Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/229 E. 2022/542 K. 19.07.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/229 Esas
KARAR NO : 2022/542

DAVA : Alacak (Ödünç Verme Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 28/03/2022
KARAR TARİHİ : 19/07/2022

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ödünç Verme Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamaları sonunda :
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
Dava dilekçesi özetle şöyledir:
“….Davalı tarafın İcra Müdürlüğü’ ne yapmış olduğu itiraz haksız ve kötü niyetlidir. Şöyle ki taraflar uzun yıllardır arkadaş olup bu arkadaşlığa bağlı olarak aralarında bir borç ilişkisi oluşmuş; müvekkil kendisine yukarıda alacak miktarı kadar parayı vermiştir. Davalı taraf kendisine yapılan tüm iyi niyet ve ihtarlara rağmen borcunu ödememiş, müvekkili devamlı olarak ertelemişitir. Bu nedenle kendisi hakkında ilgili icra dosyası kapsamında takibe geçilmiş olup; davalı tarafından ödeme emrine haksız ve kötü niyetli olarak itiraz edilmiştir. Söz konusu itirazla ilgili de arabuluculuk kurumuna başvurulmuş, başta her ne kadar ödeme niyeti gösterse de orada da oyalama yoluna başvurmuş akabinde de söz konusu davayı açma zarureti hasıl olmuştur. İlaveten, takip konusu meblağ davalı tarafça gayet iyi bir şekilde bilinmekte olup, aynı zamanda likid bir alacaktır. Davamızın kabulüne, itirazın iptaline ve takibin devamına, asıl alacağın %20’ sinden aşağı olmamak üzere, davalı aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesine, her türlü yargılama gideri, harç ve vekalet ücretinin davalı taraf üzerine bırakılmasını karar verilmesini…”
CEVAP:
Davalı davaya cevap vermemiştir.
GEREKÇE:
Dava, davalıya borç verildiği iddia edilen miktarın tahsili için başlatılan icra takibine itirazın iptali davasıdır.
Görev dava şartı kamu düzenine ilişkin olup, yargılamanın her aşamasında mahkemece resen gözetilmesi gerekmektedir. Asliye Ticaret Mahkemeleri 6102 sayılı TTK’nin 4/1 maddesinde belirtildiği üzere her iki tarafın tacir ve işin de her iki tarafın ticari işletmesi ile ilgili olduğu nispi ticari davalar ile aynı yasanın 4/1-a,b,c,d,e ve f bentlerinde sayılan mutlak ticari davaları veya farklı bir özel yasada ticari dava olduğu düzenlenen davaları incelemekle görevlidir.
Davacı, TTK’nın 4/1-f maddesinin “Bankalara, diğer kredi kuruluşlarına, finansal kurumlara ve ödünç para verme işlerine ilişkin düzenlemelerde…öngörülen hususlardan doğan hukuk davaları ticari dava…sayılır.” düzenlemesine dayanarak, dava konusunun bir ödünç para verme işi olması sebebiyle mahkememizin görevli olduğunu belirtmiştir. Madde gerekçesinde “Finans sektöründe sadece bankalar ve ödünç para verme işleri ile uğraşanlar bulunmamakta, bu sektör sadece anılan kanunlarla düzenlenmemektedir. Bunların yanında, finansal kiralama, faktoring, özel ve genel finans şirketleri, forfaiting şirketleri başta olmak üzere çeşitli finans kurum ve kuruluşları da vardır. Bunları düzenleyen ayrıntılı bir mevzuat bulunmaktadır.” açıklaması yer almaktadır.
Dava dilekçesi ekinde sunulan belgelerden davacının arkadaşı olan davalıya şahsi olarak ödünç para verdiğini iddia ettiği ve bu işlemi ticari borç olarak nitelendirdiği anlaşılmaktadır.
Türk Borçlar Kanunu’nun 386. maddesi şöyledir:
“Tüketim ödüncü sözleşmesi, ödünç verenin, bir miktar parayı ya da tüketilebilen bir şeyi ödünç alana devretmeyi, ödünç alanın da aynı nitelik ve miktarda şeyi geri vermeyi üstlendiği sözleşmedir.”
Bu kapsamda; davacının tacir olmayan gerçek kişi olması, işlemin TTK’nın 4. maddesi kapsamında bir ödünç para verme işi olarak değerlendirilmesinin mümkün bulunmaması karşısında taraflar arasındaki ilişkinin TBK’nın 386. maddesi kapsamında değerlendirilmesi gerektiği anlaşıldığından, mahkememizin görevsizliğine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Ayrıntısı ve gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere :
1-Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE, HMK’nın 114/1-c. ve 115/2. maddeleri uyarınca davanın usulden reddine,
HÜKÜM : Ayrıntısı ve gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere :
1-Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE, HMK’nın 114/1-c. Ve 115/2. Maddeleri uyarınca davanın usulden reddine,
2-HMK’nın 20/1. Maddesi uyarınca kararın kesinleşmesinden itibaren 2 haftalık hak düşürücü süre içerisinde taraflarca mahkememize başvurularak talep edilmesi halinde dava dosyasının görevli İSTANBUL NÖBETÇİ ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ’NE gönderilmesine, aksi takdirde mahkememizce ek karar ile davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesine,
3-HMK’nın 331/2. Maddesi uyarınca yargılama gideri, harç ve vekalet ücreti hususlarında görevli mahkemece karar verilmesine, mahkememizce ek karar ile davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi halinde yargılama gideri, harç ve vekalet ücreti hususunda da karar verilmesine,
Dair; davacı vekilinin yüzüne karşı davalının yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde mahkememize veya bulunulan yer asliye ticaret mahkemesine dilekçe ile başvurmak koşuluyla İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi. 19/07/2022

Katip …
E-imza

Hakim …
E-imza