Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/132 E. 2022/554 K. 19.07.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/132 Esas
KARAR NO : 2022/554

DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 18/02/2022
KARAR TARİHİ : 19/07/2022

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamaları sonunda :
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
Davacı vekilinin dava dilekçesi özetle şöyledir:
“….Müvekkil …, … adresinde ikamet etmektedir. Bu sebeple, dava konusu olan icra takip dosyasında … İcra Müdürlükleri yetkili olmayıp … İcra Müdürlükleri yetkilidir. Her ne kadar kambiyo senedinde ihtilaf vukuunda İstanbul Mahkemelerinin yetkili olduğu yer alsa da, kambiyo senedi müvekilin imzasının bulunduğu boş bir sayfanın doldurulması suretiyle oluşturulduğundan yetkiyi kabul anlamına gelmemektedir. Bu sebeple Sayın Mahkemenizce dayanak icra dosyası hakkında yetkisizlik kararı verilerek dosyanın yetkili … İcra Müdürlüğü’ne gönderilmesini talep ederiz. Müvekkil … aleyhine önce, … 11. Asliye Ticaret Mahkemesi … D. İş. Sayılı dosyası ile 13/12/2021 tarihinde 355.000 TL bedelli kambiyo senedi üzerinden ihtiyati haciz kararı alınmıştır. Alınan ihtiyati haciz kararının esasa geçirilmesi neticesinde …. 28. İcra Müdürlüğü …E. Sayılı dosyası ile icra takibi başlatılmıştır. İşbu takipte ödeme emri müvekkile 20/12/2021 tarihinde tebliğ edilmiştir. Söz konusu icra takibine yasal süresi içinde tarafımızca … 29. İcra Hukuk Mahkemesi’nin …E. Sayılı dosyası ile itiraz edilmiştir. Müvekkil aleyhine alınan ihtiyati haciz kararı ve başlatılan takip kötüniyetli ve hukuka aykırıdır. Şöyle ki;
MÜVEKKİLİN DAVALI BANKAYA HİÇBİR BORCU BULUNMAMAKTADIR.
Müvekkilin yetkilisi olduğu … LTD. ŞTİ. ile …Bankası (…) A.Ş. arasında kredi sözleşmesinden kaynaklanan bir borç ilişkisi bulunmaktadır. Müvekkilin yetkilisi olduğu firma, 2021 yılının Ağustos ayından itibaren pandemi koşulları nedeniyle finansal olarak zor bir süreçten geçmiştir. Maddi olarak sıkıntılı bir süreçten geçen firmanın, şüpheli banka nezdinde bulunan bir adet çeki yazılmıştır.
Bu durumu öğrenen banka yetkilileri, müvekkille görüşme talep etmiş ve müvekkilin yetkilisi olduğu şirketin bulunduğu adrese gelmişlerdir. Söz konusu görüşmede, …TİC. LTD. ŞTİ.’yi temsilen …, kardeşi …, eşi …, banka çalışanı olduğunu bildiğimiz ancak bilgileri tarafımızca tespit edilemeyen … isimli çalışan yer almıştır.
İşbu görüşmede banka çalışanı oldukça iyiniyetli görünmüş, bu sıkıntılı döneminde müvekkile yardımcı olma düşüncelerinin olduğunu, kredi sözleşmesinden kaynaklanan borcun yapılandırılması hususunda çalışma yapacaklarını ancak bu çalışmaya başlamaları için müvekkilin birtakım belgeleri imzalamak zorunda olduğunu beyan etmişlerdir. Müvekkilin mevzubahis evrakları imzalamaması halinde ne olacağını sorması üzerine, şüpheli banka yetkilileri kredi sözleşmesini sona erdireceklerini, tüm borçtan müvekkili sorumlu tutacaklarını ve icra takibine girişeceklerini söyleyerek müvekkili belgeleri imzalamak zorunda bırakmışlardır. İşbu durum aynı zamanda, müvekkilin içerisinde bulunduğu sıkıntılı durumdan faydalanma gayelerinin olduğunu göstermektedir.
