Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/250 E. 2023/140 K. 03.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/250 Esas
KARAR NO : 2023/140

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 05/04/2022
KARAR TARİHİ : 03/03/2023

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılamaları sonunda :
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle :
“…Müvekkil 05/05/2021 tarihinde … plaka sayılı araçta yolcu konumundadır. Davalı … Sigorta A.Ş nezdinde … No’lu Zorunlu Mali Sorumluluk Sigorta Trafik Poliçesi ile sigortalı bulunan … plaka sayılı aracın sebebiyet verdiği trafik kazasında, müvekkil … yaralanmış ve malul kalmıştır.Müvekkilimizin bu kazanın oluşumunda herhangi bir kusuru bulunmamaktadır. Davalının sigortalısı olan _… plaka sayılı aracın sürücüsü tüm kusur, kasıt seviyesinde dahi olacak şekilde davalıdadır. Kazanın meydana gelmesinde müvekkilimizin herhangi bir kusurunun olmadığından, davalı sigorta şirketi zararın tazmini hususunda kusurları oranında, ilpili poliçe limitleri ve teminatları kapsamında sorumludur.Müvekkil, bu kaza neticesinde vücudunda ağır kırıklar meydana gelecek şekilde yaralanmış, … Devlet Hastanesi, … Özel Oropedia Hastanesi, … Eğitim Ve Araştırma Hastanesi ve … Eğitim Ve Araştırma Hastanesinde tedaviler görmüştür. Müvekkilde kaza nedeniyle geçici ve kalıcı vücut forıksiyon kaybı meydana gelmiştir. Yüksek Mahkemeniz tarafından yapılacak iş, kişinin maruz kaldığı olay nedeniyle yaşadığı yaralarımalar nedeniyle sağlık açısından zarar kalemlerinin belirlenmesidir. Yargıtay kararlarında da belirtildiği üzere beden gücü kaybı hesabı, özürlülük ölçütü yönetmeliğine göre değil kişinin yaşına ve vücut bütünlüğünün zarara uğramış olup, efor gilcü kaybı oranı üzerinden yapılmalıdır.Her ne kadar davacının ana zarar kalemi talebi maluliyete bağlı meslekte kazanma gücü ve efor kayıplarından oluşan maddi zararı ise de, davacının kazaya bağlı başkaca maddi zararları da bulunmakta ve Yargıtay İçtihatları ile sabit olmakla bu zararlar da zarar sorumlusu ve sigortacısınca tazmin edilmelidir. Yüzde 100 malul sayılacakları yatağa bağlı geçirdikleri süre için bakıcı gideri ve eğer bu sürekli bir hale geldiyse ömür boyunca bakıcı gideri tazminab (içtihat gereği asgari ücretten daha yüksek bir maaş ile bakıcı gideri yapılacağı var sayılmalıdır.) Davacıların hiç iş göremediği ve %100 oranında özürlü sayıldığı döneme ait iş göremezlik tazminatı ve bu dönemde ihtiyaç hasıl olacağı üzere bakıcı gideri tazminatı ve tespiti halinde ömür boyu yürüyemeyeceği için de ömür boyu bakıcı gideri tazminatı hesaplanarak davacıya ödenmelidir. Zira %100 malul sayıldığı dönemde olsun ve ha keza ömür boyu yürüyemeyecek olması nedeniyle olsun bir insanın gündelik işleri için bakıcıya, yardımcıya ihtiyaç duyacağı izahtan varestedir. Bunun yanında bu ihtiyacın ilgili haksız fül nedeniyle hasıl olması, bu hakkın hiç kullanılmasa dahi tazmini gerekeceği gerçeğini değiştirmez. Buna ilişkin belge sunulmasa dahi davacıların SGK tarafından karşılanmayacak ve/ veya karşılanması mümkün olmayan tedavi gidiş gelişleri esnasında harcayacağı kesin olan ek tedavi – yol – yemek – refakatçi vs. giderleri. (Belge surulamasa dahi Bilirkişi tarafından tedavi süresince afaki belirlenmek zorunda olduğuna dair içtihatlar dilekçenin devamındadır.) Daovacıların haksız eylem sonucu uğradığı yaralanma