi davacı şirketin telafisi imkansız maddi kaybına sebebiyet vermiştir. Dava konusu dükkanı devir alan davacı şirket, devir işlemi için 330.000,00 TL devir bedeli ödemesinin yanı sıra, dükkanın işletilmesi, tanzim ve düzenlenmesi içinde de 100.000,00 TL civarında para harcamıştır. Daha da ötesi pandemi koşullarına göğüs gererek, dükkanı ayakta tutan şirket; bundan sonrası telafisi imkansız gelir kaybına da uğramış, şirket bütünü ile yok olmuştur. Bu durum davacı … Gıdanın bütünü ile ekonomik kaybına ve maddi zararına sebebiyet verdiği açık ve ortadadır. Aynı zamanda şirket sahibi ve yetkilisi …’ nda maddi ve manevi zararına sebebiyet vermiştir. Davacı …’ın hayalleri yok olmuş, dünyası başına yıkılmıştır. Yoktan var ettiği, pandemi döneminde zorla ayakta tuttuğu iş yerini haksız bir şekilde bir anda kaybetmiştir. Günlerce kendine gelememiş ve dış dünya ile uzun süre irtibata geçmemiştir. Sürekli ağlamıştır. Hükmedilecek manevi tazminat davacının manevi zararlarını karşılamasa da bir nebze olsun hafifletebilir.
fazlaya ilişkin hak ve taleplerimiz ve sair dava ve taleplerimiz saklı kalmak kaydıyla; 10.000,00 TL maddi tazminat, 20.000,00 TL manevi tazminat, toplam : 30.000,00 TL tazminatın dava tarihinden işleyecek en yüksek banka mevduat faizi ile birlikte davalılardan müşterek ve müteselsilen tahsiline, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı taraflara yükletilmesine karar verilmesini…”
CEVAP:
Davalı … vekili cevap dilekçesi özetle şöyledir:
“…Davanın reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa karar verilmesini…”
GEREKÇE:
Mahkememizin … esas sayılı 06/04/2022 tarihli 1 nolu celse de alınan ara karar uyarınca; Davacılar … Sanayi ve…ile davalı… Döner A.Ş. Arasındaki … sözleşmesinden kaynaklı maddi ve manevi tazminat istemine ilişkin davanın tefrik edilerek mahkememiz son esasına kaydına ” şeklinde gereği düşünülmüş olup, mahkememiz son esasına kaydı yapılan … esas sayılı işbu bu tefrik dosyası açılmıştır.
Mahkememizce, İstanbul … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … esas sayılı dosyası UYAP üzerinden celp edilmiştir.

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun m.166 hükmünde “Aynı yargı çevresinde yer alan, aynı düzey ve sıfattaki Hukuk Mahkemelerinde açılmış davalar aralarında bağlantı bulunması durumunda davanın her aşamasında talep üzerine veya kendiliğinden ilk davanın açıldığı mahkemede birleştirilebilir. Birleştirme kararı 2. davanın açıldığı mahkemede verilir ve bu karar diğer mahkemeyi bağlar.” düzenlemesi yer almaktadır.

Somut olayda yukarıda incelenen İstanbul … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … esas sayılı sırasında kayıtlı dava ile mahkememizde görülen işbu davadaki uyuşmazlığın taraflar arasında imzalanan 04.12.2017 tarihli sözleşmeden kaynaklandığı, tarafların aynı olduğu, davalar arasında hukukî ve fiilî bağlantı bulunduğu, her iki davanın birlikte görülmesinin usul ekonomisine uygun olduğu anlaşılmakla, davaların birleştirilmesine dair HMK’nın 166. maddesi uyarınca aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Ayrıntısı ve gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere :
1-Mahkememizin … Esas sayılı dosyası ile İstanbul … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … esas sayılı dosyası arasında şahsi, fiili ve hukuki irtibat bulunması nedeniyle her iki dava dosyasının birleştirilmesine,
2-Yargılamanın İstanbul … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin… esas sayılı dosyası üzerinden yürütülmesine,
3-Mahkememiz esasının bu şekilde kapatılmasına,
Dair, tarafların yokluğunda esas hükümle birlikte istinaf yasa yolu açık olmak üzere karar verildi.11/04/2022

Katip
E-imza

Hakim
E-imza