Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/196 E. 2023/48 K. 24.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/172 Esas
KARAR NO : 2023/153

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 07/03/2022
KARAR TARİHİ : 09/03/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; “…Müvekkil Şirket tarafından işletilen …, davalıya ait, dava dilekçemiz ve delil listemiz ekinde sunulan listede belirtilen … plakalı aracı ile 02.09.2017 tarihinde gerçekleştirilen ihlalli geçiş nedeniyle doğan ve yasal süresi içerisinde ödenmeyen geçiş tutarı ve yasadan kaynaklı para cezasının tahsili amacıyla, … 27. İcra Müdürlüğü … Esas Sayılı dosyasından başlatılan icra takibinden gönderilen ödeme emri, davalıya tebliğ edilmiştir. Borçlu, borcunun bulunmadığı ve zamanaşımına uğradığı iddiasıyla borcun tamamanına itiraz etmiştir. İtiraz konusu alacak hakkında takibin devamı amacıyla işbu dava ikame edilmektedir. Yapılan itiraz haksız ve yersiz olup itirazın iptali gerekmektedir. Davalı, takipte müvekkil şirkete herhangi bir borcu bulunmadığı iddiası ile asıl alacağa ve ferileri bakımından takibe itiraz ettiğini beyan etmiş ve takibi durdurmuştur.Bu doğrultuda ihlalli geçiş vakıasına itiraz etmemiş olduğu açıktır. Aşağıda detaylı şekilde açıklanacağı üzere yapılan takip tamamen usul ve yasaya uygundur. Borçlunun herhangi bir borcu olmadığı yönündeki iddiası gerçeği yansıtmamaktadır. Davalı borçlu işletme hakkı müvekkil şirkette bulunan ücretli geçiş yolunu, ücret ödemeksizin kullanmış ve bunun neticesinde de davaya konu alacak meydana gelmiştir. Bu nedenlerden dolayı davalı borçlunun iddiası hukuki dayanaktan yoksun olup gerçeği yansıtmamaktadır. Bununla beraber, kanuni hiçbir şekilde mecburiyet bulunmamasına rağmen, tamamen müvekkilin izlemiş olduğu iyiniyet politikası kapsamında bir ihtarname gönderilmiş olup, ikazda bulunulmuştur. Davalı taraf itiraz dilekçesinde, takip konusu alacağın zamanaşımına uğradığını ileri sürmüştür. Ancak davalı taraf davamıza konu ceza tahakkukunu tebliğ edilmesi gereken bir idari para cezası olarak değerlendirmiştir. Oysa ki davamıza konu ceza tahakkuku, 6001 sayılı kanunun m.30/5 hükmü gereğince, bir idari para cezası olmayıp, ifade edilen ilgili kanunu uyarınca doğan, genel hükümler tahtında değerlendirilmesi gereken, özel bir alacaktır. Özel bir alacak olmasından dolayı da 10 yıllık genel zamanaşımına tabidir. Nitekim bu husus kanun madde metninde net bir şekilde ortaya konmuştur. Dolayısıyla müvekkil şirketin davalı borçludan olan alacağı zamanaşımına uğramamıştır. Davalı borçlunun itirazı haksız, mesnetsiz ve hukuki dayanaktan yoksundur. Müvekkil Şirket, 3996 sayılı “Bazı Yatırım ve Hizmetlerin Yap-İşlet-Devret Modeli Çerçevesinde Yaptırılması Hakkında Kanun” ve 2011/1807 (eski 94/5907) sayılı “3996 Sayılı Bazı Yatırım ve Hizmetlerin Yap-İşlet-Devret Modeli Çerçevesinde Yaptırılması Hakkında Kanunun Uygulama Usul ve Esaslarına İlişkin” Bakanlar Kurulu Kararı çerçevesinde özel yetkili bir anonim şirket olarak kurulmuş olup, ülkemizdeki en büyük alt yapı projelerinden biri olan “…” nin yap-işlet-devret modeli ile yapımı ve işletilmesini, Karayolları Genel Müdürlüğü ile imzalamış olduğu 27 Eylül 2010 tarihli Uygulama Sözleşmesi çerçevesinde üstlenmiş bulunmaktadır. Bu doğrultuda, yapımı tamamlanan … arası 16 Nisan 2016 tarihli ve 29686 sayılı Resmi Gazete’de ilan edilmek suretiyle 21.04.2016 tarihinde işletmeye açılmıştır. Ayrıca, … arası yapım işlerinin tamamlanması ile 24 Haziran 2016 tarihli ve 29752 sayılı Resmi Gazete’de ilan edilmek suretiyle 01.07.2016 tarihinde işletmeye açılmıştır. … arası 08.03.2017 tarihli ve 30001 sayılı Resmi Gazete’de ilan edilmek suretiyle ile 12.03.2017 tarihinde işletmeye açılmıştır.Müvekkil Şirket tarafından işletilen otoyolda yer alan tüm gişelerden nakit, kredi kartı/banka kartı tahsilatı yapılabilmesi mümkün olup ücret toplama sisteminin süresi içerisinde OGS için OGS bankasından/HGS için PTT’den provizyon alamaması ve bu nedenle OGS veya HGS’den geçiş ücreti tahsilatı yapılamaması halinde geçiş esnasında gişede yer alan bariyerler açılmamakta ve gişe memuru tarafından geçiş ücretinin gişede nakit, kredi kartı/banka kartı ile ödenmesi talep edilmektedir. 