Akabinde, banka görevlisi tarafından müvekkile birtakım belgeler sunulmuş, bu belgelerin kredi yapılandırmasıyla ilgili olduğu söylenmiş ve müvekkilden bunların imzalanması istenmiştir. Müvekkil, imza talep edilen sayfalardan birinin boş olduğunu ve üzerinde hiçbir yazı olmadığını tespit etmiş ve bu boş sayfayı neden imzalaması gerektiğini sormuştur. Banka görevlisi de müvekkil ve sahibi olduğu şirketle ilgili banka nezdinde devam edecek işlemlerin hızlı bir şekilde gerçekleştirilmesi, ileri tarihte bir işlem yapmak istediği zaman şubeye gitmesine gerek kalmadan bu imza ile halledebileceklerini ifade ederek bu imzaların alınması gerektiğini beyan etmiştir. Hem şahsı, hem de yetkilisi olduğu şirket üzerinden bankalarla uzun süredir çalışmakta olan müvekkil; duyduğu güven ilişkisi kapsamında sunulan belgeleri yetkilisi olduğu şirket namına imzalamıştır.
Banka çalışanı müvekkile, şirket namına attığı imzanın altına, isim soyismini yazarak tekrar imza atması gerektiğini söylemiştir. Müvekkil çaresizce denileni yapmış, şahsı adına da söz konusu sayfayı imzalamıştır. Görüşmede hazır bulunan müvekkilin eşi …’a da bu belgenin en alt kısmına, yetkilisi bulunduğu … ŞTİ. adına imza atması gerektiği söylenmiştir. Müvekkil ve eşi, banka çalışanına bu durumun da sebebini sormuş; banka görevlisi, kendisinin yetkilisi bulunduğu firmanın ve eşinin yetkilisi bulunduğu firmanın banka nezdinde bir grup olarak ele alındıklarını, bu sebeple …’ın da açık ünvanı yukarıda yazılı şirket adına imza atması gerektiğini beyan etmişlerdir. Bunun üzerine müvekkilin eşi olan … da yetkilisi bulunduğu … ŞTİ. adına bu belgelere imza atmıştır.
Banka çalışanı, boş sayfaya önce … LTD. ŞTİ.’ye, ardından …’a, en son da … TİC. LTD. ŞTİ.’ye imza attırarak bir ciro silsilesi oluşturmaya çalışmışlardır. Ancak işin esasına girildiğinde görülecektir ki, böyle bir alacak ilişkisi mevcut değildir.
Müvekkil ve eşi kendi alanlarında basiretli birer iş insanıdır. Kendilerine, banka görevlisi tarafından ibraz edilen bu belgeleri ve belgelerin aralarında bulunan boş sayfalara da imza atmalarının sebebi … A.Ş.’nin Türkiye’de uzun yıllardır bankacılık faaliyetini yürütmesi, köklü ve güvenilir bir banka olmasıdır. Söz konusu imzaların atılmasındaki bir diğer sebep ise maddi olarak zor bir dönemden geçmeleridir. Davalı banka ve banka görevlisi bu durumdan faydalanarak kendilerine yarar sağlama, kendilerini öncelikli alacaklı konumuna getirme amacıyla boş kağıdı müvekkile ve eşine imzalatmıştır.
Burada özellikle belirtmek isteriz ki, müvekkilin boş sayfayı imzalarken iradesi kambiyo senedi imzalayarak kendini borçlandırmak değildir. Müvekkilin imzası bulunduğu boş sayfa üzerinde sonradan düzenlenen işbu kambiyo senedi, icra dosyası celp edildiğinde de görülecektir.
Dilekçe ekinde örneği yer alan kambiyo senedi üzerinde yapılacak bilirkişi incelemsinde imzaların atıldığı tarih ile sayfanın üstünün doldurulduğu tarihin farklı olduğu ortaya çıkacaktır. Bu sebeple evrak üzerinde bilirkişi marifetiyle inceleme yapılmasını talep etmekteyiz.
