Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.
T.C.
İSTANBUL
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2021/870 Esas
KARAR NO : 2023/296
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 30/12/ 2021
KARAR TARİHİ : 10/05/2023
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılamaları sonunda :
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle : “… Müvekkil … 22.03.2019 tarihinde annesi … birlikte, evinin hemen alt kısmında bulunan çocuk parkının önünde annesi ile birlikte inmiştir. … yolun hemen karşısında bulunan markete gitmek istemiş, hemen önündeki yaya geçidinden karşıya geçerken 30 KM hız sınırı olan bölgede sol tarafından ortalama 80- 100 km hızı aşkın bir süratle gelen davalılardan … kontrolündeki araç, yaya geçidinin tam ortasında bulunan diğer yayalardan bir anne ve çocuğa çarpmamak için direksiyonu kırmış sonrasında, yine yaya geçidini henüz tamamlamak üzere olan müvekkile sol tarafından çarparak müvekkilin kafatasının, omuzunun, bacağının kırılmasına, organlarının özellikle akciğerlerinin zedelenmesine, 60 günü aşkın süredir yürüyememesine, zorlukla nefes almasına, tuvaletini dahi yapamayıp, böbrekten açılan kanal ile idrar torbasına atılacak şekilde ağır yaralanmasına neden olacak şekilde yaralanmalı ve maddi hasarlı trafik kazası meydana gelmiştir. Kazanın oluşumunda … plakalı araç sürücüsü …, asli ve tam kusurludur Müvekkilin maruz kaldığı tedavi gideri kaynaklı maddi ve manevi zarar açıkça ortadır. davanın kabulüne, 200.000 TL manevi tazminatın, davalılardan … ve … A.Ş.’den müştereken ve müteselsilen kaza tarihinden işleyecek ticari avans faizi ile birlikte alınarak müvekkile verilmesine,
tedavi giderleri, kazanç kaybı, geçici ve sürekli iş göremezlik sebebiyle ve ekonomik geleceğin sarsılmasından doğan kayıplarının tazmini amacıyla şimdilik 1.000 TL maddi tazminatın bedelinin kaza tarihinden işleyecek ticari avans faizi ile beraber tüm davalılardan alınarak müvekkile verilmesine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini…” talep ve dava etmiştir.
CEVAP:Davalı … A.Ş. vekili cevap dilekçesinde özetle; “… Davacı taraf kazanın yaya geçidinde meydana geldiğini, aracın 80-100 km hızı aşkın bir süratle seyir halinde bulunduğunu ve araç sürücüsünün asli ve tam kusurlu olduğunu iddia etmişse de, bu iddiaların tamamı gerçeğe aykırıdır. Dava konusu kazanın meydana gelmesinde, davacı taraf asli kusurludur. Davacı tarafın kazanın meydana gelmesinde asli kusurlu olduğu sabit olup, malik olarak müvekkil şirkete sorumluluk yüklenemez. Muhtemel bir tazminat kararının gerek müvekkil şirket ve gerekse sigorta şirketi tarafından karşılanmasında sorun yaşanmayacağı aşikar olup, sırf malik konumundaki müvekkil şirketi zor duruma sokmayı amaçlayan ihtiyati tedbir talebinin reddedilmesi usul ve yasaya uygundur.Haksız ve mesnetsiz davanın reddine, yargılama giderleriyle vekalet ücretinin davacı taraftan alınmasına karar verilmesini…” talep etmiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; “…Davacı tarafın kazanın meydana gelme şekli ile ilgili iddiaları gerçek dışıdır. Davacı taraf kazanın yaya geçidinde meydana geldiğini, aracın 80-100 km hızı aşkın bir süratle seyir halinde bulunduğunu ve araç sürücüsünün asli ve tam kusurlu olduğunu iddia etmişse de, bu iddiaların tamamı gerçeğe aykırıdır. Dava konusu kazanın meydana gelmesinde, davacı taraf asli kusurludur. Davacının asli nitelikteki müterafık kusur göz önüne alınmalıdır. Davacı tarafın kazanın meydana gelmesinde asli kusurlu olduğu açıktır. Davacı tarafın şeker hastası olduğu ve bu sebeple yaralarının iyileşmediği de ifade edilmektedir. Davacı tarafın kazanın meydana gelmesinde etkin ve asli kusuru olduğu gibi, davacı tarafın zararı arttırıcı yapısal yatkınlığı olduğu da anlaşılmaktadır. Davacı tarafın hem kazanın meydana gelmesinde asli kusurlu olduğu, hem de yapısal yatkınlık nedeniyle zararı arttırdığı sabit olup, kimse kendi kusuruna dayanarak hak elde edemeyeceğinden davanın reddi gerekir. Soyut ve ihtimallere dayalı maddi tazminat taleplerinin reddi gerekir. Haksız ve mesnetsiz davanın reddine, yargılama giderleriyle vekalet ücretinin davacı taraftan alınmasına karar verilmesini …” talep etmiştir.