neticesinde uzunca bir süre yanında bir refakatçi de olduğu halde hastanelere ve doktorlara gidip geleceği ve bumun için de ek tedavi – yol – yemek – refakatçi vs. Masrafları yapacağı kesindir. İçtihada göre de bu hususlarda belge sunulmasa dahi hakim bilirkişiye bu husustaki afaki tutarı hesaplatmalı ve bu tutarı da hüküm kapsamına almalıdır. Davacının mesleğinde kazanacağı gelirin efor kaybı nedeniyle azalacağına yönelik tazminat hesabına, gündelik işlerinde de aynı efor kaybına uğrayacağı yadsınmayarak buradan kaynaklanan efor kaybı tazminatı da tazminat hesabına eklenmelidir. Zira bir kişi Yargıtay’ın da kabulüne göre sadece mesleğinde çalışarak değil ev işlerinde de kendi işlerini yaparak belirli bir maddi kazanım elde etmekte ve efor kaybı oranında bu gücünden de maddi zarara uğramakta, mutazarrır olmaktadır. Dava konusu kazaya sebebiyet veren araç davalı Sigorta Şirketine Trafik Sigorta poliçesi ile sigortalı olup maddi tazminatın öderimesinden ilgili şirket poliçe limiti kapsanunda maluliyete istinaden maluliyet teminatının tamamından ve SGK tarafından karşılanmayan tedavi ve bakıcı giderleri teminalı için teminatın tamamından sorumludur. Davalı sigorta şirketine 10/07/2021 tarihinde başvuru yapılmış ancak bu başvuruya raj müvekkilin zararları gerektiği gibi karşılanmamıştır. Yine davalı sigorta şirketiyle arabuluculuk görüşmelerinden de anlaşma sağlanamamıştır.Gerek davalı tarafın ticari faaliyet yürüten birer şirket olmasından gerekse de taraflar arasında kurulan sigorta sözleşmesinin Türk Ticaret Kanununda düzenlenmesinden dolayı davada kaza tarihinden itibaren işleyecek Avans – Ticari faiz uygulanmalıdır. Davalı … Sigorta A.Ş’den 05/05/2021 tarihli ve … plaka sayılı sigortalı aracın karıştığı kaza sebebiyle davacının tazminat talebi için şirkete başvuru yaptığı tarihin sorulması ve davacı talebi ile açılan … No’lu Hasar Dosyası içeriği ile trafik sigorta poliçesinin istenmesine, Davacının 05/05/2021 tarihli trafik kazası nedeniyle sırasıyla tedavisinin yapıldığı; … Devlet Hastanesine, … Eğitim Ve Araştırma Hastanesine, … Eğitim Ve Araştırma Hastanesine ve … Özel Ortapedia Hastanesine müzekkere yazılarak tedavi dosyalarının tüm dosya içerikleri ile çıkarılarak gönderilmesinin istenmesine, Taleplerimizin, şirketlere tazminat başvurusu yapılan tarihi takip eden 8. İş gününe göre belirlenecek temerrüt tarihi itibariyle ticari temerrüt- avans faizi, yargılama giderleri ve avukatlık ücreti ile birlikte davalıdan |sigorta şirketleri temetrüt tarihinden itibaren poliçe ve teminat Timiti ile sorumludur|) tahsiline karar verilmesini vekil olarak arz ve talep ediyoruz…”dava ve talep etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekilinin cevap dilekçesi özetle şöyledir;
“… … plakalı kazaya karışan araç müvekkil şirkete, 25.09.2020 – 25.09.2021 tarihleri arasında geçerli olmak üzere … numaralı Karayolu Zorunlu Mali Mesuliyet Poliçesi ile sigortalıdır. İşbu poliçeden dolayı sorumluluğumuz, sigortalımızın kusuru oranında olmak üzere, bedeni zararlarda şahıs başına azami 430.000,00-TL ile sınırlıdır. Poliçe limitini bildirmemiz davayı ve iddiaları kabul anlamında değildir.Poliçeye müstenit müşterek müteselsil sorumluluğumuz poliçe limitiyle sınırlı olup, keza masraf ve vekâlet ücreti sorumluluğumuz da bu miktara isabet eden oranlarda olacaktır. Poliçe limiti maktuen ödenecek rakam değildir.