Müvekkil …’ın yetkilisi bulunduğu … TİC. LTD. ŞTİ. İçerisinde bulunduğu zor durumdan kurtulmak adına … 2. Asliye Ticaret Mahkemesi …E. Sayılı dosyası ile konkordato sürecine girmiştir. Bu süreçte 12.12.2021 tarihli gerekçeli karar ile ilgili şirketin iflasına karar verilmiştir. Akaninde … 2. İflas Dairesi …E. Sayılı dosyası ile iflas dosyası açılmıştır. Bilindiği üzerine iflas süresince iflas eden gerçek veya tüzel kişilere karşı icra takibi başlatılamamakta ve haciz işlemleri uygulanamamaktadır. Müvekkilin yetkilisi olduğu şirket hakkında verilen bu iflas kararı bankanın yapacağı takiplere ket vurmuş, icra takibi ve haciz işlemleri yapılmasının önüne geçmiştir. Boş sayfa olarak imzalatılan ve sonradan üzeri doldurulmak suretiyle kambiyo senedine dönüştürülen işbu belgelerdeki vade tarihi 03.12.2021 olarak görünmektedir. Özellikle belirtmek isteriz ki 12.12.2021 tarihli gerekçeli kararla ilgili firmanın iflasına karar verilmesinden hemen önce vadeli bir kambiyo senedi ortaya çıkmıştır. Hal böyleyken tarihlerin bu denli yakın olması bir tesadüften ziyade planlı bir eylemin ürünüdür. Burada bir muvazaanın bulunduğu izahtan varestedir. Şöyle ki, iflas halinde olan bir firma aleyhine takibe girişemeyecek olan banka, hukuka aykırı düzenlenen kambiyo senedi ile müvekkilin şahsına ve eşinin yetkilisi bulunduğu … LTD. ŞTİ. Firmasına takibe başlamıştır. Şüpheli banka yetkilileri sözleşme kaynaklı bir borçtan ziyade kambiyo senedine ilişkin bir borç takibi başlatarak kendilerine yarar sağlama amacıyla eylemlerini gerçekleştirmişlerdir.
Usulsüz olarak hazırlanan işbu kambiyo senedi, alacaklısı … A.Ş. olarak düzenlenerek … 28. İcra Müdürlüğü … E. Sayılı Dosyası ile icra takibine konulmuştur. İcra takibine konu edilmeden önce senet üzerinden … 11. Asliye Ticaret Mahkemesi … D. İş. Sayılı dosyası ile 13/12/2021 tarihinde ihtiyati haciz kararı alınmıştır. Bu karar neticesinde müvekkilin tüm banka hesaplarına bloke konulmuştur. Müvekkil, büyük bir mağduriyet yaşamaktadır.
Tarafımızca davalı banka ve şüpheli sıfatındaki çalışanlarının hukuka aykırı ve suç unsuru içeren eylemleri gereği İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulunulmuştur. Henüz soruşturma numarası belli olmadığından işbu suç duyurusunu dilekçemiz ekinde sunamıyoruz. Soruşturma numarası verilmesi akabinde sayın mahkemeniz dosyasına işbu bilgi beyan dilekçesi ile ibraz edilecektir.
Müvekkil, yetkilisi bulunduğu firmanın iflası ile maddi olarak çok zor bir dönemden geçmektedir. Aynı zamanda davalı banka tarafından müvekkilin hesaplarına bloke konulması ödeme gücünü ortadan kaldırmıştır. Müvekkilin sayın mahkemenizin teminatsız olarak durdurma kararı vermemesi halinde, uygun görülecek teminatı ödeme gücü bulunmamaktadır. Eşitlik, adil yargılanma, silahların eşitliği ve ölçülülük ilkeleri gereği adli yardım talebinde bulunma zaruriyeti hasıl olmuştur. Bu sebeple, sayın mahkemenizce adli yardım talebimizin kabulü ile teminatsız olarak takibin durdurulmasına ve ihtiyati haciz kararının geri bırakılmasına, sayın mahkemeniz aksi kanaate ise de adli yardım talebimizin kabulü ile teminat alınmadan tedbir kararı verilmesini talep ediyoruz.
Yukarıda kısaca arz ve izah edilen sebeplerle, öncelikle yetki itirazımız kabulü ile yetkisizlik kararı verilerek, icra dosyasının yetkili Gaziosmanpaşa İcra Müdürlüğü’ne gönderilmesini, müvekkilin borçlu bulunmadığının tespiti ile hukuka aykırı ve kötüniyetli başlatılan takibin tedbiren ve nihai olarak durdurulmasını vekaleten arz ve talep ederiz.
