Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/24 E. 2023/472 K. 17.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/24 Esas
KARAR NO : 2023/472

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 01/11/2017
KARAR TARİHİ : 17/10/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamaları sonunda :
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
Dava dilekçesi özetle şöyledir: “müvekkillerinin Davalı Şirketin… otellerine …imal montajı işini yaptığını, 198.240,00 TL Fatura düzenlendiğini, Faturanın … kargo ile Şirket çalışanına teslim edildiğini, Davalının 52.620,00 TL’sini ödeyip geriye kalan 145.620,00 TL’sini ödemediklerini, İcra takibine giriştiklerini, Davalı yanın icra takibine haksız itiraz edildiğini ve takibin durduğunu, Neticeten; Yapılan İtirazın iptaline, haksız yere takibin durmasına sebebiyet verilmesi nedeniyle asıl alacağın 9020’den az olmamak üzere icra inkâr tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesi…”
CEVAP:
Cevap dilekçesi özetle şöyledir;
“Davacı yanın iddia ettiği hususların haksız ve hukuksuz olduğunu, Davacı yanın keyfi Fatura düzenlediğini, Fatura içeriğindeki yapılan işin Piyasa fiyatlarının belirlenmesi gerektiğini, Neticeten; İcra takibinin iptaline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesi…”
GEREKÇE:
Mahkememizce … 36.İcra Dairesinin… esas sayılı dosyası getirtilmiş olup incelenmesinde; alacaklısı … ŞİRKETİ tarafından, borçlu … ŞİRKETİ aleyhine 145.620,00TL asıl alacağa yıllık %9,75 oranında avans faiz işletilmek kaydı ile tahsili talebi ile ilamsız icra takibi başlatıldığı, yasal süresinde borçlu vekilinin borca ve fer’ilerine itiraz ettiği, itiraz sonucunda icra takibinin durduğu, iş bu itirazın iptali davasının mahkememize İİK.m.67 hükmü uyarınca 1 yıllık yasal süresi içerisinde açılmış olduğu anlaşılmıştır.
10/07/2018 tarihli bilirkişi raporu özetle şöyledir;
” Davacı yan vekili tarafından incelemeye sunulan 2017 yılına ait ticari defterlerinin 6102 sayılı TIK. İlgili hükümleri yönünden usulüne uygun tutulmuş olduğu kanaatine varıldığı, Davacı yan tarafından davalı yana düzenlenen takibe konu faturanın davacı ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, Davacı yanın incelenen ticari defterlerinde davalı yandan takip tarihi olan 03.10.2017 tarihi itibariyle 145.620,00 TL Cari hesap alacaklı olduğu, Davalı şirket Mali Müşaviri tarafından HMK.218. madde mucibi tarafımıza sunulan 2017 yılına ait ticari defterlerinin 6102 sayılı TTK. İlgili hükümleri yönünden usulüne Uygun tutulmuş olduğu kanaatine varıldığı, Davalı yanın incelenen 2017 Yılına ait ticari defterlerinde davacı yana takip tarihi olan 03.10.2017 tarihi itibariyle 145.620,00 TL cari hesap borçlu olduğu, bu alacağın Yevmiye defteri kapanış fişi kaydı ile birbirini teyid ettiği, taraflar arasında ticari defterlerdeki kayıtlar yönünden bir çekişme olmayıp, Davacı yanın Davalı yandan Takip tarihi olan 03.10.2017 tarihi itibariyle 145.620,00 TL Cari Hesap Alacaklı olduğu, Sayın Mahkemenizin keşif ve bilirkişi incelemesi yapılması yönündeki görevine binaen; Bodrumda 2017 yılında yapılan Cam Korkuluk imalatının serbest piyasa rayicinin, Keşifle tespitinin uzmanlık alanımıza girmediği ve bu durumun son kararının ise, Sayın Mahkemenize ait olacağı, Davacı yanın 3095 sayılı yasaya istinaden icra takip tarihi olan 03.11.2017 tarihinden itibaren alacaklarına 3095 sayılı kanuna (md.2) göre değişen oranlarda Avans faizi talep edebileceği…”
17/05/2023 tarihli bilirkişi ek raporu özetle şöyledir;
” Dava konusu iş ve imalatlar; … İli, … İlçesi, … Beldesi, … mevkiinde kain, Tapuda 1979 Parselde kayıtlı Arsa üzerine inşa edilmiş, … A.Ş.’ne ait Otelin, “CAMLI KORKULUK İMALAT VE MONTAJI” nın yapılması işi olduğu, Bu kapsamda; taraflar, kendi aralarında “Sözlü Sözleşme” yaparak, toplam İmalat ve Montaj bedeli olarak 198.240-TL’ye anlaştıklarını, imalatların tamamını yaparak Kargo ile iş adresine gönderildiğini ve orada, şirket çalışanına teslim edildiğini, Dava konusu iş kapsamında taahhüt edilen iş bedelinin 52.620-TL sinin tahsil edildiğini, geriye kalan 145.620-TL tutarındaki bakiye iş bedelinin ise ödenmemesi üzerine İCRA TAKİBİ başlattıklarını, Davalının, İcra Takibine vaki itirazları neticesinde huzurdaki davanın ikame edildiğinin anlaşıldığı, Taraflar arasında ticari defterlerdeki kayıtlar yönünden bir çekişme olmayıp, Davacı yanın Davalı yandan Takip tarihi olan 03.10.2017 tarihi itibariyle 145.620,00 TL Cari Hesap Alacaklı olduğu, Dava konusu imalatların m’si belli olduğundan, teknik olarak bu imalatların, yapılabilmesi için gerekli olan malzemeler ayrı ayrı dava tarihi itibariyle hesaplanmış ve Malzeme İmala(/Momaj İşçiliği * KDV dahil Toplam Bedelinin; 197.956,80 TL olacağı, Hesap edilen bu bedelin Piyasa Rayiçlerine Uygun ve Kadr-i Marufunda olduğu, Davacı tarafa ödendiği belirtilen 52.520,00 TL, nin minha edilmesinden sonra; Davacının Bakiye Alacağının: 197.956,80TL52.520,00TL 145.436,80 TL (KDV dahil) bakiye alacağın olduğu…”