Hiçbir surette işbu başvuruyu kabul anlamına gelmemek kaydıyla; zorunlu trafik sigortası sorumluluk sigortası olup, bu nedenle bu sigorta ile sigorta ettiren kişinin işleteni olduğu motorlu araçların üçüncü kişilere verdikleri zararların karşılanması amaçlanır.
Geçici iş göremezlik tazminatı ve geçici bakıcı giderine ilişkin müvekkil şirketin herhangi bir sorumluluğu bulunmadığından, huzurdaki başvurunun esastan reddi gerekmektedir.Poliçe tanzim tarihi 25.09.2020 olup, başvuruya konu kazanın da 05.05.2021 tarihinde gerçekleştiği dikkate alındığında 01/06/2015 tarihinde yürürlüğe giren trafik sigortası genel şartlarının hükümlerinin uygulanması gerekmektedir. Genel Şartlarda yer alan bu madde icabı, 01.06.2015 sonrasında üretilen poliçeler bakımından müvekkil sigorta şirketinin Geçici iş göremezlik tazminatı ve geçici bakıcı gideri bakımından herhangi bir sorumluluğu kalmamıştır. Genel Şartların atıf yapmış olduğu, 13.02.2011 tarih ve 6111 sayılı Kanun ile Karayolları Trafik Kanunu’nun 98.maddesi ve 6111 sayılı Kanun 59. maddesi ile 6111 Sayılı Kanun’un Geçici 1. Maddesinde, trafik kazalarından kaynaklanan sağlık hizmet bedellerinin, kazazedenin sosyal güvencesi olup olmadığına bakılmaksızın Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından karşılanacağı düzenlenmiştir. Bu bağlamda, sigorta şirketlerinin zorunlu mali mesuliyet sigorta poliçesi’nin tedavi teminatı kalmamış olması hasebiyle işbu teminattan ödenen geçici iş göremezlik tazminatı ve geçici bakıcı gideri bakımından sorumluluğu kalmamıştır. Nitekim aşağıda yer verdiğimiz güncel bölge adliye mahkemesi kararlarında da geçici taleplerden sorumluluğun sgk’ya ait olduğu açıkça ifade edilmiştir:Özetle; talep edilen geçici iş göremezlik tazminatı ve geçici bakıcı gideri “sağlık giderleri teminatı” içerisinde değerlendirildiğini, bu suretle yukarıda izah ettiğimiz ilgili yasa, genel şart hükümleri ve itiraz hakem heyeti doğrultusunda bu yöndeki taleplerin poliçe teminatı dışında kaldığını belirtir başvurunun reddine karar verilmesini talep ederiz. Müvekkil şirketin sorumluluğundan bahsedebilmek için, öncelikle sigortalı araç sürücüsünün kusurunun ispat edilmesi gerekmektedir. bu suretle dosyanın adli tıp trafik ihtisas dairesine verilmesini talep ederiz. Zorunlu trafik sigortası sorumluluk sigortası olup, bu nedenle bu sigorta ile sigorta ettiren kişinin işleteni olduğu motorlu araçların üçüncü kişilere verdikleri zararların karşılanması amaçlanır. Sigortacı ise KTK ve Genel Şartlar mucibince poliçede tanımlanan motorlu aracın işletilmesi sırasında, bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermiş olmasından dolayı, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’na göre işletene düşen hukuki sorumluluğu, zorunlu sigorta limitlerine kadar temin eder. Böyle bir halde zorunlu trafik sigortasında sigortacının karşılamakla yükümlü olduğu zararlar, işletme halinde motorlu aracın neden olduğu kazalarda üçüncü kişilerin zararına neden olacak bir kazanın meydana gelmesi ve bu kazada araç işletenin sorumlu bulunması gerekir. Dolayısıyla KTK.86.madde gereğince araç işleteninin ve sürücünün kusursuz olduğu hallerde sigortacının da tazminat ödeme yükümlülüğü olmayacaktır. Yargıtay 11.H.D. 15.03.2001 tarih ve 2001/1244 E.ve 2001/1941 K. sayılı kararı bu yöndedir. Kaldı ki KTK Madde hükmünce 86 hükmünce İşleten veya araç işleticisinin bağlı olduğu teşebbüs sahibi, kendisinin veya eylemlerinden sorumlu tutulduğu kişilerin kusuru bulunmaksızın kazanın meydana geldiğini ispat ederlerse sorumluluktan kurtulur.