6001 sayılı Karayolları Genel Müdürlüğünün Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanunun 30.maddesinin 5. Fıkrasında (25/05/2018 tarihli ve 30431 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 7144 sayılı Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun’un 18. Maddesinde tadil edildiği haliyle) “4046, 3465 ve 3996 sayılı kanunlar çerçevesinde işletme hakkı verilen veya devredilen otoyollar veya erişmekontrolünün uygulandığı karayollarından geçiş ücretlerini ödemeden geçiş yapan araç sahiplerinden, işletici şirket tarafındangeçiş ücreti ödemeden giriş çıkış yaptığı mesafeye ait geçiş ücreti ile birlikte, bu ücretin dört katı tutarında ceza, genelhükümlere göre tahsil edilir” düzenlemesi getirilerek Müvekkil Şirkete işletici şirket sıfatıyla geçiş tutarının 4 katı tutarındaki ceza tutarını genel hükümlere göre tahsil etme hak ve yetkisi verilmiştir. Otoyoldan ihlalli geçiş yapan aracın sahibinden, geçiş ücreti ile bu ücretin dört katı tutarında ceza, Müvekkil Şirket tarafından genel hükümlere göre yani özel alacak olarak tahsil edilir.Yukarıdaki izahatlerimiz çerçevesinde, davalı borçlunun ihlalli geçişi inkâr etmeksizin, icra dosyasına yapmış olduğu itirazın hukuki dayanaktan yoksun olduğu açıktır. Takip talebi ile talep edilen geçiş ücreti, ceza tutarı ve süresi içinde ödemesini yapmamış olması nedeniyle talep edilen faiz yasalara uygun olduğundan, itirazın iptal edilerek takibe devam edilmesine cevaz verilmesini talep ederiz. İzahatlar çerçevesinde davalı borçlunun itirazlarının hukuki dayanaktan yoksun, icra takibini sürüncemede bırakmaya yönelik itirazlar olduğu açık olarak görüldüğünden itirazlarının tümden iptali gerekmektedir.Ortaya koyduğumuz üzere, icra takibimizin dayanağı 6001 sayılı kanunun m.30/5 hükmüdür. Bu hükme göre, müvekkilin işletmekte olduğu Otoyoldan ihlalli şekilde geçilmesi üzerine, araç sahibinden, geçiş ücretinin 4 katı tutarında ceza tahakkukuyla beraber bu meblağın talebinin yapılması mümkündür. Tahakkuk eden 4 katı tutarında ceza tamamen hukuka ve kanuna uygundur. Nitekim Anayasa Mahkemesi de yakın zamanda vermiş olduğu ilam ile tarafımız lehine karar vermiştir. İcra takibimizin ve işbu davamızın dayanağını oluşturan 6001 sayılı kanunun m.30/5 hükmünün iptali için yapılan başvuruyu reddetmiş ve söz konusu kanun hükmünün hukuka ve Anayasaya uygunluğunu tasdik etmiştir. Dikkat edilmelidir ki, sayın Anayasa Mahkemesince ilgili ceza 10 katı tutardayken dahi bunun Anayasa’ya uygun olduğuna dair karar verilmiştir. Bugün ilgili ceza tutarı 7144 sayılı yasa ile 10 katından 4 katına düşürülmüştür. Belirlenen cezanın yasayla konmuş olduğu, ne mahkemenin ne davalının takdir hakkının olmadığı, 6001 s.k.’nun m.30/5 hükmü uyarınca, geçiş ücretiyle beraber 4 katı tutarında cezaya hükmedileceği, cezanın hukuka ve Anayasaya uygun olduğu, belirlenebilir ve belirlilik ilkesine de uygun olduğu,
Davanın konusuz kalması durumunda dahi davanın açılmasına sebebiyet vermesinden ve icra dosyasında haksız bir şekilde takibe itiraz ederek takibin durmasına sebep olmasından davacı yararına İİK’nın 67/2 maddesi uyarınca %20’den az olmamak kaidesiyle icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerektiği,Davamızın kabulü ile … 27. İcra Müdürlüğü … Esas sayılı dosyasında davalının icra takibine vaki itirazının iptaline, alacağın yasal faizi ve diğer tüm ferileri ile birlikte tahsili için takibin devamına,Davalı borçlu tarafından icra takibine haksız bir şekilde itiraz edildiğinden icra takibine konu alacağın %20sinden aşağı olmamak üzere belirlenecek