2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun “İtirazın iptali” başlıklı 67. maddesi şöyledir:
“Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir.
Bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edilir.
İtiraz eden veli, vasi veya mirasçı ise, borçlu hakkında tazminat hükmolunması kötü niyetin sübutuna bağlıdır.
Birinci fıkrada yazılı itirazın iptali süresini geçiren alacaklının umumi hükümler dairesinde alacağını dava etmek hakkı saklıdır.
Bu Kanunda öngörülen icra inkar tazminatı, kötü niyet tazminatı ve benzeri tazminatların tespitinde, takip talebi veya davadaki talep esas alınır.”
Toplanan deliller ve dosya kapsamına göre; davacının takip tarihi itibarıyla takip bedeli kadar alacaklı olduğuna ilişkin iddiasını alacağa dayanak olarak gösterdiği faturası ve ticari defter kayıtları ile ortaya koyduğu, bilirkişi raporunun davacının iddiasını destekler mahiyette olduğu, faiz talebinin alacağın türü ve dosya kapsamına uygun düştüğü, alacağın hesaplanabilir türden olduğu anlaşılmaktadır. Bununla birlikte, davalının savunmasına göre de faturaya konu işin yapıldığı konusunda taraflar arasında bir anlaşmazlık bulunmadığı, davalının yapılan işe dair düzenlenen faturanın piyasa değerinin üzerinde olduğunu ileri sürdüğü görülmektedir. Nitekim İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesinin 07/12/2021 tarihli 2019/845 esas, 22021/2304 karar sayılı kararında da bu hususa işaret edilmiş; kaldırma kararı doğrultusunda mahkememizce alınan ve hükme elverişli olduğu değerlendirilen 17.05.2023 tarihli rapor içeriğine göre davacının 145.436,80TL alacaklı olduğu anlaşılmış olup, dava konusu hizmetin sunulduğu konusunda uyuşmazlık bulunmaması nedeniyle davalının icra takibinin tamamına itiraz etmesinin haksız olduğu değerlendirilmekle takibin devamına karar verilen miktar yönünden icra inkar tazminatına hükmedilmesine dair koşullarının somut dosya bağlamında mevcut olduğu kanaatiyle davanın kısmen kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Ayrıntısı ve gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere :
1-Davanın Kısmen Kabulüne,
2-İstanbul … 36 . İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasına yapılan itirazın kısmen iptali ile takibin 145.436,80TL yönünden takip talebindeki şartlarla devamına,
3-Alacağın %20’si olan 29087,36TL İcra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Karar tarihi itibariyle 492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 9.934,70TL harçtan, peşin alınan 2.486,83TL harıcın mahsubu ile bakiye 7.447,80-TL karar ve ilam harcının davalıdan alınıp hazineye gelir kaydına,
5-Davacı tarafından yatırılan 2.486,83TL peşin harcın davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
6-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13/2 maddesi uyarınca gereği takdir ve tayin olunan 23.269,89-TL vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
8-Davalılar kendilerini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13/2 maddesi gereği takdir ve tayin olunan 183,20-TL vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine,
9- Davacı tarafından yapılan 31,40Tl başvuru harcı, 4,60TL vekalet harcı, 600,00TL bilirkişi ücreti, 247,00TL tebligat ve posta ücreti olmak üzere toplam 883,00TL’nin davanın kabul ve red oranına göre 881,80TL’nin davalıdan alınıp davacıya verilmesine, bakiyesinin davacı üzerinde bırakılmasına,
10-Davalı tarafından yapılan 4,60TL vekalet harcı, 7.000,00TL bilirkişi ücreti, 18,00TL tebligat ücreti olmak üzere toplam 7.022,60TL’nin davanın kabul ve red oranına göre 8,80TL’nin davacıdan alınıp davalıya verilmesine, bakiyesinin davalı üzerinde bırakılmasına.
11-Taraflarca yatırılan gider ve delil avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde HMK 333 maddesi uyarınca ilgili tarafa iadesine,
Gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde mahkememize veya bulunulan yer asliye ticaret mahkemesine dilekçe ile başvurmak koşuluyla İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere davacının/davalının yüzüne karşı karar verildi. 17/10/2023

Katip
E-imzalıdır

Hakim
E-imzalıdır