Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/202 E. 2022/545 K. 19.07.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/202 Esas
KARAR NO : 2022/545

DAVA : İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 18/03/2022
KARAR TARİHİ : 19/07/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılamaları sonunda :
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
Dava dilekçesi özetle şöyledir:
“….Müvekkil Şirket… Ltd. Şti, yurtiçi ve yurtdışı kargo taşımacılığı alanında hizmet veren, ait olduğu sektörün lider kuruluşlarındandır. Davalı … A.Ş. ile yapılan özel kargo taşımacılığı sözleşmesi üzerine verilen kargo hizmeti neticesinde müvekkil şirketin, davalı borçludan 434,56 TL tutarında alacağı bulunmaktadır.Müvekkil şirket ile davalı şirket oluşan ticari ilişkiden kaynaklanan taşıma ilişkisi sonucu karşı tarafın ödemesi gereken hizmet bedeli borcu doğmuştur. Ancak davalı/borçlu, borcunu ödememiştir. Alacağın tahsili için davalı tarafa yazılı ve sözlü olarak müracaat edilmiş ise de söz konusu borç ödenmemiş ve bunun üzerine davalı tarafa karşı … 24. İcra Müdürlüğü …esas sayılı dosyası üzerinden 434,56 TL bedelli icra takibi başlatılılmıştır. Davalı/borçlunun haksız ve hukuka aykırı itirazı üzerine söz konusu takip durmuştur. Davalının haksız itirazları neticesinde durdurulan icra takibinin devamı amacıyla Müvekkil Şirket tarafından ilk olarak, 6102 Sayılı TTK 5/A. Maddesi (Bu Kanunun 4 üncü maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır.) gereğince arabuluculuk başvurusu yapılmıştır. Arabulucu tarafından gönderilen davet mektubuna istinaden yapılan görüşme sonucunda anlaşma sağlanamamıştır. 05.04.2021 tarihli tutanak ile de kayıt altına alınan anlaşamama hali neticesinde Müvekkil Şirket tarafından başlatılan … 24. İcra Müdürlüğü… e. Sayılı icra takibinin devamı amacıyla işbu itirazın iptali davasını ikame etme zarureti hasıl olmuştur.4.Davalı borçlu kendisine tebliğ edilen ödeme emrine rağmen borcunu ödememiş, borca, masrafa, faize ve tüm fer’ilerine itiraz etmiştir. Ancak davalı yan tarafından ileri sürülen itirazlar aşağıda izah edilecek nedenlerle haksız ve dayanaksızdır:
Davalı borçlu tarafın borca, masrafa, faize ve tüm ferilerine itirazı haksızdır; Davalı tarafın isteği üzerine kendilerine kargo hizmeti tam ve eksiksiz olarak verilmiş, ancak verilen kargo hizmetinin bedeli davalı tarafça haksız ve kötü niyetli olarak ödenmemiştir. Müvekkil şirket tarafından Davalı, taşıma kural ve koşullarını bilerek hizmet talep etmiştir. Buna rağmen kendi hatalarına binaen sunulan hizmetin bedelini ödememesi kötü niyetlidir. Takip sonrası işletilmiş faiz yasaldır.
Davalının yetkiye itirazı da kötüniyetlidir; Zira taraflar arasındaki anlaşma gereği yetkili mahkemeler İstanbul Çağlayan Mahkemeleridir.
Davalı borçlunun vaki itirazları üzerine duran icra takibine devam edilebilmesi için, itirazın iptali talebi ile işbu davayı açmak zarureti doğmuştur.
fazlaya ilişkin tüm dava ve talep haklarımız saklı kalmak kaydı ile davalı/borçlunun haksız ve kötüniyetli borca,masrafa, yetkiye, faize ve tüm ferilerine itirazlarının iptaline, davalı/borçlu aleyhine %20 ’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini…” talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Cevap dilekçesi özetle şöyledir:
“….Davacı taraf 08.03.2017 tarih ve … Nolu, 434,56 TL bedelli taşımaya ilişkin alacağının ödenmediğinden bahisle iş bu davayı açmış olup açılan dava haksız ve hukuki dayanaktan yoksundur. Dava 6100 sayılı HMK. 6 . Madde gereği yetkili mahkemede açılmamıştır. HMK 6. Madde gereği genel yetkili mahkeme davalı müvekkilimin yerleşim yeri Sakarya İli olduğundan, … Asliye Ticaret Mahkemesidir. Davacı tarafa müvekkil şirketin herhangi bir borcu bulunmamaktadır. Davacıyla müvekkil şirket arasında davaya konu hukuki ilişki oluşmamış ,kendisiyle arasında herhangi bir sözleşme imzalanmamıştır. Ticari defterlerin ibrazı ve delil olması başlıklı; MADDE 222 – (1) Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir. (2) Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır. (3) İkinci fıkrada belirtilen şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya diğer tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir. Diğer tarafın ikinci fıkrada yazılan şartlara uygun olarak tutulan ticari defterlerinin, ilgili hususta hiçbir kayıt içermemesi hâlinde ticari defterler, sahibi lehine delil olarak kullanılamaz. Bu şartlara uygun olarak tutulan defterlerdeki sahibi lehine ve aleyhine olan kayıtlar birbirinden ayrılamaz. Açılış veya kapanış onayları bulunmayan ve içerdiği kayıtlar birbirini doğrulamayan ticari defter kayıtları, sahibi aleyhine delil olur. Taraflardan biri tacir olmasa dahi, tacir olan diğer tarafın ticari defterlerindeki kayıtları kabul edeceğini belirtir; ancak, karşı taraf defterlerini ibrazdan kaçınırsa, ibrazı talep eden taraf iddiasını ispat etmiş sayılır.” denilmekte olup ticari defterlerin incelenmesi halinde haklılığımız ortaya çıkacaktır.