icra inkâr tazminatının davalıdan tahsili ile müvekkil şirkete ödenmesine,Yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına, peşin olarak ödenen yargılama giderleri ve harçlarla tespit edilecek avukatlık vekâlet ücretinin davalı borçludan tahsili ile müvekkilimize verilmesine, karar verilmesini…” talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; “…Davacı iddiası, geçiş tarihinde mülkiyeti müvekkil şirkete ait … plakalı aracın 02/09/2017 tarihinde davacı tarafından işletilen otoyolda ihlali geçiş yaptığı,geçiş tutarı ve para cezasının tahsili amacıyla başlatılan icra takibine itiraz edildiğinden bahisle itirazın iptali gerektiği yönündedir. Öncelikle dava konusu … plakalı aracın geçiş tarihinde yeterli HGS bakiyesi mevcut olup ; İhlale konu geçiş ücretinin Müvekkilin hgs hesabından tahsil edilme imkanı varken edilmemiş ve cezalı geçiş uygulanmıştır.İhlalli geçişle ilgili tüm kusur ,geçiş ücretinin hesaptan alınmaması nedeniyle davacıya aittir.Bu nedenle de uygulanan cezalar haksız olup kabul etmiyoruz.
Kaldı ki davaya konu sözde alacaklar zamanaşımına uğramış olmakla,davanın Reddi gerekir. Davacının ceza tutarlarının özel hukuk hükümlerine tabi özel bir alacak olduğu iddiası gerçek dışıdır.Nitekim Kabahatler Kanunu’nda açıkça 6001 sayılı yasadan kaynaklanan alacakların idari para cezası niteliğinde olduğu ve fiilin işlendiği tarihi takip eden takvim yılının son günü bitimine kadar idari para cezası verilerek tebliğ edilmediği takdirde idari yaptırım kararının verilemeyeceği, verilmiş olanların ise düşeceği düzenlenmiştir. Takibe konu geçiş 2017 yılı 9.ayına ilişkindir.Buna göre en geç 31/12/2018 tarihine kadar muhataba tebliğ edilmesi yasal olarak zorunludur.Ancak davacı yanca icra takibi 2021 yılında başlatılmış olmakla zamanaşımı süresi geçmiştir.Bu nedenle takibe konu alacak zamanaşımına uğramış olup davanın reddi gerekir.4-Neticeden davacının talepleri haksız ve mesnetsiz olup, aynı zamanda zamanaşımına uğramakla davanın reddini talep ederiz. Dava konusu … plakalı aracın geçiş tarihinde yeterli HGS bakiyesi mevcutken ,davacı tarafça tahsil edilmemiş olmakla cezalı geçiş şartları oluşmadığından davanın reddine, Davaya konu alacaklar için Kabahatler Kanunun 20.maddesinde düzenlenen soruşturma zamanaşımı süreleri geçmiş olmakla,davanın zamanaşımı nedeniyle Reddine; Takibinde haksız ve kötü niyetli olan davacının alacağı %20 sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatı ile mahkumiyetine,
4-Yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin karşı tarafa yükletilmesine,karar verilmesini…” talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Davacı vekilinin 30/01/2023 tarihli dosyaya konu borcun davalı tarafından haricen müvekkile ödendiği, tarafların birbirlerinden vekalet ücreti ve icra inkar tazminatına talep etmeyecekleri, yargılama masraflarının davalıya yükletilmesi, davanın konusuz kalması sebebiyle karar verilmesine yer olmadığına dair karar verilmesi; davalı vekilinin 30/01/2023 tarihli dosya borcunun icra dosyasına ödendiği, vekaletücreti ve icra inkar tazminatı taleplerinin olmadığı, yargılama giderlerinin taraflarına yükletilmesine dair talep dilekçeleri dikkate alınarak davanın konusuz kaldığı anlaşılmakla aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM : Ayrıntısı ve gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Konusuz kalan davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesine göre alınması gereken 179,90-TL harcın peşin alınan 80,70TL harcın mahsubu ile kalan 99,20TL harcın davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafça yapılan yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Davacının yatırmış olduğu gider avansının kalan kısmının kararın kesinleşmesinden davacıya iadesine
Dair; tarafların yokluğunda kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 09/03/2023

Katip
¸e-imzalıdır

Hakim
¸e-imzalıdır