Davalı Mapfre vekili cevap dilekçesinde özetle; “… plaka sayılı araç müvekkil şirket nezdinde … no.lu, 29.08.2018-2019 vadeli Zorunlu Mali Mesuliyet (Trafik) Sigorta Poliçesi ile sigortalıdır. Kaza tarihi itibariyle azami sakatlık teminatı kişi başına; 360.000,00-TL’dir. Sigortalı araç sürücüsünün kazanın meydana gelmesinde kusurunun bulunup bulunmadığı, var ise kusur oranı adli tıp kurumu trafik ihtisas dairesince belirlenmelidir. Müvekkil şirketin tazminata ilişkin sorumluluğundan bahsedebilmek için sigortalı araç sürücüsünün kazanın meydana gelmesinde kusurunun bulunduğunun ispat edilmesi gerekmektedir. Davacı meydana gelen kaza sonucu malul kaldığından bahisle geçici iş göremezlik tazminatı, bakıcı gideri ve tedavi gideri talep etmektedir. Ancak bu talepler, tedavi giderleri içerisinde yer alıp SGK tarafından karşılanmaktadır. Davacının kaza tarihinden itibaren avans faiz talep etmesi yasal mesnetten yoksundur. Dava konusu olay bir haksız fiil sonucunda meydana geldiğinden davayı kabul anlamına gelmemekle birlikte hükmedilecek faiz temerrüt tarihinden itibaren yasal faizdir. Davanın usulden reddine, davanın esastan reddine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı tarafa tahmiline karar verilmesini…” talep etmiştir.
DELİLLER:
Adli Tıp Kurumu’nun 16/05/2022 tarihli kusur raporu, Adli Tıp Kurumu’nun 27/02/2023 tarihli maluliyet raporu, davalı …’a ait … araştırması, davacı …’e ait … araştırması, davacı …’e ait SGK evrakları, Türkiye Noterler Birliği’nin cevabi yazısı ve tüm dosya kapsamı.
DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE:
Dava, trafik kazasından kaynaklı olarak maddi tazminat ve manevi tazminat taleplerine ilişkindir.
İstanbul Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi’nin 16/05/2022 tarihli raporunda özetle “.. Davalı sürücü … idaresindeki araç ile seyri sırasında gereken dikkat ve özeni yola vermesi, kaplamaya giren yaya nedeniyle zamanında etkin tedbir alması gerekirken bu hususlara riayet etmeyerek mevcut seyri sırasında yayaya çarptığı olayda tali, %20 oranında kusurlu olduğu, davacı yaya …’in, karşıdan karşıya geçişini yakın mesafede bulunan yaya geçidini kullanarak gerçekleştirmesi gerekirken bu hususa riayet etmeyerek yaklaşmakta olan araçların hız ve mesafesini dikkate almaksızın ilk geçiş hakkını araca vermeden kaplamaya girmesi sonucu gerçekleşen olayda asli, % 80 oranında kusurlu olduğu … ” yönünde görüş bildirilmiştir.
İstanbul Adli Tıp Kurumu Fizik İhtisas Dairesi’nin 27/02/2023 tarihli raporunda özetle”.. davacı …’in 22/03/2019 tarihinde geçirdiği trafik kazasına bağlı gelişen yaralanması nedeniyle Tüm Vücut Engellilik Oranının %3 (yüzde üç) olduğu, İyileşme (iş göremezlik) süresinin kaza tarihinden itibaren 6(altı) aya kadar uzayabileceği,başka birisinin sürekli bakımına muhtaç durumda olmadığı, ancak iyileşme süresi içerisinde 2 (iki) ay boyunca başka birisinin yardımına ihtiyaç duyabileceği..”yönünde görüş bildirilmiştir.