davanın öncelikle yetkisiz mahkemede açılması nedeniyle;
Davanın usulden reddedilerek dosyanın yetkili ve görevli … Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesine,
Davanın esasına girilecekse davanın reddine karar verilmesine ,
Talep edilen alacağın en az yüzde 20 oranında davacı aleyhine kötüniyet tazminatına hükmedilmesine,
Yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasını…”
GEREKÇE:
Dava, icra takibine vakii itirazın İİK.m.67 hükmü doğrultusunda iptali talebidir.
İcra dosyasının UYAP üzerinden celp edilip incelenmesinde özetle şöyledir:
“….Alacaklısı … Şirketi/ … Şubesi tarafından, borçlu davalı aleyhine 434,56-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam -TL’nin icra takip tarihi olan 09/01/2021 tarihinden itibaren asıl alacağa yıllık %10,00 oranında faiz işletilmek kaydı ile tahsili talebi ile 09/01/2021 tarihinde ilamsız icra takibi başlatıldığı, yasal süresinde borçlu vekilinin borca ve fer’ilerine itiraz ettiği, itiraz sonucunda icra takibinin durduğu, iş bu itirazın iptali davasının mahkememize İİK 67. maddesi uyarınca 1 yıllık yasal süresi içerisinde açılmış olduğu anlaşılmıştır….”
2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun “İtirazın iptali” başlıklı 67. maddesi şöyledir:
“Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir.
Bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edilir.
İtiraz eden veli, vasi veya mirasçı ise, borçlu hakkında tazminat hükmolunması kötü niyetin sübutuna bağlıdır.
Birinci fıkrada yazılı itirazın iptali süresini geçiren alacaklının umumi hükümler dairesinde alacağını dava etmek hakkı saklıdır.
Bu Kanunda öngörülen icra inkar tazminatı, kötü niyet tazminatı ve benzeri tazminatların tespitinde, takip talebi veya davadaki talep esas alınır.”
Toplanan deliller ve dosya kapsamına göre; usul yönünden taraflar arasında yetki sözleşmesi bulunması nedeniyle yetkisizlik iddiası yerinde görülmemiştir. Esas yönünden ise, davacının takip tarihi itibarıyla takip bedeli kadar alacaklı olduğuna ilişkin iddiasını alacağa dayanak olarak gösterdiği fatura, vergi beyannamesi, ticari defter kayıtları ile ortaya koyduğu faiz talebinin alacağın türü ve dosya kapsamına uygun düştüğü, takip talebine konu edilen alacağın miktar itibarıyla hesaplanabilir olduğu anlaşılmaktadır. Dolayısıyla, davaya konu edilen icra takibine yapılan itirazın haksız olduğu, icra inkar tazminatına hükmedilmesine dair koşullarının somut dosya bağlamında mevcut bulunduğu değerlendirilmiş ve davanın kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Ayrıntısı ve gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere :
1-Davanın KABULÜNE, … 24. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasına davalı tarafça yapılan itirazın iptali ile takibin takip talebindeki şartlarla devamına,
Alacağın %20’si olan 86,91-TL icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
2-Karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereği alınması gereken 80,70-TL harç yeterli olduğundan yeniden alınmasına yer olmadığına,
3-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi Gereği takdir ve tayin olunan 434,56-TL nisbi vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
4-Davacı yargılama gideri 172,90-TL ilk harç ve masraflar, 37,50-TL (posta/tebligat) olmak üzere toplam 210,40-TL yargılama giderinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
5-6325 Sayılı Yasa’nın 18/A-14 maddesi ile Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği’nin 26. Maddesine göre; Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin davalı taraftan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
6-Taraflarca yatırılan gider ve delil avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde HMK 333 maddesi uyarınca ilgili tarafa iadesine,
Dair; davacı vekilinin yüzüne karşı davalının yokluğunda miktar itibariyle kesin olmak üzere karar verildi. 19/07/2022

Katip
E-imza

Hakim
E-imza