Müvekkil şirketin tazminata ilişkin sorumluluğundan bahsedebilmek için, sigortalı araç sürücüsünün kazanın meydana gelmesinde kusurunun bulunduğunun ispat edilmesi gerekmektedir ki; bu durumda da tazminat sorumluluğu sigortalı araç sürücünün kusuru oranında ve elbette ki poliçe limitleri ile sınırlıdır. Nitekim bu husus Yargıtay içtihatlarıyla da sabittir. Bu suretle, savcılık evraklarının da eklenerek dosyanın Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesine gönderilerek kusur raporu alınmasını talep ederiz.
Huzurdaki davanın “dava şartı eksikliği” sebebiye usulden reddi gerekmektedir. trafik kazaları nedeniyle zarara uğrayanlar sigortacıya dava açmadan önce mutlaka sigortacıya yazılı başvurmak zorundadırlar. Dava açabilmeleri için mevcut zararın tespiti açısından gerekli belgelerin ibraz edilmesi sureti ile usulüne uygun yazılı başvurusundan itibaren 15 günlük sürenin dolmuş olması gerekmektedir. Bir başka anlatımla yazılı başvuru ve başvurudan itibaren 15 günün geçmiş olması ZMSS’na tazminat davası açılmasının ön şartıdır. Zmm genel şartlarda 02.08.2016 tarihli değişiklikle sigorta şirketine başvuru yapılırken zorunlu olan evrakları saymıştır.Somut olayda ise Genel Şartlarda tahdidi olarak sayılan belgeler eksiksiz bir şekilde müvekkil şirkete iletilmediğinden, yapılan başvurunun öncelikle usulden reddi gerekmekte ve tarafımızca talep olunmaktadır. Yapılan başvuru trafık sıgortası genel şartları ıcabı eksık bır başvuru olduğu gıbı, mevzuatta belirtilen “dava şartlarına” da haiz değildir. şöyle ki;
Davacı vekili tarafından şirketimize yapılan başvuru kapsamında iletilen evraklar incelendiğinde; tazminat isteyebilmek adına eksik evrakların olduğu görülmektedir. Dava sahibi vekili tarafından belgeler tamamlanmak yerine şirketimiz tarafından kendilerine ödeme yapılmadığı ileri sürülerek mahkemeniz nezdindeki dava açılmıştır. Ancak müvekkil şirkete tam ve eksiksiz bir başvuruda bulunulmadığı için, huzurdaki davanın dava şartı yerine getirilmemiştir. Bu sebeple davanın usulden reddi gerekmektedir. Asla davayı kabul etmemekle birlikte; Yeni genel şartlar uyarınca Maluliyet tazminatı hesaplamaları Türk Borçlar Kanunu hükümlerine göre değil, ZMM genel şart ekinde yer alan TRH-2010 Kadın/erkek tablosu ve %1,8 teknik faiz kullanılarak hesaplama yapılması gerekmektedir.12/8/2003 tarihli ve 25197 sayılı Resmî Gazetede yayımlanan Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları yürürlükten kaldırılmış, 14 Mayıs 2015 tarihli 29355 sayılı Resmi Gazete de yayınlanan Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları 01.06.2015 tarihinde geçerli olmak üzere yürürlüğe girmiştir. Bu bağlamda 01.06.2015 tarihinden önce gerçekleşen trafik kazalarına önceki genel şartlar, 01.06.2015 tarihinden sonra gerçekleşen kazalara ise 14 Mayıs 2015 yayın tarihli genel şartlar uygulanacaktır. Hiçbir şekilde müvekkil şirket aleyhine ikame edilen işbu başvuruyu kabul anlamına gelmemek kaydı ile belirtmek isteriz ki; Davaya konu poliçenin 25.09.2020 tarihinde tanzim edildiği ve kaza tarihinin de 05.05.2021 olduğu dikkate alındığında uyuşmazlıkta 01.06.2015 tarihli trafik sigortası genel şartları