Davacı vekili 01/03/2023 tarihinde UYAP sistemi üzerinden sunduğu dilekçesinde özetle” “..taraflardan …A.Ş. ile yapılan görüşmeler neticesinde sulh anlaşması imzalanmış olup tüm davalılar yönünden maddi tazminata ilişkin anapara, işlemiş ve işleyecek faiz, yargılama gideri ve vekâlet ücretine ilişkin tüm taleplerimizden gayri kabili rücu feragat eder, davanın manevi tazminat talebimiz doğrultusunda devamına karar verilmesini talep ediyor” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; 22.03.2019 tarihinde davalı … A.Ş’ye ait, davalı …’ın sevk ve idaresinde olan davalı sigorta şirketi nezdinde ZMMS poliçesi ile sigortalı olan … plaka sayılı aracın davacıya çarpması neticesinde davacının yaralandığı, kazanın meydana gelmesinde davacının % 80 oranında, davalı sürücü …’ın ise % 20 oranında kusurlu oldukları, İstanbul Adli Tıp Kurumu Fizik İhtisas Dairesi’nin raporuna göre davacı …’de kaza nedeniyle %3 oranında sürekli iş göremezlik, 6(altı) ay süreyle geçici iş göremezlik meydana geldiği ve davacının iyileşme süresi içerisinde 2 (iki) ay boyunca başka birisinin yardımına muhtaç olduğunun belirlendiği, davacının maddi tazminat taleplerinden ödeme yapılmış olması nedeniyle feragat ettiği anlaşılmış olmakla maddi tazminat talebi açısından davanın feragat nedeniyle reddine karar verilmesinin gerektiği, manevi tazminat yönünden yapılan değerlendirmede ise; davacının geçirmiş olduğu kaza nedeniyle vücudunda oluşan maluliyet durumu, kazadaki kusur oranları, manevi tazminatın zenginleşme aracı olmayacağı ilkesi, davacının ve davalı asilin ekonomik ve sosyal durumları, paranın satın alma gücü ve hakkaniyet ilkesi gözetilerek manevi tazminat talebin kısmen kabulü ile 15.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar … ve … A.Ş’den müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Ayrıntısı ve gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere :
1-Maddi tazminat talebine ilişkin davanın feragat nedeniyle REDDİNE
2-Manevi tazminat talepli davanın KISMEN KABULÜ ile 15.000,00 TL manevi tazminatın davalılar … ve … A.Ş’den müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin REDDİNE
3-Maddi tazminat talebi yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereği alınması gereken 179,90-TL maktu karar ve ilam harcının davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4-Maddi tazminat talebi yönünden kendisini vekil ile temsil eden Davalıların vekalet ücreti ve yargılama gideri talebi olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
5-Manevi tazminat talebi yönünden karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereği alınması gereken 1.024,65-TL harçtan peşin alınan 686,52-TL harcın mahsubu ile bakiye 338,13-TL karar ve ilam harcının davalılar … ve … A.Ş’den müştereken ve müteselsilen alınıp hazineye gelir kaydına,
6-Manevi tazminat talebi yönünden davacılar kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi Gereği takdir ve tayin olunan 9.200,00-TL nisbi vekalet ücretinin davalılar … ve … A.Ş’den müştereken ve müteselsilen alınıp, davacıya verilmesine,
7-Manevi tazminat talebi yönünden davalılar … ve … A.Ş kendilerini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi Gereği takdir ve tayin olunan 9.200,00-TL nisbi vekalet ücretinin davacına alınarak davalılar … ve … A.Ş’ne verilmesine,
8-Manevi tazminat talebi yönünden davacı tarafından yapılan 450,20 TL posta gideri 2.773,00 TL (ATK rapor bedeli) ve 686,52 TL başlangıçta yatırılan harç olmak üzere toplam 3.909,72-TL yargılama giderinden 508,26 TL’nin … ve … A.Ş’den müştereken ve müteselsilen alınıp, davacıya verilmesine, bakiye kısmının davacı üzerinde bırakılmasına
9-6325 Sayılı Yasa’nın 18/A-14 maddesi ile Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği’nin 26. Maddesine göre; Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 1.360,00-TL arabuluculuk ücretinin taraflardan (1.252,00-TL’sinden davacı tarafın, 108,00-TL’sinden davalılar … ve … A.Ş’den tarafın müştereken ve müteselsilen sorumlu olması kaydı ile) tahsili ile hazineye gelir kaydına,
10-Taraflarca yatırılan gider ve delil avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde HMK 333 maddesi uyarınca ilgili tarafa iadesine,
Dair; davacı vekilinin ve davalılar … ve … vekilinin yüzüne karşı, davalı Mapfre vekilinin yokluğunda verilen gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde mahkememize veya bulunulan yer asliye ticaret mahkemesine dilekçe ile başvurmak koşuluyla İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi.10/05/2023
Katip
¸e-imzalıdır
Hakim
¸e-imzalıdır