Haklı davamızın kabulü ile, öncelikle adli yardım talebimizin kabulüne,
Yetkisizlik kararı verilerek icra dosyasının yetkili … İcra Müdürlüğü’ne gönderilmesine,
Müvekkilin borçlu bulunmadığının tespitine,
Konunun mahiyetinden ve suç unsuru içermesinden dolayı hukuka aykırı ve kötüniyetli icra takibinin teminatsız olarak tedbiren durdurulmasına ve akabinde iptaline,
Yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı taraf üzerine bırakılmasına karar verilmesini…”talep etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekilinin cevap dilekçesi özetle şöyledir;
“….Davacı taraf firmanın mersis adresinin … olması sebebi ile yetkiye itiraz etmişse de … 28. İcra Müdürlüğünün …E. Sayılı dosyasında takibe konu edilmiş olan 27.08.2021 tanzim, 03.12.2021 vade tarihli 355.000 TL bedelli senet üzerinden açıkça anlaşılacağı üzere İstanbul Mahkemeleri yetkili kılınması sebebi ile davacının iddiaları hukuka aykırı olup reddi gerekmektedir. Davacı borçlu olmadığını ve takibe konu senedin davacı tarafından açığa imzalanmış olduğunu iddia etmişse de iddiaları gerçeğe aykırı olup hukuki dayanaktan yoksundur. itirazlarımızın kabulüne, yetki itirazının ve davanın ayrı ayrı reddine, yargılama masrafları ile vekâlet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini…”
GEREKÇE:
Dava, … 28. İcra Müdürlüğü’nün …esas sayılı dosyası ile başlatılan icra takibine konu vakii senedin üzerindeki bilgilerinin sonradan doldurulduğu iddiası nedeniyle menfi tespit talebidir.
Yerleşik Yargıtay ve ve İstinaf içtihatlarına göre, kambiyo senetleri üzerindeki bilgilerin taraflar arasındaki anlaşmaya aykırı oarak doldurulduğunu ispat külfeti bunu iddia eden taraftadır. Dolayısıyla, … 11. Asliye Ticaret Mahkemesi… D. İş. Sayılı dosyası ile 13/12/2021 tarihinde ihtiyati haciz talebine, … 28. İcra Müdürlüğünün …E. sayılı dosyası ile kambiyo takibine konu edilen kambiyo senedinin asıl borçlusunun … LTD. ŞTİ. olduğu, davacının borçlu olmadığı iddiasını yazılı delille ispat etmesi gerekmekte olup, davacının iddiasını yazılı delille ispatlayamadığı anlaşıldığından davanın reddine karar vermek gerekmiş; davacının yargılama giderlerini ödeme gücünün bulunmaması nedeniyle adli yardım talebinin kabulü ile yargılama giderlerinden tamamen muaf tutulmasına karar verilmiştir.
HÜKÜM : Ayrıntısı ve gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere :
1-DAVANIN REDDİNE,
2-Davacının Adli Yardım Talebinin kabulü ile yargılama giderlerinden tamamen muaf tutulmasına,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereği alınması gereken 80,70-TL karar ve ilam harcının 85,39-TL harçtan düşümü ile bakiye 4,69-TL’nin karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
4-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereği hesap ve takdir olunan 5.000,00-TL vekalet ücretinin davacı tarafın Adli Yardım Talebinin kabulü nedeniyle hazineden tahsili ile davalı tarafa verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı tarafından yapılan yargılama masrafı bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
7-6325 Sayılı Yasa’nın 18/A-14 maddesi ile Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği’nin 26. Maddesine göre; Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin davacı tarafın Adli Yardım Talebinin kabulü nedeniyle, hazine üzerinde bırakılmasına,
8-Taraflarca yatırılan gider ve delil avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde HMK 333 maddesi uyarınca ilgili tarafa iadesine,
Dair; davacı ve davalı vekilinin yüzüne karşı miktar itibariyle kesin olmak üzere karar verildi. 19/07/2022

Katip
E-İmza

Hakim
E-İmza