hükümlerinin uygulanacağı sabittir. dolayısıyla bu kapsamda yapılacak tazminat hesaplamalarında zorunlu mali sorumluluk (trafik) sigortası genel şartlarınca benimsenen trh-2010 kadın/erkek tablosu ve %1,8 teknik faiz oranının kullanılması gerekmektedir. Hİçbir şekilde davayı kabul anlamına gelmemek kaydıyla dava konusu olayda müterafik kusur durumunun olup olmadığı hususu da araştırılmalıdır. bu nedenle müvekkil şirket aleyhine tazminata hükmedilecek ise hesaplanan tazminat tutarından %20 oranında müterafik kusur tenzilatı yapılması gerekemektedir.
somut olayda ise kazaya karışan sigortalı araç içerisinde yolcu konumunda olan başvuru sahibinin takılması zorunlu olan emniyet kemeri’nin takıp takmadığı belirsizdir.emniyet kemerinin takılmaması halinde olayda müterafik kusur durumunun mevcut olduğu kabul edilmeli ve kusur oranı nispetinde hesaplanacak tazminattan tenzilat yapılmalıdır.Bilinmektedir ki müterafik kusur için kazada kusurlu olmak değil, kaza sonucu oluşan zararın meydana gelmesinde kusur sahibi olmak aranmaktadır. faize ilişkin beyanlarımız; Karayolları Trafik Kanunu’nun 99. maddesi ve yerleşmiş Yargıtay kararları gereğince, yeterli ve gerekli belgelerin eklenmesi sureti ile şirketimize müracaat tarihinden öncesinde şirketimizin temerrüdü söz konusu olmamaktadır. Sigortacı yönünden sigorta bedelini ödeme yükümlülüğü belgelerin ibrazından itibaren (8) işgünü içinde, böyle bir başvuru olmadığı takdirde dava tarihinde muaccel hale geldiğinden bu tarihlerden öncesi için faiz sorumluluğumuz da bulunmamaktadır.
Aynı zamanda başvuru dilekçesinde bahsi geçen faizle ilgili olarak; davayı kabul anlamına gelmemekle birlikte, Davacı vekilinin talep etmesi gereken faiz yasal faizdir. müvekkil sigorta şirketi aleyhine ikame edilen işbu davanın reddine, masraf ve vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini…”talep etmiştir.
GEREKÇE:
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 307. ve devamı maddelerinde düzenlenen davadan feragat hüküm kesinleşinceye kadar her zaman dilekçeyle veya yargılama sırasında sözlü olarak kayıtsız ve şartsız olarak yapılabilen, karşı tarafın ve mahkemenin muvafakatine bağlı olmayan, davacının, talep sonucundan kısmen veya tamamen vazgeçmesine dair bir taraf usuli işlemidir.
Davacının 27.20.2022 tarihli feragati sayılan şartları haiz olduğundan mahkememizce davanın feragat nedeniyle reddine, yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Ayrıntısı ve gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere :
1-Davanın feragat nedeniyle reddine,
2-Karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereği alınması gereken 179,90-TL harcın davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına, artan harcın iadesine,
3-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Taraflarca yatırılan gider ve delil avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair; tarafların yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde mahkememize veya bulunulan yer asliye ticaret mahkemesine dilekçe ile başvurmak koşuluyla İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi. 03/03/2023

Katip
¸e-imzalıdır

Hakim
¸e-imzalıdır